TARİHÇE

Tiyatro Özgün Deneme, topluluğun genel sanat yönetmeni Yeşim Eyüboğlu tarafından   1987 yılında Ankara’da kuruldu. Toplam 14 kişilik bir kadroya sahip olan topluluk  her yıl perdelerini Ankara ve İstanbul’da açıyor. Yazılmış tiyatro metinlerinden yola çıkmak yerine seçtikleri edebi eserleri tiyatroya kazandırmakla  tanınan grubun önemli bir özelliği de sahne üzerinde yaptığı denemeler. Klasik ve modern tiyatronun öğelerinden yararlanan  bu denemelerle oyunlar izleyiciye etkili bir şekilde sunuluyor. Gerçekleştirdiği projeleri Kültür Bakanlığı tarafından da destek gören topluluk, Kıbrıs ve Türkiye’nin bir çok ilinde  turne yaparak uzandıkları yerli izleyici yanı sıra;  bu yıl Bulgaristan, Yunanistan, Hollanda ve Almanya ile birlikte uluslar arası  davetlere de yanıt veriyor. Ankara’da beş yıldır gerçekleştirilen  “Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali” ni ekip olarak projelendiren ve düzenleyicilerinden olan olan Tiyatro Özgün Deneme, farklı ülkelerden gelen bir çok tiyatro topluluğunu Ankara’da buluşturarak başkentin kültürel ve sanatsal yaşamına önemli katkılarda bulunuyor.

 

09.12.2004 Perşembe

Tiyatro Özgün Deneme
Türkiye / Ankara-İstanbul
Oyun Adı: Bir Kadın Bir Oda Bir Söz
Benim boyum senden daha kısa Louis!
Oluşturan/ Yöneten: Yeşim Eyüboğlu
Saat: 20.00
Yer: DT Şinasi Sahnesi

DAVETİMİZ VAR

BİR BULUŞMA KÜLTÜRÜ: ETHOS      

"Yaşanır bir dünya için sanat"
“Yaşanır bir dünya için, Barış”

 

III. Ethos Ankara Uluslararası

Tiyatro Festivali

02-12 Aralık 2004 için tıklayınız...

TÖD bugün  ulaştıkları noktada, tiyatral anlayışlarının bir özetini de yapıyor. Bir tiyatro eserinde önemli olanın, ikna edici olmak değil, “sahicilik”  olduğu belirtiliyor. Sahnede, gündelik yaşamda kullanılan dilden uzaklaşmanın gerekliliği üzerinde duran grubun genel sanat yönetmeni Yeşim Eyüboğlu, “dil” olarak kastedilenin yalnızca sözle  sınırlı olmadığını, bedensel anlatımların da sahnede, günlük yaşamdaki kullanımlardan uzaklaştırılması gerektiğini vurguluyor. Gövdenin ve gövdeyi anlattığı zannedilen sözün sahnede daha etkili hale getirilmesi ve günlük yaşamdaki vurgularından uzaklaştırılmalarıyla mümkün.

OYUNLARIMIZDAN AFİŞ VE BROŞÜR ÖRNEKLERİ için tıklayınız...

 

Nasıl mı? Bir buyruk verme aracı olan dil’i gövde ile yer yer aksatarak, dilin vurgusunu gövdenin vurgusu ile yer yer bozarak, gevşeterek ya da sıkılaştırarak...Kavramlar nasıl deforme oluyorsa,  bozuluyorsa, çatlıyorsa, ve kırılıyorsa sahne üstündeki dil de gerek bedensel gerekse sözsel olarak bozulmalı, çatlamalı, aksamalı...  Böylece sahnede seyirci ile birlikte  yeni bir anlam ve yeni bir dil yaratmak mümkün olabiliyor. Bu yeni dil ile seyirci sahnede izlediği oyuna günlük yaşamda kendisini kuşatmış, cendere altına almış, kodlanmış bir dilden bağımsız olarak bakabiliyor. Bir başka anlama, sanatın seyircide algılamasını istediği ve onda gerçekten bir değişim yaratacak bir başka anlama böylece ulaşılabiliyor.

Yönetmen Yeşim Eyüboğlu' nu tanımak için tıklayınız