Toplu tüketici tepkisinin denizde kum gibi kaynamadığı bir ülkede bu çok dikkat çekici ve NBA fanatizminin nasıl bir şey olduğunu bilmeyenler için gayet anlamlıydı. Üstelik tamamen online organize olmuştu bu tepki..
Batug.com'un sesi ses getirdi, Digiturk'ten peş peşe açıklamalar geldi. Ama önce, isteyenlerin "spor paketi"ne girmeyip maç başına 2'şer milyon ödeyerek devam edecekleri söylendi. Oysa bu sezon, ayda 30 maçı 6 milyona izleyebiliyordu aboneler. Şimdi ayni parayla sadece üç maç izlenebilecekti.
Son açıklamayla da, mevcut NBA.com TV abonelerinin isterlerse Haziran 2002'ye kadar "NBA.com TV üyeliğine ayrı devam edebilecekleri" duyuruldu.
Birbirini tutmayan, kafa karıştıran ve sonuçta NBA seyirci kitlesini hiç de memnun etmeyecek "çözümler" sıralayan açıklamalar herhalde sona erdi, çünkü yapılan açıklamalardan biri "Digiturk'ten nihai açıklama" başlığıyla ulaştı posta kutuma.
Özel izleyici profillerine olabildiğince spesifik içerikli kanallar sunma olanağı yaratan bir teknolojinin, dijital televizyon teknolojisinin, uygulamada nasıl varoluş nedenini inkar ettiğini hepberaber izliyoruz. "Ülkede çoğunluk ne izliyorsa biz de onu veririz" mantığıyla" iş yapacak olduktan sonra bu kadar zahmete, çanak antenlere, uygulama geliştirme birimlerine, özel "box"lara ne ihtiyaç vardı? Basarsın bir frekanstan yayını olur biter. Dört paket mi yapacaksın en fazla, dört ayrı kanaldan yap yayını, gene meseleyi çözer. İşin "dijital" tarafı, "süs" olarak biraz pahalı değil mi?