DİVAN-I    HİKMET

[ TÜRKİYE     TÜRKÇESİNDE     TERCÜMESİ ]

***

Görülen Lüzum Üzerine Divan-ı Hikmet ile İlgili Zorunlu Bir Açıklama

Websitemizde yayınlanan Hoca Ahmed Yesevi hakkındaki inceleme ve Ahmed Yesevi’ye ait Divan-ı Hikmet’teki şiirlerin özgün metni ve Türkiye Türkçesi’ne aktarım metinleri eser sahibi Dr. Hayati Bice’nin özel izni ile sitemize konmuştur. Bu yazılı materyallerin her türlü telif hakkı yayınlanmak üzere Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları’na devredilmiş olup bilimsel araştırmalar dışında kısmen ve hiçbir şekilde tamamen kopyalanması-yayını yasaktır. Özellikle bu metinlerin  kitap şeklinde yayınlanması halinde her türlü hukuki takip yapılacaktır.

Websitelerinde bu materyallere yer vermek isteyen webmasterların hayatibice@yahoo.com adresinden izin istemeleri ve yaptıkları her alıntıda websitemizi referans olarak göstermeleri önemle rica olunur.

[ 121-130. Hikmetler ]

HİKMET-121

Aşık kişiler geceleri yatmasa iyidir

Her derd ve elem gelse feryad etmese iyidir

Başını yarıp kana boyayıp eylese sitemler

Vurdu bana diye zalime söz katmasa iyidir

Derviş olarak halk içinde tesbih çevirip

Sufi olarak aleme özünü satmasa iyidir

Geçen sufiler halk gözünden yürümeyip kaçtı

Hakk'ı dileyen halk içinde yürümese iyidir

Her yerde Allah hazır ve nazır eyletirler

Boş yere oturup Hakk'ı uzak etmese iyidir .

Sufi olarak saf ol ey Allah'ın kulu

Sufi olup o yalan demi geçmese iyidir

Allah dese eylese gizli sayısız bidatı

Öyle sufiler oruç, namaz kılmasa iyidir

Her kimi öz yolunda eyleyince tutkun

Sevgilinin divanesini ayıp etmese iyidir

Hakk’ı tanıyanlar özgeleri asla tanımazlar

Allah demeyen olsa onun ölmesi iyidir

Sufi olasın hay u heves eyleme asla

Köpek nefsi için kullara kan tutmasa iyidir

Rezzak dedin verdi sana rızık ve nasip

Şeytan sözüne kul kulak asmasa iyidir

Hakk'dan işitip söyledi bunu Miskin Ahmed

Gerçek bağlısının sinesinden gitmese iyidir...

HİKMET-122

Ey dostlar aşk dalgıçı olmayınca

Vahdaniyet deryasına girse olmaz

O deryanın gevheridir Hakk visali

Candan geçip girmeyince görse olmaz

Himmet kemerini can beline sağlam sarmayınca

Masivanın muhabbetini özden salmayınca

Gözyaşını niyaz eyleyip yakarışını söylemeden

Sırlar yolunu merdlerden bilse olmaz

"Yuhibbuhum" şarabını içmeyince

"Ve yuhibbunehu" libasını giymeyince

Riyazetin boynunu boğmayınca

Hakk cemalini muradınca görse olmaz

"Limâ Allah" makamına varmayınca

"En temûtu" sarayına girmeyince

"Fenâfillah" deryasına batmayınca

"Bekâbillah" gevherinden alsa olmaz

Şeriatın kisvesini giymeyince

Tarikatın Burak'ına binmeyince

Cezbe ve coşku alemine gitmeyince

Hakikatın meydanına girse olmaz

Mertlerin muradıdır Hakk’ın cemali

Hakkın cemali gerek olsa ol uykusuzlardan

Kul Hoca Ahmed seher vaktinde dök gözyaşı

Uykusuz olmadan Hakk cemalin görse olmaz...

HİKMET-123

Muhabbetin deryasına batmayınca

Ey dostlarım aşk mücevherini alsa olmaz

Tan atana kadar feryad edip ağlayıp inlemedikçe

Sarraf olup aşk derdini bilse olmaz

Aşk derdini bilen kişi dünyayı bulur

Erenlerin izin alıp dinmeden öper

Muhabbetin şevki ile yaşını döker

Yaşı akmadıkça riyazette solsa olmaz

Hakk'a aşık dervişleri sengi mahek

Bu alemde yerleşmez feleğin canı

Nefsi ölü gönlü diri sanki melek

Böyle olmadan sırdan nasip alsa olmaz

Candan geçip baş oynamadan halis olmaz

Diri ölmeden örnek diye doğru söylemez

Hakikatın şahı ile niyaz edemez

Halis olmadan dünya derdini koysa olmaz

İhlas gerek ey talib aşık olsan

Candan geçip sıkıntı çekip sadık olsan

Ondan sonra dergahına layık olsan

Layık olmadan cemalini görse olmaz

Aşıklara derd ve bela afet gerek

Hakk'dan yakınarak can vermeğe rahat gerek

Melamete, ihanete takat gerek

Takat eylemeden Hakk'a aşık olsa olmaz

Aşksızları gördüm dostlar şaşkın yürür

Müminim deyip imanları viran yürür

Mahşer günü cemal görmeden sersem yürür

Pir-i kamil nazar eylemeden görse olmaz

Aşıkları sıkıntı ister candan şikayetçi

Oruç, namaz, tesbihleri Allah

Dinmeden yanar ibadetleri Hak sen cemal

Yar istemeden kulunum deyip dursa olmaz

Tarikatın şevki, zevki yakılmak yanmak

Hakk'dan kaçan soysuzlardan kaçıp uzaklaşmak

Yüz bin türlü cefa değse boyun sunmak

Boyun sunmadan aşk pazarını kursa olmaz

Cahil kim deyip sorsa söyleyin habersizler

Hakk'dan korkmadan soysuzları sorup arar

Ayet-hadis beyan eyleyin kesin sözler

Hemdem olup cahil ile dursa olmaz

Sakın sakın kaçıp yürü olsa cahil

Hakk'ın zikrini söylese her kim odur mert

Canı cana bağlasa odur hoca

Vursa, çekiştirse o azizden kaçsa olmaz

Mübarektir o azizden pay alınız

Arayıp dergahının yolunu sürün

Yol gösterse can ve gönülü berbad verin

Berbad vermeden aşk yoluna girse olmaz

Aşıkların halk içinde sırrı gizli

Ahı serdi göğe ulaşır solgun rengi

Gözü yaşlı bağrı yanık evi viran

Böyle olmadan Hakk yolunu bilse olmaz

Kul Hoca Ahmed zahid olma aşık ol

Bu yollarda yalnız yürüme sadık ol

Leyla-Mecnun, Ferhat-Şirin, Vamık ol

Aşık olmadan Hakk cemalin görse olmaz...

HİKMET-124

Marifetin minberine binmeyince

Şeriatın işlerini bilse olmaz

Şeriatın işlerini tamam eylemeyince

Tarikatın meydanına girse olmaz

Tarikatda türlü adabı bilmeyince

Nefsi ile muharebe kılmayınca

Aşk yoluna özünü layık etmeyince

Hakikatın sırlarını bilse olmaz

Şeriatta maksat odur yola girmek

Tarikatta maksat odur nefsden geçmek

Hakikatta aziz canı feda eylemek

Candan geçmeden aşk şarabını içse olmaz

Kamil olmadan "şeyhim"diye iddia eden

Kendi yapmadan halk içinde vaaz edip söyleyen

Sözü yalan dünya için amel işleyen

Dünyayı bırakmayınca "Hal" ilmini bilse olmaz

Erenler bu yola adım attı

Mücahede derdi ile amel eyledi

Mükaşefe batın içinde malum oldu

Böyle olmayınca dergahına yetse olmaz

Ne iştir erim diye iddia eylemek

Seccadeyi halk içinde Tur'a koymak

Kendisi bilmeden bu mânâya nefsini vurmak

Dalgıç olmadan inci-cevherini alsa olmaz

Vahdaniyet gemisinin sırrını bilmeden

Aşk-sırlar sözlerinden haber almadan

Tecrid-tefrid işlerini tamam eylemeden

O tevhidin meyvesinden alsa olmaz

Kul Hoca Ahmed tecrid-tefrid ümid eyle

Mustafa’nın sözlerine amel eyle

Tevbe diyerek geceleri görüp ağlayıp inle

Ağlayıp inlemeden cemalini görse olmaz...

HİKMET-125

Dostlarına açtım Rabb'im cevherini

Kolaylık ile o cevherden alsa olmaz

Cefa çekmeden mihnet çekmeden hizmet kılmadan

Bu Pir'in sarayına girse olmaz

Aşık kullar kaftan giyip Burak biner

Huri ve hizmetçiler sağ ve solu melekler

O Burak'a bakıp orada hayran kalır

Aşık olmadan o Burak’â binip olmaz

Rahman Melik'im rahmet eyleyip girdir yola

Rahmetinden müjde ver asi kula

Yoldan şaşıran kullarını koy yola

Kılavuzsuz bu yola girse olmaz .

Muhabbetin denizine gömülüp bat

Aşıkların sohbetine özünü kat

Muhabbetin pazarına özünü sat

Özünü satmadan Hakk rahmetin alsa olmaz

Erenlerin izini arayıp yola girsen

Geç fani dünyadan gerçek kul olsan

Kılavuzsuz bu yola girer olsan

Arayıp onu bulmadıkça girse olmaz

Muhabbetin deryasına aç gözünü

Tevbe eyleyip Hakk yoluna al özünü

Muhabbetin deryasına sal özünü

Tevbe eylemeden bu sevdayı gütse olmaz

Şeriatın meydanına özünü koymadan

Tarikatın bahçesinde dolaşmadan

Hakikatın deryasından cevher almadan

Marifet adabını bilse olmaz

Kul Hoca Ahmed Hakk yolunda dur daima

Aşıklara derman ver devamlı olarak

Aşıkların arzusudur selam yurdu

Aşık olmadan selam yurduna girse olmaz...

HİKMET-126

Aşk davasını güden aşık giryan olur

Bu dünyanın gurbetinden ölse olmaz

Şuurunu kaybedip onun bağrı yanık olur

Haya gidip perdesini dürse olmaz

Bu dünyanın eğlencesinden geçen kişi

Başıboş yürür dinmeden akar gözden yaşı

Aşık olup şaşkın yürür yaz ve kışı

Vahşi gibi elden çıkar yürüse olmaz

Gece-gündüz gözde yaşı pınar eyleyen

Feryad edip seherlerde aşık olan

Bağrını deşip dört dövünüp feryad eden

Böylesi erin dergahından gitse olmaz

Gece kalkıp yürümeden, durmadan ağlayanlar

Aşk ateşine yürek-bağrını dağlayanlar

Rüsva olup sırdan manâ anlayanlar

Halk içinde rüsva olup yürüse olmaz

Allah zikrini deyip yürüyerek ağlayan

Gözden yaşını akıtarak devam eden

Sersem olup tanla beraber yürüyen

Öyle erden ayrı olup yürüse olmaz

Aşıklar her zaman devamlı, Allah'ı arar

Zahiri bırakıp batında arşı gözler

Taliplere ayet-hadis sözlerini söyler

Sır sözünü cahillere söylese olmaz

Nereye gitse aşk pazarını orada kurdu

Leyla-Mecnun bu dünyanın devrini sürdü

Şeyh Mansur "Ene’l-Hakk" deyip kavga eyledi

Vefa eyleyen erenlerden yansa olmaz

Sırdan anlam duymayanlar yabancıdır

O aşıklar mekanı viranedir

Nereye gitse evdeşi sevgilidir

Geceleri kalkmayıp aşığım deyip yürüse olmaz

Dalgıç olmadan mücevher için denize dalınmaz

Candan geçmeden, dalmadıkça asla alınmaz

Bir damlaya kanaat etmeden o inci olmaz

Kanaat etmeden şevk şarabını içse olmaz

Kul Hoca Ahmed kabir içinde makam tutmayınca

"Fenâfillah" makamından aşıp geçmeyince

Pir-i kamilin damlasından yudum yutmadan

"Li me Allah"makamına erse olmaz...

HİKMET-127

Allah yâdını söyler kullar mâna ile;

Mânasıza aslâ kulak salmaz olur.

Allah diyen âşık kullar daima-devamlı

Hakk yâdından zerre gâfil olmaz olur.

Hakk yâdından zerre gâfil olmayanlar,

Yatsa, kalksa, Hakk zikrini bırakmayanlar,

Vallah, billah dünya haram, almayanlar,

Kabir içinde o kul asla ölmez olur.

Mârifetin bostanında canını veren,

Muhabbetin meydanında baş oynayan,

Hakikatin denizinden cevher alan

Dalgıç gibi o denizden çıkmaz olur.

Erenleri o denize daldı, battı;

Gece gündüz dinmeden bir an, zikrini söyledi

Ölmeden önce can acısının, zehrini tattı;

Ahiret hazırlıklarını koymaz olur.

Gâfil olmaz Hakk yâdından geceleri tamam;

Helâl lokma talep eyler, yemez haram;

Derviş gerek işbu sıfat ile daima

Kul olarak kulluğundan caymaz olur.

Kul olarak kulluk eyler Rabb’ine

Tenini, canını esirgemez o Mevlâ'sına;

Sabreder olup umut tutar vaadine

Cefasından gerçek âşıklar dönmez olur.

Cefa çekmeden âşık olmaz, dinle gâfil

Cefa çekip sabreder ol, olma cahil;

Râzı olup kulluk eyleyen olur akıllı

Cahil insan birbirinden ayrılmaz olur.

Kulum diye Hakk emrini kılmayanlar

Kudretini görüp ibret almayanlar,

İman-İslam kurallarını bilmeyenler

Ulu günde kızıl yüzlü olmaz olur.

Hak yolunun şevki çoktur bilenlere;

Korku ile ulaş o ölenlere;

Kolay görünür yolu daima yürüyenlere;

Böyle kullar kabir azabını bilmez olur.

Kul Hoca Ahmed, Allah de, yaşın aka

Giden ârif himmet eyleyip elini tuta

Rahmeti gelse, Rahim Mevlâ'm rahmet eyleye

Allah kulunu aslâ kayıpta koymaz olur...

HİKMET-128

Ey dostlar bu yolların ukbası çok

Geçse olmaz Pir hizmetini kılmadıkça

Yüz bin bela, sıkıntı, afet tehlikesi çok

Duysa olmaz Pir hizmetini kılmadıkça

Şeriatsız tarikata geçmek olmaz

Hakikatsız marifete yetmek olmaz

Pirsiz asla şevk şarabını tatmak olmaz

Tadsa olmaz Pir hizmetini kılmadıkça

Cahillere mana sırrını deyip olmaz

İnci, mücevheri ucuza satmak olmaz

Edhem gibi dünya kaygısını yetmek olmaz

Yetse olmaz Pir hizmetini kılmayınca

Sırsız yüzbin ibadet eyledim yoldan şaştım

Yol göstericisiz yola girip şaşırıp kaldım

Pir-i kamil nazar eyledi nefsden sezdim

Sezse olmaz Pir hizmetini kılmadıkça

Vah neyazık duymadan kaldım ömrüm geçti

Nefs-heva ortaya alıp beni yuttu

Allah'a şükürler Pir-i kamil elimden tuttu

Tutsa olmaz Pir hizmetini kılmadıkça

Vallahi, Tallahi, hayır Billahi sırsız olmaz

Sırsız yüzbin ibadet eylesen makbul olmaz

Ne kadar desem habersizler bunu bilmez

Bilse olmaz Pir hizmetini kılmadıkça

Candan geçmeyip, baş oynamadan yola iletmez

İnancın tam olmasa elinden tutmaz

Taliblerden gitse heves, kudret olmaz

Geçse olmaz Pir hizmetini kılmadıkça

Ey talip ölmeden önce öledur

İyilerin ayağının tozu oladur

Toprak olup feyz-fetih aladur

Alsa olmaz Pir hizmetini kılmadıkça

Hakikatın yollarında yüzbin tehlike

Belini bağlayıp yola giren sonunda ulaşır

Sır eşiğine başvuranlar murat bulur

Bulsa olmaz Pir hizmetini kılmadıkça

Muradına yeteyim desen olasın uykusuz

Çoluk-çocuk, ev-barkından olasın şikayetçi

Sonunda bir gün gösterecektir sana cemal

Görse olmaz Pir hizmetini kılmadıkça

Allah de ki canın yanıp ateşler çıksın

"Hû" dediğinde kemiklerin hepsi kırılsın

Bağrın deşip dalağın şişip eriyip aksın

Aksa olmaz Pir hizmetini kılmadıkça

Bu yola adım atan candan geçti

Kalb zikrini diye diye göğsünü deşti

Ondan sonra Sevgili bakıp kapı açtı

Açsa olmaz Pir hizmetini kılmadıkça

Yüzbin dua deyip ağlayım sana Allah

Hırs ve heva, ben-benlikten eyle uzak

Lutfeylesen ben-benliği eyleyim tamam

Eylemek olmaz Pir hizmetini kılmadıkça

Rahman Melik'im rahmetine layık eyle

Berki gibi himmet verip aşık eyle

Ta ölene kadar sıdkım ile sadık eyle

Olsa olmaz Pir hizmetini kılmadıkça

Kul Hoca Ahmed Allah demeyip ne iş eyleyim

Amelim yok inleyip ağlamayı, ne iş eyleyim

Hakk'tan korkup kan ağlamayıp ne iş eyleyim

Eylese olmaz Pir hizmetini kılmadıkça...

HİKMET-129

Nafile oruç tutar halklara şeyhlik satar

İlmi yok amadan beter ahir zaman şeyhleri

Beline kuşak bağlar özünü adam sanır

Arasat’da bırakılır ahir zaman şeyhleri

Başına sarık vurur ilmi yok neye yarar

Oku yok yayını çeker ahir zaman şeyhleri

Alayından al eyler muameleni mal eyler

Sahibsiz ömrünü yel eyler ahir zaman şeyhleri

Şeyhlik uludur Hazret’e ulaştıran iştir

Aş vermez bağrı taştır ahir zaman şeyhleri

Miskin Ahmed neredesin Hakk yolunda ne edesin

İlmin yok ne haldesin ahirzaman şeyhleri...

HİKMET-130

Muhabbetin sokağını gezen arif

İyi bilir sadıkların belirtisini

İradeden ellerine harbe alıp

Defin eyler zararlının selametini

Öyle aşık ayağına başını koysa

Birşey bırakmadan nefs-hevanın gözünü oysa

Şevk şarabın içip ta ki ruhu kansa

Hiç dilinden bırakmaz tevbe pişmanlığını

Yolunu bulup bâtın gözü açılanlar

Hâr uhas gibi ayak altına serilenler

Gül yaprağı gibi solup kuruyup saçılanlar

Eremez o kulun melametine

Sufi gerek bâtınını eylese safi

İbadet eylese Bişr-i Hâfi misali

Ondan sonra vadesine olur vefalı

Şüphesiz görür herkes keşif ve kerametini

"Ricalün fa tülhihim" deyip söyledi Allah

O yiğit masivadan olur ayrı

Zikrini deyip her nefesde olsa hazır

Bulur her zaman gavslar gavsı celaletini

Kabir içre mürid eğer makam tutsa

Dervişlikte kırkdört makam ondan geçse

Şeyhim deyip ortaya çıkıp ateşi yutsa

Meşakkatsiz bulmaz iman hoşluğunu

Devr ayağı yetip geldi ey habersiz

İçirir koymaz nice eğer çekinsen

Vah yazık imanında çoktur tehlike

Kurtulamazsın vermedikçe onun emanetini

Kul Hoca Ahmed zâhir âmâsı yolu şaşırdı

Taliplerin sohbetinden uzak kaçtı

İhtiyarlayıp çöküp Hakk yoluna aklı şaştı

Seherle varsa görmez körün feragatini...

***

 

intro.jpg (1964 bytes)

Anasayfaya  Dönüş