İNGİLİZCE ÖĞRENİRKEN...


1. Yabancı dil öğrenmek tamamen yetenek işi midir?

    
Hayır, herkes yabancı dil öğrenebilir. Bazıları yabancı dili kafalarının almadığını, bir türlü yapamadıklarını, kısacası bu konuda yeteneksiz olduklarını – düşünür ve vazgeçer. Oysa dil evrenseldir. Anadilimizde insanlarla nasıl iletişim kuruyorsak bunu başka bir dilde yapmayı da öğrenebiliriz. Mesele, bunun kısa bir sürede başarılamayacağının bilincine varıp yabancı dil öğrenimini zamana yaymakta yatar. Ve bunun nasıl yapılacağını bilmek için mutlaka yardım almak gerekir.  
   
2. Niçin yabancı dil öğreniyorum?

  
Bu sorunun yanıtını bulmak çok önemlidir. Çünkü insan bir şeyleri başarmak için önce ne yapmak istediğini bilmelidir ki buna göre yolunu çizebilsin.

a) Küreselleşme: Öyle bir çağda yaşıyoruz ki artık kapalı bir toplumun içe dönük bir bireyi olmak imkansız. Küreselleşmenin yoğun olarak yaşandığı bu çağda hangi meslek dalından olursak olalım, ülkenin neresinde yaşarsak yaşayalım diğer ülkelerden birtakım kurum ve kuruluşlarla veya kişilerle bağlantılarımızın olması kaçınılmaz. İngilizce’nin dünya üzerinde ortak dil – lingua franca – olduğu  yadsınamaz bir gerçek. Yani ilk önce bu dili öğrenmemiz gerekiyor.

b) Bilgiye ulaşmak: Akademik ya da mesleki nedenlerle  çeşitli bilimsel araştırmalar yapmanız gerekecek. Ve çoğu zaman bu bilgileri ancak yabancı kaynaklardan elde edebileceksiniz. 

c) Yüksek lisans & Doktora: Üniversite sonrasında yüksek lisans ve doktora yapmak için özel birtakım İngilizce dil  sınavlarında belli bir puanı alarak başarılı olmak zorundasınız.   

d) Farklı kültürler tanımak: Dünyanın diğer bölgelerinde insanların nasıl yaşadığını bilmek, onların tarihlerini öğrenmek ve onlarla arkadaş olmak isteyebilirsiniz. Onların kültürel birikimlerini çeviriler yoluyla kendi kültürünüze aktarmak isteyebilirsiniz.

e) Ulusal duygular: Dünyaya ülkenizi, tarihinizi, kültürünüzü ve ulusal benliğinizi anlatmak isteyeceksiniz. Ulusunuza karşı yapılan sözlü saldırılara karşılık vermek ve tüm dünyayı ilgilendiren konularda söz söylemek isteyeceksiniz. Ülkenizi dünyada itibar duyulan büyük bir ülke konumuna yükseltmek için yabancı dil bilgisine ihtiyacınız olacak.

f) Türkçe’mizi anlamak: Yabancı dil öğrendiğiniz sürece kendi dilinizi daha iyi anlayacak, onu daha doğru kullanmaya özen gösterecek ve  onu korumayı öğreneceksiniz. (Bu yüzden anadilinde konuşurken yabancı sözcükler kullanan dil öğretmenleri öncelikle ayıplanması gereken kişilerdir.)

g) İki insan olmak: Yabancı dil öğrenmek bizi bir başkası yapmaz ama başkalarıyla bir olabilmeyi, iletişim kurarak insanlık için iyiye varmayı sağlar.  

3. Nasıl çalışmalı?

Yalnızca okulda ya da kursta gördüğünüz derslerle yetinmeyin. Farklı kaynaklar edinin ve bunu yaparken mutlaka öğretmeninize danışın. Her gün çalışın ama çalışmanızı mutlaka programlayın ve sürelere bölün. Örneğin bir süre dilbilgisi çalışıyorsanız, daha sonra okuma, yazma ya da dinleme çalışın.

4. Dil becerileri dediğimiz şeyler neler?    

a) Okuma: Hemen hemen her gün okuma çalışması yapmalısınız. Bir okuma parçasını çalışırken hemen sözlüğe sarılmayın. Önce bir ön okuma yapın ve böylelikle parça hakkında genel bilgi edinin. İkinci okumayı yaparken bilmediğiniz sözcüklerin anlamlarını tahmin etmeye çalışın. Üçüncü okumayı yaparken artık sözlük kulanın ve kelimelerin anlamlarını ayrı bir kağıda not edin. Bu not etme işlemini yaparken okuduğunuz parçadaki kelimenin geçtiği cümleyi de mutlaka yazın.
Öğrendiğiniz kelimeleri konulara göre gruplayın ve zaman zaman bunları gözden geçirin.

b) Yazma: Türkçe cümle kurup bunu İngilizce’ye çevirmeye çalışmayın. Bu yanlış ve çok zor bir girişimdir. Bunun yerine öğrendiğiniz İngilizce cümle kalıplarıyla düşünün ve bu şekilde yazın. Fazla düşünmeyin, yazmaya başlayın, mutlaka gerisi gelecektir. Dersleriniz dışında yazı çalışmaları yapın. Örneğin günlük tutun. Ya da yabancı bir mektup arkadaşı edinmeye çalışın. Bu konuda öğretmeninizden yardım alabilirsiniz.

c) Dinleme ve konuşma: Yabancı dil öğrenirken bu ikisi birbirinden ayrılamaz. Kağıt üstünde çok iyi derecedeİngilizce biliyor olabilirsiniz. Çeşitli sınavlara girip iyi puanlar alabilir, okuduğunuzu anlayıp birtakım konularda iyi yazılar yazabilir ve hatta iyi kitap çevirileri yapabilirsiniz. Ancak, dinleme ve konuşma becerilerini kazanmadan yabancı dili tam anlamıyla öğrenmiş sayılmazsınız. Kelimeleri telaffuzlarıyla birlikte öğrenin, bu telaffuzları iyi dinleyin ve yüksek sesle tekrar edin.  Özellikle derste öğretmeninizi iyi dinleyin ve onu taklit edin. Mümkün olduğu kadar fazla dinleme çalışması yapın. İngilizce şarkılar dinleyin, filmler izleyin ve haberleri takip etmeye çalışın. Her durumda dinlediğinizi anlamanız gerekmiyor, anlamak için kendinizi kasmayın. Anlamasanız bile bırakın radyo, teyp ya da televizyon açık kalsın. Kulağınız yabancı dile alışsın. Dinleme yaparken özellikle kelimedeki hece ya da cümledeki kelime vurgulamalarına dikkat edin. Aslında insanlar sırf bu vurgulamaları duyarak birbirlerini anlarlar. Yoksa ağızdan çıkanlar kesintisiz bir uğultudan başka bir şey değildir.
Konuşurken zor kelimeler kullanmaya ve uzun cümleler kurmaya çalışmayın. Önemli olan kendinizi ifade edebilmektir ve siz bunu yapmanın en kolay yolunu seçmelisiniz – rahat ve güzel bir diyalog sürdürmek istiyorsanız. Akıcı konuşmak hızlı konuşmak değildir. Bunu unutmayın ve vurgulamaları kullanmaya özen gösterin.