sahinartan@yahoo.com
Anasayfa
Seçme
Tematik
Portre
Sörf Hatırası
Linkler
Beşeri Durumlar
Çizgili Roman
Atlantis
Cyberman-19 Ocak 2002
Döşeyelim boydan boya
1024 x 768 'Şero' duvar kâğıdı.. Tam boyuta getirmek için tıkla! Duvar kâğıtları, kesinlikle şahsiyetin aynası. Internet'teki o toptancı duvar kâğıtçılardan indirilmiş ya da binlerce kişiye "forward" edile edile paçavraya dönmüş manzara fotoğraflarını şap diye ekranına yapıştıranlara uyuz oluyorum. O sentetik göl resimleri için, "Ama içim açılıyor" falan diyorlar bir de..
Duvar kâğıtları hakkında farklı şeyler düşünüyorum. Bir kere bunları Sarıyer-Taksim minübüslerin ön cam dekorasyonuna benzetiyorum. Ve bu bana, aynen o minübüslerde olduğu gibi, gayet sevimli geliyor. Ön cam denince normalde ne vardır o cıvarlarda? Direksiyon, vites kolu, bir sürü metal ve plastik ıvır zıvırıyla ön panel, ayna, gölgelikler, ve saire. Minübüsçüler o ön tarafı tanınmaz hale getirirler hani. Sallanan pomponlarla, su dolu renkli tüplerle, fotoğraflar ve yazılarla.. Akla gelmedik nesnelerle öyle bir dekore ederler ki, işlevsel makina parçalarının o soğuk bütünü, yerini kahve - ev arası bir sıcaklığa bırakır. Bilgisayar ekranlarına döşenen duvar kâğıtları da tıpkı böyle geliyor. Ama herkes minübüsçüler kadar ince elemiyor, o başka. Zevksizsen de zevksizliğini yansıtabilmelisin. Bu, şahsiyetin olduğunu gösterir. Mesela Internet'teki o toptancı duvar kâğıtçılardan indirilmiş ya da binlerce kişiye "forward" edile edile paçavraya dönmüş manzara fotoğraflarını şap diye ekranına yapıştıranlara uyuz oluyorum. "Ama içim açılıyor" diyorlar. On kere bak bakiim o manzaraya, "için" ne olacak!

Ekranım duvar kâğıtsız hiç kalmadı. Bilgisayarı açtığımda ekranı kaplayan o görüntü, bana bir gün önce veya son günlerde nasıl bir ruh halinde kaldığımı / olduğumu anımsatıyor. Hemen hatırlamak istediğim şeyleri hatırlatıyor. Ya da evdekilere bir mesaj olarak duvar kâğıdı seçiyorum. Oğluma, ekranın sağ tarfını kaplayan metalik pırıltılı ağların arkasından bakan Spider-man'li kâğıdı döşediğimde muzip bir heyecana kapılıyorum. Ne zaman farkedecek? Gözleri nasıl değişecek? Eşime, uydusu Triton'dan mavi gezegen Neptün'ü kesen kâğıdı döşeyip hava atıyorum. O kadar uzay, gezegen muhabbetine takılır, nereden bulacak böyle duvar kâğıtlarını? Ben nasıl bulmuşum ama.. Eve alınacak koltuğa, kanepeye bu özenin yüzde birini göstermiş olsaydım piyasada "bay dekoratör" diye isim yapmıştım.

Şahsiyetli ol!

Bu hafta tavsiye edeceğim duvar kâğıdı merkezleri özellikle çizgiden hoşlananları açacak cinsten. Lombak'ta ayırmışlar, "Şero" (Kötü Kedi Şerafettin), "Rüsvan", "Yiğrenelim", "Üzeyir" duvar kâğıtları diye. Her bölümde üçer beşer duvar kâğıdı var. Şero'nunkileri tavsiye ediyor, bu vesileyle ilk fırsatta bir Lombak yolculuğu yapmanızı da öneriyorum. L-Manyak'tan ayrılan grubun çıkardığı Lombak'ın Web sitesi fıstık gibi olmuş.

Leman'ın duvar kâğıtları da yeterince şahsiyetli. Daha anasayfada dayamışlar bu kâğıtları. Saydım, on tane var. Çok değil ama bir süre idare eder. Bu arada aklıma geldi, çizgiden hoşlanan tayfadansan, illa hazır duvar kâğıdı kullanacaksın diye bir şey yok tabii. Hem Lombak'ta hem de Leman'da bolca tip de var. Hem de öyle çok ufak resimler değil. İndir tipleri, aç Photoshop'ı, kendi duvar kâğıdını kendin yap.

En baba çizgilerle duvar kâğıtları bir de Necdet Şen'in sitesi Derkenar'da var. Necdet Şen deyince genellikle akla "Hızlı Gazeteci" gelir. Hızlı'nın da duvar kâğıdı var gerçi ve çok da güzel, ama Necdet'in aynı zamanda nasıl katıksız bir çizer olduğunu anlamak için sitenin bu bölümüne girmek yeterli. "23 Nisan 1963", "Gadani Kumsalı", "Paspas", "Aile Albümü", "Uyuyan Güzel", uzun süre ellenmeyip ekranda bırakılacak türden.

"Ellemek" dedim de şu minübüsçüler için "ön cam dekorasyonu"nun ne ifade ettiği, ne kadar hayati bir şey olduğu, sık sık değişmesi, eklemelere, çıkarmalara uğramasıyla belli olur. Uzun süre hiç modifikasyona uğramayan bir ön cam, o minübüsün hayattan ve yaptığı işten zevk almayan bir şoföre emanet olduğuna delalet değildir de nedir? Tıpkı bilgisayar ve onu kullanan gibi. Duvar kâğıdı dediğin şeyi arada bir elleyecek, değiştireceksin; bazı bazı daha da sık değiştireceksin. Biraz deli dolu olacaksın, ekranı paylaştığın kişilerin aklına hiç gelmeyecek cambazlıklar yapacaksın. Tek bir temanın sınırları içinde bile mümkün.

Çizgi dedim ya, aç bir de Alex Ross'un duvar kâğıtlarına bak. Lombak da çizgi, Ross da çizgi. Ama nasıl? Bu Alex Ross denilen adam, fotoğraflarına bakarsan dede olmaya hazırlanıyor sanırsın, aslında 31'ini anca dolduruyor. Hatta doğumgünü tamı tamına 22 Ocak, bu vesileyle anayım. Adamın kafasındaki saçlar zaman içinde tel tel çizim masasında kalmış. Neden? Çünkü fotografik çiziyor. Çizgi roman kahramanlarını alıyor, üstlerine hayat tozu üflüyor. Ünlü X-Men'i ve topyekûn mutant'ları aldı bu yıllar önce, "Marvels" diye hakikaten "marvellous" ("harikûlade") bir mini seri yaptı. Sitesinde bu "Marvels'dan, ayrıca süpermenli, batmenli şaheser duvar kâğıtları var. Anasayfadan girmeyim, hiç beklemeyim diyorsan, kısayoldan git.

Çizgi deyince gene gâvur bir başka kaynak olarak Conan.no'yu da eklemeden geçemem. Kimerya'nın kuzey komşusundan kafayı yemiş bir yiğit Conan fanatiğinin üşenmeyip yaptığı bu sitedeki galerinin eşi benzerine rastlamış değilim. Duvar kâğıtlarını "download" bölümünde bulabileceğini, ama asıl galerilerden resim indirip kendi duvar kâğıdını yapmanı tavsiye ettiğimi de belirteyim.

Bu türden, "ordan burdan arakla, kendi kâğıdını yap döşe" mantığıyla yapılmış kâğıtlar bende de var tabii. Merak edersen "Boydan Boya"ya bir uğra.

Animasyonlar
Ganimetler Sörf Hatırası'nda