13 ağustos 2000 akit gazetesi

 ÖNYARGILI BİR KARAR

Fethullah Gülen hakkında verilen karan önyargılı bir karar olarak nitelendiren Ankara Barosu avukatlarından Hacı Ali Ozhan ise şu açıklamayı yaptı:

"Henüz soruşturma aşamasında böyle bir karar vermek yanlış. Soruşturma bittikten, dava açıldıktan sonra eğer kişi duruşmalara katılmazsa böyle biFğıyabi tutuklama karan verilebilir, fakat daha hazırlık soruşturması aşamasında verilen bu karar çok ağır, rencide edici bir karar. Bu karar nihai bir karar olsa da acele itiraz yoluyla bir başka mahkemeye müracaat edilebilir. Ankara Devlet Güvenlik Mahkemelerinde şimdiye kadar bu bir karar verilmedi. Çok ağır bir karar. Ortada tutuklamayı gerektirecek hiçbir durum sözkonusu değil. Halen soruşturma safhasında olan bir hadisede böyle bir karar verilmesi önyargı iddialarını akla getiriyor. Doğru, vicdanlı, içe sinen bir karar değil. 312 ve 313 maddelerden yargılanmayı gerektiren hiçbir zaman tutuklamayı gerektirmez.

Bu maddelerden açılan davalarda kişi tutuksuz olarak yargılanır, ceza alırsa cezasını çeker. Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 104. maddesinde tutuklamayı gerektiren hallerin ayrıntılı bir şekilde yer aldığını söyleyen Özhan, şu huluslara dikkat çekti:

'Kaçma şüphesi bulunması halinde, delillerin yok edilmesi endişesi bulunması halinde, tutluUama karan istenebilir. Olayımızda bu tür bir durum sözkonusu değildir. Gülen, adresi sabit bir kişidir. Delilleri yok etme endişesi sözkonusu değildir. Ayrıca TCK'nın 312 ve 313. maddesinin ceza sınırlan da l-4 yıl arasındadır. Yani tutuklanmayı gerektirecek bir durum sözkonusu değildir.

hacialiozhan@mynet.com