![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
KİM İSTİFA ETMELİ ? Geçtiğimiz günlerde, borsa soluksuz yükselip 48.000 puanlara geldiğinde, bazı ekonomistlerimiz, Türkiye’de her şeyin iyiye gittiğini, yabancı sermaye akışının devam edeceğini, dolayısıyla borsanın da daha yükselmemesi için bir neden olmadığını ifade ediyorlardı. Hemen o günlerde Japonya’nın faizli ekonomiye geçebileceğini belirtmesi, ABD Merkez bankasının faizleri arttırmaya devam edebileceğinin sinyallerini vermesiyle borsa endeksinde 2-3 gün içinde ciddi düşüşler yaşanınca aynı ekonomistler, böyle bir düşüşün beklendiğini, borsa endeksinin çok fazla yükseldiğini söylemeye başladılar. Madem düşeceğini öngörüyorlardı da düşmeden önce niye söylemiyorlardı anlayabilmiş değilim. Bence bu bilgiçlik taslamaktan başka hiçbir şey değildir. Tam biz Türk milletine özgü bir “Ben bunun böyle olacağını biliyordum.” davranışı. Bunun benzeri bir şey de Yalova’mızda yaşanıyor maalesef. Geçtiğimiz yıl şehrimiz stadında oynanan bir futbol müsabakasında her iki takım taraftarının da ettiği küfürlü tezahüratlar nedeniyle kendimce bu durumu protesto etmiş, sezon sonuna kadar maça gitmemiştim. Benim gibi düşünen insan sayısı artınca Yalovaspor yönetimi de bazı önlemler almış, küfürlü tezahürat kısmen de olsa azalmıştı. Bu nedenle bu sezon Yalovasporun maçlarını tekrar takip etmeye çalıştım. Ancak, bu hafta oynanan Kırşehir maçına kadar şehrimiz stadına gelen seyircinin ödediği para ile çok zaman ne hakem parası, nede saha kirası ödenemediğini öğrendim. Doğru olabilir çünkü maçlarda seyirci sayısı oldukça azdı. İşte bu ilgisizlik ve desteksizliğe maddi imkansızlıklar da eklenince başarısızlık üstüne başarısızlık yaşayan Yalovaspor maalesef küme düşme potasına girdi. Bu haftaki Kırşehir maçında ise kulüp yönetimi, taraftar desteğinin takımı hareketlendirebileceği düşüncesiyle para kazanma düşüncesini bir tarafa bırakarak stadın kapılarını herkese açtı. Ben bu hafta da maçtaydım ve açık tribünde sezon başından bu yana hiç olmayan kalabalığı görünce inanın fazla şaşırmadım. Belki bu yazıma alınan çok insan çıkacak ama iğneyi kendimize, çuvaldızı başkalarına batırmamız gerekmiyor mu acaba ? Ayda 100-150 YTL. sigaraya yada bir o kadar iddaa’ya para verirken, bir ay içinde sadece 6 YTL için mi Yalovaspor maçlarına gelmiyoruz acaba diye düşünmedim desem yalan olur. Bu yazdığın şeyin başlangıçta yazdığınla ne ilgisi var diyeceksiniz. Şimdi oraya geliyorum. Maç sonunda çok kişinin “Bunun böyle olacağı belliydi” diyerek, takımın küme düşme potasına gelmesinde Yönetim ve futbolcuların suçlanışı tam bizlik bir davranış değil mi ? Şapkamızı önümüze koyup düşünelim lütfen! Ne verdik ki ne istiyoruz? Yalovaspor yönetiminde değilim ve yönetimi de savunmuyorum ama kulübün kasası para dolu da daha iyi futbolcular mı transfer etmiyor yönetim, ya da kendileri mi sahaya çıkıp oynasınlar? Biz Yalova’lılar olarak takımın her maçına gelip, ayda toplam 6 YTL. vererek sahip çıktık mı takımımıza? Eğer bunu yaptıysak eleştirme hakkına sahip oluruz ancak futbolcuyu da yönetimi de. Yapmadıysak, yapamadıysak eğer her kötü sonuçtan sonra sanki yapılması gereken bir ödevmiş gibi yönetimi istifaya davet etmek yerine takımımızın küme düşmesini engellemek için birlik olmanın, destek olmanın yollarını aramalıyız hep birlikte. Eğer bu başarısızlıkta sorumlu aranıyorsa bu ne Yalovaspor yönetimi ne de Yalovasporun mevcut futbolcu kadrosudur bence. Başarısızlığın sorumlusu tüm Yalova’dır. Mevcut futbolcu kadrosunun kapasitesi bu kadardır. Bu kadrodan daha fazlasını istiyorsak eğer destekleyerek gayrete getirmekten başka çaremiz yoktur. Yönetimin imkanı da bu kadardır. Saha kirasını ve hakem parasını bile maç hasılatından ödeyemeyen kulüp yönetimini istifaya davet etmenin de hiçbir anlamı yoktur. Taa ki bu yönetimden daha zengin ve daha yürekli bir yönetim buluncaya kadar... Ama bugün Yalova’lılar olarak görevimiz birlik olmaktan başka bir şey değildir... 3 Nisan 2006, Yalovamiz.com |
|||
Ana Sayfaya Dön |