Faydalı Bilgiler Ansiklopedisi

ÜNOL BÜYÜKGÖNENÇ, HİÇBİR ŞEYDEN ÇEKMEDİ TİTİZLİĞİ KADAR
1946 dogumlu Ünol Büyükgönenç. 1968 yilinda Serif Yüzbasioglu Orkestrasinda gitar çalarak profesyonel olan Büyükgönenç, 1969 yillarinin sonlarina dogru Seyhan Karabay ile birlikte Cem Karaca Kardaslar'i kurdular. Ilk kadrosunda Muhabbet (bateri) ve Cengiz Türksoy (org)'un da yer aldigi Kardaslar, 1970 yilinda Bunalimlar'dan Hüseyin Sultanoglu(davul) ve rockn'roll kusagindan Alman müzisyen Alex Wiska(gitar)nin bahis konusu iki müzisyenin yerini almasi ile birlikte klasik kadrosuna kavustu.
Grubun nota bilgisi en ileri düzeyde olan elemani olan Büyükgönenç Kardaslar'in düzenlemelerinin önemli bir bölümünün sahibidir. 1972 Eylül ayina kadar Cem Karaca & Kardaslar, 1974'ün baslarina kadar Ersen & Kardaslar bünyesinde çalisan Büyükgönenç, o yil içerisinde önce Cem Karaca & Dervisan'in ilk kadrosunda(Ugur Dikmen, Oguz Durukan, Hüzseyin Sultanoglu, Ü.B.) kurucu müzisyen olarak yer aldi, daha sonra 3 sene sürecek Amerika yasantisina basladi.
1977 yilinda Türkiye'ye dönen Büyükgönenç, CHP için "Yeni Bir Türkiye - Oy Gülüm Oy" plagini Taner Öngür, Sefa Ulastir, Ugur Dikmen ve Hami Barutçu'dan olasan Dervisan ile yapti. Dönemin CHP yönetimi tarafindan söz verilmesine ragmen finanse edilmeyen bu plaklarin çogunu dizinde kirmak suretiyle imha etti.
1979 yilinda Günaydin Gazetesi'nin düzenledigi Altin Mikrofon Yarismasinda Dünya Çocuk Yili için besteledigi "Disarida Kar Yagiyor" sarkisi ile en iyi besteci ve sarkici ödülünü kazandi. Bu sarkinin plagi Yavuz Plak tarafindan arka yüzünde "Kiz Çocugu" olmak üzere yayinlandi. 1988 yilinda yayinladigi "Güzel Günler Görecegiz" albümü için 1980 yilinda çalismaya basladi. Sarkilarin tamamina yakinini 80'lerin baslarindaki konserlerinde icra etmesine karsilik 12 Eylül ve Büyükgönenç'in kili kirk yaran titizligi nedeni ile ancak 8 yil sonra yayinlanabildi.
2000 yilinda Istanbul Ada Müzik'te iki kez konser verip sadik dinleyicilerini ümitlendiren Büyükgönenç, ayrica Nese Karaböcek'in "Artik Sevmiyecegim" ve "Ersen'in "Olvido"sundaki Ispanyol gitar icralari ve düzenlemelerinin de sahibidir.
(Munimonde)

TAYFUN
Tayfun (Tayfun Erdem), 1946 yilinda Ankara'da dogdu. 1964 yilinda Alpay'in grubuna destek olarak kurulan Dört Dörtler Vokal grubu ile ilk sahne tecrübesini yasadi. Üniversite yillarinda asamali olarak profesyonel müzik yasamina isinan Tayfun'un ilk plagi Durul Gence 5 esliginde 1967 yilinda yaptigi "Shadow of Your Smile-Affet Onu Tanrim"dir. 1969 yilinda düzenlenen Appollinia Müzik Festivali'ne "Kim Silecek Bu Gözyaslari" (All of The Sudden"in Türkçesi) sarkisi ile katildi. Bu sarki Disko Sirketi tarafindan plaklastirildi ve Tayfun ülke çapinda taninan bir sarkici konumuna ulasti. 1971 yilinda Isveç'e giden Tayfun, orada Mother Major Family (Anaerkil Aile) adinda bir grup kurdu. Ilk yurtdisi plagi "There's Been A Change In Me-Sweet Love" ile dünya çapinda bir rock-jazz sarkicisi oldugunu ispatladi.
1972 yilinda Türkiye'de SAT Prodüksiyonu ile "Ince Memet" adli plagini yapti. Ülkenin ilk ethno-jazz plaklarindan biri olan bu çalismada epik bir Tayfun portresi çizdi. Ince Memet'te Dün, Bugün, Yarin esligine yer verirken, plagin arka yüzünde yer alan "Iki Çift Laf" (Zuhal Olcay'in ikinci albümüne adini veren sarki) ise Mother Major Family esliginde dolduruldu. 1972 Eylül'ünde Kardaslar'in Ersen'den önce solist adayi olarak gündeme gelen Tayfun, Isveç'te kariyerini sürdürmeye karar vererek bu teklifi reddetti. 1973 yilinda Tayfun & Stardust International adli uzunçalarini ayni adli grubu ile doldurdu. Temiz bir rock-jazz örnegi olan bu plagin tek Türkçe sarkisi "Iki Çift Laf"in yeni versiyonuydu.
1974 yilinda yakalandigi kansere bagli olarak komaya giren Tayfun'un midesi tamamen alindiktan sonra Isveç'te tedavi gördügü hastanenin yöneticisi olarak yasamini sürdürdü. 1982 yilinda kaybettigimiz Tayfun'un ilk ve tek uzunçalari 1975 yilinda Diskotür tarafindan Türkiye'de de yayinlandi. (Hey Dergisinin haberine göre pek çok plak sirketi plagi yayinlamak için Tayfun'un ölmesini beklemisti. Zamaninda ölmeyince de diger sirketler aradan çekilmis, müzige gereken haysiyeti veren Antuan Soriz'in sirketi Diskotür tarafindan plak basilmistir.) Tayfun, Hayati Kafe ile birlikte Türkiye'nin en iyi erkek sarkicisi olarak kabul ediliyordu.
(Munimonde)

HAIR'DAN SAÇ'A
Yil 1971, "Çiçek Çocuklar"in altin çagi son demlerinde. Gülriz Sururi Engin Cezzar Tiyatrosu, ünlü Broadway müzikali Hair'i Istanbul'da sahneliyor. Müzikalin adi Türkçe: Saç. Basrollerde Füsun Önal ve Neco var. Yönetmen James Baldwin, bu is için Amerika'dan kalkip gelmis. Gala 11 Mart'ta yapiliyor. Ertesi gün 12 Mart 1971. Muhtira üzerine bütün temsiller iptal ediliyor. Uzun bir süre sonra perdelerini açabiliyor Saç ve kapali gise oynuyor. Ve bütün bunlar, Milos Forman'in o çok sevdigimiz Hair filmini çekmesinden yillar önce olup bitiyor... Let the Sunshine in!...

HABABAM SINIFI ŞARKILARI
G
ençlerin, 70’lerin pop sarkilarini biliyor ve ezbere söylüyor olmasina sasiriyorduk. Bu sarkilarin en sevilenleri, basta Hababam Sinifi olmak üzere dönemin filmlerinde kullanilmis ve bu filmler, 80’li 90’li yillarda televizyonlarda tekrar tekrar gösterilmisti. Farkettik ki, simdi yirmi yas civarinda olan dinleyiciler, çocukluklarini bu filmlerle geçirmisler, otuzlu ve daha ileri yaslardakiler ise, sarkilarin ilk meshur olduklari zamani zaten yakalamislardi… Hababam Sinifi serisinin vazgeçilmez müsamere sahnelerinde, oyuncular o günlerin en ünlü sarkilarini kendi sesleriyle söylüyorlardi. Seyyal Taner’in Son Verdim Kalbimin Isine’si, Beyaz Kelebekler’in Sen Gidince’si, Güzin ile Baha’nin “ates böcegim” diye bilinen Gençlik Basimda Duman’i, Yeliz’in Bu Ne Dünya’si, Erkin Koray’in Esterabim’i, Erol Evgin’in “ah bu hayat çekilmez” sözleriyle hatirlanan Sevdan Olmasa’si, Ugur Akdora’nin Hayirdir Insallah’i Adile Nasit, Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Tarik Akan ve diger oyuncularin sesinden hafizalara kazindi. Aslinda, bu dönemde sinema-müzik iliskisi abartili bir boyuta gelmisti. Daha önceleri, filmler için yazilan Samanyolu, Buruk Aci gibi sarkilarin plaklari çok satarken, sonralari sevilen sarkilara filmler çekilir oldu. Oh Olsun, Bosver Arkadas, Sev Kardesim gibi filmlerde, sarki sürekli çalinirken, alakasiz bir konu gelisiyordu… Hatta, bu filmlerin bazilarinda sarkicinin kendisi basrolde oynatildi. Yesilçam ile IMÇ’nin kendine özgü ve degisken iliskisi, 80’lerde arabesk filmleriyle doruk noktasina ulasti; 90’larda sona erdi. Artik devir klip devri. Ama anlasilan o ki, hepimizin aklinda hala o muhtesem müsamere sahneleri var…

METİN ERSOY - VAKİT YOK GEMİ KALKIYOR
1950'lerde Türkiye ABD'nin müttefiki olarak Kore savasina asker göndermisti. Kore'de askerlik yaparken Kalipso ile tanisan Metin Ersoy, Türkiye'ye döndükten sonra kendisini bu müzige adadi ve "Kalipso Krali" olarak tarihe geçmeyi basardi. Metin Ersoy'un Vakit Yok Gemi Kalkiyor adli sarkisi, 70'lerin basinda ortaligi çalkaladi. Metin Ersoy, sik sik TRT televizyonuna çikti, ancak bu sarkidaki basarisini bir daha yakalayamadi.

MALABADİ KÖPRÜSÜ
Geçtigimiz yillarda Pilli Bebek ve Murat Gögebakan tarafindan yeniden seslendirilen Malabadi Köprüsü, sanildiginin aksine türkü degil, sözlerini ve müzigini Selçuk Alagöz'ün yazdigi bir sarki. Bir Dogu Anadolu turnesinde üzerinden geçtigi köprüyü çok begenen ve ona bir hikaye yazan Alagöz, bu plaginin yayinlanmasinin hemen ardindan askere gitti. Malabadi Köprüsü'nün arka yüzünde yer alan Deliyim Seviyorum adli sarki ise, Alagöz askerdeyken Hey Dergisi tarafindan 1975 yilinin en iyi sarkisi seçildi.

TAKA TAKATA'NIN TÜRKİYE MACERALARI
Taka Takata sarkisi aslinda 1972 yilinda plak olarak yayinlanmisti. Ayni yil üç sarkici birden degisik sözlerle Taka Takata’yi Türkçe söyledi. Nilüfer’in Kalbim Bir Pusula’si nakarat bölümünü içermedigi halde çok sevildi. Bu, Nilüfer’in ilk plagiydi ve sözler Sezen Cumhur Önal imzasini tasiyordu Sezen Cumhur, sarkinin tutulmasi üzerine nefsine hakim alamayarak Taka Takata’ya bu kez nakarat bölümünü de içeren bambaska sözler yazdi. Aska Saygin Varsa adli bu sarki o siralar yildizi yavas yavas sönmeye baslayan Nese Karaböcek tarafindan seslendirildi ama pek ilgi görmedi. Ayni sarki, ayni yil kardes Karaböcek Gülden tarafindan Ülkü Aker’in yazdigi sözlerle Saka Saka adiyla da seslendirildi. Sevil-Ayla ikilisinden Sevil Hasman da sarkiyi "Saka Saka" adiyla yorumlamisti. Istanbul Gelisim Orkestrasi'nin Kim Bunlar takma adiyla yaptigi Dansa Çagri adli LP'de de yer almis Taka Takata. Ayrica Taka Takata’yi Füsun Önal’in da plak yaptigi söylentisi var ama biz bugüne kadar hiç rastlamadik.


EUROVISION 1975
Yil 1975, Türkiye ilk defa Eurovision Sarki Yarismasi’na katilacak, memleket ayakta. Milli maç heyecanini andiran bir hezeyan yasaniyor. TRT’nin Türkiye elemeleri halk oylamasi, jüri filan derken bir sürü karisiklik ve sikinti ile yapiliyor. Sonunda devlet Türkiye’yi Seninle Bir Dakika adli sarkiyla Semiha Yanki’nin temsil etmesini uygun görüyor… Sonuç tam bir hüsran, Turkey 0 points. Canli yayinda Semiha Yanki’yi uzaktan gösterdigi için Isveçli stüdyo yönetmenini felaketten sorumlu tutanlar bile çikiyor… Tarih 20 Subat 1975. Fotografta, Türkiye finalistleri bir arada. Semiha Yanki (ortada kirmizili) ve hakki yenenler: Cici Kizlar (soldan ilk üç), Ali Riza Binboga (sagdan ikinci), Füsun Önal (Semiha Yanki’nin solunda, siyah elbiseli) , Yeliz (cici kizlar’in hemen saginda), Attila Atasoy(sagdan dördüncü)