Bilgisayar oyunlarıyla sinema arasındaki kaynaşma "Final Fantasy"yle ivme kazandı. Geçen hafta Los Angeles'da düzenlenen "Siggraph digital graphics and interactive technology" konferansı ziyaretçi akınına uğrarken, "Şimdi sırada ne var?" sorusu dalga dalga yayılıyor.
Sırada, iki dev proje var: Warner Bros tarafından hazırlanan "Harry Potter" ile Marvel - Columbia işbirliğiyle hazırlanan "Spider-man." Özel efekt sihirbazları şimdi bu filmlerle ustalıklarını sergileyecekler. Dünyada ilk kez 16 Kasım'da gösterime girecek Harry Potter, J.K. Rowling tarafından yaratılmış bir karakter. Film, Harry Potter kitaplarının ilkiyle aynı adı taşıyor: "Harry Potter and the Sorcerer's Stone." Hogwarts School of Wizardry and Witchcraft'ta öğrenci 11 yaşındaki Harry'i, Daniel Radcliffe canlandıracak. Film hakkında her türlü bilgi sır gibi saklanıyor, filmin Web sitesinde ufacık birkaç fotoğraf dışında tek kare bile görüntü dışarı sızdırılmıyor, ama bir şey çok net biliniyor: Harry Potter filmi de "karışık gerçeklik" uygulamalarından.
Terim çoktan yaratılmış, günlük kullanıma girmiş bile. "Karışık gerçeklik" (mixed reality"), tamamı ya da bölümlerinde, gerçek kişiler ve mekanlar ile bilgisayarda yaratılmış kişi ve mekanların birarada kullanıldığı filmler için kullanılıyor. Humphrey Bogart'ı canlandırıp bira reklamında oynatmak da karışık gerçeklik, dövüş filmleriyle ünlü Jet Li'yi kendi kendisiyle dövüştürmek de.
Li, yakında vizyona girecek yeni filminde, "başka bir boyut"tan gelen "kopyası"yla dövüşecekmiş. Çekimlerde dövüştüğü aslında bir figüran.
Ama sonra Li'nin kafasını figüranın kafasına oturtmuşlar. Bunun Photoshop'ta tek bir kareye fotomontaj yapmak kadar kolay bir şey olmadığını söylemeye gerek yok herhalde. Bu sahneyi dijital efekt uzmanı Jeff Kleiser hazırlamış. "Sentespian"ların babalarından Kleiser, "Bir oyuncu düşünün. Artık iyice formunu kaybetmiş ve insanlar artık onu aşk sahnelerinde görmek istemiyorlar. O oyuncunun yüzünü alıp bir başka vücuda oturtabilirsiniz" dedkten sonra ekliyor: "Bunu savunduğumu sanmayın. Ama teknoloji bu tür şeyler yapmanıza olanak veriyor.."
"Sentespian" da ("synthespian") yeni çıkan terimlerden. Türkçe söyleyince komik kaçıyor, ama belli olmaz, bakarsınız dilimize yerleşivermiş. Bu terim de, gerçek parçalardan (deri dokusu, saç, göz dokusu, uzuvlar, vs.) yararlanılarak hazırlanan sentetik karakterler için kullanılıyor. "Final Fantasy"deki karakterler bu yeni jenerasyonun ilk 100 % sentetik ürünleriydi. Ama Li'nin yeni filminde izleyeceğimiz gibi, yarı gerçek yarı sentetik (vücudu gerçek, kafası sentetik) karakterler de artık bol bol çıkacak karşımıza.
Warner Bros özel efekt yöneticisi Rob Legato ise, kasım ayında gösterime girecek "Harry Potter"la ilgili olarak şöyle diyor: "Önce sahneleri bilgisayarda yaratıp sonra oyuncuları bu sahnelere gömmenin daha doğal olduğunu anladık.." Kullandığı iki kelime var ki, insanı çok düşündürüyor: "Sahne" ve "doğal". Dikkat, Legato "mekan" demiyor artık; "sahne"nin tamamından söz ediyor. Hayal etmesi bile zor. Bir de, "uygun olduğunu anladık" demiyor; "doğal olduğunu anladık" diyor.
Referansları arasında Arnold Schwarzenegger'in "Eraser"ı ve "Batman II" olan bilgisayar grafikleri uzmanı Gary Mundell, "Sentespianları yaratmadaki en büyük engellerden biri, bilgisayarların hızı ve fiyatlarıydı" diyor. "Artık böyle bir sorun kalmadı.."
Özel efektlerinde John Dykstra'nın imzasını taşıyacak "Spider-Man"de de, New York gökdelenleri arasında ağıyla mekik dokuyan, duvarlara tırmanan ve yanan bir binadan bir bebeği kurtaran Örümcek Adam'ı seyredeceğiz. Gene "karışık gerçeklik" içinde!