EPIC adına ülkeden ülkeye dolaşan ve Internet'te kullanıcı bilincinin gelişmesi için uğraş veren David Banisar, EPIC'in 40 ülkede benzer organizanyonlarla işbirliği ve yardımlaşma içinde olduğunu söylüyor.

Bunlardan biri, Banisar'la birlikte panele katılan Yaman Akdeniz'in kurucusu olduğu Cyber-rights & Cyber-liberties.

EPIC, Internet'te kullanıcının bıraktığı izleri ondan habersiz ve onun onayı olmaksızın süren ve topladıkları verileri çeşitli çıkarlar için kullanan özel sektör ve kamu kuruluşlarına karşı son derece etkili kampanyalar düzenliyor. Bunlardan biri, Intel'e karşı düzenlenen kampanya. İşlemci pazarında ezici bir üstünlüğü bulunan Intel'in Pentium III işlemcileriyle bilgisayarlara bir tür kimlik numarası verebildiği ortaya çıktığında EPIC büyük bir kampanya başlatmış ve bu kampanyanın sonucunda şirket geri adım atarak işlemcilerin bu fonksiyonunu devreden çıkaran bir yazılım üretmek durumunda kalmıştı.

EPIC'in son büyük kampanyası ise online reklam dağıtım sistemi Double Click'e yönelikti. Reklam banner'larını dağıttığı şirketlere ait siteler ve kendi siteleri üzerinden kullanıcı bilgileri topladığı ve bu bilgileri başka şirketlerle paylaştığı iddiasıyla aleyhinde kampanya başlatılan Double Click'e bu arada bir de "Büyük Birader" ödülü verilmişti. EPIC'in üyesi olduğu İngitere merkezli Privacy International tarafından düzenlenen 2000 yılı seçmelerinde Double Click, "Greatest Corporate Invader" kategorisinde, "50 milyon Internet kullanıcısını izlemek"ten büyük "ödül"e layık görülmüştü.

Banisar, ABD'de bu kampanyaların ardından hem kullanıcının bilinçlendiğini, hem de şirketlerin ve devlet kuruluşlarının her istediklerini yapamayacaklarını gördüklerini belirtiyor. Kendisini bu kampanyaların ortasında bir "keskin nişancı" gibi görüyor. "Halledilmesi gereken o kadar çok şey var ki, ben ancak kemdime bir hedef belirliyorum ve bu hedefe nişan alıyorum. Intel kampanyası böyleydi örneğin. Kampanyanın sonlarına doğru Intel yöneticileri bizden kurtulabilmek için neredeyse yalvarıyorlardı. Daha sonra hükümet yetkililerinin Intel'e geldiğini ve bilgisayarlara kimlik verilebilmesi için ortak bir proje önerdiklerini öğrendik. Intel yöneticileri kovmaktan beter etmişler adamları.."

Bir ara "Echelon"dan söz açılıyor. Dünyanın en güçlü elektronik istihbarat sistemi için, "Aslında çok daha büyük bir sistemin parçası" diyor Banisar. "Bu sistemin içinde bir tür dizin gibi çalışıyor. Sistemden yararlanmak isteyen ülkelere erişim izni verilmiş bölümler var. ABD ise tüm bölümlere, her türlü bilgiye erişme yetkisine sahip. Ama sadece ABD, İngiltere, Kanada, Avustralya gibi kurucu ülkeler değil, birçok diğer ülke de, Hatta Rusya bile bazı bilgileri paylaşabiliyor."

Bu arada birçok ülkede pekçok da düşman edinmiş durumda Banisar. Bu ülkelerin başında Singapur geliyor. Singapur'da katıldığı bir panelin ardından ülkesine döndüğünde bu ülkeyle ilgili bir makale yazmış. Bir Washington gazetesinde yayınlanan ve "Dijital Singapur" başlığı attığı makalenin yayınlanmasının ardından Singapur'da "istenmeyen adam" ilan edildiğini söylüyor.

David Banisar kim?