Mikroişlemcilerin Doğuşu
1969
yılınca bir BUSICOM adlı bir firmadan Japon mühendis grubu hesap makinelerinde
kullanılmak üzere birkaç tümdevre isteğiyle INTEL'e teklif vermek üzere
Amerika'ya giderler.INTEL firmasında bu projenin sorumlusu da Marcian Hoff'dur.PC'lerle
tanışıklığı olan tek insan olduğunda Hoff bu proje için öngörülen tasarımdan
tamamen farklı bir çözüm önerir.Bu çözüme göre tümdevrenin fonksiyonunu içinde
kayıtlı bulunan bir program belirleyecektir.Ama bu çözüm için Japon
mühendislerin önerdiği çözümden daha fazla bellek gerekecektir.Daha sonra Japon
mühedisleri daha kolay bir çözüm üretmeye çalışırlar fakat Marcian Hoff'un
çözümü galip gelir ve böylelikle mikroişlemci fikri doğmuş olur.Fikirin ürün
haline getirilimesinde Frederico Faggin'in INTEL'e büyük katkısı olur.INTEL'e
transfer olan Faggin sadece 9 ayda başarıya ulaşır.INTEL 1971 yılında bu ürünün
satış haklarını elde eder.Önce, ellerindeki hazineden haberleri olmayan BUSICOM
firmasından lisansı satın alırlar.Aynı yıl piyasaya 4004 aldı mikroişlemci
sürülür.Bu saniyede 6000 işlem yapabilen 4-bitlik ilk mikroişlemcidir.Kısa bir
süre sonra CTC adlı bir Amerikan firması INTEL ve Texas Instruments
firmalarından 8-bitlik bir mikroişlemci yapmalarını ister.Sonunda CTC firması bu
isteğinden vazgeçse de INTEL ve Texas Instruments firmaları mikroişlemci
üzerinde çalışmaya devam ederler ve 1972 yılının Nisan ayında 8008 adlı ilk 8
bitlik mikroişlemci piyasaya sürülür.16 kb'lık belleği adresleyebilen ve 45
komutu olan işlemci saniyede 300.000 işlem yapabilmekteydi.Fiyatı 360 dolardı.Bu
günümüz mikroişlemcilerinin atasıydı.
Bir başka Amerikan şirketi olan Motorola da mikroişlemcilerin
artan önemini kavrayarak piyasaya 8 bitlik 6800 adlı mikroişlemciyi
sürdü.Bunların yanında Motorola işlemcinin yanında 6820,6850 gibi
çevrebirimlerini de piyasaya süren ilk firma oldu.O zamanlarda başka firmalar da
mikroişlemcilerin önemini anlayarak kendi işlemcilerini geliştirmek için
harekete geçtiler.ABD'de 1975 yılındaki Wescon fuarında önemli bir olay yaşanır.The
MOS Technology adlı firma 6501ve 6502 adlı işlemcileri
kullanıcılarının kolayca alabileceği 25 dolar gibi düşük bir rakamla piyasaya
sürer.8080 ve 6800 gibi rakip işlemcilerinin 179 dolarlar gibi fiyatlardan
satıldığı o zamanda,bu işin içinde bir oyun olduğu düşünülür.Motorola firması
derhal MOS Technology adlı firmaya 6800'ü kopyaladıkları iddiasıyla dava açar.MOS
Technology 6501 adlı işlemcinin üretimini durdurur,fakat 6502 adlı işlemcinin
üretimine devam eder.6502, 56 komuta sahip,64 Kb belleği adresleyebilen 8
bitlik bir işlemcidir.Düşük fiyatı nedeniyle çok popüler olan 6502 ,KIM-1, Apple
I, Apple II, Atari, Comodore, Acorn, Oric,Galeb, Orao, Ultra, ve daha birçok
bilgisayarda kullanılır.6502'nin başka üreticileri(Rockwell, Sznertek,GTE, NCR,
Ricoh, and Comodore gibi) de ortaya çıkar ve bu alanda MOS Technology firmasının
liderliği son erer. Bu alanda diğer firmalar da pes
etmezler.Frederico Faggin INTEL'den ayrılır ve Zilog Inc. adlı firmayı
kurar.1976'da Zilog firması Z80 adlı işlemciyi duyurur.Bu işlemci üzerinde
çalışırken Faggin önemli bir karar verir.8080 işlemcisi için birçok program
zaten piyasada varken,birçok insanın programları yeniden yazmaktansa bu
işlemciye sadık kalacaklarını düşünür.Dolayısıyla işlemcisini 8080 ile uyumlu
olarak tasarlar.Böylelikle 8080 için yazılan bütün programlar,Z80 üzerinde de
çalışabilecektir.Birçok yeni özelliğinin yanında Z80,64 Kb bellek,176
komut ve birçok register'a sahip çok hızlı bir işlemcidir.Z80 büyük bir başarı
kazanır ve birçok kişi 8080'den Z80'e geçer.Z80 için zamanının en başarılı 8
bitlik işlemcisi denilebilir.Zilog'dan başka Mostek, NEC, SHARP, ve SGS gibi Z80
üreticileri de ortaya çıkar.Z80 işlemcisi Spectrum,Partner, TRS703, Z-3 VE
Galaxy gibi birçok bilgisayarda kullanılır.
1976'da INTEL 8085 adlı geliştirilmiş bir 8 bitlik işlemciyi
piyasaya sürer.Ancak Z80 hala bu işlemciden daha iyidir ve INTEL savaşı
kaybeder.6809, 2650, SC/MP gibi başka işlemciler de piyasaya sürüldüseler de
artık kararlar verilmiştir.Üreticileri işlemci değiştirmeye zorlayacak herhangi
bir yenilik olmaz.6502 ve Z80 işlemcileri zamanlarının en iyi 8 bitlik
işlemcileri olarak anılırlar.Artık mikroişlemciler emekleme devrini yavaş yavaş geçmeye başlamış ve mikroişlemci savaşları başlamıştır
1976 yılında artık piyasada 54 farklı mikroişlemci
bulunmaktaydı.1979'da piyasada Motorola
6809 , Intel 8085, Zilog Z80 and MOS Technology 6502 işlemcilerinin rekabeti
sürüyordu.
Mikroişlemciler o zamanlarda geleneksel bilgisayarlarda
kullanılmak üzere tasarlanmamışlardı.Ama MITS adında iflas tehlikesiyle karşı
karşıya gelmiş bir firma,son olarak cesur bir kumar oynararak bir bilgisayar
üretip pazarlamaya karar verir.Ed Roberts tarafından tasarlanan bu makine 8080
işlemci tabanlıydı ve opertör ile ön panelindeki anahtarlar ve lambalar
sayesinde iletişim kuruyordu.(Klavyesi veya görsel bir ünitesi yoktu).Altair
adındaki bu makina 500$ fiyatla satışa sunuldu ve 1 ay içinde MITS firmasının
hesabında siparişlerden gelen 250.000$ bulunuyordu.
Bu ilk kişisel bilgisayar (PC) o zamanın bilgisayar
hackerları arasında hızla yaygınlaştı.O zamanlar 19 yaşında olan Harvard
bilgisayar bilimleri öğrencisi Bill Gates, arkadaşı Paul Allen'ı ziyaret ettiği
1975 yılında Popular Electronics adlı derginin kapağında Altair'i görür ve bu PC
için yazılım yazmaya karar verirler.Daha sonra Ed Robert'ı arayarak Altair
üzerinde çalışabilecek olan BASIC programlama dilini yazmayı bitirdiklerini
söylerler.Böylece uzun yıllar bilgisayar dünyasına damgasını vuracak olan
Microsoft şirketi doğmuş olur.
Bu gelişmelere paralel olarak ,San Francisco'daki 22 Altair
sahibi bir klüp kurarlar.Bu klubün iki üyesi de Steve Jobs ve Steve Wozniak'dır.Klüpte
bir gösteri yapmak amacıyla Apple (elma) adında bir PC yaparlar.1978 yılına
gelindiğinde Apple II 700.000$'lık satış yaptı.1979 yılında 7 milyon dolar ve
ardından da 48 milyon $.Apple II, MOS Technology firmasının ürettiği 6502
işlemcisini kullanmaktaydı.
70li yılların sonlarına gelindiğinde tümleşik devre
teknolojisinde gelişme yaşandı ve bir çipe onbinlerce transistörü sığdırabilme
imkanı doğdu.Mikroişlemci tasarımcıları bu imkandan hemen yararlanmaya
başladılar.Aritmetik işlem ünitesi(ALU) ve veriyolu/bellek kapasitesini
artırdılar.INTEL,8085'in 16 bitlik versiyonu olan ve 29000 transistör
barındıran 8086 işlemcisini 1978'de duyurdu.Bu işlemci 8 bitlik atasıyla donanım
ve yazılım olarak uyumlu olarak tasarlanmıştır.Bu 8085'in müşteri tabanını
kaybetmemek için verilmiş önemli bir karardı.
1979 yılında Motorola firması 16 bitlik 68000 işlemcisini ve
onun 8 bitlik veriyoluna sahip olan versiyonu olan 68008 işlemcisini piyasaya
sürdü.
68000 işlemcisi Apple firmasının ürettiği Macintosh serisi bilgisayarlarda kullanılmaya başlandı.Ancak Apple Mac serisi PC satışlarında sadece %5 lik bir paya sahipti.Motorola işlemcileri ,yumurta zamanlayıcılarından uçak kontrol sistemlerine kadar geniş bir alanı kapsayan gömülü sistemlerde çok daha fazla başarı elde etti.Aslında bu alan mikroişlemcilerin ilk olarak kullanılmayı düşünüldüğü alandı.Bu alandaki işlemci kullanımı bilgisayarlardakinden çok daha fazladır.
Mikroişlemcilerin bu
uygulama alanında işlemci , bellek ve çeşitli giriş/çıkış birimleri ile
birlikti uygulama devresine "gömülür".İşlemci, sistemi içindeki programı
aracılığıyla kontrol eden bir kontrollör vazifesi görür.Dünyada her yıl 3.5
milyardan fazla mikroişlemci ve bağlantılı cihaz gömülü sistemlerde kullanılmak
üzere satılmaktadır.Bu toplam mikroişlemci pazarının %95'ine tekabül etmektedir.
1970li yılların sonlarında tümleşik devre teknolojisinde
ortaya çıkan gelişmelerin bir katkısı da görece daha basit bir CPU çekirdeği ve
dahili bellek ve giriş/çıkış birimlerini tek bir çipin içine konulmasına imkan
vermesiydi.Böylelikle basit gömülü kontrol sistemleri tek bir çipte
bulunabilecekti.Kontrolle ilgili işlerin büyük çoğunluğu düşük bir hesaplama
hızına fakat hacimce küçüklüğe(dolayısıyla maliyet olarak da düşük olmaya)
ihtiyaç duymaktadır.Buna basit bir örnek olarak piyasada kredi
kartlarında,telefonlarda kullanılan smart kart denilen sistemleri verebiliriz.Bu
kartların içinde işlemciler bulunmaktadır.Bu tür mikroişlemci tabanlı cihazlara
mikrokontrollör(MCU) dendiğini söylemiştik.Artık birçok evde bu cihazlardan en
az onlarca bulunmaktadır:bulaşık makinasında,mikrodalga
fırında,telefonlarda,elektronik oyunlarda ... Ortalama bir aile arabasında 20
civarında mikrokontrollör bulunmaktadır.
Bu yeni tasarım yaklaşımıyla birlikte 1970lerin sonunda ilk
MCU'lar ortaya çıkmaya başladı.Örneğin 35.000 transistörlü Motorola 6801,bir
otomobil üretici firmanın özel bir uygulama için gelen talebine karşılık
üretilmiştir.Varolan 6800 işlemcisi çekirdek olarak kullanılmış,2048 byte ROM
program belleği ,128 byte veri RAM'i,29 giriş/çıkış hattı ve 16 bitlik sayıcı
eklenmiştir. MCU yaklaşımının pratikliği nedeniyle,lider mikroişlemci
üreticileri,aynı çekirdeğe sahip fakat değişik modüllere ve giriş/çıkış
birimlerine sahip MCU aileleri piyasaya sürdüler.Örneğin, Motorola 68HC11
ailesi ( 6801'in gelişmiş versiyonu) bir miktar zenginleştirilmiş 6800
çekirdeğini kullanmaktadır.
68HC12 ve 68HC16 aileleri 16-bit çekirdek kullanmaktadır ama
8-bit 68HC11 ile uyumlu olarak tasarlanmışlardır.Daha sonra ortaya çıkmıştır ki
birçok gömülü uygulama 6800 çekirdeğinin gücüne gereksinim duymamaktadır. Bu
nedenle 68HC05 ailesi daha düşük özellikli ve düşük fiyatlı olarak
üretilmiştir.4-bitlik MCUler 1990 larak kadar çok satmıştır ve şu anda en
popüler olan 8 bit-MCU'lar yakın gelecekte de bu rolüne devam edecek
görünmektedir.
PIC ORTAYA ÇIKIYOR!
Bütün bu MPU(microprocessor unit) ve MCU(Microcontroller unit)ler
von Neuman mimarisine sahiptiler.Daha sonra alternatif olarak ortaya atılan
Harvard mimarisinin en büyük farklılığı,program ve veri bellek alanlarının ayrı
olmasıydı.Bu mimarideki ilk MPU ,General Instruments firması tarafından
1970'lerin ortalarında üretilen Signetics 8X300 modeliydi.Bu 16 bitlik CP1600
MPU için programlanabilen giriş/çıkış portu olmak üzere Peripheral Interface
Controller (Çevrebirim arayüz denetleyicisi - PIC) olarak tasarlandı.
General Instruments firması mikroelektronik bölümünü sattı ve
bu bölüm 1988 yılında Arizona Microchip Technology adıyla yeni bir firmaya
dönüştü.Microchip'in ana ürünü ,bugün de hala öyle olan, PIC serisi mikrokontrollörlerdir.1989'da ilk piyasaya sürülen aile PIC16C5X serisiydi.Bu
Harvard mikrontrollörler 33 komutluydu.Bütün komutlar 12-bit word olarak
kodlanıyordu.Azaltılmış Komut Kümesi (Reduced Instruction Set Computer - RISC)
temelli olan komut seti hızlı,etkili ve ucuz işlemci üretimini sağladı.
PIC16C5XX 12-bit çekirdekli ailede 512 ve 2048 komutluk tek sefer
programlanabilen (One Time Programmable (OTP)) EEPROM Program belleği, 25-73
byte veri belleği,18- ve 28-pinli paketlerde 12 veya 20 giriş/çıkış pini
ve 8-bit zamanlayıcı gibi özellikler bulunmaktaydı.PIC12CXXX ailesi
bunların 8-pinlik eşdeğerleridir.
1992 yılında 14-bitlik çekirdeğe sahip PIC16CXXX ailesi daha
fazla program alanının ve interrupt(kesme) işlemleri yanında A/D çeviriciler,16
bit sayıcılar gibi çevre birimlerinin kullanımına olanak sağladı.Bu ailedeki
RISC komut seti de 12-bit çekirdektekilerle hemen hemen aynıydı ve
35 komuttan oluşuyordu.1997'de çarpma yapabilen bir ALU'e ve ileri arabirim
yeteneklerine sahip 16-bit PIC17CXXX ailesi piyasaya sunuldu.Ardından 1999
yılında da genişletilmiş 16-bit çekirdekli PIC18CXXX ailesi sunuldu.Bu ailedeki
işlemcilerde komut sayısı 77 idi ve bu yüksek-seviye dillerin derleyicilerin
ihtiyaçlarını daha fazla karşılıyordu.
Bu 3 aile arasında, 14-bit çekirdekli olan aile hem kullanım
kolaylığı hem de maliyet olarak en uygunudur.Burada ve birçok kaynakta hakkında
bilgiler bulabileceğiniz PIC16F84 ,orta seviye ailesinin bir üyesidir.Yazılım
açısından baktığımızda büyün cihazlar aynı çekirdeğe sahiptirler.Ancak donanım
açısından birçok ortak noktaları olmakla birlikte farklı giriş/çıkış
birimlerinin karışımıdırlar.Örneğin 16C74'de 8 kanal analog giriş portu,
PIC16C66'da senkronize seri port ve PIC16F84'de de kalıcı veri belleği
bulunmaktadır. Bu üç cihaz da benzer paralel giriş/çıkış,sayıcı ve kesme idare
birimlerine sahiptir.
Bundan sonraki yazılarda PIC16F84 modeli hakkında bilgiler
bulacaksınız.