Tarihi topu topu 6 - 7 yıl gibi kısa bir süre olan World Wide Web'in 2000 değerlendirmesini yaparken aklıma ilk gelen sözcük "ticarileşme" oluyor. "Profesyonelleşme" değil; bunu bir, hatta iki yıl önce yaşamıştık. Yalnızca 6 - 7 yıl geçmiş ve geçen seneye kadar çok önemsenerek söylenen "Kullanıcı sayısı bilmem kaç milyonu buldu" laflarının daha şimdiden hiçbir anlamı yok. Internet yeterince hızlı yaygınlaştı. "Dünyada televizyon seyircisi sayısı bir yılda şu kadar arttı" demeye, bunu düşünmeye nasıl gerek duymuyorsak, Internet de kullanıcısı sayısı açısından kritik bir eşiği geride bıraktı.
Bir dönem kapandı, bu kesin. Artık Internet bir bebek değil. Yürümeye başlayıp başlamadığını konuşmanın zamanı çoktan geçti. Kayırma, şımartma, hoşgörme zamanı da. Bugün Internet, bir yetişkin değilse de, sorumluluklarının bilincinde olması beklenen bir çocuk. Tabii bütün bunlar aslında Internet üzerinde faaliyet gösterenler için geçerli. Şöyle bir bakınca önceki aşamalar şöyle özetlenebilir..
İlk yıllar: Internet'e bağlı sunucuların birkaç onbinle sınırlı olduğu, ilk arama motorlarının sörfçüler için başlangıç noktası olduğu dönem; belki de İnternet'in en büyülü dönemi. Büyülü, çünkü başka hiçbir yöntemle paylaşılamayacak bilgiler artık paylaşılıyor. İnanılır gibi değil. Kocaman bir gelecek, sonsuz ufuklar..
Kişisel sayfa patlaması: Geocities, Tripod, Anfgelfire gibi "bedava Web alanı sağlayıcılar" devrede; bir anda milyonlarca kişisel Web sayfası ortaya çıkıyor. Bu arada sitelerdeki reklam banner'ları ve ilk online alışveriş noktaları, Internet'in bir ticaret alanı olabileceğinin işaretlerini veriyor. Arama motorları dışında, arama rehberleri de devrede..
Profesyonelleşme: Ticari modeller daha pek net olmasa da, Web'le ilgili bir dizi alanda, tasarımda, programlamada, içerik üretiminde, pazarlamada, reklam satışında profesyoneller ve profesyonel yöntemler ortaya çıkmaya başlıyor. Aynı dönemde, geleneksel yayınların gölgesi olmayan bağımsız online yayınlar da beliriyor. Reklam gelirleri artık katlanarak artıyor. Daha da önemlisi, online alışveriş, dünyadaki toplam alışveriş hacminin küçümsenemeyecek bir bölümünü oluşturmaya başlıyor. Veri tabanları üzerinde üretilen dinamik Web siteleri de bu dönemin ürünü..
Ticarileşme: Profesyonel yöntemlerle ve profesyonel kadrolarla da olsa, "Internet işi"ne balıklama atlama dönemi geride kalmış durumda. Pekçok ticari girişim, tutarlı bir model üzerinde kurulmamış olduğu için hüsrana uğruyor. Pekçok borsada Internet şirketlerinin iniş çıkışları birbirini izliyor. Sörfçüler iyiden iyiye bilinçlenmiş durumda. Onlar da önlerinde her çıkan siteye balıklama dalmıyor artık. Bu döneme "normalleşme" de denebilir. Ticaretin her alanında olduğu gibi, Internet'le ilgili ticari faaliyetlerde de ekmek aslanın ağzında.
Ayaklarımız yere bastı artık. Bunlar, bugünün gerçekleri ve bugün dün oldu bile. Bedava Web alanları üzerinde geçici heveslerle yaratıldıktan birkaç ay sonra terkedilmiş kişisel sayfalar, işlevsiz şirket siteleri, yarım kalmış bir ayağı topal ticari sitelerle şu anda Internet bir çöplüğe dönmüş durumda. Öbür tarafta, ticari model olarak kendini kanıtlayan bir dizi site de Internet'e büyük bir zenginlik ve değer kazandırıyor.
Ama bütün mesele bu "kendini kanıtlamış ticari model"de. Çünkü Internet üzerinde faaliyet göstermenin, bir zamanlar iddia edildiği gibi fiziksel dünyadakinden çok daha düşük maliyetli olduğu savı çoktan çöplüğü boylamış bulunuyor. Tam tersi, Internet üzerinde faaliyet göstermek belki daha da yüksek maliyetli. Hele büyük çaplı bir iş yapmak isteyenler için, yazılım ve donanım bedellerinin, kadro maliyetlerinin, tanıtım giderlerinin bir anda milyonlarca doları bulması işten bile değil. İşte bu yüksek maliyetler, ayakta kalmak isteyen bir girişimcinin "kaliteli iş"in yanısıra, doğru modellenmiş, kısa vadede para kazanmaya başlayacak işleri keşfedip çıkarmasını gerektiriyor..
Internet'te doğru modellerin sayısı öyle çok da fazla değil. Online habercilikte bir MSNBC sivriliyor örneğin. Burada modeli doğru kılan, geleneksel habercilik açısından geçerli doğruların büyük bir titizlikle uygulanmasının ötesinde, haberin tanımını bile kökünden değişikliğe uğratan bir strateji izlenmiş olması.
Bir anlamda, "online gazete"den çok "online dergi"ye benzeyen, ama aynı zamanda inanılmaz dinamik bir yayın yaratılmış olması. Community ve bedava Web sayfası servislerinde ise Yahoo'nun başını alıp gittiği görülüyor. Buradaki doğru ise, kişisel sayfalarda demode Geocities, Angelfire, Xoom, vs. modellerinin yerini "kulüpler"in almış olması. Kısaca özetlemek gerekirse, yazı ve resimlerin tek taraflı görüntülendiği klasik Web sayfası yerine, resim, ses, video ve metin dosyalarının paylaşımı ve etkileşim (kişisel sohbet odası, kişisel mesaj panosu) üzerine kurulu yeni bir yapı, "kulüp" yapısı.
Online alışverişte ise, bir adreste dükkan açıp müşteri beklemenin intihar olduğu, ne kadar tanıtım yapılırsa yapılsın bunun büyümeye yetmediği anlaşıldı. Bu tür statik dükkan anlayışının yerini, sattığı ürünleri kendi sitesi dışında da potansiyel müşterisiyle buluşturan, yani müşteriyi beklemeyip onun ayağına giden satıcı anlayışı aldı.
Kısacası. şu çok net biçimde ortaya çıkmış durumda: "Site (ya da 'portal') yapacağım; kanalları da olacak" diye varolan bir şeyleri taklit etmeye çalışacakların akibeti, o varolanların başarısızlığına ortak olmaktan öteye gitmeyecek.
Internet'in ticarileşmesi ve başarılı - başarısız ticari modeller üzerine herşeyi birkaç sayfaya sığdırmak olanaksız. Önümüzdeki haftalarda devamı gelecek..