HOCA AHMED YESEVİ
DİVAN-I HİKMET[ TÜRKİYE TÜRKÇESİNDE TERCÜMESİ ]
***
Görülen Lüzum Üzerine Divan-ı Hikmet ile İlgili Zorunlu Bir Açıklama
Websitemizde yayınlanan Hoca Ahmed Yesevi hakkındaki inceleme ve Ahmed Yesevi’ye ait Divan-ı Hikmet’teki şiirlerin özgün metni ve Türkiye Türkçesi’ne aktarım metinleri eser sahibi Dr. Hayati Bice’nin özel izni ile sitemize konmuştur. Bu yazılı materyallerin her türlü telif hakkı yayınlanmak üzere Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları’na devredilmiş olup bilimsel araştırmalar dışında kısmen ve hiçbir şekilde tamamen kopyalanması-yayını yasaktır. Özellikle bu metinlerin kitap şeklinde yayınlanması halinde her türlü hukuki takip yapılacaktır.
Websitelerinde bu materyallere yer vermek isteyen webmasterların hayatibice@yahoo.com adresinden izin istemeleri ve yaptıkları her alıntıda websitemizi referans olarak göstermeleri önemle rica olunur.
[ 81-90.Hikmetler ] HİKMET-81 Cemal için canı kurban eylemedikçeİsmâil gibi cemâl arzu eylemeyin dostlar.
Candan geçip tarikata girmedikçe
Aşıkım deyip yalan dava eylemeyin dostlar.Aşıklığı ulu dava, eylesen bunu;
Mihnet ile sınar imiş Mevlâ'm seni;
Cefa ve sıkıntı ile olsan gece gündüz
Sevgiliden gönül özge eylemeyin dostlar.
Benlik ile tarikate girmediler
Candan geçmeyip yola adım koymadılar
Nefsi öldürmeyip teslim-fâni olmadılarHam tamahkârlık ile yola girmeyin dostlar.
İşbu aşkın yolu dilim olmaktır
Burada ağlayıp âhirette gülmektir.
Gül renkleri zeferan gibi solmaktır.
Böyle olmadan, âşıkım, deyip söylemeyin dostlar.
Mürşidlerin hizmetini eyle alışkanlık
Kendiliğimden yola girdim, deme sakın
İyi bilsen, tarikatın tehlikeleri var
Kılavuzsuz işbu yola girmeyin dostlar.
Mürşidlere hizmet eylesen, nefse âfet;
Değme cahil bu yollarda eyleyemez takat
Sadık kullar bu yolları bilir rahat;
Diri ölmeden cemâl arzu eylemeyin dostlar
"El-kezzabu lâ ümmeti" dedi size;
O Muhammed Hakk Resûlü idi bize;
Yalancıya cennet yoktur, vallahi ona
Yatan konuşup imansız olarak gitmeyin dostlar.
Ev-barkını terk etmedikçe görmez cemâl
Cemâl göreyim diyen âşık olur uykusuz
Öyle âşık sonunda görecek orada cemâlCemâl görmeden sırdan haber duymayın dostlar
Sırdan anlam duymayanlar yabancıdır
O âşıkın mekânları viranedir
Aşk yolunda can verenler sevgilidir
Candan geçmeden candan haber bilmeyin dostlar.
Kul Hoca Ahmed, kendinden geçmeden iddia eyleme
Halk içinde âşıkım deyip, dile alma;
Aşıklık ulu iştir, gâfil olma;
Gâfil olup Hakk cemâlini görmeyin dostlar.
HİKMET-82
Hakk'a yanıp mü’min olsan, ibadet eyleİbadet eyleyen Hakk cemalini görür dostlar.
Yüz bin belâ başa düşse, inleme
Ondan sonra aşk sırrını bilir dostlar.Aşıkları ağlayıp inleyerek yola girdi;
Herne cefa dokunsa, onu Hakktan bildi;
Râzı olup yer altına hazır oldu;
Ağlayarak seherlerde kalkar dostlar.
Ey dostlar, hiç bilmedim ben yolumu;
Saadete bağlamadım ben belimi;
Gıybet sözden hiç sakınmadım ben dilimi;
Cahilliğim beni rezil eyler dostlar.
Gece gündüz gamsız yürüdüm, zikrini demeyip
Gayret eyleyerek gece gündüz fikrini etmeyip
Muhabbetin pazarında özü satmayıp
Nefsim benim yüz bin lokmaya böler dostlar.
Nefsini sen kendi arzusuna bırakma sakın
Yemeyip içmeyip ibadet ile ol uykusuz
Sonunda bir gün gösterecek sana cemâl
Uykusuz olan orada cemâl görür dostlar.
Ey gâfıl, Hakk zikrini dilden bırakma
Dünyalıktan bir zerreyi ele alma;
Erenlerin arkasından asla kalma;
Yola giren sonunda murad bulur dostlar.
Vah ne yazık, derd ile ömrüm geçti;
Nefsim benim coşup taştı, haddini aştı
Canım kuşu havalansa, ruhum kaçtı;
Gafil yürüyen ömrünü yele satar dostlar.
Cemâl göreyim diyen kullar uykusuz olur;
Yürüse-dursa, yatsa-kalksa, zikrini söyler
İçi-dışı öyle kulun nura dolar;
Allah nurunu öyle kula saçar dostlar.
Arif aşık öz canını ateşe yakmaz
Dertsizlere çakmağını yakıp çakmaz
Dünya gelip cilve eylese dönüp bakmaz
Aşksız kişi hayvandan beter dostlar
Kul Hoca Ahmed, kul olsan, ağlayıp yürü
Muhabbetin meclisine kendini vur
Kıyametin şiddetinden mâtem kur
Mâtem kuran sırdan haber alır dostlar.
HİKMET-83 "Fel ya'lemun-el alimün"i okur alim
Anlamını bilmeden onun olur zalim
Anlamını anlayanların giysisi aba
Öyle alim, gerçek alim olur dostlarımaAlim odur hişt yastanıp tahsil eylese
Gece gündüz Rabbine ağlasa
"Fe’l yedhakü" ayetini tefsir eylese
Öyle alim, gerçek alim olur dostlarıma
"Ve’l-yebkü kesiran" diye Allah söyledi
Anlamını anlayan alim dinmeden ağladı
Ağlaya ağlaya gözleri kör olduÖyle alim, gerçek alim olur dostlarıma
Alim odur şeriatta sefer eylese
Tarikatın pazarına yerini koysa
Muhabbetin deryasıdan inci alsa
Öyle alim, gerçek alim olur dostlarıma
Alimim diye kitap okur anlamını bilmez
Çoğu ayetin anlamını asla bilmezBüyüklenme, ben-benliği dini tutmaz
Alim değil cahildir dostlarıma
Büyüklenme şeytana neler eyledi
Büyüklendiğinden lanet tavkı ona saldı
Melekler görüp orada secde eyledi
Secde eyleyip amin oldu dostlarıma
İlim iki inci beden ve cana rehberdirCan alimi Hazretine yakındır
Muhabbetin şarabından içer
Öyle alim, gerçek alim olur dostlarıma
Beden alimi zalimlere benzermiş
Beraetin ayetinde çünkü buyurmuş
Cehennem içinde dinmeden devamlı yanarmış
Zakkum zehri içip devamlı dostlarıma
Kul Hoca Ahmed alimlerin hizmetini eyle
Alimler sözünü işitip amel eyle
Amel eyleyip Hakk yolunda canını ver
Amelsizler cemâl görmez dostlarıma
HİKMET-84
Muhabbetin şarabından içirmese
Can ve gönlüm hasret ile gider dostlar
Allah zikrini vird eylemeden ölüp gitsem
Essiz ömrüm zahmet ile geçer dostlar
Allah diyen gerçek aşıklar Burak'a bindi
Sevgilisinden mihnet yetse boyun sundu
Tarikatın pazarında sefer eyledi
Hakikatın deryasından geçer dostlar
Hakikatın deryasından alan kişiÖzü mahzun gönlü kırık gözde yaşı
Hor görülmek-ağlamak meşakkattir daima işi
Cemalini taleb eyleyip bulur dostlar
Hakikatlı aşıkların nefsi ölü
Üçyüz altmışdört, yüzkırkdört bütün sülük
Sözü tatlı, huyu ve şuuru yüz bin türlü
Bu dünyayı değersiz paraya satar dostlar
Arif aşık olayım desen elem çek
Hakk vuslatına yeteyim desem geceleri don
Bu dünyanın eğlencesini boşlayıp
Boşlayıp atsa ben-benlik gider dostlar
Kıyametin şiddetini bilmeyenler
Şiddedi azablı dar kabirden kormayanlarHakk kahrından korkup yaşını dökmeyenler
Cehennem içinde yüzbin azap çeker dostlar
Vah ne yazık geçti ömrüm bilemedim
Candan geçip Hazret'e doğru varamadım
Nefsden geçip Hakk emrini yapamadım
Ölüp varsam hasret bana yeter dostlar
Geçti ömrüm şeriata yetemedimŞeriatsız tarikata geçemedim
Hakikatsız marifete batamadım
Sarp yoldur pirsiz nasıl geçer dostlar
Kul Hoca Ahmed nefsim saklı bu yola
Onun için kaçtım dostlar çölden çöle
Allah deyip hiç bakmazdım sağ ve sola
Allah diyen şevk şarabını içer dostlar HİKMET-85Ruh kuşunu titrer olsa kol ve kanadı
Havalanarak arştan arşa konar dostlar
Kulum diyen daima dinmeden zikrini söyler
Aşk ateşine bağrı yanıp feryad eder
Habersizler bağrı ömrünü bilmeden yele satarGaflet ile cehenneme gider dostlar
Ahir zaman şeyhi düzeltir dış görünüşünü
Zühd ve takva kılmayıp bozar iç alemini
Keramet der gaflet uykusunda gördüklerini
Riya ile halka kendini satar dostlar
Ey gafil ömrün senin geçer yel gibi
Göz yaşını akıt daima sel suyu gibi
Seni sever dergahında kul misali gibi
Hoca sevse seni azad eder dostlar
Gaflet ile ömrün senin geçer bil
Canın ile pir hizmetini kalkıp eyle
Ondan sonra dergâhına layık ol
Hizmet eyleyen muradına yeter dostlar
Kul Hoca Ahmed hikmet söyleyip ağla seherErenlerin sözlerinden alıp haber
Sözün aslını bilenler için incinin aslı
Zâhirine bakan mahrum kalır dostlar
HİKMET-86
Aşk sırrını beyan eylesem âşıklara, Tâkat eylemeyip, başını alıp gider dostlar.Dağa, taşa başını vurup, şuursuz olup
Çoluk-çocuk, ev-barktan geçer dostlar.
Aşk şiddeti başa düşse, âşık neyler;
Yabancılar taşlar atıp ona güler
Divane deyip başını yarıp kana bular
Şükreder olup hamd ve senâ söyler dostlar.
Aşksızların hem canı yok, hem imanı;
Rasulullah sözünü dedim, mânâ hani
Nice desem, işitici, bilen hani?
Habersize desem, gönlü katılaşır dostlar.
Aşk cevheri dipsiz deniz içinde gizli
Candan geçip cevher alan oldu sevgili
Heveskarlar âşıkım deyip, yolda kalan;
Dinlerini değersiz pula satar dostlar.Ateşe yandım, candan doydum, hayran oldum,
Bu nasıl ateş, tutuşup yanmadan biryan oldum;
Muhabbetin adını duyup gözü yaşlı oldum;
Gözü yaşlı olan muradına yeter dostlar.
Çok ağlayıp, çok inle ki rahmeti gelsin;
Yol şaşırsan, rahmeti gelip yola koysunAmin deyiniz pir-i kamil elini alsın
Hizmet eyleyen muradına yeter dostlar.
Hem zaman âhir oldu, hoyun gitti;
Rasulullah'ın vadeleri yakın yetti
Seçkin kulları iyi söze kulak tuttu;
Kötü kullar günden güne beter dostlar.
"Küllü yevmin beterün" dedi Hakk Mustafa;
Ümmet olsan, kulak verin, vefalılar
İyilerin ecrini verir, kötüye ceza
Kıyamet günü cezalarını çeker dostlar.
Fâsık, fâcir günaha girip yeri basmazOruç-namaz kazâ eyleyip misvâk asmaz;
Resulullah sünnetlerini göze iliştirmez
Günahları günden güne artar dostlar.
Dünyacılar malını görüp heves eyler
Ben-benlikden o Tanrılık iddiası eyler
Ölür vakitte imanından ayrı eyler
Can verirken hasret ile gider dostlar.
Bütün dünyayı yığanları vallahi gördüm;
Öleceği vakitte, "Nasılsın" deyip halini sordum;
Şeytan dedi: "İmanına çengel vurdum. "
Can çıkarken ağlaya ağlaya gider dostlar.
Kul Hoca Ahmed, âşık olsan, canın yansın;
Sıdkın ile Allah de ki Tanrı bilsin;
Dua eyle mü'min kullar dünyayı bıraksın;
Dünyayı bırakan âhirete yeter dostlar.HİKMET-87 Hangi mahlûk Yaradan'ına itaatkâr olsa
Alem halkı o kulu sever dostlar
Zikrini deyip bağrı pişip içi yansa
Dem vurduğunda sayısız uçkun uçar dostlar
Dili, gönlü sırrı ile zikreder olup
Üç yüz altmış damarları kana dolup
Yaz kış bülbül gibi feryad ederek
Öterek daldan dala konar dostlar
Bu gönülün bahçesidir garip bahçe
İçinde ötüşürler binlerce destan
Görünür her dal üzerinde türlü renkler
Nimetlerin olgunlaştığını görür dostlar
Açıktaki nimetlerin şükrünü gafil bilmez
Gizlenmiş olanları kıyas ile görse olmaz
Zâhir gözü gaflet ile bakıp görmez
Bâtın gözü açılsa o görür dostlar
Bâtın gözü açılsa bütün perdeler
Açılır gider, kalmaz örtü sırda
Canın gözü hayran olur işte o yerde
Bakarak iman nuru ile görür dostlar
Kul Hoca Ahmed Yesevi’nin iş bu sözü
Acaib değildir bakıp görse sırdan gözü
"Yokluk" makamında özün özü
"Yokluk" içeri bakıp görür dostlar
HİKMET-88 Muhabbetin kadehini içip rakseyleyen
Divanelik makamına girdi dostlar.
Aç ve tokluk, kâr ve zarar hiç bilmeyen
Sarhoş olup raks ve sema yaptı dostlar.Raks ve sema yapanlara dünya haram
Çoluk-çocuk, ev-barktan geçti tamam
Seher vakti Hakk'a sığınıp ağlar daima
Ondan sonra raks ve sema yaptı dostlar.
Raks ve sema yapan aşık kendini bilmez
Şuursuz yürür dünya malını ele almaz
Yüzbin adam "affet" dese mağrur olmazDünyayı tepip raks ve sema yaptı dostlar
Dünya tepmeden ıaks ve sema yapan cahil
Hakk yâdını bir an demeyip, yürür gafil
Dervişim der, dünyaya doğru gönlü eğilimli;
Dünya için raks ve sema yaptı dostlar
Kendinden geçmeyip raks ve sema yapmak hata;
Sübhan Melik'im ona kılmaz iman armağan
İbadet eylese, günüllerini eylemez safâ;
Riyâ eyleyip raks ve sema yaptı dostlar.
Vay şöyle cahillerden ümid eylemeyin
Feyz ve fetih alırım deyip yürüyüp almayın
Nefsi büyük, şeriatı bozuk veli bilmeyin
Lanetli şeytan gem vurmadan bindi dostlarKendinden geçmeden raks eylese, Allah şikayetçi
Semasından yer hareketlenip çekince sıkıntı
Dua kılayım; göstermesin ona cemal
Dinden geçip raks ve sema yaptı dostlar.
Divânelik galip gelmeden sema yapar
Hakk Mustafa ve çehar-yârdan şikayetçi yürürBaştan ayağa günahları hazır durur
Günah dileyip raks ve sema yaptı dostlar.
Şibli âşık sema eyledi nurgörüp
Mustafa’yı hazır görüp, soru sorup
Dünya derdini arkada bırakıp gözünü yumup
Öyle kullar raks ve sema yaptı dostlar.Şibli âşık ağlayıp dedi: 'Ey Rasül
Tâkatsizim, sema yapsam, ben de melul..."
Resul dedi: "İnşaallah, eyleye kabul...'
Ruhsat dileyip raks ve sema yaptı dostlar.
Kul Hoca Ahmed, raks ve sema herkese yok
Taklit ile yapsa sema, gire cehenneme
Bu rivayet gizli idi, söylesem hepsini
Hakkı bulup raks ve sema yaptı dostlar.
HİKMET-89
Evliyaların dediği vade gelmiş oldu
Kıyametin günü yakın oldu dostlar
Akıllı kullar olduğunu bilmiş oldu
Halk ve elden sevgi ve şevkat gitti dostlar
Ulu küçük yaranlardan edeb gitti
Kız ve zayıf gençlerden haya gitti
"Haya imandandır" deyip Rasûl dedi
Hayâsız kavim acaipler oldu dostlar
Müslüman müslümanı eyledi katilHaksızı tutub haklı işleri kıldı batıl
Mürid pirine kılmadı yüz ve hatır
Nasıl kötü zamanlar oldu dostlar
Dünya ehli halkımızda cömertlik yok
Padişahlarda vezirlerde adalet yok
Dervişlerin duasında kabul edilme yok
Türlü bela halk üstüne yağdı dostlarAhirzaman bilginleri zâlim boldu
Hoşgeldin deyiciler bilgin oldu
Hakk'ı söyleyen dervişlere düşman oldu
Nasıl kötü zamanlar oldu dostlar
Kıyamet günü yaklaştı kaldığı yok
Kul Ahmed’in dediği sözün yalanı yok
Kendi kendine bir nasihat eylediği yokNasihatı halka söyleyip gitti dostlar
HİKMET-90
Bizden selâm dostlara, talep yolunu bırakmasın;
Cemâl talep eyleseler, asla gâfil olmasın.
Gâfil bulmaz Hakk yolunu, orada bulmazlar makam,
İçi dışı yanarak seherlerde yatmasın.
Yâdı ile olsalar, cemâl arzu eyleseler,
Her ne kadar hor görülseler, gönül başka olmasın.
Aşıklara dünyada hor görülme, ağlama,melâmet;
Melâmetsiz, mihnetsiz âşıkım deyip söylemesin.
Şeriatte tecridtir dünyasını terk etmek;
Terk etmeden dünyayı Hakk'ı sevdim demesin
Tarikatte beden ve canını terk etmek müşküldür
Terk etmeden beden ve canını seninimdir demesin.
Hakikatte haramdır bir Allah'dan başkası;
Öyle olmadan âşıklar cemal arzu eylemesin.
Öyle Rasûl Mustafa dünya malını sevmedi;
Ümmet olsan Rasûl'e, dünya malını sevmesin.Miskin Ahmed Yesevi selâm dedi dostlara;
İşbu sözün mânasını tâlip olsa anlasın.
***