MEVLANA CELALEDDİN RUMİ'DEN RUBAİLER
Mistik coşkunun güçlü şairi Mevlana, yalnızca
Fars, Türk, Arap edebiyatı için bir ilham pınarı değil, İslam uygarlığının
ulu bir boyutu, hem de evrensel kültürde bir aydınlık. Nitekim, ünü ve
etkileri bugün yeryüzünün dört bucağına ulaşmıştır. 1207'den 1273'e
kadar yaşamıştır.
Sufi olmak için unut geçmişi
sen:
Bir yepyeni sayfa aç da
kurtul dünden Çağdaşlığa yavru ol ve gençlik ve akıl,
Hiç gitme bu gür
andan, sonsuz günden.
* * *
Canlar canıdır o can ki can verdi bana; Kentim yönelir
hep sonsuzluk yoluna: Başsız ve ayaksız yürü git sen, çünki
Hem baş, hem ayak olmaktır yazgı O'na
* * *
Ben hep yaşadım kul olarak Kur'ana; Topraktım ömrümce
Muhammed yoluna. Gerçeklerden apayrı anlam çıkaran, Haksızdır, usanç
verir bu sözlerle bana.
* * *
Parça'yla bütün aşkta gelir ardarda,
İlk önce koruk, sonra şarap bağlarda... Gönlüm! Bu, bahar ! Önce miyavlarda kedi, Bülbül ondan sonra şakır
dallarda.
* * *
Tüm çevreyi gam kaplasa, aşık yine sen:
Her zerre
ayaklanır da coşkun seviden, Oynar, oynar hep kendinden geçerek...
Aşk,
her iki dünyayı tutan tek eksen.
* * *
Göz, güllerle baktıysa yaman aşklarla, Gökkubbeyi
sarsar yüce çığlıklarla.
Bir yıllık
aşk cinnetinin yaptığını
En eski şaraplar bile yapmaz asla.
* * *
Candan cana görkemli bir yol var. Gönlüm uyanık, o
yolda sevdayı arar. Hoştur gönlüm, hoştur - saf bir su gibi:
Saf bir su
ışıldar - aya saf ayna tutar
* * *
Bambaşka bir iş bu, ayrı bir gerçeği var;
Bir
başka güzel sevdik, eşsiz bir yar.
Yetmez bize, yetmez bize aşk, andolsun: Bekler bizi güz geçince, bir başka
bahar.
* * *
Birlikte isek coşkuluyum, hiç uyumam
Sen
yoksan hicran doluyum, hiç uyumam. Birlikte, uzakta - uyku tutmaz. Ama sen
Varsan, cennettir o doyum, hiç uyumam.
Her gün gönlüm kıvranır işkenceden:
Gaddar yüreğin
çoktan bıkmış benden. Sen gittin, azabın ve acın kaldı bana İşkencelerin
çok daha sadık senden.