Haginin Hikayesi...

23 Nisan- Iki kere göç etmek zorunda kalan bir Makedon ailesinin çocugu olarak yoksul bir çocukluk geçirdi. Köyde dogmus, çamurlarin içinde, yalinayak, at kilindan bir topun pesinde kosarak futbola baslamisti. Romanya'nin komünist lideri Çavusesku döneminde yildiz oldu. Ancak o devrildikten sonra yurtdisina çikabildi. Iste Ispanya'da aradigini bulamayan, Galatasaray'la UEFA Kupasi'na uzanan Hagi efsanesinin kisa özeti...

Hikaye çok eskilere dayanmiyor. Lozan Anlasmasi geregi, Türkiye ile Yunanistan arasinda nüfus mübadelesi yapilinca, Atina Hükümeti, Türkiye'den gelen yaklasik 1.5 milyon Rum'u toprak sahibi yapabilmek amaciyla kuzeydeki Makedonlar'in topraklarina el koymaya basladi. Bir baska deyisle, Hagi ailesinin 1930 ve 1940'li yillarda iki kez göçetmesi, Yunanistan'in Kavala kentinden baslayan yolculuklarini Köstence'nin kuzeyindeki Sacele köyünde sonlandirmasinin nedenini Lozan Anlasmasi olarak görebiliriz. Gheorghe ve Sultana Hagi'nin oglu Iancu, yine kendileri gibi göçmen olan Chirata'yla Köstence'de tanisti ve çiftin dördüncü çocuklari 5 Subat 1965'da dünyaya geldi. Ailenin dördüncü çocuguna büyükbabasinin ve 9 aylikken ölen agabeyinin ismi verildi: Ama herkes ailenin yeni bireyine Gheorghe yerine, kisaca Gica diyordu.

6 YIL SONRA GERÇEK BIR TOP

Gica'nin ilk topu, dedesinin kestigi domuzun idrar torbasini yikayip temizledikten sonra sisirip kuruttugu ve torununa hediye ettigi yuvarlak biçimli oyuncakti. Dört yasinda biraz daha ilerleme kaydetti ve büyükannesi Sultana'nin yaptigi kumas topun pesinden kosmaya basladi. 6 yasindayken ise Gica, annesinin kentten getirdigi ilk gerçek topuna sahip oldu.

KÖYDEN KENTE

Köydeki hayat sartlari agirlasinca 1973 ilkbaharinda, Hagi ailesi Köstence'ye dogru yola çikti. Gica ikinci sinifi yeni bitirdiginde gerçeklestirilen yolculuktan sonra Köstence'de, Makedonlar'in mahallesi olarak bilinen Coiciu'ya yerlestiler.

Hiristiyan Haci'si

o Kudüs'e giden yol çok tehlikeliydi ve Kutsal Dag'a gidip sagsalim dönenler büyük törenle karsilanirdi, tasidiklari isme Hagi sifati da eklenirdi. o Makedonya tarihinde Hagi ismini sadece Kutsal Dagi ziyaret edenler tasiyordu. Osmanlilar'dan alinan 'hagi' veya 'hagiu' sözcügü, Makedonlar'da övülmesi gereken kisi anlamina gelirdi. o Hagi'nin de atalarindan biri Kutsal Dagi ziyaret ettigi için zamanla ailenin adi kaybolmus, Hagi diye anilir olmuslardi. Gica, Makedonlar'dan olusan bir futbol grubunda, 9 yasindayken tanisti. Sokak futbolunun dogal sartlari onun için de geçerlisdi ve grubun en küçügü olmasi nedeniyle kendine ancak kalede yer bulabildi. Zaman zaman israrlarina dayanamadiklarinda ilerde oynama sansi yakalar, attigi gollerden sonra televizyonda seyrettigi ve tüm yasami boyunca taraftari olacagi Steaua Bükres takiminin kahramanlarinin adini haykirirdi. 1975 Nisan'inda F. C. Köstence gençlik takiminda oynayan bir oyuncu, Gica'yi antrenörü Iosif Bükössi'ye önerdi. Bükössi'nin gözü ufak tefek yeni oyuncuyu çok tutmamasina karsin, yapilan bir iki denemeden sonra 4 Nisan 1975'te, Gica, Bükössi'nin himayesine girdi. Bükössi daha sonra bunun nedenini 10 yasindaki çocugun 'topa vurus seklinin birkaç yil idman görmüs futbolculardan farkli olmamasi' olarak açikladi.

ÇAVUSESKU AILESI VE HAGI

Hagi, Romanya'da Çavusesku ailesinin hüküm sürdügü diktatörlük döneminde yetisti. Önce Üniversite takimi 'Universitatea Craiova' ile sözlesme imzaladi, Craiova Üniversitesi'nin Iktisadi Bilimler Fakültesi'ne kaydini yaptirdi; Gençlik Bakani ve Sportul Studentesc takiminin fahri baskani Çavusesku'nun küçük oglu Nicu tarafindan istenince yatay geçisle Bükres Iktisadi Bilimler Akademisi'ne geçti. Sonra devreye Steaua Bükres takimi girdi ve Hagi'yi almak için ataga geçti. Çavusesku'nun kardesi General Ilie'nin araya girmesiyle Hagi, sivil personel olarak orduya, bir baska deyisle Steaua Bükres'e transfer edildi ve efsane Steaua Bükres'te sekillenmeye basladi.

O ARTIK RESMI FUTBOLCU

Neyse, biz biraz daha gerilere gidelim isterseniz. 1975 yilinda antrenör Bükössi'nin himayesine giren Gica, yasi tutmadigi için ilk resmi turnuvasi için 1976 yilindaki Izciler Kulüpleri arasinda Köstence'de düzenlenen çocuk turnuvasina kadar bekledi. 24 Mart 1978'de ise F.C. Köstence Kulübü'nün 97.515 No'lu kimligine sahip oldu ve 13 yasinda resmi olarak da futbolcu olmus oldu. Gica artik yükselisteydi. Hem kendi takiminda, hem de çocuk millilerde mucizeler yaratiyordu. Lisenin yani sira futbola da devam eden Gica, lise son sinifa geldiginde 1. lig takimlari pesine düsmüslerdi bile.

ILK MILLI MAÇ, LUCESCU VE ISTANBUL

1983'ün basinda Milli takim antrenörü Mircea Lucescu, Hagi'yi kampa çagirdi ve Romanya Milli takimiyla 29 Ocak'ta dostluk maçi için ilk kez Istanbul'a geldi. Yillar sonra Lucescu'yla Istanbul'da bulusacagini bilmeden maçi yedek kulubesinden izledi.

10 numara Gheorghe HAGI

o 5 Subat 1965'te dogdu. Boyu 1.74, kilosu 74. Orta sahada oynuyor. FC Constanta'da basladigi futbol yasamina, Sportul Studentesc, Steaua Bükres, Real Madrid (1990), Brescia Calcio (1992), FC Barcelona (1994) ve Galatasaray'da devam etti. o 1990, 1994 ve 1998 Dünya Kupalari'nda, EURO 96'da ve
3 maçta 2 kirmizi kart gördügü EURO 2000'de forma giydi. 1985-86 sezonunda Sportul'da 31 golle gol krali oldu.
HER YOL ISPANYA'YA ÇIKAR

Hagi'nin sivil personel olarak orduya yani Steaua Bükres takimina geçmesinden sonra profesyonel anlamda ikinci duragi Real Madrid oldu. 1990'da demokrasinin de gelisiyle yurt disindan teklifler almaya baslayacagindan emindi. Avrupa'nin pek çok dev takimini pesinden kosturan Hagi, sonuçta Real Madrid formasini giyme karari aldi. 94 sonrasi Hagi'ye bu kez Johann Cruyff'un Barcelona'si talip oldu. Anlasma yapildi ama Hagi'nin isi hiç de kolay degildi. Katalan takiminda yabanci futbolcu konumunda Stoickov, Romario ve Ronald Koeman'la yarismasi gerekecekti. Hagi'nin Barcelona günleri kariyeri açisindan pek de iyi geçmedi ve 1996 yilinin Mayis ayinda Hagi, Barcelona'daki son maçina çikti.

YA MEKSIKA, YA TÜRKIYE

Barcelona macerasindan sonra bir süre dinlenmek isteyen Hagi, bu süre içinden gelen teklifleri degerlendirirken bir hayli yoruldu. Kesin olmayan pek çok teklif aliyordu yildiz futbolcu, kafasindaki asil düsünce ise 31 yasina gelmis olmasina karsin Avrupa'nin köklü kulüplerinden birinde forma giymekti. Menajeri Becali, Hagi'ye "Meksika'da oynamak ister misin?" diye sordugunda önce büyük bir hayal kirikligi yasadi, daha sonra ise Türkiye'den bir takimin, Galatasaray'in teklifini kabul etmeye karar verdi ve sari-kirmizili takimla 3 yillik sözlesme imzaladi.

VER HAGI'YI AL FABRIKAYI

Hagi'nin futbol yasami basarilarla ve ilginç olaylarla dolu. Örnegin 'mutlaka bitirmek zorundayim' dedigi üniversiteyi futbolun yardimiyla bitirmis yildiz futbolcu. 1992 yilinda oynanan ve Hagi'nin muhtesem oyunuyla 5-1 kazanilan Romanya-Galler maçi sonrasinda, Hagi, Ispanya'ya Madrid'e dönmek yerine bitirme sinavlari için Romanya'da kaldi. Iyi hazirlanmisti yildiz futbolcu ve sinav baslar baslamaz isletme hakkinda bildiklerini birbiri ardina söylemeye basladi. Ama sinav sorumlularinin duymak istedigi seyler Hagi'nin isletme hakkindaki bilgileri degil, Romanya-Galler maçinda attigi golün olusumuydu. Böylece Hagi futbolla ilgili görüslerini, Real Madrid'in sampiyonluk ve Romanya'nin eleme grubu sansini anlatarak diplomasini almayi basardi. Hagi'yle ilgili bir diger söylenti de, Romen futbolcunun Italya'da yapilan bir turnuvada Fiat'in ve Juventus'un sahibi olan Giovanni Agnelli'nin dikkatini çekmesi, Agnelli'nin, Bükres'e kadar gelmesi ve "Hagi'yi Juventus'a verin, Bükres'te Fiat fabrikasi açayim" dedigi... Dönemin hükümeti tarafindan reddedilen bu teklif sonrasinda Romanya fabrikadan, Hagi de Juventus formasindan oldu.

GALATASARAY YILLARI

Galatasaray takiminin Hagi'nin futbol kariyerinde yadsinamayacak bir katkisi var. Tabii bunun tersi de söylenebilir. Hagi de Galatasaray'in kariyerinin ilerlemesi konusunda önemli adimlar atilmasini sagladi. Peki Meksika uçagindan inerek Galatasaray'a transfer olan ve burada 4 Lig sampiyonlugu, pek çok kupa ve UEFA Kupasi sampiyonlugu yasayan Hagi bu konuda ne düsünüyor? Iste yasi nedeniyle futbolculugu birakmak disinda bir seçenegi olmadigini düsünen Hagi'nin sözlerinden kisa bir derleme... < "Bence Türk futbolu incelenmesi gereken bir ilerleme kaydetti. Galatasaray, takimin tümünü yetenekli ve iyi oyunculardan kurmaya ve takima uluslararasi alanda basarili olmus yabancilari eklemeye çalisti. Yabanci oyuncularin birikimlerinden yararlanmaya çalisti çünkü Avrupa Kupalari'nda basarili olmaya çalisiyorlardi. Takimin basinda ise Fatih Terim gibi zirveye ulasma hirsi olan bir teknik direktör vardi. Bence Taffarel, Popescu, Hagi ve Jardel gibi isimler, kulübe bir seyler katti, bizim deneyimlerimiz sayesinde takim Real Madrid ya da Barcelona benzeri bir havaya kavustu". "Sadece sahada degil, ama yönetim, organizasyon ve davranis olarak da çok degisti kulüp. Antrenmanlar sirasinda sürekli 'en iyi oldugunu düsünmelisin' düsüncesini yerlestirmeye çalistim; hergün, en iyi oldugunu düsünürsen amaçlarini ulasabilirsin. Hiçbir sey imkansiz degildir. Tabii ki Galatasaray, bazi sorunlari olan bir kulüp ama yillar süren agir çalisma sonrasinda sadece kazanan bir takim degil, kazanma hirsi olan bir takim da yarattik". "Tabii ki bu degisimde benim da katkim var. Ama Real Madrid ve Barcelona'da bu kadar zaman geçirdikten sonra bunu yapmak benim görevimdi. Her iki kulüpte de 2 yil geçirdim, nasil çalistiklarini gördüm, zirvede kalabilmek için manevi olarak nasil hazirlandiklarini ve üzerlerindeki baskiyi nasil hafiflettiklerini farkettim. Bence Galatasaray'in bu iki kulübü kiskanmasi için bir nedenr yok ya da her hangi bir Italyan kulübünü... Biz Milan'i sadece yenmedik, ayni zamanda maçin tüm kontrolünü de elimizde tuttuk. Bence bu Galatasaray ve Türkiye için çok önemli bir basariydi. Simdi Türkiye'de herkes örnek olarak bizi almaya çalisiyor. Model olmak önemli bir seydir".

KARPATLAR'IN MARADONASI: TARiHiN SON 10 NUMARASI: GHEORGHE HAGI

Gheorghe Hagi 1966 yilinda Romanya'da dogdu, Galatasaray'la ilk tanismasi Avrupa Sampiyon Kulupler kupasi yari finalindeydi. Sonradan Hakemin kasitli duduk caldigi, Belcikali bir Hakem tarafindan aciklandi, ama Genc Hagi Galatasaray'in elenmesinde en onemli faktorlerden biriydi. O yillarda Galatasaray Hagi'yi transfer etmek istemisti ama Romanya'daki rejiminde etkileriyle basarili olamamisti. Simdi bundan yillar gecti. 37 numara ayakkabilari topa tam olarak oturan sol ayagiyla, Romanya'nin Gelmis gecmis en iyi futbolcusu unvanini elinde tutan ve Romanya milli takimindan 115. macinda ayrilan Hagi Galatasarayda 3. sampiyonlugu yasamak istiyordu. Turkiye'de ikinci kez baba olan Hagi Galatasaray'a gelmeden once FC Barcelona'da baska bir Galatasaray'li olan Popescuyla birlikte oynuyordu. Hagi, Galatasaray'a geldi ve 5 Lig(2001 dahil), 1 tanede UEFA sampiyonlugu gordu.



last update 31.8.02
<--- Anasayfaya dön

Oksan

H

a

g

i