www.burakaz.sokagi.com KOMİKLER FIKRALAR4

 

DOMUZCUKLAR

Adamin birisi domuz çiftligi kurup yetistirip sonra da satarak zengin olmak için 20 tane domuz alip yeni aldigi çiftlige getirmis....ama hiçbirsey anlamadigi bu is hakkinda yardim etmesi için bir de veteriner çagirmis. Veteriner konusmus ta konusmus... Adam birsey anlamamis ama utancindan da çaktirmamak için ha ha diyip kafasini assagi yukari sallamis sonra da parayi avucuna sikistirip güle güle demis. Bakmis aradan bir kaç gün geçti ama domuzlarin çiftlestigi falan yok , hatta birbirlerine karsi ilgileri sifir... Ben bunlara herhalde birseyler göstersem iyi olacak deyip hepsini kamyona attigi gibi doogru ormana... Hepsini bi güzel siradan geçirdikten sonra çiftlige geri getirmis... Sonraki birkaç gün bakmis domuzlarda gene tik yok.... Almis bunlari bir daha doldurmus kamyona gene ormana.... Bu sefer ikiser kez.... Almis geri getirmis çiftlige, içinden de herhalde bu sefer olmustur, ne yapmalari gerektigini ögrenmislerdir diyerek... Ama hayvanlarda yine tik yok ... Hepsi çamurun içinde yatiyor. Kafasi iyice kizmis olan adam hepsini küfür ede ede kamyona bir kez daha atarak dooru ormanin yolunu tutmus.... Yapabildigi kadar yaptiktan sonra , yorgunluktan ölmek üzere olan adam hepsini kamyona atip çiftligin yolunu tutmus.... Ertesi gün öglene kadar uyuyan adam yataktan kalkamayacak kadar yorgun oldugundan karisini yanina çagirmis, " bak bakalim hanim domuzlarda hareket var mi , ne yapiyorlar ? " diye sormus. Karisi perdeyi aralayip domuzlara baktiktan sonra adama dönmüs ve " Hepsi kamyona çikmis, biriside kornaya basiyor " demis.

AKBABA

Çiftçi tavuklari için hiç yorulmayan bir horoz almaya pazara gider. Pazarci,"Istediginiz herseyi bu horoz yapar" diye azgin mi azgin bir horoz satar. Adam çiftlige döner, horozu kümese koyar koymaz tüyler uçusur, gidaklamalar baslar. Çiftçi çok memnundur. Ama horoz çok azgindir,adam endiselenmeye baslar horoz iki günde ölecek diye. Horozu tutmaya çalisir, basaramaz. Neyse der, eve döner. Ertesi gün bir bakar ki horozun ayaklar havada,dil disarda yatiyor ve hatta tepesinde bir akbaba uçusuyor. Çiftçi kendi kendine "eh iste geberdi" diye söylenir. Horoz bir gözünü hafif açarak çiftçiye yarim agizla ve kisik sesle homudanir: "Git lan git! Kaçiracan simdi akbabayi!"

BEN DE GELIYORUM

Diyarbakir-da Sehmus okula gelir, tabii bizim Sehmus ilkokul talebesi, ama her tarafi yara bere icinde, hoca sorar - -Sehmus olum ne oldu sana-, Sehmus der - -Babam dovmistir-. Hoca sorar - -Niye oglum-, - -Valla bilmiyom hocam aksam evde yatiyik biraz sonra babamin sesini duyuyom, Ali uyudun mi ali den ses cikmiy Veli uyudunmi e veliden de ses cikmiy Memed uyudin mi Memedden de ses cikmiy Sehmus uyudin mi diy, ben de yok buba uyumadim diyrem oda geliy beni doviy- Bunun uzerine hoca, bak Sehmus bu gibi durumlarda uyumasan da ses etmemek lazimdir der. Sehmus kafa sallar eve gider, ertesi gun okulda sehmus daha fena dovulmus olarak gelir. Bunu goren hoca merakla gider yanina ; - -Sehmus ne oldi kim yapti- der. Sehmus der ki - -Bubam yapmistir.- - -Niye Sehmus ne oldi-, Sehmus anlatir. - -Hocam aksam evde yatiyik biraz sonra yine babam in sesini duyuyom, Ali uyudun mi ali den ses cikmiy Veli uyudunmi e veliden de ses cikmiy Memed uyudin mi Memedden de ses cikmiy Seyhmus uyudin mi diy, ben de uyumadim ama hic ses itmedim Bunun uzerine anam ile bubam bir giprasmaya basladiler anlamadim ne oliy biraz sonra anam dedi ki, la ihsan ben geliyom, bubam da haticem ben de geliyom dedi ben de ula nereye gidiyonuz ben de Geliyom dedim...-

ZAM GELDI

Kalabalik bir belediye otobüsünde kadinin biri haykirmis: Terbiyesiz adam ,yeter artik! Aman bayan ne oldu ki? Daha ne olacak geçtin arkama. Taksim den beri ayiptir be! Efendim yanlis anladiniz herhalde. Bugün aybasi. Maasimi aldim, cebimde o var. O dokunmus olacak. Iyi de, Taksim'den Sisli'ye gelene kadar maasina zam mi geldi?

HAYATIMDA ILK DEFA

Adamin biri yeni evliymis ve karisi takma gozluymus, ama adamin bundan haberi yokmus. Kadin her gece adam gormeden gozunu cikarip su bardagina koyarmis. Bir gece adam uyku sersemi kalkip icinde goz olan bardak ile su icmis. Bogazindan lik diye bir sey gitimis ama fazla onemsememis, aradan 1 hafta gecmis bir turlu kakasini yapamiyormus, sonunda doktora gitmeye karar vermis. Doktor "cikar pantolonunu" demis sonra "domal bakalim" iki elinin bas parmagi ile adamin kicini aralayip egilip bakmis. "Allah Allah hic boyle sey gormemistim bu bir tip mucizesi" demis. Adam eyvah doktor yoksa kotumuyum deyince "yat ulan asagi saskinim zaten 25 yillik doktorum 25 yildir döte bakarim ilk defa bana bakan DÖT gördum demis."

60' INDAN SONRA

Yasli adam dul kaldiktan sonra, vakit gecirmek için turla Avrupa seyahatine cikmis. Konakladiklari otelde yerel gazetede gördügü ciplaklar kampi ilani üzerine kampa gitmeye karar vermis. Tur operatörüne hasta oldugunu söyleyerek 1 haftalik cevre illerin gezisine gidemeyecegini, dönüste kendisini buradan almasini söyleyerek dogru ciplaklar kampinin yolunu tutmus. Bizim 60'lik ihtiyar kampin kapisindan içeri girmis, her taraf yemyesil deniz masmavi, resepsiyonda iki tane ciplak harika kiz. -Hosgeldiniz efendim... -Hosbulduk yavrucugum... -Ne kadar kalacaksiniz? -1 hafta... kayitlar yapilmis bizim ihtiyar odasina yerlestikten sonra kurallar geregi soyunarak asagi inmis.Ancak utaniyor önünü, arkasini tutarak agaçlarin arasinda gezerken uzakta ciplak bir esmer hatun görünce bizim altmisligin yasli kusu havalanmaya baslamis. Tam o esnada calilarin arasindan sarisin bir afet cikmis. -Buyrun efendim beni cagirdiniz... -Cagirmadim... -Cagirdiniz efendim,kus havalaninca ben gelirim...demis. Vede ihtiyar oracikta isi bitirip birde tesekkürden sonra uzaklasmis. Bizim ihtiyar inanamiyor cennette oldugunu zannederken cimlere uzanmis yorgunluk atiyor, iste o rehavetle zooorrrt diye bir gaz koyvermis.O anda calilarin arasindan NBA basketbolcusu gibi bir zenci cikmis kalin bir sesle ; -Buyrun beni cagirdiniz... -Kimseyi cagirmadim evladim... -Cagirdiniz efendim zooorrrt yapinca ben gelirim ... demis ve bizim morugu dört ayak yapip Etiler barlarinda calisan yumusakcalar kervanina dahil etmis. Bizim ihtiyar poposunu tuta tuta homurdanarak esyasini toplamis dogru resepsiyona hesabini kesmeye gelmis.Resepsiyondaki hatun... -Nereye gidiyorsunuz efendim daha geleli 2 saat oldu daha birçok sürprizlerimiz var... -Kizim bana bak ben altmis yasindayim benim kus haftada bir kaç defa havalanir ama ben günde enaz 20 defa gaz cikaririm.!!!!!!

DON GIYME OLAYI

Eski ama cook eski zamanlarda er kisi entari giyer imis. Zaman eskiya, entarinin altina ic camasiri giymezlermis. Alimallah bir ruzgar, bagrisan kadinlar mi istersin, kacisan cocuklar rezilruvan. Bu durum bizim padisahin kulagina gider. Padisah emir buyurur. "Her kim don giymez entarinin altina kadi onune cikarilacak" Gunler gecer bir ruzgar eser, kimseden cit yok. Herkes don giyer. Padisah emin olmak icin vezirini kontrol icin carsiya gonderir. Vezir ruzgarli bir havada iner carsiya bide ne gorsun, bizim palabiyik okkali Rustem don giymez. Rustem kadi onune cikar. Kadi sorar: Adin? Rustem Baba adin? Salim Karin var mi? Var nah bes dane Cocuk kactane? Birinciden 5, ikinciden 3, ucuncuden 4, dorduncu kari kisir besinciden 2 bir danede yolda kadi efendi. Yaz katip efendi: Salim oglu Rustem'in don giymeye vakti olmadigindan beraatine.....

KUTUP AYISI

Yavru kutup ayisi babasinin yanina gelip sormus -Baba ben gercekten kutup ayisi miyim? -Elbette yavrum nereden cikardin bunu? -Allah Allah?!.. deyip gitmis yavru ayi. Bu sefer annesinin yanina gitmis ve sormus, -Anne ben gercekten kutup ayisi miyim? -Tabii evladim kutup ayisisin. -Yani sen babami hic aldatmadin degil mi, ben gercekten babamin ogluyum. -O ne bicim soz, baban duymasin ikimizi de oldurur. yine Allah Allah?!.. deyip, yeniden babasinin yanina gitmis yavru ayi. bir daha sormus yaa baba Allah askina doru sole bak beni evlatlik falan almadiniz degil mi? yani ben sizin oz oglunuzum. Baba dayanamamis artik oglum sen manyak misin dedim ya sana bizim oglumuzsun diye, hem sen neden ikide birde soruyorsun ki bunu? yavru ayi: -Donuyorum anasini satayim donuyoruuuum yaaaa...

PSIKOLOJI OGRENCISI

Adam barda gördügü guzel bir bayanla konusmanin yollarini ariyordu. Sonunda cesaretini toplayarak kiza yaklasti ve, "biraz konusabilir miyiz, acaba?" dedi. Kiz birden haykirdi: "Terbiyesiz! Ben senin bildigin kizlardan degilim!" Adam utancindan yerin dibine girmisti. Herkes ona bakiyordu. Gitti ve masasina oturdu. Bir süre sonra kiz ona yaklasti. Gülümseyerek, "Az önceki olay için özür dilerim. Ben psikoloji ogrencisiyim ve utandirici durumlarda insanlarin nasil davrandiklarini inceliyordum." dedi. Adam avaz avaz bagirarak cevap verdi: "Ne? Gecesi 200 dolar mi? Deli misin sen

DEMOKRASI

Kucuk Ali ye ogretmeni ödev verir, ali eve geldiginde babasina sorar: "Baba demokrasi ne demektir?" Baba: "Bak oglum demokrasiyi anlayabilmek için öncelikle bazi kavramlari bilmen gerekir. Bak simdi hizmetcimiz çaliþip para kazandigi icin isci kesimi, maasini ben verdigim icin bende isverenim, annen evdeki harcamalari dengeledigi icin yönetim, kardesin henüz ufacik dolayisiyla da o gelecek, herseyi senin icin yapiyoruz dolayisiyla sen de halksin. Önce bunlari ögren sabaha da sana demokrasiyi anlatirim demis." Ali gece minik kardesinin aglama sesiyle uyanmis. Bakmis minik kardesi altina yapmis. Anne babasina haber vermeye gitmis. hizmetçinin odasinin önünden gecerken kapi araligindan babasinin hizmetciyle sevistigini görmüs, annesine haber vermeye gitmis fakat o da uyuyormus. Sabah olunca kahvaltida babasi aliyi çagirmis: "gel bakalim ali sana demokrasiyi anlatiyim" demis. Ali: "Gerek yok baba ben demokrasinin ne oldugunu ogrendim. Isveren kesimi isci sinifini becerirken yönetim uyuyor, Halk endiseli, gelecek ise bok icinde.

ALDATMA

Bir bardan çikan kari koca konusmaya baslamislar. ADAM_ karscsm ben seni çok seviyorum, sende beni, yalniz senden samimi bir itiraf bekliyorum. KADIN_ tamam. ADAM_sen beni hic aldattin mi ? KADIN_kizmak yok ama. ADAM_peki. KADIN_uc kez aldattim. ADAM_peki ne zaman? KADIN-_hani senin bir maliyeci ile basin dertteydi, seni hep sikistirip duruyordu iste birincisi o. ADAM_aman tanrim ne kadar dusunceli bir karim varmis, peki ikinci? KADIN_hani evsahipimiz bizi evden atiyordu, ikinciside o. ADAM_yarabbim bana böyle dusunceli bir es verdigin icin sana sukurler olsun peki sonuncusu? KADIN_ticaret odasi baskanligina aday olmustun ve 247 oy eksik vardi, iste ucuncusude o demis...

TUVALET

Birgün bizim Temel Istanbul´a arkadasi Dursun´u ziyarete gitmis. Aksam gec vakitlere kadar oturup sohbet etmisler. Aksam yemeginden sonra Dursun Temel´e demiski. Bak dostum hacen bir ihtiyacun varsa sindi gör. Tuvalete bizim yatak odasindan gidiliyor, yoksa sonra gidemezsin. Temel ise gayet rahat bir sekilde : Ben eyuyum hec bi ihtiyacim yok.....sonra yatmislar. Gecenin bir yarisi bizim Temel sancilar icerisinde uyanmis. Yedigi agir yemekler sIkIstirmaya baslamis. Garibim tavuk gibi ziplamaya baslamis. Bir türlü gidecek gibi degil sancilar. Tuvaletede gidemiyor. Son kerteye gelmis. Cikti cikacak. Temel bi bakmis camin kenarinda bir cicek saksisi. Kaptigiynan cicegi kaldirmis ve saksinin icine ihtiyacini gidermis. Geride cicegi topragi ile birlikte saksinin icerisine güzel bir sekilde yerlestirerek yatmis. Sabah erkendende oradan tüymüs memlekete. 6 ay kadar gectikten sonra bizim Temel Dursun´a bir mektup yazmis: Nasilsin iyimisin falan filan. Dursun mektuba hemen cevap yazmis: Hal hatir sormadan hemen meseleye gecmis : -Ula Temel nereye sicdiysan cabuk söyle. Üc ev degistirdim hala kokuyu cikaramadim.

HEDIYE

Genc adam, yeni tanistigi kiz arkadasina hediye vermek istemisti. Bu ona alacagi ilk hediye olacakti. Bu yuzden fazla ozel bir sey secmemeye dikkat etti, ama alacagi sey birazda romantik olmaliydi.O gece birlikte ciseleyen karin altinda yururlerken, avucunun icinde isitmaya calistigi elleri hatirladi ve karar verdi: bircift eldiven alacakti. Alisverise bu tur islerde pek becerikli olan kizkardesini yanina alarak cikti. Bir buyuk magazadan ici kurklu bir cift beyaz eldiven sectiler. Kiz kardesi de kendine bir cift beyaz dantelli kulot aldi. Bu arada, magazadaki paketleme kisminda bir karisiklik oldugu ne var ki. Eldiven kiz kardesinin paketine girdi, kulotlarda magazanin ozel kuryesi ile kiz arkadasinin evinin yolunu tuttu, icindeki delikanlinin yazdigi romantik notla tabii: - "Sevgilim, gecen aksam seninle ciktigimizda bunlardan giymedigini farkettim. Eger kiz kardesimle beraber olmasaydim, ben uzun ve dugmeli olanlardan alirdim, ancak kardesim kisa ve dugmesiz olanlardan kullaniyor. Cikarmasi daha kolay oluyormus. Renginin acik olamasi cabuk kirlenecegi izlenimini veriyor. Ancak bunlari satin aldigim bayan bana kendisininkini gosterdi. Uc haftadir kullaniyormus. Yakindan baktim, hicbir kirlenme yoktu. Tezgahtar bayandan bir sey daha rica ettim; seninkileri giyip nasil durdugunu bana uzerinde gostermesini. Hemen giydi, cok iyi duruyor. Elimi uzattim, oksar gibi sýktým. Ele de cok hos geliyor. Keske bunlari ilk giydiginde yaninda olup sana yardim edebilseydim. Seninle bulusuncaya kadar bircok yabanci elin ona dokunacagini dusunmek beni uzuyor. Cikardigin zaman ici biraz nemli olabilirmis, o zaman ufleyerek havalandirman gerekiyormus. Onumuzdeki gunlerde bunlari nasil avucumun icine alip, nasil defalarca opecegimi dusunuyorum. Cuma aksamki bulusmamizda giymeyi sakin unutma. Not: En son moda, giydikten sonra ustten asagiya dogru kivirarak, biraz tuy gorunmesini saglamakmis."

SPAGETTI

Bir doktor, hemsiresi ile bulusmalara baslar.Bu bulusmalardan kisa bir sure sonra, hemsire gelir ve hamile oldugunu soyler. Fakat Dr.; bu olayi karisinin duymasini istemediginden, hemsireye bir miktar para verir ve italyaya gitmesini ve cocuk dogana kadar orada kalmasini ister. - Fakat bebegin dogdugunu size nasil haber verecegim? diye hemsire sorar; - Bana hemen bir kart gonder ve arkasina "spagetti " diye yaz. Ben durumu anlarim. Baska bir aciklama yapmana gerek yok der doktor. Hemsire parayi alir ve ucaga binip italyaya gider. Alti ay kadar sonra, bir gun doktorun karisi evden arar ve doktora; - Sevgilim, bugun postadan senin adina avrupadan postalanmis ilginc bir kart geldi. Fakat ne anlama geldigini anlayamadim... - Peki karicigim, ben aksama eve gelince sana gerekli aciklamayi yapacagim.der doktor ve telefonu kapatir. O aksam doktor eve geldiginde; karti alir okur ve kalp krizinden oldugu yere duser. Acil yardim ve tibbi mudahelelerin sonunda doktor kendine gelir ve biraz rahatladiktan sonra, karisi karti alir ve okur; "Spagetti, spagetti, spagetti, spagetti" - ikisi; sosisli, ikisi; sade ".

TAHLIL

Temel hastaneye gitmektedir. Giriste birinin agladigini görür. Yaklasir ve sorar: "Hayrola hemserim! Neden agliyorsun?". Adam: "Kan tahlili yaptirmaya geldim. Parmagimi kestiler." der. Temel daha siddetli bir sekilde aglamaya baslar. Bu sefer susan adam Temel'e sorar: "Hayirdir hemserim. Sen niye aglamaya basladin?". Temel: " Ben..." der, "Idrar tahlili yaptirmaya geldim..."

ESITLIK

1998 Dünya Feministler Kongresi'nde, kadinlarin esitlik konusunda israrci olmalari karara baglanmis. Hepsi ülkelerine dönmüsler. 1999'daki kongrede, gelismeler tartisilmis.

Amerikan Delegesi Hanimefendi kürsüye gelmis: * Geçen yilin kararlarini aynen uyguladim. Eve gider gitmez kocama "bundan sonra temiz çamasir istersen kendi çamasirini kendin yika, iste makine orada..." dedim. Ilk gün bir sey görmedim, ikinci gün bir sey görmedim, üçüncü gün bir baktim kocam makinenin basinda yalniz kendi çamasirlarini degil benimkileri de yikiyor...

Almanya delegesi söz almis, arkasindan... * Ben de kararimiz geregince kocama "bundan böyle temiz tabakta yemek istiyorsan kendi bulasigini kendin yika" dedim. Ilk gün bir sey görmedim, ikinci gün bir sey görmedim, üçüncü gün bir baktim kocam makinenin basinda yalniz kendi bulasiklarini degil benimkileri de yikiyor...

Üçüncü konusmaci bizden feminist kardesimiz, Fadime... * Türkiye'ye döner dönmez kararimiz geregince kocamla konustum. Ona dedim ki "bundan böyle yemek yemek istiyorsan kendin pisirmen gerekecek, iste mutfak orada..." Ilk gün bir sey görmedim, ikinci gün bir sey görmedim, üçüncü gün sol gözüm biraz açilir gibi oldu hafiften görmeye basladim...

KURBAGA

Golf meraklisi Bayan Smith,kaybolan topunu aramak icin ormanin derinliklerine dogru ilerlerken yolda tuzaga dusmus bir kurbaga gordu. Kurbaga : "Bayan ,beni bu tuzaktan kurtarirsaniz; 3 dileginizi hemen yerine getirecegim ." Bayan Smith kurbagayi kurtarip avucunun icine aldi. "Az kalsin hatirlatmayi unutuyordum. "dedi kurbaga.. "Dilediginiz sey ne olursa olsun; kocaniz bunun 10 kati fazlasina sahip olacak". Bayan Smith "Oncelikle dunyanin en guzel kadinini olmak istiyorum" dedi.Kurbaga kadini uyardi : "Unutmayin ki ; kocaniz da dunyanin en yakisiklisi olacak" "Onemli degil. En guzel kadini da ben olacagima gore yine benimle evlenecektir."dedi ve devam etti. "Ikinci olarakta dunyanyn en zengin kadini olmak istiyorum". Kurbaga saskinligini gizleyemedi. "Kocanizin sizden 10 kat daha zengin olmasina razisiniz demek ki "dedi. "Evet,o benim kocam. Mallarimizi ve paramizi ortak olarak paylasacagiz." Sira ucuncu ve son dilege gelmisti. Hic dusunmeden atildi Bayan Smith: "Simdi de hafif bir kalp krizi gecirmek istiyorum!"

ZEVKMI ANGARYAMI ?

Bir gun profesorlerin aklina rahatsiz edici bir soru takilmis. Esleriyle olan cinsel hayatlari acaba bir zevk mi yoksa angarya mi. Dusunmusler aralarinda tartismislar ve bir sonuca varamamislar. iclerinden biri docentlere danisalim bakalim onlar ne dusunuyor bu konuda demisler. Gitmisler sormuslar. Docentler dusunmus ve siz bilirsiniz hocam demisler prof.lara. Prof.lar icin bu soru karin agrisi olmus. Gidip yardimci doc lara basvurmuslar, onlarda bir sure dusunup siz daha iyi bilirsiniz hocam demisler. Proflar bir cevap bulamayinca bir de asistanlara soralim demisler ve sormuslar, 'Sizce bizim eslerimizle olan cinsel hayatimiz bir zevk midir yoksa angaryami?' diye.... Asistanlar hep bir agizdan 'ZEVK'dir' diye bagirmislar. Prof.lar sasirmis cabuk ve net cevaba. Merak etmisler 'Neden' diye sormuslar asistanlara. Neden bu kadar emin ve cabuk cevap verebildiniz? Asistanlar da : 'Angarya olsaydi bize yaptirirdiniz' diye cevaplamislar hep bir agizdan.

ABLACUUM

Istanbulun gobeginde feci bir yangin; gazeteciler fotograflarini çekmek uzere meraklilarla birlikte 200-300'e yakin insan olusturmuslar. Itfaiyeciler cayir cayir yanan apartmandan tum kazazedeleri kurtardik sanirlarken, bir de ne gorsunler: Bir kadin yanindaki bebegi ile 4. kattan Imdat,imdat diye avazi ciktigi kadar bagiriyor. Itfaiyecilerin yapacaklari hicbir sey yok, zira ates binayi oylesine sarmis ki, birak 4. kata çikmayi, artik binaya bile yaklasilmiyor. O esnada insan toplulugunun arasindan bizim Temel siyrilir ve yukardaki kadina çocugunu asagiya attigi takdirde tutarak hayatini kurtaracagini soyler. Hic 4. kattan çocuk asagiya atilir mi, diye dusunen kadin çocugunu atmamakta israr eder. Bunun uzerine Temel: Ablacugum, ha çen ataysun çocugu asaguya, pen oni iyi tutayrum, zira pen Rizespor'un kalecisuyum der. Kadin artik ne yapsin, hic olmazsa çocugum kurtulsun maksatiyla sallar bebegi asagiya. Asagida çit yok; çocuk asagiya agir çekimde duserken fotografcilar gunun ve hatta yilin olayini goruntulemek uzere yerlerini almislar. Temel yine agir çekimde daha halen havada olan bebege dogru kosar, bir siçrayisda bebegi tam 90'da avuclarinin icine alir, ve yumusak bir inisle gazetecilerin flaslari arasinda yere yuvarlanir. Artik seyircileri yerinde tutmak imkansiz;alkislar, tezahuratlar ardi ardina kesilmezken, Temel millete doner, elini kaldirarak onlari selamlar ve bebegi 2 kere yere vurduktan sonra DEGAJINI yapar...

YALARIM

Çok yasli ve ayni zamanda merakli bir kadin alisveris için çarsiya cikmis. Yolda yürürken gozüne kuyrukta bekleyen seksi giyimli bayanlar takilmis. En sondakine sormus -evladim bu ne kuyrugu boyle?- diye, seksi bayan sinirli bir sekilde yasli kadini süzerek, -teyze burada nane sekeri veriyorlar- demis. Kadincagiz da uzun süre olmus nane sekeri yemeyeli hemen kuyruga girmis. Aslinda o gün fahiselerin vesika uzatma günüymüs, sirasi gelen vesikasini uzatip mühürletiyormus. Sonunda sira ihtiyar kadina gelmis adam karsisinda yasli kadini gorünce -sende mi be teyze?- demis o da cevaben -a evladim dislerim yok ama yalarim- demis.

TEMELIN BIRI BIRGÜN

Temel Istanbul'a ilk kez gelmis ve Bebek koyunda methedilen sinek bari arayip durmus. En sonunda sinek bari bulmus ve iceri girmis. Içkisini icerken kendi kendine düsünmüs "ulan bu sinekli barin ne ozelligi var. Herkes methetti. Hiç bir özelligi yok." Ihtiyaçtan tuvalete gittiginde bir de ne görsün pisuar altindanmis; "Demek buranin özelligi buymus" demis. Geri dönup içkisini içmis. Ertesi aksam yine gelmis. Içkisini bitirince tuvalete gitmis ki altin pisuar orada yokmus. Kizgin bir sekilde geri dönmüs. Barmene çatmis: "Hani buranin altin pisuari kardesim. Bir özelliginiz vardi o da yok simdi." Barmen kenarda duran iri yari adama seslenmis: "Sadullah abi gel dün aksam senin saksofona iseyen adami buldum."

TRABZONA GITMEZ

Temel uçakla Trabzona gidecekmis.Oturmus bir yere rasgele... Asil yer sahibi gelmis; - Yer sahibi: Beyfendi burasi benim yerim kalkarmisiniz? - Temel: Hayir - Yer sahibi : Beyfendi burasi benim yerim kalkin - Temel: Hayir Yer sahibi gider Hostese basvurur. - Hostes: Beyfendi burasi sizin yeriniz degil kalkarmisiniz lütfen - Temel: Kalkmam Hostes çare bulamayinca kaptana basvurur. - Kaptan: Temelin kulagina bisi fisildar ve Temel gecer Arka tarafa oturur. Herkes hayret etmis biz bu kadar urastik kalkmadi acaba Kaptan nasil kaldirdi bunu.Dayanamiyorlar Kapatana Soruyorlar; - Kaptan: Dedim ki Burasi Trabzona Gitmez

YAKALANUYDUM

Fabrikada çalisan üç kafadar isçiden biri Kayserili, biri Adanali biri de bizim Trabzonlu Temeldir. Bunlar calisirlarken hergun patronun erkenden isten ayrildigini fark ederler. Uyanik kayserili diger iki arkadasini cagirir: "Bakin, patron boyle erkenden cikiyor ve donmuyor. Biz de o ciktigi zaman pesinden cikip gidelim." Digerleri bu teklifi hemen kabul ederler. O gün patron gene erkenden çikar. Bizim üç kafadar da hemen pesinden disari segirtirler. Kayserili dogruca evine gider ve yatar. Adanali hemen bir kebapciya gidip güzelce karnini doyurur. Temel de evine gider. Yatak odasindan gelen sesler uzerine kapiyi sessizce acar. Yatakta karisina sarilmis bulunan patronunu gorur ve kapiyi sessizce kapatip oradan cikar. Ertesi gun Kayserili ve Adanali o gun de patronun pesinden cikmak uzere plan yaparlar. Temeli cagirirlar ve bugun de erken cikacaklarini soylerler. Temel hemen itiraz eder. "Yok usaklar ben cikmam! Dun az kalsin yakalaniyordum!"

YAGMURLUK

Bir Amerikali, bir Rus, ile Temel hotelde kalirken gece yarisinda yangin çikar. Panik içinde yukari katlara kosar, ama kurtulus yok. Çaresizlik icinde Amerikali, odada duran bir semsiye bulur, Baska sansim yok diyerek semsiyeyi açip atlar. Semsiye saglam çikar. Onu parasüt gibi kullanarak Amerikali sag salim yere varir. Bunu gören Rus, yandaki odada baska bir semsiyeyi bulup parasüt gibi kullanarak o da kurtulur. Ikisi de yukariya bakarak merak icinde Temeli beklerken yakinlarina hizla düsen bir cisim birden bire yere çarpar. Gidip bakarlar: Temelmis, Hayatta ama kan revan içinde ve her tarafi kirik. Amerikali "Ne oldu?" diye sorunca Temel, "Semsiyeyi bulamadim. Ama dolapta yagmurluk vardi" demis.

SANTIYE SEFI

Temel Karayollarinda santiye sefi olmus.Kar kis demeden daglarda kosturuyor. Bir gece arabasiyla sehre inmeye niyetlenmis ama yolunu kaybetmis. Bakmis yakinda bir isik var, gidip kapiyi çalmis. Güzel bir hanim çikmis karsisina.Temel,- Çok özür dilerim hanimefendi,ben karayollari santiyesinde sefim. Dagda yolumu kaybettim. Bir sakincasi yoksa beni bu gece misafir edebilirmisiniz? demis. "Tabii" demis kadin."Buyrun iceri". Önce Temelin önüne guzel bir yemek koymus. Derken sohbet açilmis.Temel dagdaki yalnizliktan yakinirken, Kadin esi Almanya'da çalistigi icin kendisinin de çok uzun zamandir yalniz oldugunu anlatiyormus. Sohbet ilerledikçe, üzerine daha rahat bir kiyafet giyen kadin sik sik soruyormus Temel'e, "Bakin Temel BEY,bir kadin ve bir erkek bu evde yalniziz. Istediginiz bir sey varsa çekinmeyin söyleyin." Ama Temel'de kadinin mesajini anladigini gosterir en ufak bir hareket yok. Kah su istiyormus, kah çay.Saat gece yarisini geçip Temel artik uyumak istedigini söylediginde kadin onun yatagini hazirlayip üzerine yalnizca iç çamasiriyla dikilmis karsisina: "Benden istediginiz bir sey var mi?" Temel, tesekkür edip iyi geceler diledikten sonra vurmus kafayi uyumus. Sabah kalktiginda kahvaltisi hazir. Ev sahibi hanim da kapinin önünde hayvanlari yemliyor. Temel bakmis 1 tavuk,5 tanede horoz var. Sormus kadina: " 5 tane horoz 1 tavuga çok degilmi?" Kadin cevaplamis." siz onlarin öyle horoz gibi gorundugune bakmayin. Onlarin biri gercek horoz, digerleri Karayollarinda Santiye sefidir"

SARISIN DETEKTIF

Üç sarisin detektif olmak üzere polis teskilatina müracaat etmisler. Yapilmasi icap eden bir sürü imtihandan birini idare etmek de Komiser Kâzim'a düsmüs. Komiser Kâzim birinci kiza bes saniye müddetle bir dosyadan çikarttigi bir resmi göstermis ve "Söyle kizim" dems "Bu bir suçlunun resmi, bu adamin bariz ne özelligi var? Bunu ileride nasil tanirsin?" Kiz söyle bir durmus ve "Çok kolay" demis "Adam tek gözlü" Komiser Kâzim resime bakmis ve "Kizim bu resim profilden, yani yandan çekilmis. Tabi tek göz göreceksin..." demis ve ayni resimi ikinci kiza gösterip ayni suali sormus ve "Bana bak" diye ilave etmis "Dogru dürüst bir cevap ver" Ikinci kiz "Bu adami tanimak çok kolay" demis "Çünkü adamin tek kulagi var" Komiser Kâzim "Kizim" diye bagirmis "Bu resim profilden dedik yaa!...Adamin suratinin öbür yanini göremiyoruz. Onun için kaç gözü, kaç kulagi oldugunu > bilemeyiz..." Kâzim üçüncü kiza "Kizim lütfen akilli bir cevap vermeye çalis. Beni çildirtma. Bu adamin bariz özelligi nedir, bu adami ileride nasil > tanirsin?" diye sormus Kiz "Bu adam lens takiyor" diye cevap vermis. Komiser Kâzim saskin, saskin resime bakmis ama adamin lens takip takmadigini bir türlü anlayamamis. Merak etmis adamin dosyasini açip okumus, dosyadaki bilgiye göre hakikaten adam lens takiyormus. Komiser Kâzim üçüncü kiza hayranlik içinde "Aferin be kizim" demis "Dogru bilmisin. Simdi söyle bakalim bu adamin lens taktigini resimden nasil anlayabildin?" Kiz "Çok kolay" diye cevap vermis "Tek gözlü, tek kulakli bir adamin gözlük takacak hali yok ya !!"

SANA NE?

Temel genç Yasta evlenir, karisi ile bir çocugunu birakarak gurbete çikar.On-onbes sene dolastiktan sonra... -Hele bir silaya varayim, der. Evine geldigi zaman karisi ile birlikte üç çocuk bulur. En küçügü önündeki kaptan yogurt yiyor yabanci yabanci bakiyordu. -Yahu karucugum. Bunlar da kim? Karisi : -Yahu der su büyügü ilk çocugun degil mi? Ne çabuk unuttun! -Ya öteki? -O da ana rahminde idi, sen gittikten sonra dogdu. -Ya digeri? -Canim, zaten onun da sana buba dedigi yok ki, oturmus yogurdugnu yiyi!

PARMAK

Temel doktora gitmis. - Hastayim doktor, cok hastayim, vucudumun her yeri agriyor, nereme dokunsam sizim sizim sizliyor, Doktor: - Nasil hastalik o, tum vucudunu saran, agritan? Temel parmaginin ucuyla kafasina dokunmus. - Ay ay ay... Sonra gogsune parmagini basmis ve yine aciyla bagirmis. Sonra beline, yine acidan allak bullak olmus, sonra bacaklarina... Temel parmagini neresine dokundursa agriyla irkiliyormus... Doktor daha fazla dayanamamis. - Bak oglum senin parmagin kirik...

PAPAZ

Papaz iki metre ilerisinde duran zangoça sormus: - Gizli gizli sen mi içiyorsun kutsal sarabi?.. Zangoc'ta derin sessizlik... Iyice köpürmüs Papaz: - sana soruyorum be adam! Duymuyor musun?.. - Hayir, buradan hiçbir sey duyulmuyor efendim... - Olacak sey mi! Iki adim öteden beni duymuyorsun... Zangoç biyik altindan gülmüs; - Isterseniz yer degistirelim, anlarsiniz... Yer degistirmisler. Bu defa Zangoç seslenmis: - Kilise için toplanan yardimlari kim iç ediyor?.. Papaz kendi kendine söylenmis: - Hakikaten yahu! Buradan hiçbir sey duyulmuyor.

UNUTKANLIK

Padisah birgün bir ferman yayinlayarak o haftaki cuma namazinda orada yasayan herkesin bulunmasini zorunlu kilmis. Dört bir yana haber salinmis ve cuma vakti gelmis. Bizim Temel disinda bütün ahali cumaya katilmis. Ertesi gün padisah sadrazami yanina çagirip sormus : - Dünkü cumaya ahaliden katilmayan var mi ? - Evet efendim, bir kisi katilmadi, Temel. - Tez getirin o deyyusu karsima Temel'i bulup yakapaça padisahin huzuruna çikarmislar. Padisah, Temel ve Sadrazam kaldiginda Padisah sormus, - Söyle bakalim neden gelmedin dünkü cuma namazina ? - Cok önemli bir isim vardi padisahim - Himmm demek önemli bir isin vardi. Öyleyse sana ölmeden önce üç dilek dileme hakki taniyorum. Söyle bakalim ilk dilegini. - Yok padisahim ben en iyisi dilek dilemeyeyim siz beni öldürün. - Dile lan deyyus çabuk adami çileden çikartma. - Peki. Eeee sey padisahim. Ben sadrazamin karisina hastayim, madem öyle ölmeden önce bir yatsam onunla. Tabi bunu duyan sadrazam olaya siddetle karsi çikmasina ragmen, padisahin "Bosver takma kafana nasil olsa ölecek" gibi sözlerinden sonra istemeye istemeye razi olmus. Ardindan sira ikinci dilege geldiginde Temel de yine ayni naz ve padisahin azarlamasi. Sonunda Temel ikinci dilegini söylemis - Eeee sey padisahim ben sizin kariniza da hastayim, ölmeden önce onla da... - Ne diyorsun lan sen (falan padisah köpürmüs) Tabii bu kez de sadrazam telkinde bulunmus ve Temel Padisahin karisiyla da... Veee sira gelmis üçüncü dilege; - Söyle bakalim su üçüncü dilegini de bitirelim artik su isi. - Yok padisahim söylemeyeyim, ilk ikisini söyledim ama bunu nasil söylerim bilmiyorum. Ilk ikisinden daha kötu ne olabilir ki diye düsünen padisah kizarak - Olm söyle bak iskence yaptiririm, söyletirim - Peki efendim, demis Temel ve devam etmis, - Ben sadrazamla size de hastayim. Ardindan kisa bir sessizlik ve Sadrazam : - Padisahim ben sanki Temel'i namazda görür gibi oldum. Hatirliyor gibiyim. Padisah : - Nasil hatirlamazsin lan essoglu essek yanimda oturuyordu.!

TAKSIT TAKSIT ÖDERIM

Ingiltere' de bir hayvanat bahçesinde soylari tukenmekte olan bir çift goril kalmis. Insanlar bunlari çiftlestirip soylarini kurtarmaya çalisiyorlarmis ki erkek goril birden ölmüs. Ortalikbirbirine girmis. Gazetelere ilanlar verilmis ve disi gorile bir es bulana büyük ödüller vaad edilmis. Kimsenin elinden birsey gelmiyormus. Herkes çaresiz çaresiz otururken bir Türk çikmis ve bu isi halledecegini ancak 50 bin dolar istedigini söylemis. Hemen kabul etmisler. Türk uçaga atlamis önce Istanbul'a sonra da Ankara'ya gelmis. Ankara' da otobüse binmis. Pozanti yolu üzerinde bir kahvede inmis. Kahveye girmis bakmis bir surda kamyon söförü oturuyor. Hepsine söyle bir alici gözüyle baktiktan sonra bir tanesine 'Sen gel' demis. Adam gelmis, bizimki de ona durumu anlatmis. Böyle böyle bir durum oldugunu, gorile bir es aradigini ve adamin bu is icin çok uygun oldugunu ve bunun bedelinin de 25 bin dolar oldugunu söylemis. Kamyoncu düsünmek için 1 saat mühlet istemis. 1 saat sonra dönmus ve demis ki : "Tamam kabul ediyorum ama 3 sartim var: 1. Hayvani dudaklarindan öpmem. 2. Dogacak çocuk erkek olursa babamin adini koyarim. 3. 25 bin dolarim yok. Taksit taksit öderim...."

SÜT

Temel hastalanmis, doktora gitmis. Doktor Temel'i muayne ettikten sonra yeni dogum yapmis bir kadinin memesinden süt emerse hastaliginin iyi olacagini söylemis. Temel kara kara düsünerek doktorun yanindan çikmis. Nerden bulacagini kimden isteyecegini düsünürken aklina arkadasi Dursun'un karisi Fadime gelmis. "O yeni dogum yapmisti, rica ederim" demis ve kapiya dayanmis. Kapiyi Fadime açmis, Temel "Dursun evde mi?" diye sormus Fadime "yok" demis. Temel utana sikila derdini açmis. Fadime de "N'olacak ula alti üstü bir kaç damla süt, hem sevaptir gir içeri demis" Fadime memesini açmis Temel'in agzina vermis. Temel memeyi emmeye baslamis. Temel emdikçe Fadime tahrik olmus. Dayanamaz duruma gelmis. Temel'e "Ula Temel baska birsey de ister misin?" diye sormus. Temel "Ayip olmaz mi?" diye yanitlamis. Fadime ihtirasli bir sekilde "Niye ayip olsun?" diye cevap vermis. Temel "Iyi oyleyse, bir iki tane de bisküvit ver bari, içim ezildi"

SINAV

4 ögrenci sabahleyin uyanamamislar ve de matematik finalini kaçirmislar. Ertesi gün hocalarina gitmisler, zar zor ikna etmisler. "Arabaya bindik, yolda lastik patladi, o yüzden kacirdik" demisler.Neyseki hocalari "3 gün sonra gelin sizin 4'ünüze sinav yapacagim" demis. 3 gün sonra bu 4 ogrenci sinav olmak icin gelir, matematik hocasi bu 4'ünü sinifin köselerine birbirlerine en uzak olacak sekilde oturtur. Finali geçmek icin de en az 50 almak gerekiyor. Hoca 5 tane soru sormustur ve sayfanin önündeki 4 tane matematik sorusu basit sorulardir. Ve her biri 10 puanliktir. Kagidin arkasindaki soru ise 60 puanliktir ve de soru aynen söyledir "Hangi lastik patladi ??"

SALAK

Temel Fransada gezerken, herkes toplanmis bir dükkanin basina bir papagani dinliyor. Temel hemen sormus - "Bu nedir burada ne oluyor ?"Demisler ki- "Bu papagan özeldir, insanlarin karakterini biliyor, gelecegini okuyor" Temel tam papaganin yanina gidecek, papagan bunu görmus ve - "Salak" demis. Temel sagina soluna bakmis, tekrar papagana dönmüs, papagan tekrar Temel'e - "Salak" demis. Temel 'ulan bildi helal helal olsun' demis ve papaganin sahibine gidip onu satin almak istemis. Tabi adam satmak istememis ama israrlar sonucu 3 adet yumurtasi oldugunu ve onlari verebilecegini söylemis. Temel hemen parasini ödemis ve düsmüs yollara. Trabzona gelmis ve herkese anlatmaya baslamis; yakinda zengin olma hayalleriyle herkese papaganin herseyi bildigini anlatmis.Tüm ahali merakla beklemis ve zaman gelmis. Birinci yumurta catlamis, bir bakmislar icinden bir güvercin,bir zaman sonra ikinci yumurta, bundanda bir serce. Ücüncü yumurtadan da bir kirlangic cikmis. Tabi bizim Temel o hisimla hemen Fransanin yolunu tutmus. Papagan bunu görünce - "SALAK" diye bagirmis. Temel hemen yanina gitmis ve papagana demis ki; - "Benim salak oldugumu sadece sen biliyorsun ama senin orospu oldugunu butun Trabzon biliyor"

PUMMM

Askeri hastanede yatan temel ve arkadaslarini komutani ziyarete gelmis ve sorar -temel noldu böyle sizlere? - aletlerumuz koptu! -neden? pen ve arkadaslarumuz el bombasi talimi yapiyorduk. komutanimiz pimi çekin birden ona kadar sayun ve atin dedu: pimi çektik sonra sag elle 1,2,3,4,5 sayduksogra sol elle saymak içun bombayi pacaklarumuzun arasina koyduk. 6,7,8,9,10 ve pummmmmmmmmmmmmmm

NAIM HOCA

Naim Hoca Erzurumspor'un maçina gider. Bir grup taraftar; -Hocam kuvvetli bir dua oku da, bizim takim galip gelsin. Hiç olmazsa berabere kalsin, derler. Hoca, ''olur'' diyerek, taraftarlari yerlerine gönderir. Maç 90 dakika golsüz biter. Kesin sonucun alinabilmesi için uzatmalara gidilir ve uzatmada Erzurumspor, bir gol yiyerek maglup olur. Bunun üzerine taraftarlar Naim Hoca'ya sitem ederler: -Hocam sen nasil dua ettin ki biz yenildik? Hoca cevap verir: -Ula usah, ben 90 dakika için dua etmistim. Ne bilim ki is uzatmalara kalacak...

TEYO

Teyo anlatiyor: ''Bir gün balik avlamak için Karasu'ya gittim, tekneye bindim. Biraz kenara dogru açildim. Baktim ki, baliklar çok küçük. Biraz daha uzaga gidip daha büyük balik buluram, diye düsündüm. Küreklere asildim, birkaç yüz metre gittim. Bahtim ki etrafta köyler görinir. Biraz daha uzahlasim dedim. Neyse bir daha küreklere yüklendim. Ele getmisem ki, Allah sizi inandirsin etrafta heç bir sey görünmir. Bir de bahdim ki, arkada bir savas gemisi, üstündede Urus bayragi. Geminin kaptani Igor, beni görence hemen tanidi, Pehlivan, Pehlivan karasularimiza girdin! diye bagirir. Kafayi galdirdim Igor'a dedim ki: -Get ola, ben zaten Karasu'dayam, sen neden bahsedirsen.

JILET SEREF

Bir gün Jilet Seref, böcek ilacinin reklamini yaparak, erafindakileri iknaya ugrasir. o yillar bit-pire gibi hasere fazla oldugu için ilaç satislari iyi gitmektedir. Bu yüzden sisenin içindeki tozun ne olduguna kimse bakmamaktadir. Ilaci alan köylünün biri, bunun nasil kullanilacagini sorar. Jilet Seref gayet ciddi bir sekilde cevaplar: ''Bak kardesim, bu elindeki sisenin kapagini bir sola bir saga çevirerek açacaksin. Sonra parmaklarin arasina bir tutam ilaç alacaksin. Bu ilaci, yakaladigin böcegin gözüne döküceksin.'' Cevap karsisinda sasiran köylü ''Ee agabey, ben böcegi tuttuktan sonra kendim öldürürem'' diye çikisinca Jilet Seref, ''Daha iyi ya kardesim. Aldigin ilaç yanina kar kalir'' cevabini verir.

KUSURA BAHMA

Hayatinin büyük bir bölümünü Istanbul'da geçiren ve Ibrahim Tatlises basta olmak üzere birçok ünlüyle arkadaslik eden Gullebi Turan, uçakla Istanbul'dan Erzurum'a dönmektedir. Koridor tarafinda oturdugu için cani sikilir. Bu arada cam kenarinda oturan yolculardan birisi tuvalete gidince, onun yerine oturur. Yolcu dönünce Gullabi Turan, ''Gardas kusura bahma, senin indigini sandim'' diye cevaplar.

MEZARLIK

Iki arkadas bir gece, bir parti dönüsünde yürüyerek eve dönerlerken bir tanesi, biraz macera olur egleniriz düsüncesiyle ilerideki mezarliga girip kestirmeden gitmeyi önerir ve digeri de hemen kabul eder. Mezarligin icine girerler ve yürümeye baslarlar. Çok derinlerden "tong tung" diye garip seslerin geldigini farkederler. Iki arkadas bir taraftan korkarak, bir taraftanda korktuklarini birbirlerine belli etmeyerek yürümeye devam ederler ama bu korkunç ses onlar yürüdükçe artmaktadir. Epey ilerledikten sonra ilerideki sis bulutunun arkasinda bir kipirti görürler. Iyice korkmuslardir artik ama "erkeklik" ya, yürümeye devam ederler. Sis biraz dagildiginda, farkederler ki, bir mezar basinda bir yasli bir adam, elinde çekiçle mezar tasina birseyler yazmaktadir. Bunu gören iki arkadas, müthis bir sekilde rahatlayarak sorarlar çikisarak: Uf yahu amca, bu saatte çalisilir mi? Biz de seni hayalet sanip korkmustuk! Yasli adam da soyle bir kafasini kaldirip gencleri süzdükten sonra sinirle homurdanir: Adimi yanlis yazmis gerizekalilar!!!

MASKE

Temel bir maskeli balonun yarismasinda kompozisyonuyla birinci gelmis. Çirilçiplak, kafasinda gaz maskesi, elinde bir demet çiçek ve orasinda sallanan bir prezervatif. Juriye gore : çiplaklik fakirligi ; Gaz maskesi hava kirliligini ; Prezervatifde bedensel kirliligi simgeliyormus. Bir demet cicek ise dogayi simgeliyormus. Hayir diye itiraz etmis Temel. - Punu temek istemistum. Kaput kullanmak, çiçegi gaz maskesiyle koklamaya penzer.

KURNAZ

Bir uçakta kurnaz bir avukat ve aptal görünüslü bir sarisin yan yana düserler. Avukat hem hatuna yakinlasmak hem de hosça vakit geçirmek için kadina oyun oynamalarini teklif eder. Kadin da kabul eder. Avukat oyunu anlatir: - Ben size bir soru soracagim, cevabi bilemezseniz bana 5 dolar vereceksiniz. Sonra siz bi soru soracaksiniz, ben bilemezsem size tam elli dolar verecegim. Ilk sorum su: Ay ile Dünya arasindaki mesafe ne kadardir? Kadin tek söz söylemeden çantasindan bes dolar çikartip adama verir. Sonra kendi sorusu sorar : - Bir tepeye üç ayakla çikip dört ayakla inen sey nedir? Avukat uzun uzun düsünür ama cevabi bulamaz. Mecburen 50 dolari çikartip verir kadina ve merakla sorar : - Peki cevap ne? Kadin tek kelime etmeden çikartip 5 dolar uzatir.

SANCAK SAG, ISKELE SOL

Taka kaptani Temel Reis yillardir her sabah kasasini acar ve cikardigi bir kagit parcasina dalgin dalgin bakarmis. Sonra onu dikkatle kasaya koyar ve kimseye emanet etmedigi anahtariyla dikkatle kilitlermis. Tayfa merak icindeymis, define haritasi falan zannediyorlarmis. Bir gun Temel Reis ölmüs. Anahtari koynundan alip sararmis kagidi ciikarmislar. soyle yaziyormus: "Sancak sag, iskele sol."

ITIRAF

Ferit ölüm dösegindedir. Karisi Cavidan da bu son anlarinda onun yanindadir ve çok üzgündür. Kocasinin elini tutar ve gözlerinden yaslar bosalir. Ferit son gücüyle fisildar . "Cavidan!" Cavidan yasli gözlerle; "Sus sevgilim!" der. Ferit; "Cavidan sana itiraf etmem gereken bir sey var" der. Cavidan ; "Kendini yorma sevgilim. Itiraf edecek hiçbir sey yok!" der. Ferit israrla; "Hayir var! Huzur içinde ölmek istiyorum" der Cavidan susar ve dinler. Ferit devam eder; "Kizkardesinle yattim. En iyi arkadasin ve annenle de yattim" der. Cavidan sukuneti bozmadan ve kocasinin elini birakmadan cevaplar; "Biliyorum sevgilim. Seni o yüzden zehirledim zaten"

ALDATMAK

Temel 90 yasina gelmis. Ölümden çok korkuyormus. Bir gün yolda giderken azrail'le karsilasmis. Temel, "Herhalde benim canimi almaya geldi" diye düsünmüs. Sonra da içinden "Belkide çocuk taklidi yaparsam, benim çocuk oldugumu zanneder ve uzaklasir" diye geçirmis. Baslamis "Ingaaaa... Ingaaaaa..." diye bagirmaya... Azrail, yanina gelmis ve Temelin saçini oksayarak kulagina fisildamis, " ATTAAA... ATTAAAAAA..."

TEMELIN ANISI

Temel birgün Dursun'a anilarini anlatiyormus. - Ula Dursun geçenlerde otostop çekeyim dedim. Otobanda bekler iken üstü açik kirmizi bir araba önümde durdu. Içinde de hos mu hos, mini kirmizi etekli bir hatun oturuyordu. Kapiyi açti ve bana "Atla hayatim" dedi. Arabaya bindum. Kisa bir süre sonra ana yoldan çiktuk ve benu kuytu bir yola sokti. Arabayi durdurdi ve eteginu yavasça yukari kaldurarak bana, -"Ne istersen al hepsi senin" dedu. Dursun merakla sordu "eeee usagum sen ne yaptun?" Uzun pir süre düsündükten sonra karinin arabasini aldum. Dursun devam etti. "eee be usagum iyi etmüssün etek sana olmaz idi ki....

MANASTIR HAYATI

Bir manastirda yasayan üç rahibe oturmus dedikodu yapiyorlarmis. Birincisi 'Kizlar' demis 'Geçen gün bas papazin odasini temizlerken bir sürü seks mecmuasi buldum'. Digerleri 'Peki ne yaptin?' diye sorunca ilk rahibe 'Hiiç' demis ne yapacagim hepsini çöpe attim' Ikinci rahibe anlatmaya baslamis 'Ben de bir ay önce bas papaz efendinin odasini temizliyordum bir sürü prezervatif buldum' Ilk rahibe sormus 'Peki sen prezervatifleri ne yaptin? Attin her halde' Ikinci rahibe 'Yok canim' demis 'Hiç üsenmedim tek tek hepsini igne ile deldim ve tekrar paketlerine koydum' Bunu duyan üçüncü rahibe düsmüs bayilmis..

ISHAL

Adamin bir ishal olmus. Öyle boyle degil ama. Çok fena cIrcIr. Dakka basi tuvalette. doktoruna gitmis. Doktor muayene etmis, "yok demis, bu cok ciddi, beni asar. ama seni cok basarili bir klinige gondereyim. Orada tedavi edemeyecekleri sey yok." vermis adresi, adam da gitmis. Yalniz ufak bir hata olmus, adami psikiyatri bolumune gondermisler giriste. Bir hafta sonra doktoru aramis adami : "nooldu?" demis, "gecti mi ishalin?" "yok doktor, gecmedi, ama takmiyorum artik."

INTIKAM

Hanim, ters cevaplar vermesine kiyzdigi için hizmetçi kizi kovmustu. Kiz esyalarini toplayip çantasina doldurduktan sonra haniminin yanina geldi -allahaismarladik madam. Yalniz, gitmeden evvel size bir sey söylemek istiyorum. -söyle bakalim -önce ben sizden daha güzelim. Bunu bey söyledi sonra elbiseleriniz de sizden çok bana yakisiyor bunu da bey söyledi.bir sey daha söyliyeyim mi ? Yatakta da sizden daha becerikliymisim. -onu da mi bey söyledi ? -hayir, madam onu soför söyledi.

AKBABA

Çiftci tavuklari için hiç yorulmayan bir horoz almak için pazara gider. Pazarci "istediginiz herseyi bu horoz yapar" diye azgin mi azgin bir Horoz satar bizim çiftciye. Adam çiftlige döner ve horozu kümese koyar koymaz tüyler uçusur, gidaklama sesleri, feryat figanlar felan, çiftçi çok memnundur. Ama horoz çok azgindir, sadece kümesin isini bitirmekle kalmaz, çiflikteki diger hayvanlari da becermistir; Atlar, koyunlar, inekler vs. vs. Adam memnundur ama bir yandan da endiselenir, horoz iki günde ölecek diye. Horozu tutmaya çalisir falan, ama nafile. Neyse der eve girer. Ertesi gün bir bakar ki, horozun ayaklar havada, dili disarda kümesin önünde pestil bir vaziyette cansiz yatiyor ve hatta tepesinde bir akbaba uçusuyor. Çiftci kendi kendine "ehh iste sana dedim geberecen diye" seklinde söylenir. Horoz, bir gözünü hafif açarak çiftciye yarim agizla ve kisik sesle homurdanir: Sus lan sus!, Kaçiracan simdi akbabayi, sus!

LAZ

Ingiliz fransiz ve laz genetik mühendisleri toplanmis vardiklari sonuçlari karsilastiriyorlarmis. Ingiliz mühendis uzun çalismalardan sonra deve ile katir genlerini birlestirip yeni bir hayvan yarattigini bu hayvanin deve kadar dayanikli ve katir kadar güçlü oldugunu söylemis. Fransiz da altta kalmamis. Oda köpek ile papagan genlerinden ezber kabiliyeti olan mesaj götürebilen sadik bir hayvan elde ettigini söylemis. E tabii bizim laz da altta kalmamis ve çalismasini anlatmis: karpuz ile hamam böcegini birlestirip yeni bir karpuz elde ettim. Karpuzu kesince çekirdekler yürüyerek disari çikiyor.

ALI

Ali isminde bir adam olum doseginde karisina : - "Karicigim, ben olmek uzereyim. Tanriya dua ettim, eger karim ben oldukten sonra bir erkekle yatarsa ahirette kendi etrafimda bir kez donecegim. Eger benim obur dunyada rahat etmemi istiyorsan lutfen benden sonra hic bir erkekle yatma olur mu?" Kadin: -"Kocacigim o nasil soz, tabii ki sana oldukten sonra da sadik kalacagim", der ve Ali olur. Yillar sonra kadin da olur ve obur dunyaya gider kocasini aramaya baslar. Kapidaki gorevliye sorar: -"Kocami ariyorum ismi Ali", Gorevli: - "Hangi Ali? hanimefendi, burda milyonlarca Ali var." Kadin: - "Arasira kendi etrafinda bir kez donen birisidir." Gorevli: - "Ha, sen topac Aliyi ariyorsun, az ileride."

SASKIN TEMEL

Hayatlarinda hiçbir zaman köylerinden çikmamis olan Temel ile oglu bir gün is için Istanbul' a gitmisler. Taksimde gezerlerken bir otelin içine girmisler. Bir bakmislar ki demirden duvarlar, ve bu duvarlar otomatik olarak açilip kapanabiliyor. Tab ki ikisi de sasirmis. Temelin oglu Findik babasina sormus : "Buba bu ne ya ?" Temel hayatinda hiç asansör görmedigi için söyle yanitlamis : "Oglum ben böyle bir seyi hayatimda görmedim, ne oldugunu bilmiyorum." Ikisi de büyük bir saskinlikla bu duvarlara bakarken 150 kiloluk sisman bir bayan açilan duvarlardan küçük bir odanin içine girer. Duvarlar yine kapanir ve numaralar birer birer yükselmeye baslar. Daha sonra ise numaralarin küçüldügünü görürler. Temel ve Findik saskinlik içindedirler. Birazdan duvarlar yine açilir ve disariya 20 yaslarinda çok güzel ve seksi, sarisin bir bayan çikar. Temel gözünü bu bayandan ayirmadan ogluna sessizce : "Git anani buraya getur."

3 ARKADAS

Adanali Cemal, Kayserili Kemal ve Temel bu uc arkadas Bogaz Koprusunde tamir yapiyorlarmis ve karilarida bunlara yemeleri icin bir seyler hazirliyormus. Ama hep ayni seyler. Kayserili yemek torbasini aciyor pastirmali ekmek. Adanali aciyor kofte ekmek. Temel aciyor ekmek arasi hamsi. Bu hep boyle devam ediyormus. Neyse gunlerden birgun bunlarin canina tak etmis ve demisler yine ayni seyleri hazirladilarsa kendimizi kopruden atalim. Adanali bakmis ekmege kofteli hop assaga atlamis,Kayserilininki de pastirmali,oda atlamis asagi. Temel bakmis hamsili, o da dayanamamis ve atlamis.Bunlarin evlerinde de agit yakiliyormus. Adanalinin karisi: -Vah zavalli kocacigim kofte ekmegi ne cok severdi hep kendi ellerimle hazirlardim. Kayserili -Vah zavalli kocacigim pastirmali ekmegi ne cok severdi hep kendi ellerimle hazirlardim Karadenizli ise -Vah zavalli kocacigim hamsi ekmegi ne cok severdi her sabah kalkip kendi hazirlardi..

ÜÇ BIT BIR GÜN

Üç tane bit bir kadinin vücudunda kaybolmuslar. Düsünürken biri demis ki "sen yukariya çik, sen arkaya git ben de asagi inecem çikis yolu arayalim yarim saat sonra tekrar burada bulusalim" demis. Neyse yarim saat sonra üçüde soluk soluga tekrar göbekte bulusmuslar baslamislar anlatmaya. 1.bit- yukarida iki tane kocaman dag var mümkün degil çikmak,demis.. 2.bit- arkadada iki dag arasinda sikistim sonra bir rüzgar çikti,bir koku bir koku sormayin, demis. 3.bit- ulan sizinkide bisey mi? Asagiya inerken bir ormanda kayboldum sonra tek gözlü bir canavar beni kovalamaya basladi, bir magara buldum içine girdim canavar hala pesimde, magaranin sonuna geldim... Eeeeee demisler digerleri. 3.bit- ee ne olacak gitti geldi yetisemedi gitti geldi yetisemedi, suratima tükürdü pezevenk....

OOOO AHMET BEYLER'DE BURDALAR CIS TAK CIS TAK

Kadin evine bir papagan almak ister ve dükkana gider dükkanci ile konusur ama o kadar pahalidir ki alamaz orada kendi halinde tek basina kafasini önüne egmis papagani göstererek "bu kaç lira " diye sorar....dükkanci o ucuzdur 10,000,000,-TL ama onu size satamam çünkü o genelevden çikma bi papagandir agzi bozuktur der... Kadin ne olacak canim der ve papagani alir eve götürür, asar ve üzerindeki örtüyü çikarir çikarmaz papagan; "hmmmmmm yeni ev , yeni mama.....yasasin" . Kadin amaaaan der bu kadar agzinin bozuk olmasinin bi önemi yok aradan bir iki saat geçer evin kizlari okuldan gelmistir salona geçerler papagan, "hmmmmmm yeni ev, yeni mama, yeni ve taze sermayeler.......yasasin" . Kadin biraz bozulur ama ucuza papagan aldigi için fazla da önemsemez biriki saat daha geçer evin erkek çocuklari isten gelmistir ve salona geçerler papagan "hmmmmmmm yeni ev, yeni mama, yeni ve taze sermayeler ve genç müsteriler......yasasin" . Kadin çocuklarina aldigi bu papagani nasil ve ne kadar ucuza aldigini anlatirken kapi çalar eve kadinin kocasi gelmistir. salona geçerler hepbirlikte....... papagan çevresine söyle bir bakindiktan sonra " hmmmmmmmm yeni ev, yeni mama, yeni ve taze sermayeler, genç müsteriler ve... oooooo MEHMET ABI NABER???"

BABANIN SONU

- Babam öldü, demis Temel. Ilyas sormus: - Neden öldü? - Apartmanin sekizinci katinin balkonundan düstü. - Eyvah parçalandi mi? - Yok, giristeki bakkalin tentesine düsünce oradan havalanip karsi apartmana yöneldi. - Apartmana mi çarpti, nasil oldu? - Yok, karsi apartmanin balkonunda çamasirlar asili idi. Çamasir ipine vurup fabrikanin bahçesine düstü. - Orada mi öldü? - Yok, fabrika çelik yay fabrikasi, bahçedeki yaylarin üzerine düsüp havalandi yeniden... - Peki sonra? - Sonrasi ne? Baktik ki yere inmiyor, biz de vurduk onu.

BEBEK

Birkac yillik evli ciftin bir bebekleri olur.. ancak gunler haftalar gectikce bebegin cok farkli ve insanustu yetenekleri oldugu ortaya cikar..1 yasina geldiginde yetiskin gibi konusur, 2 yasinda akliniza gelen her dilde okuyup yazmaya baslar, 3 yasinda ileri matematik profesorleriyle tartismaya oturur, ve 4 yasinda gelecekle ilgili inanilmaz tahminlerde bulunmaya baslar...der ki: Tam 1 yil sonra bugun ben olecegim...ben oldukten 2 yil sonra annem ölecek.. annem öldukten 1 yil sonra babam ölecek..." Ve kesinlikle..bir yil sonra bebek ölür... baba cok uyanik oldugu icin karisini hemen milyarlar degerinde sigortalatir... ve 2 yil sonra da anne ölür....ve baba 1 yillik omrunun kaldiginin farkinda, karisinin sigortasindan kazandigi milyarlarla evlere, arabalara, seyahatlere ve birbirinden guzel kadinlara yatirim yapar... ve olumune 1 gun kala, son parasiyla bir dansci kiz kiralar, once superlux villanin havuzunda eglence, sonra yatakodasinda zevk dolu bir gece.. ve adam hersey bittiginde gozlerini kapatir ve "vay be yarin ölmüs olucam.. ama ne hayat gecirdim herseyi yaptim dolu dolu yasadim herseyi..helal olsun bana"diye keyifle uykuya dalar.. Ama o da ne...... sabah bir de gozlerini acar ki hala yasiyor..!!!!!! Yatakta saskinlik icinde bakinirken geceyi beraber gecirdigi dansci kiz ciglik cigliga kosarak iceri girer... " HEMEN ASAGI GELIN NOLUR.. KAHYANIZ SALONDA BOYLU BOYUNCA UZANMIS YATIYOR... GALIBA ÖLMÜS!!!!"

BEN GÖREMICEM

Clinton, Yeltsin ve Çiller seytanin huzuruna çikarlar. Hepsi seytana dileklerini söyleyeceklerdir o da onlara dileklerinin ne zaman gerçeklesecegini söyleyecektir. Ilk once Clinton sorar; - Amerika ne zaman her yönden tam olarak Dünya'nin hakimi olacak?, der. Seytan da - 50 yil sonra, der. Clinton baslar aglamaya - Ben göremicem, ben göremicem... Sira Yeltsin'e gelmistir. O da sorar; - Rusya ne zaman eski gücüne kavusacak?. Seytan cevap verir - 100 yil sonra. Yeltsin de baslar aglamaya; - Ben göremicem, ben göremicem... Sira Çiller'e gelmistir, O da sorusunu sorar; - Ne zaman Türkiye'deki enflasyon düsecek? Bu sefer Seytan aglamaya baslar; - Ben goremicem, ben goremicem!..

KANISMI !

2 ahbap parkta oturuyorlar..birinin yaninda Doberman'i var digerinin yaninda Kani$'i var.. derken biri diyor ki:" Gel surdaki restorana gidelim biseyler yiyelim".. oteki soruyor " Sacmalama bu kopeklerle bizi iceri alirlar mi saniyorsun?" Bunun uzerine bizimki "sen beni izle simdi..."diyor, kara gozluklerini takiyor ve yaninda Doberman'iyla restorana giriyor.. tabi hemen kapidaki gorevli "bi dakika beyefendi"..diyor "kopekle iceri giremezsiniz.." Bizimki cevapliyor: "Tabii biliyorum ama siz anlamiyorsunuz..ben körüm ve bu kopek benim yardimcim".. gorevli sasiriyor: "Bu Doberman mi?!??".. bizimki hic bozuntuya vermiyor: "Evet simdi yardimci diye bunlari veriyorlar.. gercekten cok iyiler..." Gorevli "peki iceri buyrun özür dilerim bayim"diyor..bizimki gidip bir masaya oturuyor.. sira geliyor arkadasina.. o da kara gozluklerini takiyor ve Cocker'iyla restoran kapisindan iceri girecegi sirada.... "Bi dakika beyefendi kopekle giremezsiniz...!" "Bakin elbette kurallari biliyorum ama ben körüm ve bu kopek benim yardimcim..." Gorevli bir numara dondugunu cakiyor ve adamin uzerine yuruyor: "Yaaaa...demek size bu Kani$ yardimci oluyor...." Ve gorevli bizimkini yakasindan tuttugu gibi havaya kaldirinca bizimki cigligi basiyor: "AAAA!!!! KANI$ MI??!!?!? BANA BIR KANI$ MI VERMISLER?!?!?!!?!?!"

40 YIL

cocuk, dedesine sormuS, -Dede, ninemle kaç yildir evlisiniz? -40 yildir evlat -Peki ama dede, ben sizin kavga yaptiginizi hiç görmedim. Bunun sirri nedir? -Otur anlatayim evlat. Bu biraz uzunca bir hikaye. Evlat, biz ninenle evlendgimizde, elde avuçta bir sey yoktu, kimsem de yoktu. Nineni, bizimkinden oldukça uzak bir köyden aldim. Nikahimiz kiyildi. Benim at arabasina, nenenin 3-5 esyasini attik ve bizim köyün yolunu tuttuk. Yolda benim atin ayagi sürçtü ve tökezledi. Ben, "Bu biiir" dedim. Devam ederken bir daha tökezledi, ben, "Bu ikiiii" dedim. Köye daha epey yolumuz vardi, bizim atin ayagi bir daha tökezleyince "Bu üüüüç" dedim ve çektim belimden pitonu, ati orada vurdum. Ben ati vurunca, ninen basladi söylenmeye, "Biz nasil gidicez simdi, niye durup dururken ati vurdun, sende hiç akil yok mu, bu esyalari nasil götürecegiz" diye... Ben de döndüm ninene "Bu biiir" dedim. O gün bugündür gül gibi geçinip gidiyoruz iste evlat.

BIRDEN

adamin biri günah çikarmaya kiliseye gitmis. Rahiple birlikte günah çikarma odasina girince anlatmaya baslamis: 'Peder, büyük günah isledim..' 'Evet oglum..Ne yaptigini anlat bana.. Tanri seni affedecektir...' Kiz arkadasimla üç yildir çok güzel giden bir iliskimiz var. Ve aramizda ciddi bir yakinlasma olmadi. Dün onu görmeye evine gittim, kizkardesinden baska evde kimse yoktu. Ortalikta kimsenin olmadigini görünce kardesiyle olduk...' 'Oh bu çok kötü evlat.. fakat yaptiginin kötü bir sey oldugunun farkindasin. Tanri affetsin..' 'Peder, geçen hafta kiz arkadasimi görmeye isyerine gitmistim. Is arkadaslarindan biri disinda is yerinde kimse yoktu. Ortalikta kimsenin olmadigini görünce is arkadasiyla birlikte olduk.' 'Oh, bu hiç de iyi olmamis dogrusu..' 'Peder,geçen ay, kiz arkadasimi aramak için amcasinin evine gitmistim. Yengesinden baska evde kimse yoktu. Ortalikta kimsenin olmadigini görünce, yengesiyle birlikte olduk.. ' Adam cevap gelmedigini görünce seslenmis: 'Peder???? Peder , neredesiniz?? ' Hiç cevap yok.... Kilisenin içinde rahibi aramaya baslamis ve onu piyanonun arkasindaki masanin altinda saklanir bulmus. 'Peder, niçin orada saklaniyorsunuz?' 'Birden ortalikta senle benden baskakimsenin olmadigini farkettim de....'

CIVCIV

Adamin biri Amerika ya gitmis ve orada cok guzel bir civciv > gormus ve ulkesine goturmek istemis. ( Fikra bu, olabilir) Ucaga binmis ve civcivi ceketinin ic cebine koymus. Yanina da bir rahibe oturmus. Civciv bir sure sonra adamin gomleginin icine girip pantolonuna dogru inmis ve fermuar seviyelerine geldiginde cani disari cikmak istemis. Fermuarin azicik acik kalan yerinden disari bakmis ve hemen kafasini geri cekmis. Bu hareketi bir kac kez tekrarlamis. Civciv rahibenin dikkatini cekmis. Rahibe utana sikila adama donmus: "Beyefendi, ben bu islerden pek anlamam ama galiba yumurtalarinizdan biri catlamis!"

ÇEK

Zenginin biri olumune yakin, biri doktor, biri papaz, digeri avukat uc yakin arkadasini cagirmis yanina. Bir ricada bulunmus: - "300 bin dolarlik tasarrufum var, demis, bunu yanimda oteki dunyaya goturmek istiyorum. Ama kimseye de guvenemiyorum. Size simdi 100'er bin dolar verecegim. Bu paralari ne olur ben gomulurken kefenimin ic cebine koyuverin..." Adam olmus. Uc arkadas verdikleri sozu yerine getirmisler. Bir sure sonra doktor vicdan azabina yakalanmis. Diger iki arkadasini cagirarak onlara itirafta bulunmus: "Hastanenin cok acil ihtiyaci vardi, demis, onun icin 100 bin dolarin 20 bin dolarini hastaneye sarfettim, kefene 80 bin koydum." Papaz: - "Maalesef ben de ayni gunahi isledim, demis, paranin yarisini kilisenin insaatina ayirdim. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum." Avukat : "Ben sozumu aynen yerine getirdim, demis, kefenin cebine 100 bin dolarlik cek koydum."

CIKOLATALI PASTA

Agop 'la Haykanus kahvalti ediyorlarmis. Haykanus sormus: - Sular akmoor Agop, bir bakarsin degil mi? - Nereden cikarirsin simdi Haykanus, ben muslukcu muyum? - Peki havagazini kontrol etsen. - Canim, tesisatci miyim? - Agop, elektrik dugmesi de bozulmus - Yeter artik Haykanus... Agop aksam eve geldiginde bir bakmis ki butun aksakliklar onarilmis. Merakla sormus Haykanus 'a: - Canim karim, kime yaptirdin bunlari? - Kirkor 'a rica ettim beni kirmadi. - Ne?...Kirkor mu? O dunyanin en kotu adamidir. Karsiliksiz bir sey yapmaz. - Evet bana "ya benimle yatacaksin ya da cikolatali pasta yapacaksin" dedi - Guzel...Pastayi yaptin degil mi? - Ah Agop, nereden cikarirsin bunu? Ben pastaci miyim?

CIPLAKLAR KAMPI

Çiplaklar kampinda küçük kiz annesiyle günesleniyo ve biraz ileride uyuyan bir adam sirtüstü çocuk adama bakip annesine soruyo anne o amcanin önündeki ne annesi kus yavrum diyo biraz sonra annede uyuyo ve bir feryat figan uyaniyo uyuyan adam sedyede küçük kiz kosa kosa geliyo anne soruyo noldu yavrum kiz amcanin kusu vardiya anne onu sevdim oksadim yüzüme tükürdü bende kizdim tasla yumurtalarini kirdim

AMERIKALI

Temel bogazda tekneyle turist gezdiriyor birgün bir Amerikaliyi aliyor basliyolar gezmeye...Amerikali bir saray görüyor. -Bu ne kadar zamanda yapilmis, diyor Temel : -5 yilda, diye cevap veriyor... Amerikali : -Yazik bizde olsa 1 yilrda yapilirdi. Biraz sonra bir cami göruyor. -Bu ne kadar zamanda yapilmis,diye soruyor... Temel : -2 yil, diye cevap veriyor. Amerikali : -Yazik be bizde olsa 3 ayda biterdi, diyor. Temel uyuz oluyor duruma... Biraz sonra bi tarihi yapi daha göruyolar..gene soruyor Amerikali... Temel : 2 ay, diyor. Amerikali yine : -Yazik be bizde olsa 1 haftada biterdi, diyor. Temel iyice killaniyor.Tam o sirada Bogaz Köprüsü`nün altina geliyorlar... Amerikali yukariyi göstererek : -Bu köprü ne kadar zamanda yapildi, diyor. Temel saskin saskin bakislarla kafayi kaldirip : -Hangisi? Bu mu? Bu dün burada yoktu daa...

DAHA NELER!

Ali ile Ayse, tarladan köye dönmektedirler. Ali'nin bir elinde, ipinden tuttugu kuzu, öteki elinde, bos bir kova, koltugunun altinda bir tavuk, omuzunda da bir dirgen(çatala benzer bir tarim aleti) bulunmaktadir. Ayse ise, bir kucak odun götürmektedir evine. Bir ara Ayse, Ali'ye dönerek: "Ali, bu yolda seninle yürümekten korkuyorum, ya bana saldirirsan" der. Ali de: "Yapma yahu, elimde bunlar varken, sana nasil saldirabilirim ki?" der. Bunun üzerine Ayse: "Ne yani? Dirgeni yere batirip kuzuyu ona bagladiktan sonra, tavugu da kovanin altina kapatarak yapamaz misin yani?" der... : )

VAZELIN

Adamin biri motosiklet almis. Satici adama bir kutu vazelin hediye ederek yagmurlu havalarda bunu metallere sur pas yapmaz demis ve adam motorunu gostermek uzere kiz arkadasina gitmis. Neyse aksama dogru kiz gel seni bize goturup ailemle tanistirayim hemde aksam yemegi yeriz.. demis ve bir hatirlatmada bulunmus : "Yalniz dikkat et bizim evde yemek yerken kimse konusmaz. Konusan bulasiklari yikar..." Adam 4 kisinin bulasigindan ne olacak diye dusunurken eve girdiklerinde bir de ne gorsun dag tas her yer bulasik... Ulan bir konusursak yandik demis.... Yemek yerken aklina "Ulan ben simdi bu kizin elini tutsam kimse bir sey diyemez" fikri gelmis. Kizin elini tutmus kimseden cit yok. Bir de opeyim demis, Opmus gene cit yok.. Ulan ben bunu becereyim demis, herkesin gozu onunde becermis ama gene cit yok.. Adam iyice piskinlige vurup yahu bunun anasi da guzelmis deyip onu da becermis.. Gene cit yok.. Tam bu sirada disarda gok gurleyip yagmur yagmaya baslamis..Bizimki motoru paslanmasin diye aldigi vazelini cebinden cikardigi anda kizin babasi bagirarak ayaga firlamis... "Tamam tamam koy onu yerine bulasiklari ben yikarim"

ASIRI HIZ

Temel bir gün otobanda, Anadol marka arabasiyla gidiyormus. Aksilik bu ya; arabanin arizalanacagi tutmus. Ne yapsin, çaresizce çekmis emniyet seridine ve beklemeye baslamis. Epey bir süre bekledikten bir araba hemen yaninda durmus. Son model bir FERRARI ve içinde kara günes gözlüklü, saçlari jöleli, trasli ve kisacasi varlikli ve çok zengin oldugu her halinden belli olan bir adam hafifçe egilerek seslenmis; - Hemserim! istersen otobanin sonuna kadar seni yedege alip çekeyim. Temel elbette kabul etmis.Baglantilari yapmislar ve son kontrolleri de yaptiktan sonra zengin sürücü; -Arkadas bak, bende hiz hastaligi vardir; eger dalginlikla hizimi artirirsam sen arkadan selektor yaparsin ben de yavaslarim, olur mu? demis. Temel buna anlam verememis ama yine de "Peki!" demis. Nihayet yola koyulmuslar. Önde FERRARI ve arkasinda ANADOL bir süre sakince yol almislar. Ama bir süre sonra da Temel adamin neden bahsettigini anlamis. 60 km/h..... 80km/h..... 120km/h..... 150km/h derken Temel bakmis olacak gibi degil. Direksiyon zangirdamaya motordan boguk sesler gelmeye baslayinca hemen hatirlamis ve öndeki sürücüye selektor yapmaya baslamis. Selektoru farkeden sürücü de durumu anlayip yavaslamis. 150km/h....120km/h.....60km/h. Ancak gel zaman git zaman bir süre sonra öndeki sürücü yine kendini kaptirip hizlanmaya baslayinca Temel bu sefer atik davranmis ve malum . Bu olay birkaç defa daha tekerrür etmis. Uzun bir süre sakince yol almislar. Ta ki büyük bir gürültüyle Temel'in yanindan geçip öndeki FERRARI`nin yanina yanasan son model LHAMBORGINI`nin söförü FERRARI`nin söförüne kapkara gözlüklerinin üzerinden bakip; -Kapisalim mi Moruk! 140 km ilerideki benzinciye son varan ilk gelenin deposunu fuller. Ne dersin ? FERRARI`nin sürücüsü: -Pekala, paralari hazirla. Çünkü kaybeden sen olacaksin...demis ve baslamislar yarisa ; 80 km/h....120km/h.....200km/h....280km/h.... Tam bu sirada helikopter ile otobanin üzerinde trafik denetleme devriyesi görevini yapmakta olan Dursun durumu farkeder ve eline telsizi alarak su mesaji geçer : " Alo...Alo.. Breykk...Uçan Hamsi`den tüm ekiplere... su anda otoyolun 85. mevkiinde seyir halinde olan üç araba otoban emniyetini bozacak sekilde asiri hiz yapii... Arabalari tanimliyorum, FERRARI-LHAMBORGINI-ANADOL.... FERRARI ile LHAMBORGINI kapisii, arkadan ANADOL geçmek icin yol istii."

NEDEN

Kadin süslü püslu masayi hazirliyor kocasi ic camasirlariyla dolasiyor. Kadin: -Pantalonlarini bari giyseydin, misafirler her an gelebilirler. -Olsun. Bacaklarimin ne kadar zayif oldugunu gorsunler ve bana iyi bakmadigini anlasinlar. -O zaman donunu da cikar sana iyi bakmama bir neden var mi anlasinlar.

METRO

Amerikali kadin turist Istanbul'da metroyu ararken yallislikla yeralti tuvaletlerinden birinin erkekler bölümüne girmis. Girmesi ile pisuvarin basinda isini gören Temel ile gözgöze gelmesi bir olmus. "Metro, metro" diye saskin saskin sormus. Temel kafasini iki yana sallamis. "No metro.. No metro.. Oniki santimetro!"

ÇALISAYI

Calisayi calismayi... Temel'e bak bakalim arabanin sinyalleri calisiyormu, demisler. - Calisayi, Calismayi, calisayi, calismayi.....

IPNE

Temel Dursun'a sordu.Yahu dursun aristo mantigi nedir.Dursun nasil anlatacagini dusundukten sonra: --Bak temel.. temel:efendim dursun:senin akvaryumun varmu? temel:var dursun:akvaryumunu severmisin?........evet dursun:o zaman baliklarida seversin?........evet dursun:o zaman denizi de seversin?.............evet dursun:o zaman plaji da seversin?............evet dursun:o zaman plajdaki kizlarida seversin?..........evet dursun: o zaman o kizlarla yatmayi da istersin?.........evet dursun:iste aristo mantigi budur temel'cigim. Bu olay Temelin kafasina yer etti.Yolda rastladigi birini cevirip sordu: --Kardes senin akvaryumun var mi? Adam:Hayir birader. Temel:Ulan sen ipnemisun?

PREZERVATIF

Iki karadenizli karadenizde cay bahcesinde calisirlarken natasa'lardan birisi kendilerine dogru yaklasiyor.Bir miktar para karsiligi kendileriyle birlikte olabilecegini ancak hamile kalmamasi icin prezervatif kullanmalarinin gerektigini belirtiyor.Mesele halloluyor.Olaydan uc gun sonra Temel buyuk bir sikinti icinde Dursun'a sesleniyor: -Ulaaan Hamile kalirsa kalsin. Ben artik prezervatifi cikaracagim

FIZIK DERSI

Temel, Idris ve Dursun fizik dersindeler. Hoca sözlü yapmak için Dursun'u kaldIrmis. -Kalk bakalim, Dursun. Sicak bir günde arabanla gidiyorsun. SIcak bastIrdI. Ne yaparsIn? -CamI açarim, hocam. Hoca atlamis, -Hah iste, o camdan giren rüzgarin ivmesi nedir? Dursun'da yanit yok tabii. Öylece kalakalmis. Sifirini almis oturmus. Bu arada Temel fizikçinin lazlara gicik oldugunu bildiginden sira kendine gelecek diye korkmaya baslamis. Hoca bu kez, -Sen kalk bakalim, Idris. deyince Temel iyice korkmus. Hoca, -Söyle bakalim Idris. Sicak birgün ve arabanla gidiyorsun. Sicak bastirdi. Ne yaparsin? -Ceketimi çikaririm, hocam. -Daha sicak oldu. -Cami açarim, hocam. -Hah iste, o camdan giren rüzgarin ivmesi nedir? Idris de yanit verememis ve sifiri alip oturmus. Temel'i iyice bir telas almIs. Hoca Temel'e dönüp, -Temel, kalk bakalIm. SIcak birgün ve arabanla gidiyorsun. SIcak bastirdi. Ne yaparsin? -Ceketimi çikaririm, hocam. -Daha sicak oldu. -Gömlegimi çikaririm, hocam. -Daha da sicak oldu. -Pantolonumu çikaririm, hocam. -Çok sicak oldu. -Atletimi çikaririm, hocam. -Daha sicak. -Donumu çikaririm, hocam. -Daha sicak. -Herseyimi çikaririm, hocam. -Daha sIcak. -AnamI becerseler açmam o cami, hocam

www.burakaz.sokagi.com TÜM HAKLARI SAKLIDIR 2002