MARMARA DEPREMİ
Marmara depremi ile ilgili asagidakine benzer "deli zirvasi" gibi
gelen
"conspiracy theory" e-mailleri almis ve de aynen cop sepetine atmisdim.
Bu
seferkinin farki, -en azindan- destekli atiyor olmasi ya da "arastirmaci
bir delinin zirvasi" gibi gorunmesi.
Once, zamaninda Edison'un rakibi gibi gorunen ama Tom amca kadar
bilinmeyen Hirvat kasif Tesla ile ilgili asagidaki linklere (ozelikle
ilkine) bakmanizi tavsiye ederim. Sonra da vaktiniz varsa altindaki
hikayeyi sonuna kadar okuyun.
Bunu gondermemin asil nedeni, 17 Agustos 1999 depreminden 1.5-2 yil
kadar once Tokyo'dayken, Avustralya collerinde yapilan manyetik
bomba/enerji transferi deneyleri ile ilgili (yine Tesla'nin bulusuna atif
yapan) ciddi (environmentalist) bir listeden 2-3 mail almis olmam.
Takdiri size kalmis,
Murat
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
http://home.nycap.rr.com/useless/tesla/tesla.html
http://members.home.net/phil.hamilton/books.htm
http://www.primenet.com/~exclmid/earthquake.htm
http://www.forteantimes.com/artic/99/rumble.html
http://www.parascope.com/en/1096/tesdeth.htm
HAARP : "High Frequency Active Aural Research
Program"
...
Saat gecenin ucuydu ve insanlar can havliyle
kendilerini evlerinden
disari
atarken sanki bir kiyameti yasiyor gibiydiler.
Belkide insanlarin
cogu,
olumun kendilerine ne denli yakin olabilecegini
ilk defa bu denli
yakindan
gorduler. Donanma komutanliginin gorkemli devir
teslim torenine
mutakip,
deprem hic beklenmedik bir zamanda, ansizin
cikagelmisti. Iki
firkateyni
gece boyunca aydinlattigi orduevi yerle bir oldu.
Milyarlarca liralik
havai fiseklerin aydinlattigi Golcuk semalari bir
kac saat sonra
bilimadamlarinin 'deprem isimasi' dedikleri ancak
hala ne oldugu tam
olarak anlasilamayan bir 'sey'le aydinlandi. Bir
kac saat sonra, o
unutulmaz ugultunun ardindan butun Turkiye derin
uykusundan uyandi.
Binalar birbiri ardina devrilirken, olum binlerce
insani ayni anda
yakaliyordu. Devlet hazirliksiz yakalanmisti.
Binlerce insan, teknik
yetersizlikten oturu enkazlarin altinda gunlerce
bir kurtarici
beklerken
olduler. Kisa sure sonra kamuoyu hummali bir
tartismanin icinde buldu
kendini. Binalarin depreme dayanikli yapilmayisi,
fay hattinin uzerine
yerlesim alanlarinin kurulmasi gibi argumanlar
sikca duyulan seylerdi.
Televizyon kanallari tartisma programlarini
depreme ayiriyorlardi. Bu
sirada deprem anini yasayan insanlar depremle
ilgili enteresan seyler
soylemeye basliyor; kamuoyu tam olarak anlam
veremesede iddialari can
kulagiyla dinliyordu. Enkazdan kurtarilan bir
bayan Ali Kirca'nin
yonettigi Siyaset Meydaninda sunlari soyluyordu.
'O gece ne oldugunu
bilmiyorum ama bildigim bir sey varki bu depremden
farkli bir seydi. '
Iddialara yenileri ekleniyordu. Depremden hemen
once Golcuk'ten
Avcilar'a
kadar genis bir alanda gorulen 'ates topu' ile
ilgili bilimsel bir
aciklama yapilamiyordu. Bazi bilimadamlarinin
gorulen ates topunun
'deprem
isimasi' oldugunu soylemelerine ragmen, neden
diger depremlerde de
benzeri
bir isima yasanmadigi sorusunun cevabi net olarak
verilemiyordu. Oyle
olsa bile, bu da sadece bir tezdi ve gecerliligi
de en fazla diger
tezler
kadardi. Bu arada depremin neredeyse iki hafta
once elime gecen bir
dergide yer alan ifadeler oldukca ilgincti.
Depremin merkez ussunun
Golcuk
Donanma Komutanligi oldugunun resmen aciklanmis
olmasi, dergide yer
alan
ifadeleri daha da sasirtici kiliyordu. Depremin
merkez ussunun Turkiye
Cumhuriyeti'nin bagmsizliginin sembolu olan bir
askeri us olmasi
kuskusus
ilgincti. Furkan dergisinin Temmuz sayisinda, yer
alan ifadeler aynen
soyleydi: 'Mesela basina verilmeyen, ancak
istihbarat kapsaminda
edindigimiz bilgilere gore, Golcuk askeri
tesislerinde oldukca garip
olaylar meydana gelmektedir. Kapilar kendi kandine
acilmakta, muhimmat
depolari icinde, siyahi ziyaretciler gorulmekte,
arabalar durduk yerde
calismakta" Bu dergide yer alan ifadeler,
depremden tam bir ay once
yazilmisti. Golcukte neler oluyordu.' Kocaeli
depremi dogal bir
afetmiydi.' Yoksa suni yaratilmis olabilirmiydi.'
Bu konuda hemen
deprem
sonrasi bir takim teoriler ortaya atilmaya
baslandi. Kimine gore
Ruslar
bomba patlatmisti ve buda depreme neden olmustu.
Kimileride
Yugoslavya'ya
atilan bombalarin yerkabugunun dengesini bozmasi
sebebiyle depremin
gerceklestigi soyluyordu. Hatta bazilarina gore bu
isi PKK bile yapmis
olabilirdi. Nitekim CNN televizyonu Basbakan
Bulent Ecevit ile
yaptigi
bir reportaj sirasinda boyle bir soruyu sormakta
herhangi bir beis
gormedi. Kimide bunun baska bir terorist orgutun
isi oldugunu veya
uzay
arastirmalarinin bir parcasi oldugunu soyluyordu.
Ancak bu teoriler arasinda en akla yatkin olan
Feture Times'da
yayinlana
arastirma dizisinde yer alan hikayeydi. Bu
seneryoya gore, San Andreas
fay
hattinda meydana gelebilecek buyuk bir depremin
Amerikan ekonomisine
cok
buyuk zarar verecegini bilen ABD, yer kabugundaki
degisimleri
izliyerek,
daha deprem olusmadan tektonik katmanlar arasinda
artan basinci
degisik
noktalardan patlatip bosaltarak, buyuk depremi
kucuk depremler haline
donusturmenin yolunu bulmustu. Yillar once Sirp
asilli Amerikan
bilimadami
mucit Nicola Tesla tarafindan gelistirilen bu
'dusuk frekansli
elektromanyetik isinimla yuksek enerji nakli'
teknigini, hem Ruslar
hemde
Amerikalilar uzun zamandir bir silah olarak
kullanmanin yolunu
ariyorlardi. Bu yontemle cok uzaktan, hatta
uzaydan genis alanlarda
tahribat yapabileceklerdi. Ancak Pentegon
yillardir cok guclu bir
silah
gelistirmek amaciyla uzerinde calistigi bu
projeyi, bir yandan da
barisci
'deprem indirgeme' Sistemine uygulamak suretiyle
tepkileri azaltmayi
ve
fonlama devamliligini saglamayi amacliyordu. Bu
nedenle proje once
Avusturalya'nin ciplak ve seyrek nufuslu kirsal
bolgelerinde denendi
ve
gelistirildi. Daha sonra bunun deprem bolgelerinde
denenmesine geldi
sira.
Degisik zamanlarda Kafkaslar'da Okyonus tabaninda
ve Guney Amerikadaki
Ant
daglarinda tektonik uyarilar verilmek suretiyle
enduktif deprem
yaratma
konusunda buyuk adimlar atildi. Bu arastirmalar
Amerika'da HAARP ve
diger
askeri tesislerin kumanda merkezlerinden
yurutuluyordu. Bu arada
Turkiye,
Japonya ve benzeri deprem bolgelerinde sismik ag
sebekeleri kurularak
bu
bolgelerin tektonik verileri saniyesi saniyesine
devasal
bilgisayarlarin
kayitlarina gonderilmeye baslandi. Universiteler
ile ortak projeler
gelistirilerek yuzlerce bilim adamina Amerikada
deprem konusunda
arastirma
yapma bursu verildi. Ancak projenin gizliligi
esasti. Bu nedenle tum
iliskiler paravan arastirma kurumlarinca
yurutuldu. Ancak zaman zaman
bilgi sizintisina da olanak verilerek halkin bu
konuda genel fikri
olmasi
istendi. Kobe'de ve daha baska yerlerde meydana
gelen depremlerin
arkasindaki gariplikler halkasi bu sekilde bazi
cikar gruplarini, tore
ve
mafya orgutlerinin isi gibi gosterilmek istendi
.Bundada buyuk olcude
basarili olundu. Ve gun geldi bu sistem Turkiye'de
denenmek istendi.
Bolge
zaten bu amcla yillardir sismik espiyonaj
altindaydi. Nitekim
gelismeleri
dikkatle takip edenler depremden hemen sonra milli
istihbarat
teskilatinin
girisimleriyle turk telekomun Turkiyenin sismik
bilgilerini pentegona
ileten nato ussunun iletisimini nasil kestigini
hatirliyacaklardir.
ABD'nin asil hedefi kuzey anadolu fay hattindaki
deneyden elde edecegi
bulgulari San Andreas fay hattinda uygulamaktir.
Bu iside cok yuksek
askeri gizlilik tasidigindan yurutme isi Israilli
uzmanlara
verilmistir.
Gerekli makine ve donanim gizlice denizaltilarla
Golcuk ustune
getirilerek
yeralti-denizalti korunaklarina kuruldu. Turk
makamlari durumdan detay
baz"a haberdar degildi. Bunu Israillilerle
yurutulen askeri tatbikatin
bir
parcasi olarak dusunuyorlardi belki de.
Israil'le Amerikalilar gece sartlarinda elektro
sismik haberlesme
tatbikati yapacaklardi. Deney basarili olacagindan
sonunda kimse
normaldisi bir seyin oldugunu farketmeyecekti. Bu
amacla Gece Sahini
tatbikati'niin (Operation Night Hawk) saat
03:00'te baslamasi
planlandi.
Gece saat tam 03:00'te dugmeye basilacak ve Gece
Sahini devreye
alinacakti. O an uzay filmini andirir devasal
cihaslar calismaya
basliyacak ve 1-2 dakika icinde de olusturduklari
muazzam enerjiyle
Marmara'nin altindaki tektonik tabakayi zayif
yerlerinden kirip,
aylardir
olusan basinci disari atacaklardi. Boylece buyuk
bir deprem onlenmis
olacakti. Ama o gece sabaha karsi bir seyler
yanlis gitti. Ve beklenen
gerceklesmedi. Hersey bir anda olup bitmisti. Doga
kendini yonetmeye
kalkanlardan bir kez daha intikam almisti. 45
saniye suren deprem,
beklenenin 10.000 kat ustunde bir gucle gelmisti.
Heryeri bir anda
yerle
bir etmisti. Zayiflayan ve titreyen elektrikler az
sonra geri
geldiginde,
gece saat 03:05'I gosteriyordu. Daha bir kac
dakika oncesine kadar
korunagin icinde sampanya patlatmayi bekleyenler,
simdi korkudan buz
gibi
donmus, hareketsiz ayakta duruyorlardi. Kimsenin
agzini bicak
acmiyordu.
On binlerce insan, coluk cocuk, o an enkaz altinda
can cekisiyor veya
cansiz yatiyordu. Bu dusunce ile hepsi urperdi. Bu
tarihin en buyuk
felaketiydi; hemde insan eliyle yaratilan'
Sessizligi Israilli
komutanin
buz gibi emri bozdu: 'Lets pack! We're moving out!
Call operation Q!
Right
now! Immediately! Stop whinning! Move, move,
move!' (Toplanin!
Kaciyoruz!
Q planina geciyoruz' Simdi.. Hemen! Hadi, hadi!!!)
Iste o andan sonra
cantalardan cikan 'Q plani calismaya basladi. Ilk
once bolgedeki tum
haberlesme ve elektrik enerjisi felc edildi.dakika
icinde Israil
baskani
Barak ve Birlesik devletler Baskani Clinton ile
irtibat kuruldu. O
anda
Israil'de Ben Gurion'un Lod askeri havaalanindan 4
adet savas ucagi
esliginde 2 nakliye ucagi havalaniyordu. 2 dakika
sonra da israil
deniz
kuvvetleri ve NATO Guney Deniz Saha Komutanligina
bagli tum birlikler
DEFCON-4 acil durumuna gecirildi. Amerikan 6'nci
filosuna bagli
gemiler de
rotalarini Istanbul'a cevirmek icin Pentegon'dan
emir aldilar. Bu
arada
ilginc bir sey daha olmustu. Depremle ilgili
haberler birbiri ardina
gelirken, bir haber once gorunup sonra kayboldu.
20 Agustos Cuma
aksami
televizyonlar bir Israil ucaginin Atakoy
aciklarinda denize dustugunu
duyurdu. Ancak bir sure sonra haber kesildi ve
ucagin akibeti ile
ilgili
bir daha haber alinamadi. Olaydan bir gun sonra
Deniz Kuvvetlerinden
bir
dostum beni aradi ve bu olayda bir takim soru
isaretleri bulundugunu,
bu
konunun perde arkasini arastirmami rica etti. Kisa
sure sonra
ulastigim
bilgiler, gercekten ilgincti. Ucak, dustukten kisa
sure sonra
teknesiyle o
sirada Atakoy aciklarinda olan balikci Abdullah
kaptan tarafindan
kurtarilmisti. Abdullah Kaptan olayi su sekilde
anlatmisti: 'Ucagin
dustugunu gorunce derhal yardima gittik. Ucagin
kanatlari yara
almisti.
Hemen ucagi bagladik ve Zeytinburnu limanina
cektik. Tesekkur
beklerken
kufur yedik. Ne oldugunu bile anlamadik.' Bu konu
o gece o bolgede
gorev
yapan Sahil Guvenlik 4. Botunun sorumluluk
alanindaydi. Arastirmalar
Sahil
Guvenlik'in bu konuyla ilgilenmedigini ortaya
cikardi. Olay yerine
gelen
televizyon ekipleri ise sasirtici bir sekilde
cekim yapmaktan
vazgecmislerdi. Daha sonra ucagi Zeytinburnu'na
yanastiran balikci
Abdullah Kaptan olayi Kumkapi'daki Gumruk muhafaza
iletti. Kisa sure
sonra
tutanak tutuldu. Ancak Gumruk muhafaza da tutanak
tuttuguna pisman
oldu.
Ucagin sahibi Israil asilli biriydi. O gece ne
oldu ise bir turlu
anlasilmadi.
Deprem icin 1900'lerin basindan beri Nicola Tesla
adindaki Sirp asilli
bilimadaminin bulusu olan 'elektromanyetik
enduksiyon teknigi' (Tesla
makinesi) kullanildi. Tesla makinesi'nin nasil
calistigi hala bir sir,
ama
Amerikalilar'in uzun zamandir bu makine uzerinde
calistiklari
biliniyordu.
Tesla, ilk olarak ilkel bir duzenek ile 1908
yilinda Sibirya'da Tsunga
bolgesinde bir deney yapmis ve burada meydana
gelen patlama sonrasi
olusan
cevre tahribati korkunc boyutlardaydi.
Hirosima'nin 40.000 katina
yakin
enerji aciga cikmisti.
Patlamanin etkisi kilometrelerce kare alana
yayilmisti. Ancak ortada
en
ufak bir krater veya metal kalintisi yoktu. Bu
durumda bir goktasinin
dusmus olmasi ihtimali ortadan kalkiyordu.
Bilimadamlari Tsunga'da ne
oldugunu hala tam olarak cozmus degillerdi. Ancak
yillardir
Avustralya'da
karada, acik arazide ve Kaliforniya'da da suustu
ve sualti askeri
tesislerde bu deprem (Tesla) makinesinin
denenmekte oldugu da sir
degil.
Buradaki garip tabiat olaylari ve sik sik olan
depremler ile bilgiler
internetteki sitelerde bile yer almakta. Ancak
baslangicta askeri
amacli
olarak gelistirilen bu acayip doga silahi daha
sonra kaynak sorunuyla
karsilasinca barisci amaclarla da kullanilacak
sekilde adapte edildi.
(Tipki atom bombasi ve TNT gibi.) Makinenin
Kaliforniya'da San Andreas
fay
hattinda olacak muhtemel bir deprem oncesi
kullanilmasi dusunuldu.
Tesla
makinesi sayesinde fay hattindaki enerji birikimi
cok yuksek duzeylere
cikmadan, gerilim daha kucukken, suni depremlerle
desarj edilerek
bosaltilacak ve boylece buyuk deprem onlenecekti.
Ancak teorinin
denenmesi
ve deneylerle gelistirlmesi gerekliydi. Hata ve
kusurlarin asgeriye
indirilmesi sartti.
Bunun icinde San Andreas fay hattina benzeyen fay
hattiyla, catal
yapan
fay gruplarina ihtiyac duyuluyordu. Bu fay grubu
ise Turkiye'deki
Kuzey
Anadolu fay hattiydi. Geometrisi ve jeolojik
yapisi ayni San Anderas
karakterindeydi. Kuzey Anadolu fayi, tipa tip
birbirine benziyordu. Bu
fay
uzerinde yapilacak bir on desarj deneyi
Kaliforniya'daki gelecekte
olacak
depremler icin cok sey ogretebilecekti. Amerika bu
amacla yillarca
deney
yapti; bu ve buna benzer deprem bolgelerinde.
Pentegon acisindan da
bulunmaz bir nimetti bu. Bu suretle hem projeye
masum bir kilif
bulunuyor.
hemde finansman icin yeni kaynaklar saglaniyordu.
Ancak yinede toplu imha silahi olma ozelligi ile
bu makine askeri
nitelikteydi ve onunla ilgili hersey 'Cok gizli'
Damgasini tasiyordu.
Iste
Amerikali'lar bu nedenle Izmit'teki fay hattindaki
hareketleri ve
enerji
birikimini buyuk bir gizlilik icinde, herkesten
habersiz ama cok
yakindan
takip ettiler. MTA'nin ve diger jeolojik olcum
kurumlarinin verilerini
inceleyerek ve uzaydan bolgeyi izleyerek burayi
adeta abluka altina
aldilar. Son gerilimi de boylece cok onceden haber
aldilar.
Ancak ABD'nin bolge ile ilgili bu hareketliligi ne
kadar gizli olursa
olsun bazi kaynaklara sizmasini engelleyemedi.
Kanadali bir bilimadami
her
nasilsa bu gizli verilere ulasarak, bolgede bir
deprem olacagini ve
bunun
icin bolgenin takip altina alindigini anladi. Ve
bunu kendi amaclari
dogrultusunda yaklasik 48 gun ve 240 km hata ile
yayinladi. Ancak ne
bu
bilimadamina, ne de yayinina daha sonra nedense
kimse dikkat etmedi.
Izlenen bu enerji birikimi bir sure sonra depreme
neden olabilecek
buyukluge erisecek ve belkide Istanbul'u da tehdit
edecek hale
gelebilirdi. Bu noktada, Amerikalilar acaba
konuyu Turk makamlarina
haber
vermislermiydi.' Ama o gece Golcuk'te askeri
tesiste ve Marmara
denizinde
bu Tesla makinesi kurulmus ve calismaya hazir hale
getirilmisti bile.
Turk
makamlarina acaba bilgi verilmismiydi. Yoksa Turk
makamlarina
Istanbul'da
olabilecek bir depremin basincini azaltacak bir
askeri sistemi
deneyeceklerini mi soylemislerdi.' Yoksa bunun
rutin bir askeri durum
oldugunu mu dusunuyorlardi.' Bu sorularin
cevaplari hala bir sir.
Golcuk
Donanma Komutanligi'nda gorevli asker, astsubay ve
subaylar, Donanma
karargahinda garip birseyler oldugunu
farketmislerdi. Bu konuyla
ilgili
bilgiler de nasil olduysa yukarida ismini
zikrettigimiz dergide yer
almisti. Peki Israil askerlerinin bu projedeki
yeri neydi.' Israilli
askerler ve ust duzey subaylar o gece Golcuk'te ne
ariyorlardi.' Bu
devir
teslim toreni her yil yapilan rutin bir ulusal
torendi. Uluslararasi
bir
kimligi yoktu. Ama Israil subaylari ve ust duzey
yetkilileri
oradaydilar.!
Bunun nedenini simdi cok daha iyi
kavrayabiliyoruz. Onlar oradaki
Tesla
makinesini kurmak ve calistirmak ve onun
gizliligini korumak ve her
ihtimale karsi bir seyler ters giderse onu imha
etmek icin
oradaydilar.
Bizimkilerin ise bir seyden haberi yoktu. Bize
guvenende yoktu zaten.
Is
Israil'e ihale edilmisti. Ancak o gun nedense hic
kimse Israillilere,
bugune kadar hic katilmadiklari bu devir teslim
torenine neden
katildiklarini sormadi. Ya saskinliktan yada
telastan, enkaz altinda
kac
Israil askerinin oldugu, kacinin yaralandiginida
soran olmadi. O
felakette
kac Israil askerinin oldugunu ne Genelkurmay
yayinladi ne de Israil
boyle
bir bilgi aciklamak nezaketinde bulundu. Herkeze
verdikleri imaj ise
oraya
bize yardim icin geldikleri seklindeydi. Hemen bir
hastane kurdular.
Yaralarimizi sarmaya yardimci olmak icin daha
sonra o bolgede bir
yerlesim
merkezi kuracaklarini acikladilar.
Neden.' Esas amaclari enkaz altindaki askerlerini
ve onemli askeri
malzemeyi cikararak goturmekti. Gerisi paravan
operasyondu. Bizde 'Bak
su
Israil'e, helal olsun, hemen yardimimiza kostu.'
diyerek sevindik.
Deprem
neden gunduz bir saat'te degilde cok ilginc bir
sekilde gece tam
03:02'de
oldu.' Sanki 03:00 saati depremin baslamasi icin
ozel olarak secilen
bir
saat gibi. Boyle gec bir saatte olacaklari
kimsenin gormesi olasi
degil,
gozlemci riski ise en az duzeyde. Tipki bir askeri
operasyonda oldugu
gibi
sanki talimatlara saat tam 03:00 olarak giren
baslangic saatinde yesil
isik yakilmis ve Tesla cehennem makinesi yer
altindaki siginakta ve
deniz
altinda calismaya baslamisti. En gec 1-2 dakika
icinde de gucu en ust
duzeye ulasmis olacakti. Aynen de oyle oldu.
Makine gurultuyle enerji
toplamaya baslamisti. Bu sirada, Avusturalya'da ve
okyonus'ta bu tur
suni
depremler oncesinde gorulen elektrik bosalmasi,
hava yarilmasindan
olusan
isiklar ve patlamalar olustu atmosferde. Ve
arkasindanda makinenin
bosalmasi ile birlikte yer yarildi ve olusturulan
enerji dogaya
aktarildi.
Ancak hesapta doganin oyunu yoktu. Olusan deprem
hem beklen enden cok
uzun
sureli, hemde cok daha guclu cikti. Siddeti 7.4'e
ulastiginda
Amerika'da
aletler 7.8'I gosteriyordu. Ve buyuk bir patlama
ile hersey kontrolden
cikti. Tesla deprem makinesi, depremin enerji
gerilimine dayanamayip
parcalandi ve ortaya cikan guc yeraltinda muazzam
bir patlamaya neden
oldu. Ve bu yeralti labaratuvarlarinin tam
ustundeki, herseyden
habersiz
uyuyan yuzlerce askeri barindiran ve 8
siddetindeki depreme dahi
dayanikli
olmasi gereken askeri tesisler un-ufak olarak
dagildi. Hesaplarda hata
yapilmis, belkide fay hattinin tepkileri ve enerji
dagilim degerleri
yanlis hesaplanmisti. Her ne olduysa oldu ve
doganin beklenmeyen bu
tepkisi butun cevreyi yerle bir etti. Bir onlem
olarak tum bolge ve
hatta
butun Istanbul 4 saat sureyle bir haberlesme
ablukasi altina alindi.
Elektrikler kesildi ve telefonlar iptal edildi.
Kimsenin birbiriyle
haberlesmesi istenmiyordu. Cumhurbaskani dahi
sabahleyin 'benimde
telefonlarimda kesikti' seklinde garip bir
aciklama yapacak ve bizde
buna
bir anlam veremeyecektik. Demirel tam bir
saskinlik icindeydi. Ne
yapacaklarini bilemedikleri icin ne Cumhurbaskani,
ne de Basbakan
saatlerce birsey diyemedi, demec veremediler.
'Uzgunuz' dahi
diyemediler.
Ancak sabah saat 09:00 sularinda televizyon
ekranlarinin karsisina
gecip
halka ustun koru bir aciklama yapabildiler. Durum
vahimdi. Hatta
belkide
Clinton dahi o anda konuya ilk kez vakif olan
yardimcilarindan ve
olaganustu Milli Guvenlik konseyinden gorus aliyor
ve Turkiye'ye nasil
yardim edilecegini hesapliyordu. Hemen gerekli
sihhi yardim ekipleri
organize ediliyor ve bolgedeki tum Amerikan askeri
birlik ve
filolarina
Turkiye'ye dogru hareket emri veriliyordu. Amerika
diyetini Turkiye'ye
tam
destek vererek odemeye calisiyordu adeta. Bu arada
devreye Avrupa
ulkelerinin liderleri de giriyor ve belkide
onlardan da Turkiye icin
sozler aliniyordu. yunanistan bile harekete
gecirilerek Turkiye'ye
karsi
olan hasmane tutumuna son vermesi saglaniyordu.
Tum Bati baskentleri hareket halindeydi, panik
yoktu. Heroey kontrol
ve
koordinasyon altindaydi; bir tek Turkiye disinda.
Bizde ise sanki bir
emrivaki felakete karsi nasil tavir almalari
gerektigine bir turlu
karar
verilemiyor; kararsizlik icinde bocalayarak buyuk
bir gizlilik
icerisinde
ne oldugunu anlamaya calisiyorlardi.
Sabah saat 03:05 ile 06:30 arasinda Bati'da bu
hareketlilik yasanirken
bolgede de cok hizli ve cok gizli bir askeri
hareketlilik hakimdi.
Ancak
herkes kendi derdine dusmus oldugundan bu
olaganustu gizli
operasyondan
kimsenin haberi olmuyordu. Boylece bu isi
planliyanlar, gecenin
karanligindan da yararlanip denizaltindan
parcalari yere vuran Tesla
makinesinin kalintilarini toplayip, yeralti ve
yerustundeki tum
delilleri
de yok ediyorlar ve hatta belkide insanlari canli
canli gomerek tum
izleri
yok etmeye calisiyorlardi. Ve bolgeye son hizla
gelen Rus arastirma
gemisi
dahi sabah saat 06:30'da bolgeye vardiginda,
havanin aydinlanmasiyla
birlikte etrafa delil olabilecek tek bir cisim
bile kalmamisti. Deniz
altinda olusan radyasyon anlasilmasin, dibe coken
kalintilar
arastirilmasin ve patlama sonucu meydana gelen
denizalti krateri ve
cukur
ortaya cikarilmasin diye bu bolge derhal askeri
karantinaya alinarak
dalisa yasak bolge ilan ediliyordu. Ancak butun bu
temizlikler
yapildiktan
sonra Ecevit ve daha sonra da Demirel'in bolgeye
gitmelerine izin
veriliyordu. Onlarin dahi ne bolgeye ucuslarina,
ne de telefon
irtibati
kurmalarina izin vardi. Sanki koskoca Istanbul ve
kocaeli bolgesi
uzaydan
gelen yaratiklar tarafindan abluka altina
alinmiscasina tam bir
haberlesme
karanligina sokulmustu. Tek bir telefon dahi
calismiyor, elektrikler
verilmiyordu. Ancak Ecevit ve Demirel, belki de
olan biteni iclerine
sindiremediklerinden olsa gerek, evleri
kendilerine mezar olan
binlerce
insanimizin da acisiyla bir turlu rahat hareket
edip halkla
butunlesemiyorlardi. CNN haber spikerinin
'depremin ardinda PKK mi
var"
sorusuna, Ecevit ona 'siz ne sacmaliyorsunuz,
deprem ile PKK'nin ne
alakasi var" bile diyemiyordu. Sadece spikerle
gozgoze gelmemeye
dikkat
ederek 'sanmiyorum' gibi o gunlerde bizi epeyce
sasirtan bir ifade
kullaniyordu. Peki Amerika ne yapti sonra.' Hemen
tum imkanlarini
Turkiye
icin seferber etmedimi.' Clinton Amerikan
halkindan Turkiye'ye yardim
etmelerini istemedimi' Kasim'da Turkiye'ye
gelecegini ilan edip,
Ecevit'in
de bu arada Amerika'ya kendini ziyarete gelecegini
haber vermedimi.'
Ecevit belki de Amerika'ya bu felaketin ve
binlerce sehidin diyetini
konusmaya gidecekti. Nitekim gittide. Ardindan
Clinton Turkiye'ye
gelerek
deprem bolgesini ziyaret etti. ABD'nin bu asiri
ilgisi sadece muttefik
olmasiyla aciklanamazdi. Bu arada, acaba hukumet
icinden sizan bazi
bilgiler, bazi bakanlarin yabancilara karsi
saldirgan tavir
takinmalarina
neden olmus olamazmi.' Ilk anda cok yadirgadigimiz
Saglik Bakani Osman
Durmus'un 'yabancilara tek hasta bile vermem ve
onlardan kan da almam'
demesini simdi yadirgayabiliyormusunuz.' ABD'nin
saygin gazetelerinden
New
York Post'un haberine bir de bu gozle bakin: 'Turk
hukumeti, ABD'nin
Deniz
hastanelerini kullanmiyor.. Turkiye'deki siddetli
depremde 27.200'den
fazla kisi yaralandi.
Ancak yetkililer tarafindan dun yapilan
aciklamada, depremin meydana
geldigi tarihten itibaren gecen iki haftalik sure
icinde ABD
tarafindan
gonderilen Deniz Kuvvetleri'ne ait uc adet yuzer
hastanede henuz tek
bir
hastanin bile tedavi edilmedigi bildirildi.
Turkiye'ye gonderilmis olan uluslararasi yardimin
cogunun
kullanilmamasi
Ankara'daki hukumetin elestrilmesine neden oldu.
Turkiye'de yayinlanan
Radikal gazetesi dunku sayisinda 750 ton yardim
malzemesiyle yuklu bir
Israil gemisinin uc gun sureyle gumrukte
tutuldugunu yazdi. ABD
gemilerinin Izmit'e varisindan once Turkiye Saglik
Bakani Osman
Durmus'un
bu gemilere ihtiyac olmadigina iliskin sozlerine
genis bir sekilde yer
verildi. Ancak ABD Buyukelciligi, aralarinda
600'den fazla yatak
tasiyan
Kearsarge adli geminin de bulundugu uc adet yuzer
hastaneyle ilgili
olarak
bir uyusmazlik yasanmadigini bildirdi.'
Ne olenlerimiz geri gelir, ne de anilarimiz. Ancak
Izmit'te,
Golcuk'te,
Yalova'da, Halidere'de, Avcilar'da, Bolu'da,
Duzce'de ve daha nice
yerlesim merkezlerinde enkaz altinda yasamlarini
yitiren binlerce
Mehmet,
Hatice, Ayse ve Ali'ye karsi bir vicdan borcumuzda
mi olmayacak.'
Onlar
geride gozleri yasli onbinlerce sevenlerini,
sicakliklarindan mahrum
birakirken, sirf Kaliforniya'da Jony'ler,
Susan'lar ve Alice'ler
yasasin
diye yasamdan calindiklarini dunya bilmesinmi.?
Emekli Bir Subay
Kaynak :
HAARP Kıyamet Teknolojisi, Aydoğan Vatandaş
(kitapta "Angels Don't Play This HAARP" adlı
kitaptan
alıntılar var; yazar : Dr.Nick Begich)
Benim gibi, konspirasyon teorilerinin meraklilari su
sitelere bakabilirler:
http://members.home.net/phil.hamilton/books.htm
http://www.primenet.com/~exclmid/earthquake.htm
http://home.nycap.rr.com/useless/tesla/tesla.html
http://www.forteantimes.com/artic/99/rumble.html
http://www.parascope.com/en/1096/tesdeth.htm