Elektronik iletişimin geleceği ne olacak, televizyon ne olacak derken, "TiVo" çıktı. Aslında kuruluşu 1997. Televizyon izlemede nasıl devrim yapılır sorusuyla 4 yıl önce başlayan çalışmanın sonuçları artık ortaya çıkıyor. Bu TiVo, yeni bir akımın tek temsilcisi olmayacak. Ama öncüsü olduğu kesin. "Kişisel televizyon servisi" diye kodlanabilecek akım, dijital/interaktif televizyon yayıncılığının yaygınlaşmasına paralel olarak anlam kazanacak. Eh, Amerika da bu alanda şu anda bayağı yol almış olduğu için, TiVo'nun başarı haberleri de doğal olarak bu ülkeden gelmeye başladı.
TiVo ne yapıyor? Şöyle bir sıralamaya başlayalım. Televizyonda bir film seyrediyorsunuz. Filmin bir sahnesinden çok etkilendiniz. Pat diye durduruyorsunuz filmi. Sonra geriye sarıyor, aynı sahneyi baştan bir daha izliyorsunuz.
Filmi izlerken telefon çalıyor. Doğal olarak gene "pause"layıp telefona gittiniz. Randevunuz olduğunu unutmuşsunuz. Unuttuğunuzu itiraf ediyor, filmden söz ediyorsunuz. Karşıdaki anlayışlı. "Bitince gel o zaman. Ne kadar kaldı?" diyor. Hemen televizyona dönüp TiVo uzaktan kumandasıyla "status bar"ı açıp filmin ne kadarını seyrettiğinize, ne kadar kaldığına bakıyor, sonra telefondakine cevap veriyorsunuz.
Film bitiyor. Bu kez kumandadaki "Thumbs up/Thumbs down"a basıyor, filmi beğendiğinizi belirten, yukarı kalkık başparmak ikonlu tuşu tıklıyorsunuz. TiVo neden hoşlandığınız konusunda bir ipucu daha elde etti. Böyle böyle sizi daha iyi "anlıyor." Diyelim film Clint Eastwood'lu eski bir Western. TiVo bundan sonra "Öneriler" listesinde Western'lara ve Eastwood'un oynadığı filmlere de yer verecek.
Devam ediyoruz. TiVo'yla, anahtar kelimeli arama yapıp kanallarda aradığınızın olup olmadığına bakabiliyorsunuz.
İstediğiniz program ve filmlerin bir listesini verip bunları kaçırma olasılığını aklınızdan çıkarabiliyorsunuz. Yayın günü ve saatlerinde değişiklik bile olsa, TiVo bu listeyi saliyesi saliyesine takip edecek ve istediklerinizi hafızaya alacaktır. Dizi filmse dizi film, uzun metrajlıysa uzun metrajlı, haber programıysa haber programı. Haftada bir yayınlanıyor, hergün yayınlanıyor, farketmez.
Philip Swann adında bir interaktif televizyon uzmanı, "TV dot com" diye bir kitap yazdı. Swann kitabında, interaktif televizyonun "zapper"lar için tasarlanmakta olduğunu ve tasarlanacağını söylüyor. Swan'a göre insanlar, nasıl kitapları azar azar, küçük bölümler halinde okuyorlarsa, televizyonu da öyle seyredecekler. "Bugün pek az insan bir programı başından sonuna kadar seyrediyor. Genellikle uzaktan kumandayı alıp diğer kanallara bakıyorlar" diyor.
Swann'ın çizdiği gelecekte, magazin programları ve talk show'lar drama üzerinde bariz bir üstünlük sağlayacak. Hayatta kalabilen diziler de azami 30 dakikaya inecek. Geleneksel video kayıt cihazları da tarih olacak. Çünkü "personal video recorder" denen, TiVo benzeri teknolojilerle bütünleşmiş televizyonların kayıt fonksiyonları, geleneksel cihazlara duyulan ihtiyacı ortadan kaldıracak.
Kitap tarihçileri, iki kitap okuru arasındaki ayrımın altını çiziyor. Birinci okur, az sayıda kitabı uzun süre ayırarak okuyanlar. Bu, özellikle, insanların çok sayıda kitaba ulaşamadıkları dönemlerin okuru. Bir de durmadan yeni kitaplar okuyan, ama kitap başına ilk okur tipinden çok daha az zaman ayıran okurlar var. Aslında TiVo ve benzeri teknolojiler, her iki okur tipine, daha doğrusu bunların televizyon izleyicisindeki izdüşümlerine de sesleniyor. Seçici olanlar, aradıklarını yüzlerce kanal içinde bulabiliyor, bunları, defalarca tekrar tekrar izleme olanağını garantiye alacak biçimde hafızada saklatabiliyorlar. Bir sahne geri, sarıp tekrar tekrar izlenebiliyor. Diğer taraftan, yüzlerce kanalda ne olduğunu izleme ve bir kanaldan diğerine geçerken arkada bırakılan veriyi kaybetmeme fonksiyonları da ikinci okur/izleyici tipini mutlu ediyor.
Gelişme ve eğilimlerin yönünü zamanında sezebilen TiVo'cular, bugün Amerika'da büyük işbirliklerini de arkalarına alarak yeni bir sektörün oluşumuna öncülük ediyorlar. AOL, Blockbuster, BSkyB, DIRECTV, Philips ve Sony, TiVo'nun işbirliği yaptığı devlerden. Ayrıca önde gelen kablo ve network televizyon şirketlerinin hemen hemen tümüyle de ortak çalışmalara giren TiVo'nun ürünleri, şu anda ABD'de 3500 noktada satılıyor. Philps ve Sony, TiVo'lu "kişisel televizyon"lar çıkarmış durumda.
Şirketin Web sitesinde flash'la hazırlanmış bir demo var. TiVo'nun nasıl kullanılacağı, televizyon izleyicisinin hayatının nasıl değişeceği o demoda, özel TiVo kumandasının tuşlarına basarken çok daha iyi anlaşılıyor.
Gelecek, şimdiden şekillenmiş durumda. Televizyonda 500 kanala, 500 kanaldaki binlerce program ve filme ve bunların takibini yönetecek bir teknolojiye ne kadar ihtiyacımız olduğu ise bambaşka bir konu.