Iki adam icki masasinda dertlesir;
- Ya biktim benim su hanimin agzindan, hergun para, para baska birsey soylemiyor!.
- Ne yapiyor seninki bukadar parayi?.
- Bilmem!?, hic vermedimki!...
                                                                                                                       
Adam en yogun saattte berbere girip sorar.
"Ne zaman bana sira gelir?"
 Berber, "Iki saat sonra," der.
 Adam çikar gider. Üç gün sonra ayni adam
berbere girip sorar:
"Ne zaman bana sira gelir?"
Berber,
"Bir buçuk saat kadar," der
 Adam çikar gider.
Bir hafta sonra yine ayni manzara:
"Ne zaman bana sira gelir?"
Berber:
"En az bir saat."Adam çikar gider. Son seferinde berber
dayanamaz. Adamin ardindan çiragini gönderir:
"Bak bakalim bu herif nereye gidiyor?"
Bir süre sonra çirak döner:
"Adami izledim usta."
Berber merakla sorar"Ee, nereye gidiyor buradan çikinca?"
Çirak ali cevap veriri:
"Sizin eve usta!"
                                                                                                                         

Adamin biri California'da bir kumsalda yururken ayagi eski bir lambaya takilmis, adam lambayi kumlarin icinden cikarmis. Dalgasina "Belki cin cikar" deyip ovalamis lambayi, harbi harbi cin cikmis. Adam cok sasirmis, cin baslamis konusmaya "Tamam, tamam.Beni lambadan kurtardin vs vs vs..." "Bu, bu ay icinde dorduncu cikarilisim ve bu isten sikilmaya basladim bu yuzden 3 dilegi  unut.Sadece 1 dilek hakkin var!" Adam oturmus ve bir sure dusunmus ve "Her zaman Hawaii'ye gitmek istedim ama ucaktan korkarim ve deniz beni cok kotu tutar. Benim  icin Hawaii'ye bir kopru yap boylece arabayla oraya gidebileyim" demis. Cin gulmus ve "Bu imkansiz. Bu isin lojistigni dusun! Koprunun ayaklari  nasil Pasifik'in dibine ulasabilir? ne kadar beton gerektigini, ne kadar celik gerektigini dusun! Hayir, baska bir dilek dusun" demis Adam tamam demis ve gercekten guzel bir dilek dusunmeye baslamis. En sonunda, "Dort kere evlendim ve bosandim.Butun karilarim her zaman duyarsiz oldugumu ve onunla ilgilenmedigimi soylerdi. Bu yuzden, kadinlari anlayabilmeyi diliyorum...Nasil hissettiklerini ve neden agladiklarini, bir sey soylemedikleri zaman gercekten ne istediklerini...onlari nasil gercekten mutlu edebilecegimi bilmek istiyorum..." Cin: "Kopru iki seritli mi olsun dort seritli mi?"

                                                                                                                          

Karı koca sinema dönüşü bir bara gitmişler. Masaya oturur oturmaz kadının
gözü barda tek başına içen adama ilişmiş. Biraz dikkatli bakınca:
- ?Aaa o!..? deyivermiş... Kocası meraklanmış:
- ?Kim o??
- ?Seninle evlenmeden önce çıktığım çocuk. Biliyor musun ayrılırken onu
yine burada bırakmıştım. Demek 7 yıldır ayni yerde içiyor...
Adam başını sallamış:
- ?Onu anlıyorum, demiş, ama bir olay bu kadar uzun zaman kutlanmaz ki...?

                                                                                                                            
Yasli kadin oldukca dinibütün bir insanmis..her sabah kapisinin önüne
cikar ve bagira bagira dua edermis: "Tanrim bize verdiklerin icin sana
sukurler olsun"
ve ardindan her seferinde de yan komsusunun sesi duyulurmus: "Tanri yok kadiiin Tanri yok!!!"
Yasli teyze ne kadar sinirlense de yine her sabah dua edermis,oteki
komsu da inadindan her seferinde ona oyle bagirirmis..neyse..bir aksam,komsusu yasli teyzeye bir oyun etmeye kalkmis..markete gidip bi sürümeyve sebze ekmek vs.alip torbalara doldurmus,yasli teyzenin kapisininönüne birakmis...ertesi sabah teyze kapiyi acip da yiyecekleri gorunce cok sasirmis ve sevincle bagirmis:
"Sana sukurler olsun Tanrim,bu gonderdigin yiyecekler icin sana
sukurler olsun!!!"
Ve agacin arkasindan onu seyreden komsusu seslenmis:
"Tanri yok kadiiiin Tanri yok!!! O yiyecekleri ben aldiiiim!!!"
Yasli teyze hic istifini bozmamis:
"Yuce Tanrim sana ne kadar sukretsem azdir!!!! Hem bu yiyecekleri
gondermissin hem de parasini seytana odetmissin!!!"

                                                                                                                             Temel ile Fadime, tayinleri nedeniyle Erzurum'a tasinirlar. Malum,
Erzurum bol kar yagan bir yer... Kar yagdigi bir gün aksam üzeri, temel'leFadime evde otururlarken Belediye hoparlöründen bir anons, 'Sayin sokaksakinleri, lütfen arabalarinizi sokagin sol tarafina parkedin, sokagindiger tarafindaki karlar temizlenecektir'. Temel, evden cikar ve arabasinisokagin sol tarafina park eder. Ertesi aksam, yine Belediye höparlöründen bir anons,'Sayin sokak sakinleri, arabalarinizi lütfen sokagin sag tarafinaparkediniz, sokagin bos birakilan tarafindaki karlar temizlenecektir'.Temel yine disari cikar ve arabasini sokagin sag tarafina parkeder. Ancak bu arada kar yagmaya da devam etmektedir...Bunun sonucu olarak sokaklarin hergün temizlenmesi gerekmektedir.. Nitekim 3. günün aksami yine bir anons,
'Sayin sokak sakinleri, lütfen arabalarinizi sokagin ....? tarafina
parkediniz, sokagin diger tarafindaki karlar temizlenecektir'. Ancak anons sirasinda sesde bir kopukluk oldugu icin ne Temel ne de Fadime arabalarin sokagin hangi tarafina parkedilecegini anlayamamislardir. Uzun bir süre sokagin hangi tarafina parkedecekleri konusunda tartisirlar ve birtürlü bir kararavaramazlar. En sonunda Fadime, 'Ula Temel' der, 'Madem, arabanin sokagin hangi tarafina parkedilecegini anlamadik, bugün de araba garajda kalsin, bosver anonsu...!

                                                                                                                                 
Iki Isveçli polis, Stockholm'de gece devriyesindeyken, caddenin ortasinda çirilçiplak bir adam görmüsler. Tabii adami "teshir" suçundan hemen yakalamislar ve karakola götürmüsler. Karakol amiri,kapkara saçlarindan ve pos biyiklarindan Ortadogulu oldugu anlasilan adami sorgulamaya baslamis : - Adin ne? Nerede oturuyorsun? Hangi ülke yurttasisin? Evli misin, bekar misin? Adam sorulara teker teker akilli-uslu yanitlar vermis. Evli oldugunu söylemis. Bunun üzerine karakol amiri bir soru daha sormus : - Peki kaç çocugun var? Adam, "16" deyince amir yanindaki polislere dönmüs ve su emri vermis : - Serbest birakin! Teshircilik falan yaptigi yok. Adam resmen "is kiyafeti" ile geziyor...

                                                                                                                                   New York sokaklarinin karla kaplandigi gunlerde ikisi de Amerika'nin degisik bolgelerinde is  gezilerinde olan kari koca, Florida'da bulusup, yaz sicaklarinin yasandigi bu bolgede birkac gun  gecirmeye karar verirler.. Kocasi esinden once gider Florida'ya ve ertesi gun  icinde esine yer ayirttiktan sonra, ona bir e-mail  gonderir. Fakat mesaj, adresi bir harf yanlis yazdigi  icin esi yerine, bir gun once ölen yasli bir papazin  esine gider. Papazin en az kendisi kadar yasli esi bilgisayar  ekraninda mesaj okuyunca korkunc bir ciglik atar ve  yere duser.  Zaten cok uzgun olan kadinin bu cigligi uzerine ev  halki odaya dolar ve hemen herkes, yerde yatan kadina  yardim için kosusturmaya baslar.  Kadincagiz bir sure sonra kendine gelir ve ne oldugunu  soranlara bilgisayar ekranini gosterir. Ekrandaki mesaj ise aynen soyledir:  Sevgili karicigim!  Bugun buraya ulasir ulasmaz, once yarin senin gelisinle  ilgili butun islemleri tamamladim. Sonra da bana ayrilan  yerime yerlestim. Burasi gercekten de dedikleri gibi  cok cok sicak...  Seni ozlemle bekliyorum.  Kocan... :-))

                                                                                                                                                              

GUNUN FIKRASI