SENSİZLİK ve BEN

 

Neler geçti bilmezsin sensizlikle aramda

Gözlerimiz ve ellerimiz kitlendi bir anda

Hiç birey konuşmadık dakikalarca

Sonra beni çok özlediğini söyledi bana

Göz yaşlarım inatla akınca sebebi nedir dedi

Beni üzdüğünü söyledim hatta hiç sevmediğini

İnan ki adildi senin gibi inkar etmedi

Sen hep daha fazla sevdin dedi

O seni hiç hak etmedi...

Ama boş ver bu senin hatan değil

Dürüstlerin kaçınılmaz kaderi...

Sözleri acıydı sensizliğin dokundu

O an göz yaşlarım durdu

Gerçekti sözleri ve yüzümdeki solgun renk

Saçımdaki beyazlar hepsi senin eserindi

Ama terke dildin işte oh olsun...

Ne olurdu üzmeseydin ,incitmeseydin

Ne olurdu gülmeyi bilmeyen yüzümü güldürseydin

Sana kitlenen bu yüreğin hakkını verebilseydin

Senin olduğum kadar benim olabilseydin

Ve sensizliğin verdiği desteği bir kez olsun senden görseydim

Ne olurdu...

Olmadı gülüm yüzün gibi silindi hatıralar

Şimdi önümde sensizlikle yaşanacak yıllar var!...

.

Asima Azra

.

 

SAKIN  BANA  BENZEME

 

Günlerden her bu gün geldiğinde

Sana bir mektup daha yazıyorum

Mürekkebim donmuş olsa da yüreğindeki sıcaklığı

ve sana yakışmayacak kadar onurlu duygularımı

senin adresinin yazılı olduğu bir zarftan geçmişe yolluyorum.

Gittiğin saatten beri geceleri katık etmişim hasretini su

Herhangi bir güneşin senle doğma tutkusu ve yağmurlu bir günün sonunda biriken toprak kokusu gibi gidişini öyle içime çekmişim işte...

Her bitiş bir başlangıç derdin ya hani

Doğru...Sensizlik beni hiç eden cinayetin faili

 

Anlardan her bu an geldiğinde

Söküp yüreğimi karşıma alıyorum

Sana dair ne birikmişse boşaltıyor,bir gün sana yollamak ümidiyle içini sevgi dolu nefretlerle dolduruyorum.

Olmadı gülüm hiç de olmamış...

Borç bir sevdayla gönül doyar mıymış ki senin sevdan gönlüme kalmış

Sahte kalp ağrının yankıları yüreğimde çınlarken ve bu çoktan seçmeli oyun devam ederken,

Ömür avuçlarımdan kayıp gitmiş

Hayattan düşmüşüm de tutanım olmamış...

 

Yine de çok şey öğrendim bu vadeli pazarlıktan

Sözlük anlamı ve anlatılanlar kadar yalın,

Su misali saf bir kuş misali özgürce olmuyormuş sevgi...

İnsan bayram sevinciyle koşarmış da ateş kırmızısı yangınlara

Sarsılarak çıkarmış özlem merdivenlerini...

Ben geç çok geç fark ettim bitişimi

Her ölüm gibi erken yitirdim gençliğimi

ve bunlar son satırlarım senden geçmişe...

 

Günlerden her bugün anlardan her bu an geldiğinde

Geç yalancı suretinin karşısına hesaplaş kendinle

ve kaybetmemenin verdiği onur yansısın dünyalar değen gülüşüne

Son olarak sen sen sakın bana benzeme oğlum

Benim gibi aydınlığa hasret gitme...

 

(Üsküdar 2001)

.

Asima Azra

.

 

CANIN  SAĞOLSUN

 

Bir teselli arıyorum

Kırgın kalbime yitik umuduma

Aslında sen değilsin bir tanem

Sırtımı dönüp kaçıyorum

Artık burdan gidiyorum

Senin bensiz yolların ,şansın açık olsun

Sakın kimseye yansıtma söz ver gülüm

Değerler ,hatıralar sende dursun

Bir ıslık çalıyorum

Belki duyar hatırlarsın beni diye

Yapayalnız yürüyorum bu boş sahilde

Senden eser yok biliyorum

Şimdi ben ağlıyorum

Her zaman sakin gözyaşım bugün asi

İçimde kalan o sözler zorluyor beni

Kalbimi dalgalara kazıyorum

Umudum sende yarınlar sende

At çöpe onları ateş beni yaksın

Gururumu kırdın

Ama sevdim bir kere bari yüreğin bende kalsın

Sen benim bıraktığım gibi kal

Tükenirim ben canın sağ olsun!...

 

(Edirne 19.09.2000)

.

Asima Azra

.

 

 

ACI  FASLI

 

Sevgiye hasretle geçti ham yıllarım

Gayret eden bendim sınıfta kalan kendim

Mekanı kuytulardı anını hatırlamasam da

Bildiğim acıya meyilliydim ben...

O ilk nefesinde acının nefesi dışarı vermedim

Yani en acemi tiryakisiydim

İhanetler tek eğlencemdi o yıllar ders fasıllarında

Dert okulunun gayret şubesi dersliğimdi

Suni teneffüs saatlerinde körebe taklidini yapmaya alıştım sonra

Bir gün...

Apayrı bir oyunu denedim senle

Kristal bir bardakta apayrı bir tat veriyordun bana

Belki sarhoş oluyordum ,ayakta zor duruyordum

Belki de sarhoş numarası yapıyordum...

Bu da bir çeşit körlüktü aslında diğerlerinden farksızdı

Ama kör ebe olmak sana düşmüştü

Sen yine de kör numarası yapıyordun

Beni nerde yakalayacağını biliyor ve hep sen kazanıyordun

Yeniliyordum ben...

Artık körebe olmayı bile arar oldum o acı fasıllarına dönmek istiyordum

Çünkü,

Bir yalan denizinin kıyısına gelmiştik senle

Ben sevgiden sense hırstan kaleler yapıyordun

Ve bu hiç de hırçın olmayan dalgalar seninkileri okşuyor benim kalelerimi viran ediyordu

Yılmadan yaptığım kalelerim seninkileri yıkmak isteyen dalgalar coştukça

Benim gibi sevdam gibi mayasına dönüyordu

Dağılıyordu özüne...

Pes ettim geç de olsa

Oysa sen dimdik ayaktaydın kalelerin de

En sert virajlar döndürmedi seni yolundan

Ben saçlarımın rengini unuttum sense geçmişi

Ve bir kez daha iniyordu perde....

Sevgiye gayretle geçti ham yıllarım

Gayret eden bendim sınıfta kalan kendim

Şimdi ömrüm kaybetmeye endeksli

Ve ben bu okulun en suskun en istekli öğrencisiyim

Sen sen  bir tanem belki sınıfta kalacak tek öğrenci...

 

(üsküdar 01.02.2001)

.

Asima Azra

.

NERELERDEYDİN

 

Söyle umudum söyle nerelerdeydin,

Ne kadar geç çıktın karşıma böyle

Seninle değişti nemli gözlerim

Çok gözyaşı döktüm ben senden önce

Donuk kalbime bir ışık olmadı,

O toprak gözlerini bilmeden önce

Siyahtı günlerim saçların kadar.

ve dalgalıydı bütün hislerim,saçların kadar

Sevgimden buyur etsem,bir şarap gibi

Kenetlenirdik senle bir düğüm gibi,

İstersen yak,yok et, tüket beni

Ben yaşamamışım zaten senden önce..

Sana güzellikler toplayıp derleyeceğim,

yıldızları indirip ayağına sereceğim,

Ama önce seni seviyorum diyeceğim

Yüreğimi avucuna vermeden önce!.....

.

Asima Azra

 

 

Hükümsüz Yabancılık

 

 

Sen ve ben sevgilim
Zaman garında yolları kesişen iki yolcu
İkisinin de elinde iki yabancı valiz
Çok bildik hükümlerle dolu
Adamın yüzü aydınlığa kurulu bir güneş
Kadının ki güneşi yutacak bir gece buğusu
Başucumda duran bayramlık ayakkabılarım ve
aklımda hınzır bir gülüş çocukluktan kalma...
Gözbebeklerimde yanlızlığa koşan bir gelecek telaşı
kulaklarımda çınlayan mevcut bir hükmün nakaratı
bana beni vurduran o yaralı satırları
hatırlatıyor belki ama seni getirmiyor bana
biliyorum...
Sevda ayrılığı tanımıyor sevdalı olsa da
seni bekliyor gençliğim bin yıl yaşlansa da,
Bir yanım git diyor
kalmanı isteyen hayallerim ,gidişine yaş döken gözlerim
işbirliği yapıyor bir kez daha kal diyor sana
adeta hüküm sürercesine satırlarıma...
Şimdii
Sensizlik okşuyor başımı hoşbulmuş bir edayla çoktan
Üzülme sen avuturum ömrümü seni ben yarattım
ben yarattım evet seni hiç yoktan
yalan...
Sensizlik diye bişiy yok
Sen olmadığına göre sevgilim olmama ihtimalin hiç yok
Sarsıntıda hislerim ve o iki kelime şokta
Dilimin ucundan dökülüvermek istiyor
Ama artık onları sana söylememin imkanı yok!!!

Asima AZRA

 

YOLCUNUN   YOLU

 

Bir düşüm vardı anlamı seninle dolan

başlangıcı sen olan bitişlerde

yine de bir mutluluk duymak

getirilerini geçen götürülerde kapalı bir yanlızlıkla sen yağarken üzerime

duygularla mantıksızlığın maratonunda

benim yangın mahalline su taşıyan itfaiyeci umutlarım vardı

ve ateşle başlardı isminin ilk hecesi...

Bir yolum vardı

bu yolda bir yolcu

ümitsiz ve yorgun ,bir yoğu var etmeye çalışan

yoketmeye ise gecikmiş

O yolcu BENdim yolcunun yolu SENdin.......

 

Asima 12.03.2001

 

BİTİŞİZM

 

her bitiş artı bir hüzündür

gözlerim dalar her bitimde ben de biterim

gün bitimi uykusuz ve soğuk bir gecenin

biten bir gece de sensiz ve yanlız bir günün habercisidir

biten bir şarkı düşündürür fikrimi kimbilir hangi bitişin hikayesidir

biten rüyada hele sen varsan içinde yokluğunu tokatlar yüzüme

biten bir tebessüm ağlatabilir o an beni

sadece...

bitmeyen şu sensizlik bitmedikçe bezdirir beni......

 

asima   08.03.2001    Üsküdar