Giriş
Hikayeler
Anasayfa Yazıları
Görüş Defteri
Mail List
Linkler
İletişim

 

 
Sırtımızdaki Sepet

Antik zamanlarda yaşamış yaşlı bir adamla, genç bir çocuğun hikayesidir bu:Yaşlı adamın adı SARTEBUS, genç çocuğunki ise KIM'di... Kim, yalnız yaşayan, yiyecek ve başını örtecek bir çatıdan çok, bir neden arayan, köyden köye dolaşan bir yetimdi.

"Neden" diye merak ederdi; "Neden her şey bu kadar zor ? Biz kendimiz mi zorlaştırıyoruz, yoksa mücadele etmemiz gerektiği için mi?" Bunlar, Kim kadar genç bir çocuk için bilgece düşüncelerdi..Birgün, aynı yolda seyahat eden yaşlı bir adamla tanıştı Yaşlı adam, oldukça ağır görünen, üzeri örtülü büyük bir sepet taşıyordu.Yol kenarında mola verdiklerinde, yaşlı adam yorgun bir halde sepetini yere koydu. Kim'e, sanki "yaşlı adam varını yoğunu bu sepette taşıyormuş gibi geldi.

"Sepetin içinde onu bu kadar ağır yapan ne var?" diye sordu Kim, Sarbetus'a.."Onu senin için taşımak beni mutlu edecektir. Ne de olsa sana göre çok genç ve güçlüyüm!" "O senin, benim yerime taşıyabileceğin birşey değil" diye yanıtladı yaşlı adam. "Kendim taşımam gereken birşey". Ve ekledi "Bir gün, kendi yolunda yürüyeceksin ve benimki kadar ağır bir sepet taşıyacaksın". Günlerce ve kilometrelerce birlikte yürüdüler ve Kim, Sarbetus'a "insanların neden böyle kendi kendilerine eziyet ettikleri" hakkında sorular sordu. Ama ne yanıtlarını öğrenebildi, ne de yaşlı adamın taşıdığı sepetin içindeki ağır yükün ne olduğunu Sonunda Sartebus, artık daha fazla yürüyemeyeceği ve son kez dinlenmek için uzandığı zaman,sepetin içindeki sırrı söyledi ve neden insanların kendi kendilerine eziyet ettiklerinin yanıtını da verdi.
"Bu sepette" dedi Sartebus, "kendim hakkında inandığım ama gerçek olmayan şeyler var.Onlar, yolculuğum boyunca ağırlık yapan taşları?" "Şüphenin her çakıltaşının, tereddütün her kum tanesinin ve yanılgının yol boyunca topladığım her kilometre taşının ağırlığını sırtımda taşıdım. Bunlar olmadan çok ilerilere gidebilirdim. Hayalimde canlandırdığım insan olabilirdim. Ama bunlarla, yolun sonunda,gördüğün gibi başbaşayım.." Ve sepeti kendisine bağlayan ipleri bile çözemeden, yaşlıadam gözlerini kapadı son uykusuna daldı.
Kim, sepeti Sarbetus'un sırtından çözdü ve içini merakla açtı.Sepetin içi boştu!.. Ve o anda sorularının yanıtın?anlar gibi oldu:

Çoğumuz,sırtımızdaki bir sepette korkularımızı ve kendi oluşturduğumuz sınırlarımızı taşıyarak yaşadığımız için, hayallerimizle birlikte gömülüyoruz !
 


En iyi çözünürlük: 800x600
Site, Coşku Özbay tarafından hazırlanmıştır
Her türlü görüş ve önerilerinizi coskuozbay@yahoo.com adresine gönderebilirsiniz
Cozb© 2000