Ve Echelon konusunda tarihi gelişme geçen hafta yaşandı. Konuyla ilgili araştırma yapmak üzere bir yıl kadar önce Avrupa Parlementosu'nda oluşturulan komite, raporunda açıkladı: "Evet, Echelon var!"
Önce konuya yabancı olanlar için birkaç kısa açıklama:
Echelon, İngilizce konuşulan ülkeler arasında kurulmuş bir istihbarat ağı. Ama öyle herhangi bir istihbarat ağı değil. Tarihte görülmüş en güçlü istihbarat sistemi. Dünyanın dört bir yanından toplanan ses ve metinleri saklayıp filtreleyen ve binlerce kişi ve kuruluşu bu yöntemle adım adım izleyen Echelon'un (sistemin ayrıntılarını öğrenmek isteyenler için kaynak mevcut) kurucuları, ABD, İngiltere (dünyadaki en büyük merkezlerden biri Menwith Hill'de), Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda. Aynı anda milyonlarca telefon konuşmasını dinleme, faks mesajlarını ve Internet üzerinden yapılan haberleşmeleri izleme kapasitesi olan Echelon'u ortaya çıkaran İngiliz gazeeci Duncan Campbell'in (Echelon'la ilgili 1988 tarihli ilk rapor da burada) başı 1980'lerde bu yüzden belaya girmişti.
Echelon öyle bir fenomen ki, dünyanın en büyük istihbarat sistemi olmasına, önce BBC, ardından da pekçok başka büyük televizyon ve gazetede (CNN, The New York Times, ZDNet, 60 Minutes, New Yorker, The Sunday Times) hakkında haberler, hatta belgeseller yapılmasına rağmen, yıllarca varlığı inkar edildi.
Ne zaman ki Echelon ABD ile Avrupa arasındaki ticari rekabette Avrupa'nın ayağına bastı, müttefikler arasına o zaman kara kedi girdi. Milyarlarca dolarlık bir uçak ihalesi Echelon'un "küçük" yardımıyla Atlas Okyanusu'nun batısında kalınca, Echelon'un varlığından haberdar olmaması düşünülemeyecek Batı Avrupa devletleri, başta Fransa olmak üzere konuyu nihayet gündeme getirmeye başladılar. Bir yıl kadar önce Avrupa Parlementosu'nda oluşturulan komiteden, bütün bunlara rağmen, pekçok kişi umutsuzdu.
Komite, Portekizli hristiyan demokrat Carlos Coelho (Başkan), Hollandalı liberal demokrat Elly Plooij-Van Gorsel, Alman sosyal demokrat Gerhard Schmid (Raportör), İngiliz yeşil Neil MacCormick ve İtalyan Giuseppe Di Lello Finuoli'nin yönetiminde toplam 33 parlementerden oluşuyordu.
Internet'te "zorlanıyor"
Komite tarafından hazırlanan ilk taslakta, Echelon'un varlığının teyidi dışında dikkat çekici bir nokta da, Echelon'un gücüyle ilgili saptamalardı. Komite, Echelon'un istihbarat gücünü büyük ölçüde uydu üzerinden ve telsiz bağlantılarıyla yapılan iletişimi izleme kapasitesinden aldığı belirtiliyor, fiber optik üzerinden ve genel olarak yerin altından geçen telekomünikasyon trafiğini ise ancak belli bir ölçüde izleyebildiğine değiniliyordu.
Bunun Türkçesi şu: Avrupa Parlementosu'nda yapılan çalışmanın sonuçlarına güvenecek olursak, Echelon Internet'i izlemede yetersiz kalıyor. Internet, çünkü telefon santrallerinin izlenebilmesi için Echelon gibi bir sisteme bile gerek yok. Raporda geçen "growing amount of telecommunications traffic" sözcüklerinin, artık büyüme hızında belli bir eğriye oturmuş telefon iletişiminden çok son 5 yılda katlanarak artan Internet iletişimini vurgulamak için kullanılmış olduğunu düşünüyorum.
Tabii rapor, "izleme allerjisi" olan Internet kullanıcıları için bir avunma vesilesi olmamalı. Birincisi, "belli bir ölçüde izleyebilme" de ölçünün ne olduğu son derece belirsiz. İkincisi de, Internet'in izlenmesi için gerek teknoloji geliştirme, gerek devlet içi organizasyon, gerekse mevzuat altyapısı oluşturmada Echelon zaten bypass edilmiş durumda.
Amerika'da FBI'ın Internet yazışmalarını izlemeye yönelik "Carnivore" sisteminin çok tartışması yapılıyor. Oysa Avrupa'da sessiz sedasız başka bir süreçte yolun sonuna yaklaşılmış durumda. Avrupa devletlerine Internet üzerindeki faaliyetleri ve iletişimi sınırsızca izleme olanağı verme anlamına gelecek bir "Avrupa mevzuatı", Avrupa Birliği'nde ne zamandır pişiriliyor. Türkiye'deki yasal çerçeveyi de biçimlendirecek olan bu mevzuat için İngiliz insan hakları kuruluşu State Watch, Avrupa'yı Orwelvari bir bozulmanın eşiğine getirecek diyor. Telefon, faks, cep telefonu ve Internet iletişimi verilerinin, gerektiğinde incelenmek üzere 7 yıl süreyle saklanmasını zorunlu kılabilecek bu mevzuat üzerine tartışmalar sürerken Echelon raporunun açıklanmış olması, tesadüfi olmasa bile en azından mizahi.