Geri    Ana Sayfa
TURKISH
BANKERS
GROUP

TİCARİ KREDİLER

  1. Tanımlar

    • Kredi: Sözlük anlamı itibariyle "saygınlık ve güven" anlamında kullanılmakta olup, genel anlamda herhangi bir kimseye ödünç para vermek veya nakit olarak alınacak bir mal veya verilecek bir hizmetin yerine getirilmesine kefalet etmek, garanti vermek, bedelini daha sonra almak kaydıyla bir mal ve/veya hizmet vermek olarak tanımlanmaktadır. Bankalar Kanunu açısından ise kredi, bankaların, özvarlıklarının yanı sıra, topladıkları vadeli ve vadesiz Türk Lirası yada döviz mevduat ile banka dışında temin ettikleri fonları, yasal sınırlar içinde ve banka içi mevzuatı da gözönünde tutmak suretiyle, ihtiyaç sahiplerine belirli bir süre sonra geri alınması kaydıyla borç olarak vermesi ya da borç anlamında olmamakla birlikte, birbirleriyle taraflardan birinin taahhüdünün ve/veya bu taahhütten doğacak borçlarının garanti edilmesi işlemidir.
    • Plasman: Bankaların sermaye, mevduat durumu ile reeskont imkanlarını gözönünde tutarak kredi işlemlerine plase ettikleri miktardır.
    • Borçlu Cari Hesap:Tespit edilen bir limit çerçevesinde, müşteriye dilediği zaman para çekme ve yatırma olanağı sağlayan (faiz oranları piyasa koşullarındaki değişimlere bağlı olarak, gerektiğinde değiştirilebilen) teminatlı veya teminatsız kredilerdir.
    • Spot Kredi : Kredi kullandırım aşamasında tesbit olunan faiz oranının vade sonuna kadar değiştirilmediği, faiz ile vergi ve sair kesintilerin, üzerinde mutabık kalınan dönemlerde, anaparanın ise kredi vadesi sonunda bir kerede ödendiği kredi türüdür. Sözkonusu kredi uygulamasında anaparanın erken ödenmesi, ancak bankanın muvafakatıyla ve belirleyeceği esaslar çerçevesinde mümkündür.
    • Valör: Faiz hesaplamasına başlangıç oluşturan tarihtir. Kredi hesaplarına alacak geçen hareketler için valör işlemin yapıldığı günü takip eden ilk iş günüdür. Borç geçen işlemler için valör, işlemin yapıldığı gündür.
    • Vade: Bir kredinin ne zaman geri ödeneceğinin veya ne kadar süre ile kullanılacağına ilişkin olarak, kredi kullandırılmadan önce tespit edilen tarihtir. Kredilerin kullandırıldıktan belli bir süre sonra (vadesinde) geri ödenmesi gerekir.
    • Limit: Sınır demektir. Banka genel müdürlüğü veya yetkili diğer birimlerince Bankalar Kanunu'ndaki sınırlamalar dahilinde, bir gerçek veya tüzel kişiye kullandırılmak üzere tahsis edilen kredinin azami tutarıdır.
    • Depasman : Firmaya açılan kredi limitlerinin üzerinde kredi kullandırılmasıdır. Limit üzerinde kullandırım/kullanım söz konusu olmamalıdır.
    • Marj : Kredi kullandırırken alınan güvence ile karşılığında ödenecek kredi arasındaki farktır. Uygulanan marj oranı, bankanın kredi alacağını tahsil edememesi halinde, anapara, faiz ve diğer masrafları karşılayacak düzeyde olacak şekilde tespit edilir

  2. Faiz oranları ve diğer masraflar

    Bankalar, emekli çeklerinin iskontosu ve reeskont ve Türk Eximbank kaynaklı krediler dışındaki, kendi kaynaklarından kullandıracakları kredilere uygulayacakları faiz oranlarını vade ve türlerine göre serbestçe tespit ederler.

    Kredi faiz oranları, açılmış ve açılacak kredi hesaplarına ilan tarihinden itibaren uygulanır.

    Kredi işlemlerinde faiz dışında temin edilecek diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelik ve azami sınırları da bankalarca serbestçe belirlenir.

  3. Faiz tutarının hesaplanması ve tahsili

    Kredi işlemlerinde faizler , müşteri ile aksine bir anlaşma bulunmaması halinde 31 Mart, 30 Haziran, 30 Eylül ve 31 Aralık olmak üzere üçer aylık devrelerde, kredinin bu tarihler dışında kapatılması durumunda ise kapamanın yapıldığı gün itibariyle anapara ile birlikte tahsil edilir.

    Faiz tutarının hesaplanmasında;

    şeklinde formül kullanılır.

    Formül aşağıdaki şekilde de uygulanabilir.

    Formülün birinci kısmında borç para tutarının günle çarpılıp yüze bölünmesi ile ulaşılacak rakama "adat", formülün ikinci kısmında ise faiz oranının 360'a bölünmesi ile ulaşılacak rakama "sabit sayı" denir.

  4. "Türkiye'de Yerleşik Kişi" ve "Dışarıda Yerleşik Kişi"lere Kredi

    • Türkiye'de yerleşik kişiler : Yurtdışında işçi, serbest meslek ve müstakil iş sahipleri dahil, Türkiye'de ikametgah sahibi gerçek ve tüzel kişiler ile yerleşmek niyetiyle bir takvim yılı içinde Türkiye'de devamlı olarak 6 aydan fazla oturanlar, Türkiye'de yerleşik kişi sayılırlar. Dışarıda yerleşik kişilerden, TC Kanunlarına göre sermaye tahsisi suretiyle Türkiye'de şube açmış veya bir şirkete katılmış veya şirket kurmuş gerçek ve tüzel kişiler, yalnızca bu faaliyetleri dolayısıyla da Türkiye'de yerleşik kişi olarak nitelendirilirler.

      Türkiye'de yerleşik kişilere, mevzuatta öngörülen her türlü Türk lirası nakdi ve gayri nakdi kredi açılması mümkündür.

    • Dışarıda Yerleşik Kişiler: Türkiye'de yerleşik sayılmayan gerçek ve tüzel kişiler dışarıda yerleşik kişilerdir.

    Bankalarca;

    • sağladıkları döviz kredileri ile döviz tevdiat hesapları tutarını geçmemek üzere yurtdışına nakdi döviz kredisi verilmesi,
    • bankacılık teamülleri çerçevesinde yurtdışına Türk lirası kredi açılması,
    • dışarıda yerleşik kişiler lehine;
    • dışarıda yerleşik kişilere muhatap, döviz ve Türk lirası üzerinden,
    • Türkiye'de yerleşik kişilere muhatap, döviz üzerinden, teminat mektubu düzenlenmesi, garanti ve kefalet verilmesi serbesttir.

  5. Kredilendirme ilkeleri

    Bankalar kredi kullandırırken, banka politika ve stratejilerine uygunluğun yanısıra, kanunlara, kararnamelere, yönetmeliklere ve tüzüklere uygun davranmak zorundadır. Kredilerin kullandırılması, teminatların sağlanması ve geri ödemesinin mevzuata uygun yapılması temel kredi ilkesidir. Bununla beraber kredilendirme sürecinde, kredinin geri ödenme gücünün yüksek olması (sağlamlık), riskin yükselip düşmesi (seyyaliyet, işleklik), ve getirinin yüksek olmasına (verimlilik) dikkat edilir.

  6. Kredilerin sınıflandırılması

    Krediler esas olarak, kullanış şekli ve içeriği bakımından nakdi ve gayri nakdi krediler olarak iki gruba ayrılmaktadır. Bunun dışında kredileri vadeleri, tahsis makamı, konuları, teminatları ve kaynakları bakımından da sınıflandırmak mümkündür.

    • Nakdi Krediler

      Faiz veya faiz ve komisyon karşılığında belli bir vadeye bağlı olarak ödünç para verilmesi şeklinde nakit olarak kullandırılan kredilerdir. Müşterinin herhangi bir nedenle oluşan nakit para gereksinimi bu tür kredilerle belli bir zaman için ve firmanın kredi değerliliğine paralel olarak ve tespit edilen teminatların alınması suretiyle karşılanmış olur.

      Nakdi krediler müşteriye borçlu cari hesap, spot kredi veya iskonto-iştira şeklinde kullandırılabilir.

    • Gayrinakdi krediler

      Bir işin yapılmasını, bir malın teslimini veya bir borcun ödenmesini taahhüt eden kimselerin bu taahhütlerini kararlaştırılan koşullara uygun olarak yerine getireceklerini veya borçlandıkları paraları vadelerinde ödeyeceklerini temin etmek üzere, bankaca karşı tarafa hitaben taahhütte bulunulması, garanti verilmesi tarzında kullandırılan krediler gayrinakdi kredi olarak tanımlanmaktadır. Bu tür kredilerde ödünç para verilmesi, yani bankadan nakit çıkışı söz konusu olmayıp, bir garanti verilmesi (borcun ödenmemesi halinde ödeme taahhüdü) durumu vardır. Gayrinakdi kredilere faiz yürütülemez, bankalarca sadece komisyon alınır. Gayrinakdi kredilerin tazmin olması (nakde dönüşmesi) halinde firmalardan, ödeninceye kadar temerrüt faizi alınır.

      Gayrinakdi krediler; teminat mektubu kredisi, harici garanti kredisi, ithalat akreditif kredisi ve kabul kredisi olarak sınıflandırılabilir.

      • Teminat Mektubu Kredisi

        Teminat mektubu; borçlunun alacaklıya karşı üstlendiği yükümlülüğün yerine getirilmesini garanti etmek üzere banka tarafından alacaklıya verilen mektuptur. Bu mektupla banka, borçlunun üzerine aldığı yükümlülüğü alacaklı ile aralarındaki sözleşme koşullarına uygun olarak yerine getirmemesi halinde alacaklının talebi ile hiçbir itiraza gerek kalmadan teminat mektubunda yazılı olan tutarı alacaklıya ödemeyi taahhüt etmektedir. Teminat mektupları şekil, süre, limit ve teminatlarına göre sınıflandırılır (geçici-avans-kesin, süreli-süresiz, limit içi-dışı, serbest konulu vb.)

        Bankalar düzenledikleri teminat mektubu karşılığında, müşteriden (lehdar) komisyon alırlar. Komisyon nisbetleri bankalarca serbestçe belirlenir. Bankalar, aldıkları teminat mektubu komisyonu üzerinden, Bakanlar Kurulu'nca belirlenen nispi oranda Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi öderler.

        Teminat mektupları kural olarak Damga Vergisi Kanunu çerçevesinde nispi oranda damga vergisine tabidir. Müşterilerce bankaya verilen teminat mektubu talep mektubu ve diğer talimatlar da maktu damga vergisine tabidir. Bankalarca, müşteriden tahsil edilen damga vergisi karşılığı da Banka ve Sigorta Muameleleri vergisine tabi olup, bu tutar da damga vergisi karşılığı ile birlikte müşteriden tahsil edilir.

      • Harici garanti kredisi

        Harici garanti kredisi de bir tür teminat mektubu kredisidir. Harici garantide ortada yabancı para cinsinden düzenlenmiş bir teminat mektubu vardır. Ancak, bu teminat mektubunun muhatabı yurtdışında yerleşik bir kişidir. Teminat mektubu yabancı bir dilde yazılarak muhataba iletilir.

      • İthalat akreditifi kredisi

        Akreditifli ithalat işlemlerinde; ithalatla ilgili şartları (yükleme vadesi, ödeme şekli, malın cinsi ve tutarı vb.) içeren akreditif mektubunun (küşat) bankaca yurtdışındaki ihracatçının bankasına gönderilmesi sonucunda, Banka, ithalatçı müşterisinin mal bedelini ödememesi durumunda, bu bedeli malın Türkiye'ye gönderilmesinin ardından ihracatçıya ödeme taahhüdü altına girmektedir. Dolayısı ile banka ithalatçı müşterisi lehine bir gayri nakdi kredi açmış olmaktadır. Buna ithalat akreditif kredisi denilir. Mal bedeli belli bir vade sonunda ödenecek ise, kredinin ismi "Vadeli Akreditif Kredisi" olmaktadır.

      • Kabul ve aval kredisi

        Kabul kredisi de esas itibariyle bir ithalat kredisi niteliği taşımakta, ancak bu tür işlemlerde ayrıca ihracatçı tarafından ithalatçı üzerine çekilen bir poliçe söz konusu olmaktadır. İhracatçı ve ithalatçının anlaşmasına göre mal bedeli, yüklemeden sonra 3 ay, 6 ay, 9 ay vb. sürelerden sonra ödenebilir. Bu durumda ihracatçı, kararlaştırılan vadede mal bedelinin ödeneceğini belirten bir poliçe düzenleyerek kabul etmesi için ithalatçıya gönderir. Satıcı, çoğu durumda mal bedelinin ödenmesini garanti altına almak için ithalatçının bankasının poliçeyi kabul etmesini ister. Poliçenin bankaca kabul edilmesi halinde, banka poliçe tutarını poliçe vadesinde ihracatçının bankasına ödemeyi taahhüt etmektedir. Poliçenin ithalatçı tarafından kabul edilerek aval verilmesi de mümkündür. Bankaca poliçe kabul edilerek veya aval verilerek poliçe üzerine imza atıldığı an ithalatçı lehine bir gayri nakdi kredi açılmış olur.

  7. Kredi açılması, kullandırılması ve tasfiyesi

    • Kredinin açılması (onaylanması)

      Bankalar müşterinin başvurusu ile ya da pazarlama yetkililerinin teklifleri ile müşterilerine kredi açarlar. Kredi açılmadan önce müşteri istihbaratı yapılır ve daha sonra firmanın mali analizini yapmak ve kredibilitesini ölçmek üzere, firmadan mali tabloları ile kuruluş belgeleri istenir. Firmalarca "Hesap Vaziyeti"nin Bankaya verilmesi "Bankalar Kanunu" gereğidir. Yapılan incelemeden sonra talep edilen kredinin kullandırımının onay makamınca uygun görülmesi halinde belirlenen teminatların tesis edilmesiyle birlikte kredi açılır.

    • Kredinin kullandırılması

      Şube yetkisinde kullandırılan kredilerde Şube İçi Kredi komitesi, Bölge yetkisinde kullandırılan kredilerde Bölge Müdürlüğü, otorize kredilerde ise Genel Müdürlük tarafından kredi onayında öngörülen şartların yerine getirilmesinden sonra, kredilendirilen firma ile sözleşme veya taahhütname düzenlenerek işlem başlatılır.

      Nakdi kredilerde kredinin kullandırılması, kredi hesabından firmaya nakit ödemenin yapılması ile olur. Bu ödeme şekli firmanın banka nezdindeki ticari mevduat hesabına yapılabileceği gibi, kasadan da yapılabilir. Gayrinakdi kredilerde ise bir teminat mektubunun düzenlenmesi, bir akreditifin açılması, bir poliçeyi kabul veya bir poliçeye aval, vb. verilmesi ile olur.

    • Bankalarda borçlu cari hesap şeklinde kullandırılan tüm nakit kredilerde faiz tahakkuk dönemleri, Mart, Haziran, Eylül ve Aralık aylarının sonları olarak belirlenmiştir. Bankalar faiz tahakkuk dönemlerini takip eden 15 gün içinde müşterilerine noter aracılığı ile "Hesap Özeti" gönderirler. Süresi içinde gönderilen hesap özetinin içeriğine, alındığı tarihten itibaren bir ay içinde itiraz etmeyen müşteri, hesap özetinin gerçeğe aykırılığını ancak borcunu ödedikten sonra dava edebilir.

    • Genel Kredi Sözleşmesi veya Taahhütnamesi

      Lehine kredi tespit edilen bütün gerçek ve tüzel kişilerden kredinin kullandırımından önce ve tüm kredilerini kapsayacak şekilde alınan imzalı belgelere "Genel Kredi Sözleşmesi veya Taahhütnamesi" denir. "Genel Kredi Sözleşmesi veya Taahhütnamesi" aşağıdaki hususları içerir.

      • Kredinin toplam limiti,
      • bankanın krediye uygulayacağı faiz tahakkuk dönemi,
      • krediye tahakkuk ettirilecek faiz, komisyon, gider vergisi ve temerrüt faizi,
      • banka açıkça fesih ihbarında bulunmadığı sürece hesap veya hesapların kesilmesi halinde dahi, sözleşmenin yürürlükte kalacağı,
      • banka alacağını kefalet veya maddi teminat ile sağlamlaştırma gereğini duyduğu takdirde bu isteğin derhal yerine getirileceği, bu durumda yapılacak masraf, sigorta ve muhafaza ücretlerinin müşteri tarafından ödeneceği,
      • hesabı kullanmaya yetkili firma temsilcilerinin isim ve imzaları,
      • kredi borçlusunun ve kefillerinin kanuni ikametgahları,
      • anlaşmazlık halinde yetkili olan mahkemeler,
      • krediye teminat olarak kefalet alınması halinde kefil veya kefillerin sözleşmedeki özel madde üzerine "müşterek borçlu ve müteselsil kefil" sıfatıyla imzaları .

  8. Kredinin Tasfiyesi

    Kullandırılan krediye ilişkin anapara, faiz, komisyon, vergi ve fon payı şeklindeki kesintilerin tamamının tahsil edilmesi ile o kredinin riski sıfırlanmış olur. Kredi ilişkisinin tasfiyesi ise riski sıfırlanmış olan kredi hesabına ilişkin limitin tekrar kullanılmamak üzere iptal edilmesi ile olur. Kredi ilişkisi,

    • haciz, iflas, konkordato, ödemeyi tatil, hacir altına alınma, devamlı protesto, ticari terk, ölüm, mahkumiyet, şirketlerde infisah ve tasfiye, aşırı borçlanma vb. nedenlerle gerçek ve tüzel kişilerin durumlarında meydana gelen olumsuz değişiklikler,
    • kredinin işleyiş biçimi açısından banka kredi politikalarına uymaması,
    • banka likiditesindeki olumsuz gelişmeler

    gibi nedenlerle imzalanan sözleşme veya taahhütname hükümleri doğrultusunda banka tarafından tasfiye edilebilir.

    Kanuni takibe geçilebilmesi kredinin, müşteriden geri talep edilebilir hale gelebilmesi için öncelikle kredinin kat edilerek, kat ihtarnamesi ile borçludan istenmesi, bir başka anlatımla müşterinin temerrüde düşürülmesi gerekir. Borcun geri ödenmesini talep eden ihtarnameler genellikle noter aracılığı ile gönderilir.

  9. Krediler ile ilgili yasal düzenlemeler

    Bankaların, müşterilerine kredi vermelerine dair yasal çerçeve 4491 sayılı kanunla değişik 4389 sayılı Bankalar Kanunu ile çizilmiştir. Kredilerle ilgili uyulması gereken hükümler imzalanan sözleşme veya taahhütnamelerde yer almıştır. Bu hükümler Türk Ticaret Kanunu, İcra ve İflas Kanunu, Borçlar Kanunu ve Medeni Kanunun emredici hükümlerine aykırılık oluşturamaz.

  10. Kredilerde teminat

    Kredi kullandırımında, kredi borçlusunun şahsi taahhütlerinin yanı sıra kredinin geri dönüşünü sağlamak amacıyla kredinin türüne göre ek teminatlar alınır. Alınan bu teminatlar, kredibilitesi yüksek görülen gerçek ve/veya tüzel kişilerin kefaletleri olabileceği gibi, bunun yanında gerçek ticari ilişkilerden kaynaklanan senet, çek, uygun görülecek emtia, hisse senedi, mevduat rehni, ekspertiz değeri yeterli olmak kaydıyla menkul rehni, ticari işletme rehni, gayrimenkul ipoteği vb. gibi maddi teminat talep edilebilir.