sahinartan@yahoo.com
Anasayfa
Seçme
Tematik
Portre
Sörf Hatırası
Linkler
Beşeri Durumlar
Çizgili Roman
Cyberman-22 Aralık 2001
"Hayırlı felaket" yılı
2000'den bir ixir hatırası 2001'in son yazısında geleneksel bir "yılın değerlendirmesi" yapıyor, bu arada Cyberman'in dört yaşını dolduruşunu da kendi kendime kutluyorum. Internet üzerine 1995'te yazmaya başlamış, geçen altı yıl boyunca Internet'te yapılanlara tanıklık etmiş ve 2000 yılını da ixir'de geçirmiş biri olarak 2001'in portresini çizmek, 2002 yılında olacakları öngörmek çok kolay benim için.
Büyütmek için tıkla
Cyberman bu hafta dört yaşını doldurdu. Cyberman sayfaları 1997'nin son günlerinde başlamıştı. Ondan önceki "MultiMedya" sayfalarını da sayarsam, yaklaşık altı yıldır Internet ve bilgisayar teknolojileri üzerine yazıyorum demek ki. Bu altı yılda kime ne hayrım oldu bilmiyorum, olduğunu da sanmıyorum açıkçası, ama kendime hayrım çok oldu. Sadece yeni bir iletişim medyumunun içini dışını öğrenmekle kalmadım, genel olarak "iletişim" denilen şey üzerinde de bol kafa yordum. Bir de seks konusunda "dünya hali"ni bayağı bir damarlarımda hissettim, ufuklarımı genişlettim.

1995 yazıydı sanırım, Ahmet Örs Internet çağını Aktüel'in o zaman Medya Plaza'nın üçüncü katında üslenmiş bölmesine taşıyıvermişti. Ben gene o dönemde Yurtsan Atakan'ın evinde Internet denilen şeye ilk defa tanık olmuş ve anında paçayı kaptırmışım. Ahmet Örs'le ikili bir takım oluşturmamız kendiliğinden, çok kolay oldu. O zaman Aktüel'de sadece tek bir bilgisayardan, Örs'ün Mac'inden Internet'e bağlanabiliyoruz, Boğaziçi Üniversitesi üzerinden. Haber çıkarmaya başladık Internet'i kullanarak. Zapatistalar üzerine, "yerçekimsiz ortamda kurbağa uçurma" üzerine. Tabii bu arada Örs evine gidince seks sitelerine de tekılıyorum. Günahı benim boynuma, telefon faturaları işyerimin üzerine, az "XXX sörfü" yapmadım. Bir süre sonra da "cache" olayını, "history" olayını keşfettim. Yani anladım ki, Örs benim bilgisayarında ne herzeler yediğimi isterse kolayca görebilir. Sörflerim bitince history'i, cache'i silme alışkanlığım o dönemden kalmadır.

Kısacası, geçmişi topu topu 6 - 7 yıl olan Web'e ilk günlerinden itibaren tanık olmuş bir insanı ve bir haftalık dergiyi okuyorsunuz demek ki. O insanın gözünden şu geride bıraktığımız 2001 nasıl görünüyor, biliyor musunuz? Tek kelimeyle "felaket!" Bazıları, "Eee, tatlı para kazanma dönemi bitti di mi? Kıh kıh." yapabilir. Eh, valla bitti. Gerçi ben Internet teknolojileri ve online iletişim konularında sahip olduğum know-how'ı akıllıca pazarlayarak üç kuşak yetecek kadar dolar ve euro istiflemiş bulunuyorum ve tek duam şu doların düşme trendine girmemesi, krizin derinleşerek sürmesi. Ama mesele sadece benimle ilgili değil. 2001, Türkiye'de Internet'e yönelik yatırımların durduğu yıl oldu. 2002'nin de çok farklı olmayacağını hissediyorum.

Tek servet "kullanıcı sayısı"

2001'de yaşananları 2000'deki olaylar hazırladı aslında. Ne olmuştu geçen yıl? Hatırlayalım:
1. Internet işine para akmaya başladı. Sabah grubu "Türkport", Doğuş grubu "ixir", Hürriyet grubu "e-kolay" operasyonlarına yatırım yaptı. Sabancı grubunun Türk.net'e yatırımı oldu, ama biraz geri planda kaldılar. Hepsini toplarsak, yüz milyonlarca dolarlık yatırımdan söz ediyorum.
2. Reklam ajansları ve televizyon kanalları bayram etti, çünkü ekranlar "Internet reklamı"ndan geçilmez oldu. Aslında o yüz milyonlarca doların çok önemli bir bölümü "pazarlama ve tanıtım" başlığı altında buralara gitti.
3. Dial-up abone (telefonla bağlanan) abone sayısında patlama oldu. 2000 yılındaki bu patlamanın sonucu bugün Türkiye'de 2 milyonun üzerinde (kimilerine göre 3 milyon) kullanıcı olduğunu söyleyebiliriz. 4. Yatırımlardan doğru dürüst para kazanılmadı. Kazanılanlar, o yatırıın yanında fındık fıstık parası gibi kaldı.
5. 2000 sonuna doğru batışlar başladı.

2001 yılı, Türkiye'deki ekonomik krizin de etkileriyle Internet yatırımlarının sıfırlandığı yıl oldu. Türkiye açısından elde kalan tek "servet" kullanıcı sayısındaki büyük artış oldu denebilir. Bu konuda bir kritik eşiği geride bıraktığımızı, hatta ulaşılan kullanıcı sayısının yabancı şirketlerin ağzını sulandıracak düzeye geldiğini düşünüyorum. 2002 yılında AOL gibi bir Internet devi Türkiye pazarına girip, mesela pazarın en büyük ISP'siyle ortak iş yapmaya başlarsa kimse şaşırmasın.

Belki 2001'le ortaya çıkan "felaket"te aslında hayır da var, çünkü büyük gruplar çok daha fazla para da batırabilirdi. 2000 yılının haziran ayında Cyberman'de ne yazmışım?

"Şu anda yüzde 10'u mezarlık, kim bilir kaçta kaçı da çöplük olan Internet'te 'bir şeyler yapmak' junior girişimciler için başlı başına bir amaç olarak alındığında herşey 'kolay' görünebilir. Bu hevesle ve tabii 'en kısa zamanda halka arz olacak şirketlere dönüşüp üç - beş milyon dolar vurma' planlarıyla yola çıkan 'portal' sahipleri kısa sürede kayalara tosladığında arkalarında yeni mezarlar ve çöp yığınları bırakacaklar." (Aktüel, 22 Haziran 2000)

Bu öngörüm 2000 sonu itibariyle gerçek oldu, ki böyle bir öngörü için kahin olmak gerekmezdi. Ve tabii Türkiye'nin de hiçbir düzeyde "doğru öngörü"ye ihtiyacı yok. Büyük grupların daha batıracağı çok parası olacak, onlara "proje" götürecek, "özden uyanık" elemanlar da gene çıkacak elbet. Ama daha değil. Hele bir şu 2002 yılı da geçsin de. 2002'de olsa olsa, "fikir birliği"ne, "onay"a ihtiyaç duymayan, parasıyla gelip kendi normlarını "dikte ettirebilecek" yabancı yatırımcılar birkaç çivi çakar ükemize. Bizde de onların malını "lisanslayabilmek" (dikkat, "mülkiyetini almak için" değil!) için para dökecek "üç çeyrek yerli yatırımcı" bulunacaktır herhalde.

Wallpaper'ını indir!
Ganimetler Sörf Hatırası'nda