SEZEN AKSU SÖYLÜYOR

Bırak beni
Şinanay
Gidiyorum
Son bakış
Yıllar sonra
Beni katagorize etme
Belalım
Kış masalı
Aynalar
İstanbul hatırası
Zor yıllar
Gamsız
BIRAK BENİ

Bırak beni yeter aldattığın yeter bırak beni
Deli ettin artık çek git bu nasıl sevgi
Sen kendine aşıksın sen yalancısın
Hatta sevişirken bile yabancısın
Sen kimsin sen ne rahat insansın bırak
Bırak benim için ne mümkün ayrılmak
Ben ayrılamam sen ben bırak
Seviyorum kahretsin
Seviyorum elimde degil
Çok seviyorum ah neden
Yaşadığım en deli aşksın sen
Çok istedim unutmak istedim esmer ellerini
Gözlerini kokunu yanık tenini
Bana dokunduğun anda hislerimi unutmadım
Oysa sen bir yalancısın
Sen kimsin sen ne rahat bırak
bırak benim için ne mümkün ayrılmak
Ben ayrılamam sen ben bırak
Seviyorum kahretsin
 

ŞİNANAY

Ada vapuru yandan çarklı
Bayraklar donanmış caf caflı
Simitçi kahveci gazozcu
Şinanay da yavrum şinanay
Estirir de ada yeli estirir
Seni sevindirir beni kusturur
Lüküs kamarada kimler oturur
Şinanay da yavrum şina şinanay
şinanay da şinanay hopa şinanay
Müslümanı yahudisi urumu
İsporcusu ihtiyarı veremi
Kiminin saçı uçar kiminin eteği
Şinanay da yavrum şina şinanay
Şinanay da şinanay hopa şinanay
 

GİDİYORUM

Zaman sadece birazcık zaman
Geçici bu öfke bu hırs bu intikam
Acılarımız tarih kadar eski
Nefes alıp vermek misali olan
Zaman sadece birazcık zaman
Son bulduğu yerde sevgiler bir tek an
Böyle benzer izler etrafında
Alışkanlıklarımız bile sıradan
Gidiyorum butun aşklar yüreğimde
Gidiyorum kokun hala üzerimde
Sana korkular bıraktım birde yeni başlangıçlar
Bir kendim bir ben gidiyorum
Zaman sadece birazcık zaman
Kızgınlığım yalnızlıktan korktuğumdan
Bilirsin karanlıktan da ürkerim çocuklar gibi
Işıkları hep yakarım bu korkudan
 

SON BAKIŞ

Bir söz bitişi gibi son buldu sevişler
Bir yaz güneşi gibi eritir hep bu terk edilişler
Bir an durusu gibi ömrün gidişi gibi
Veda ederken aşk ateşi gibi söner iç çekişler
Amman amman yandım amman
Acı yüzler kurşun gibi izler
Son bakıştaki o gözler kaldI aklımızda
 

YILLAR SONRA

Hiç bir şey kalmasın hepsi silinsin hepsi
Elimde olsa yırtardım gölgeni
Resmine vurmuş bir pazar günü
Yıllar sonra...Yıllar sonra...
Hiç bir şey kalmasın
Hepsi silinsin hepsi...
 

BENİ KATAGORİZE ETME

Beni katagorize etme
Benle oynama
Yaftayı yapıştırıp
Bana isim koyma
Karikatürleştirme beni
İlahlaştırma
Tabulaştırma sakın tapulaştırma
Ben seni öyle sevdim öyle sevdim
Ben seni öyle sevdim böyle mi sevdim
Matematikleştirme beni çarpma,bölme
Toplama çıkartma sakın beni hesaplaştırma
Mekanikleştirme beni otomatikleştirme
Yarıştırma sakın onla bunla karsılaştırma
Sıkıştırıp tıkıştırma beni depolaştırma
Duygularım yok oldu yüreğimi nasırlaştırma
Beni demoralize etme depolitize etme
Her isten kaçar oldum illegalize etme

BELALIM

Uçurum uçurum gözlerine baktığım sensin
Prangalarca boynuma taktığım sensin
Dağ golleri gibi gibi hasret çektiğim
Her gece uyku diye yattığım sensin
Yanarım yanarım tutuşur
Yanarım kavurur ateşim
Seni de beni de belalım
Yanarım yanarım tutuşur
Yanarım kavurur ateşim
Seni de beni de belalım
Ah belalım
Gün değmemiş ormanlarda yittiğim sensin
Ömrüme ömür diye kattığım sensin
Deli deli boranlarda aç denizlerde
Teninin tuzunu canım tattığım sensin
Damga damga göğsüme vurduğum sensin
Öfke dolu şehirlerde bulduğum sensin
Yer nerede gök nerede ben neredeyim
Diye diye sınırlara geldiğim sensin
 

KIŞ MASALI

Bir su damlası ürperir tenimde
Bir temas hatırlarım ta eskiden
Gözlerimi unuttum masallarda
Ağlayamam ki ben
Su gibi çırıl çıplak ve aydınlık
Saz gibi durdum şiddetin önünde
Sevgiyi bilmiyorlar bilmiyorlar
Söyleyemem ki ben
Yabanım esmerim sevgilim sebebim
Bir gün bir kış masalında sevip yitirdiğim
Şimdi artık korkular şarkılar mırıldanan
Öpüşünle yaralı bir kız çocuğuyum ben
Her sözüm mühürlenmiş kilitlenmiş
Bin öpücükten bin dokunuştan
Duysam da,canımın çığlığını
Susturamam ki ben...
 

AYNALAR

Haksızlık bu geçen yıllar
Gönlüm çok genç bedenim yaşlı
Haksızlık bu eskiyen yüz
Bana hala çok uzak güz
Aynalar durun yalancı
Aynalar değişmeyin
Biraz daha zaman verin
Bu ben değilim bu yabancı
Haksızlık bu eskiyen güz
Bana hala çok uzak güz
Haksızlık bu vakit çok erken
Aşka hala doymadım ben
Haksızlık bu...
 

İSTANBUL HATIRASI

Bir eski resim duvarda
Belki beti belki Pola
Markizde oturmuş sakin
Seyrediyor zamanı gözlerinde tozlarla
Ah bu ne sevgi bu ne ızdırap
Bu şarkıyla gönlüm ne harap
Al al olmuş gül yanaklarımız
Bu mahcup bu eda bu hal
Bir mısra gibi ağzınız
Dillenmemiş dinlenmemiş bakire aşklarda
Günlerden güz mevsim sepya
Bir tüy kalemle yazılmış bekler
Bir hayat daha olmalı der gibi
Kahverengi tonlarda uykularda
İstanbul hatırası
Bir yerinde altın yaldızlı tarih ve yazı
 

ZOR YILLAR

Acılardan bir türkü düşünce yüreğime
Yetmiyor sevda sözleri yaralanmış ömrüme
Sığınaklar aramak kederli şarkılarda
Biraz daha yitip gitmek yıpranan dostluklarda
Yaralayan sözler sözler gibi
Silinmeyen izler izler gibi
Bir birini gözler gözler gibi
Zor zor yıllar
Uykusuz gecelerde sarıveren kaygılar
Kuşkuyla gözlediğin o ölüm dolu sokaklar
Eksildi ömrümüzden umut dolu o Yıllar
Siz miydiniz bizler miydik yorgun düşen kuşaklar
 

GAMSIZ

Gamsız yaptı dünya beni kadere razıyım ben
Yorgun ve şikayetsiz herşeye hazırım ben
Ekmeksiz soğansız hayatın tadı yok
Benim olmayan güzelin adı yok
Olsun varsın biz gene de memnunuz
Bu dünyada olmazsa ahrette huzur buluruz
Yolsuz yaptı dünya beni yolları görmez oldum
En sonunda anladım sus oldum sus pus oldum
Gaddar dünya arsız mI yaptın bizi
Hep beraber bulduk mertebemizi

Ana Sayfa