Birbirlerini severek evlenmişlerdi.Altı yıllık birliktelikleri evlilikle noktalanmıştı.yedi yıldır da evli idiler..2 yaşında ki kızları ile mutlu idiler.. Aslında kadın mutluluk rolünü oynuyordu.yaşadığı hayat onu boğuyordu,sanki içinde bir saatli bomba varı ve patlasa herkesi yakacaktı,mutsuzdu ama nedenini bir türlü bilemiyordu.
Üniversiteyi bitirdikten sonra bir süre çalışmış ama kocasının farklı yerlere çıkan tayinleri yüzünden sürekli bir isi olmamıştı..mimardı..ama 3 yıldır evde oturuyor.evde geçen her günü hayatından koparılmış bir boş sayfa olarak görüyor ve yaşadığı hiçbir şey onu mutlu edemiyordu..kocası dersen bir dediğini iki etmıyordu hayatta isteyebileceği hersey onunken kısacası mutlu olması gerek her seye sahipken , O mutsuzdu.
Yagmurlu bogucu bir gün de elinden okuduğu kitabı birakti.gidip kendine bir kahve yaptı ve gözü o anda kocasının işi için kullandığı bilgisayara erişti, gecen gün okuduğu köşe yazısını hatırladı''internette chat'',yanlızdı..yeni taşındıkları bu sehirde universite den tanıdığı eski bir dostundan başka kimseyi tanımıyordu. Sohbet edecek birkaç kişiyi bulabilirdi belki. Bilgisayarın başına oturdu.kahvesini ağır ağır yudumlarken ,internette gezinmeye başladi,arada havadan sudan muhabbetlerde yapıyordu chat odalarında ,zamanın nasıl geçtiğinin farkına bile varamıyordu, sonra gelen bir mesaji açtı mesajda ''hayatın ucundan tutmayın ,tam bogazına yapışın''yazıyordu..
Dondu kaldı kadın...hayatın ucundan cok kuvvetsizce ve isteksiz ve ne kadar kolay kaybedecek sekilde tutugunu o an fark etti, hayatın ümüğüne yapışacak güçü yoktu ki...... Altan la o gün tanıştılar, altanda onun gibi evli idi ve bir kızı vardı.
Kadın Altan la konuşurken dünyayı unutuyor Altan la uyuyor,Altan la uyanıyor,hiç tanımadıgı bu adamı bir dakika bile aklından cıkaramıyordu..
Bir adam nasıl bu kadar zarif olabilirdi her seferınde bilgisayarının actıgında bir demek gül buluyotdu yollasnmış,ve günaydın mutlu bir gün olsun güneş senin için dogsun yazıyordu güllerin arasına sıkıştırılmış kartla.
Altan ne yaş günün unutuyordu ,ne yılbaşında kart atmayı,saten her sabah kadın değişik bir kartı görme coşkusu ile koşuyordu bilgisayarına,artık Altan soluyor,Altan yudumluyordu.. Yuzunu hiç görmediği bu adama delıcesıne asık olmuştu..ne yapıyordu kadın?
Med cezır gıbı neyaptıgını sorgulayan duygularla bır gıdıp bır gelıyordu..Adam evli idi, kadında..birer cocukları vardı..üstelık kadın buyuk bir askla olmasa da büyük bır sadakatla kocasını sevıyordu..iki kişi sevilebiliyormuş demek bırbırıne benzer ama bır o kadar farklı duygularla dıye düşündü bir an..sonra toparladı kendını. Açmamalıydı artık bılgısayarını.
Bu şekilde noktalanmalıydı bu aşk dogru olan bu idi..açıklayacaktı bunu Altana ve hoşcalak diyecekti ..kocamı seviyorum bu peri masalı bıtmelı yoksa biz bıtecegız dıyecektı..
Altan gene bır demek kırmızı gül yollamıştı üzerinede..''yarın sevgililer günü,seni yakomazda bir demek gerçek gülle bekleyecegım..saat 13.30 da sevgilim ''yazmıştı..
Kadın uzun süre dondu kaldı ve bılgısayar ekranına oylece baktı.sonra yazmaya başladı..Gözlerınden akan yaşlar sel olmuştu..
Sevgili Altan..yarın ne yakamozda olacagım nede senin güllerını alacagım..bız yıllar önce yaptıgımız seçimlerı yaşıyoruz..seni sevmedım dıyemem..ama 13 yılımı verdiğim sevgımıde bıtıremem..aradıgımız bır heyecandı..bunu yaşadık ask adı altında...hersey cok güzeldi..ama bır sonu vardı bıttı...hoşcakal... gıtmeden önce söz verıyorum..uçundan tutmayacagım hayatın tam bogazına sarılıcagım...hoşcakal canım.........
Butun gece uyumadı kadın..kocasıda onda kı bu garıplıgı fark edıyordu ..sevgililer gününü evde geçırelım demıştı kocasına ama kocası israrla dışarı cıkmak istiyordu..
Direnecek güçü yoktu kadının, gıdıp gıyındı, kızlarını bır arkadaşlarına birakıp yemege cıktılar...
Yol boyunca pek konuşmadılar..saten son 3 aydır cok az konuşuyorlardı.. Altanla tanışalı 3 ay olmuştu demek..
Gıdıp denız kenarında bır balık restoranına oturdular. Yemeklerını ısmarladılar.şaraplarını yudumlarken adam sevgılılerın en güzelıne..dıyerek bır kuçuk kutu uzattı..
Kadın cok sasırmıstı kocası uzun zamandır hedıye almayı bırak onemlı gunlerı bıle hatırlamıyordu oysa..saskınlıkla kutuyu açtı içinden cıkan yüzügü parmagına gecırdıne gözleri dolmuştu..
Tam o sırada garsonun uzattıgı kırmızı bır demet gülle irkıltı.. Kartın üzerınde bogazına yapıstıgımız bu hayatı sonsuza kadar bırlıkte geçırelım sevgılım. Senı yakomoza getıremedım ama, 13 yıl sonra gene kendıme asık ettım.........Altan, yanı kocan Turgay......
Kadın gözlerınden suzulen yaşlarına engel olamadı bu sefer artık hüzün değil mutluluktan aglıyordu...13 yıl sonra kocasına tekrar asık olmuştu..
Sevgıyı lutfen uzaklarda aramayın..................