Gayesiz bir hayatın manasız bir kelimeden ne farkı var?

         Ölmek kolay,sabretmek zor.Vadetmek kolay,yapmak zor.          

         Dostum ilkin yapacağın iş niteliğini anlamaya çalışman olmalı;

Yalnızken de olsa başkalarıyla da olsa hiç değişmiyecek bir karakter ve her vakit boyun eğeceğin ahlak

kuralları bul. Olabildiği kadar sus ya da kaçınılmaz sözleri söyle ve az kelimeyle söyle.Konuşman gerektiğinde

bayağı konulardan söz açma. Uzun zaman sıksık ve kahkahalarla gülme.Gücünü aşan rolü üzerine alırsan bu

rolü iyi oynayamadığın gibi  yapacağın rolüde bırakmış olursun. Bir kere sınırı aşan için artık sınır yoktur.

EPIKTETUS

         Sen hedef adamı; Yolunun iki tarafına dizilip seni yolundan çıkarmaya çalışanlara hiç düşünmeden

HAYIR diyebilmelisin. Eğer HAYIR demekte gecikirsen EVET'e kocaman bir adım atmış olursun. Elektriğe 

çarpılıp kömürleşmiş bir ceset haline gelmek için çıplak bir kabloya bir an dokunmak yeterlidir.

         Bulut yağmur damlacıklarını dökerken kendi tarlasını sulamıyor. Güneşin ışığından istifade etme derdi

yok. Toprak bağrında beslediği buğdaya dönüp bakmıyor bile. Elma ağacı elma istemiyor. Onlar sevilmek

için sevmez. Belki sevdiği için sevilmek ister. 

          Zihniniz açık olsun. Yolunuz aydınlık,seheriniz berrak olsun. Kalbiniz imanla,kolunuz kuvvetle,eliniz 

işle,kafanız bilgiyle dolu olsun. 

          Ümidiniz kadar genç,ümitsizliğiniz kadar ihtiyarsınız,Nefsinize güvendiğiniz kadar genç,korkularınız kadar

yaşlısınız, İmanınız kadar genç,şüpheleriniz kadar ihtiyarsınız.
GENERAL Mc ARTHUR

           Huy ateş gibidir.Her ne kadar güç yanarsa da söndürmesi o nisbet güç olur.

           İnsanın kendisini anlatmasından daha zor ve daha yararlı birşey yoktur. Dünyaya geldiğiniz gün bir

yandan yaşamaya bir yandan ölmeye başlarsınız.
MONTAIGNE

           Edeb,mal ve terbiyeyi olgunluk derecesinde kullanmaktır. Herşey çogaldıkça ucuzlar ama edep

çoğaldıkça değeri artar. Edebin iki temel prensibi vardır; Birincisi ilimdir. İkincisi nefsi faydasız ve geçici

isteklerden alıkoymaktır. Şaka edebin güzel etkilerini siler,aşağılık kişilere cürret verir. ilk önce şirin ve tatlı

görünen şakanın sonu düşmanlık ve kendini ele vermektir. 

            Fulton Oursler,"Güneş yüzyılda bir doğsaydı doğuşunu seyretmek için hiç kimse uyumazdı."diyor.

O gün herhalde büyük şenlikler yapılırdı.Hazırlıkların aylar önce başlıyacağı da muhakkak. Ya kiraz 

ağaçları yüz senede bir meyve verseydi? Ya çiçekler yüz senede bir renklenseydi? Ne harika bir 

dünya ne harikalar arasında yaşıyoruz. Bunların farkında olmadığımız içinde kapımızı çalan her mutluluğu

kovuyoruz.Teşebbüsü erteleme.Bekleme.Horace,hayatları erteleyenleri nehrin öbür yakasına geçmek için

suyun akışının bitmesini bekleyen ahmaklara benzetir. 

            Akıllı genç; 

-Düşünerek hareket edebilen gençtir,
-Hedefi,ideali olan gençtir,
-İstikbaline şuurlu bir şekilde hazırlanabilen gençtir.
"Ne olmak istiyorum?
Ne için yaşıyorum?
Hayatta neler yapmalıyım?"diye sorup,

bunların cevabına göre hayatını tanzim eden,edebilen gençtir.
Ve istikbal böyle gençlerin elindedir.

            Yeni tanıştığın insanlara ilkin daima sıfır notu ver zamanla değeri artar böylece sevinirsin.Ancak hata

edipte başta onluk not verirsen zararına olur çünkü kimse bu notu haketmez ve sen üzülürsün.

            Doğan her günle birlikte sen yaşadığın diğer günlere oranla daha yaşlı ve olgun olursun.Buna göre bu

hali düşünerek her doğan günde daha olgun ve daha dikkatli hareket etmendir mantıklı olan...

                                                        Ankara © 2002