10

10.BİR ERP SİSTEMİ OLARAK SAP

Bugünlerde MRP programları yerlerini giderek Sap gibi ERP programlarına bırakmaktadırlar .Bir ERP (Girişim Kaynakları Planlaması ) programı tipik bir MRP programı olmanın ötesinde ,işletmenin bütün kaynaklarını planlayan ve bütün bilişim ihtiyaçlarını gideren bir bilişim sistemidir .Bir başka özelliği de değişik ülkelerdeki girişimlerin de planlanabilmesidir .Şu an dünya çapında en yaygın ve en iyi ERP programı Sap’tır. Türkiyede de bu programı kullanan işletmelerin çokluğu ,ve daha da yaygınlaşma potansiyeli nedeniyle bu projede bir MRP ,ERP sistemine örnek olarak Sap genel hatlarıyla incelenmiştir ..

10.1.ERP Nedir ?

Son 10 senede iş dünyası dramatik bir biçimde değişti. Dünya küçük ve çok dinamik bir pazaryeri haline geldi. Bugün organizasyonlar ,yeni pazarlar ,yeni rakipler ve artan müşteri talepleri ile karşı karşıyadırlar. Bu da imalatçılardan şiddetle şunların talep edilmesine sebep olmaktadır ;

    1. Toplam tedarik zinciri içerisindeki fiyatların düşürülmesi
    2. İşlem zamanlarının kısaltılması
    3. Stokların en aza indirilmesi
    4. Ürün yelpazesinin genişletilmesi
    5. Ürün kalitesinin geliştirilmesi
    6. Daha güvenilir teslim zamanları ve müşteriye daha iyi hizmetin sağlanması
    7. Dünya çapında üretimin ,talebin ve tedarik faaliyetlerinin daha etkin koordine edilmesi

Bunlardan dolayı bugünün organizasyonları iş yapma biçimlerini ,müşteri ve rekabete daha duyarlı olabilmek için devamlı olarak yeniden inşa etmektedirler (Re-engineering) .Değişim Mühendisliği ve Bilişim Teknolojileri ,bir arada kullanılarak işletmelere rekabet üstünlüğü ve liderlik yeteneği verebilmektedir .

10.1.1.ERP Sistemleri –Gelişimleri

1960’lı yıllarda imalât sistemlerinin odağında envanter kontrolü vardı. Çoğu yazılım paketleri (genelde işletmeye özel) ,klasik envanter kavramlarına dayanarak envanter tutmak için geliştirilmişti. 1970’li yıllarda bu odak MRP ‘ye kaydı (Malzeme İhtiyaç Planlaması- Material Requirement Planning) .Bu sistemler ana üretim planını zaman bazlı alt-montaj ,komponent ve hammadde net ihtiyaçlarına çevirirdi .

1980’li yıllarda , MRP ‘nin bir parti imalât ve dağıtım yönetimi uzantısı olan MRP2(Üretim Kaynakları Planlaması ) kavramı gelişti .1990’larda MRP2 mühendislik ,finans,insan kaynakları ve proje yönetimi gibi bir iş teşebbüsünün bütün faaliyetlerini içine alacak şekilde genişletildi. Böylece ERP (Atılım Kaynakları Planlaması –Enterprise Resource Planning ) terimi ortaya çıkmış oldu .

10.1.2.Bir ERP Sisteminin Sahip Olması Gereken Özellikler

Bir imalat sisteminin gereksinimlerine ek olarak ERP müşteri-sunucu dağıtılmış bilişim sistemi mimarisi ,RDBMS ,nesne yönelimli programlama gibi çeşitli teknolojik uygulamaları gündeme getirir. ERP Sistem çözümleri ,üretim ,dağıtım,finans ,bakım ve servis ,nakliyat ve proje yönetimi gibi çok çeşitli iş alanları için geliştirilmiştir. Bir şirkette görünürlüğü ve tüm şirketteki tutarlılığı sağlamak için kusursuz bir entegrasyon (bütünleşiklik ) şarttır.

Bir ERP sistemi ,stoka imalat,siparişe göre montaj , ve siparişe göre mühendislik hizmetleri gibi farklı imalat ortamlarına etkinlikle uyabilmelidir. Müşteri Siparişi Ayırma Noktası (Customer Order Decoupling Point- CODP) bu bahsedilen üç imalat ortamında bir arada olmalarına imkan verecek şekilde esnek olmalıdır .Buna bir örnek olarak Godrej & Boyce Mfg.Co.firmasını verebiliriz ;Bu firmanın bahsedilen bu üç ortama da yayılmış işleri vardır .Tabii bir ürün ürün ömrü boyunca bir guruptan diğerine geçebilir.

Sistem hem kesikli hem de proses (süreç) imalat senaryolarına uyabilecek kadar tam olmalıdır .Bir şirketin başarısı ,bütün tedarik zinciri boyunca hızlı ve doğru bilgi akışına bağlıdır. Bu ERP sistemlerinin ,satışlar,muhasebe ,mühendislik ,planlama,envanter yönetimi,üretim,satın alma,dağıtım planlaması ve harici nakliyat gibi bütün sahalarda işlev görmesini gerektirir. Elektronik Veri Alışverişi (EDI) ,ticaret ortakları arasındaki iletişimi hızlandırmada önemli bir araçtır .

Gittikçe daha fazla şirket uluslar arası olmakta ve boyutlarını küçültmek ve ademi merkeziyetçiliği (yerinden yönetim) sağlamaya eğilmektedir. ABB ve Northern Telecom bütün dünyaya yayılmış işleri olan firmalara örnektir .Bu şirketlerin işlerini etkinlikle idare edebilmeleri ,ERP sistemlerinin çok merkezli yönetim yeteneklerine sahip olmaları ile mümkün olur. Organizasyonun yönetim ve finansal muhasebe ihtiyaçları karşılanmalıdır. Şirket bilgilerinin doğruluğunun ve geçerliliğinin sağlanabilmesi için esneklikle beraber merkezi ve merkezi olmayan muhasebe fonksiyonlarına sahip olunması şarttır.

Büyük ölçekte ve karmaşık girişimlerde bulunan firmalar için maliyet düşürücü proje yönetimi ,proje planlaması ve proje kontrolü için uygun araçları olmalıdır .Satış sonrası hizmetler izlenebilmeli ve dikkatle yönetilmelidir . Üst yönetimin organizasyonlarının sağlığını gözleyebilmeleri ve anahtar alanlarda performanslarını analiz edbilmeleri için derin inceleme yetenekleri olan bir EIS’e (Atılım Bilişim Sistemi ) ihtiyaç vardır.

10.1.3.Bir ERP Sistemini Değerlendirme Kriterleri

Bir ERP sistemini değerlendirirken şunlar gözönüne alınır ;

    1. İşletmenin iş süreçlerine işlevsel olarak uymalıdır .
    2. ERP sisteminin çeşitli bileşenleri arasında uyum olmalıdır .
    3. Esneklik ve ölçeklilik olmalıdır ç
    4. Kullanımı karmaşık olmamalı,kullanıcı dostu olmalıdır .
    5. Çabuk bir şekilde kurulabilmeli ,hazırlık periyotu kısa olmalıdır .
    6. Çok yerden planlama ve kontrolü destekleme yeteneği olmalıdır .
    7. Teknolojisi uygun olmalıdır ; Müşteri sunucu yetenekleri,veri tabanı bağımsızlığı ve veri güvenliği sağlanmalıdır .
    8. Düzenli olarak üst sürümlere geçme olanağı vermelidir .
    9. Kullanıcı ihtiyaçlarına göre özelleştirilebilmelidir .
    10. Yerel destek alt yapısı yeterli olmalıdır .
    11. Durum referansı verebilmelidir .
    12. Sistem için toplam maliyetler (lisans,eğitim,kurma,bakım,özelleştirme ve donanım ) uygun olmalıdır .

10.1.4.ERP Sistemlerinin Uygulanması

Bir ERP çözümünün başarısı ,ondan faydanın ne kadar erken sağlandığında bağlıdır .Bu hazırlık sürelerinin kısaltıldığı hızlı kurulumları teşvik eder. Klasik kurma yaklaşımı ,yazılımın kurulmasından önce İş Süreçleri Mühendisliği çalışmalarının yapılması ve ERP sistemi kurulmadan önce bu böyle olacak şeklinde bir modelin hazırlanması şeklindeydi. Bu ilk başta düşünülen model ve ERP fonksiyonları arasında uyumsuzluğa ,çok uzun kurulum zamanlarına,yüksek maliyete ve kullanıcı güveninin sarsılmasına sebep oluyordu.

Son yaklaşım ERP kurulumu sırasında eş zamanlı bir İş Süreçleri Mühendisliği çalışması başlatmak ve kurulum zaman ölçeğini kısaltmaya çalışmaktır .Bu hususta iki senaryo ayırt edilebilir ;

    1. Kapsamlı Kurulum Senaryosu :Burada kurulumda en önemli olan şey teknik geliştirme değil işin geliştirilmesi,iyileştirilmesidir. Bu yaklaşım iş süreçlerinde iyileştirmeler yapılması gerektiğinde uygun olur. Özelleştirmeler gereklidir ,çeşitli alternatif stratejilerin değerlendirilmesi gereklidir. Diğer sistemlerle entegrasyon hayati önem taşır .
    2. Kısıtlı Kurulum Senaryosu :Burada önem verilen teknik iyileştirmelerdir. İş süreçlerini iyileştirmek sonraya bırakılmıştır. Bu yaklaşım iş süreçlerinde iyileştirmelere hemen gereksinim yoksa , şirket belirli sabit karar verme prosedürlerine sahipse ve şirket genel iş pratiklerine göre iş görüyorsa uygulanır .

10.1.5.ERP Sistemlerinin Geleceği

Internet çoklu operasyonlar ve ticaret ortakları arasında hızlı tedarik zinciri yönetimini mümkün kılan en büyük teknoloji aracıdır. Çoğu ERP sistem üreticileri , tüm dünyadaki müşterilerin dolaysız olarak tedarikçiye ulaşabilmeleri için ürünlerini Internet yetenekli olarak geliştirmektedir.

ERP sistemleri İş akışı Yönetimi için fonksiyonlara sahiptir .Böylece iş yükü ,kapasite ,işlem zamanları ,iş kuyruğu uzunluğu ve süreç süreleri gibi lojistik açılardan iş akışı izlenebilir ,kontrolü ve yönetimi sağlanmış olur.

MRP2 ve ERP kavramlarının da ötesine gitmenin şart olduğunu bilen bu alandaki yazılım firmaları yeni yazılımları portföylerine ilave etmeye devam etmektedirler.

10.2. Sap Nedir ?

1972 senesinde iki eski IBM çalışanı standart yazılımlar üretmek için Sap(Sistem uygulamaları ve ürünlerinin baş harfleridir -System Applications and Products) firmasını kurdular .Mainframe R/2 sistemini 1992 senesinde işletmenin asıl başarısını temin eden R/3 takibetti . Bu işletmenin başarısı 1998 yılında New York Borsasına giren şirketin hisse senetlerinin fiyatının yükselmesinde önemli rol oynamıştır .

Bugün işletme dünyanın 50 ülkesinde 17.000 den fazla çalışanıyla ,dünyanın enbüyük standart bilişim sistemleri üreticisi ve 4.büyük yazılım üreticisidir .Sap 1998 yılında pazarın %60 ‘ını 6milyar DM cirosu ile elinde bulundurmaktadır .

 

10.3.Sap Versiyonları

10.3.1.R/2 sistemi

Sap R/2 ve Sap R/3 (Sap sürüm 2 ve 3 ) demektir . sistemleri işletim proseslerinin bir modelini çıkarır ,onları tasvir ederler .Fonksiyonları firmadaki akışı tasvir eder .Sap/R2 ve versiyonları IBM ,Siemens Amdahl ve bunlara uyumlu ana bilgisayarlar üzerinde çalışırlar .Tüm dünyaya yayılmış 2000 civarında Sap/R2 Sap tarafından izlenir ,yürütülür ve geliştirilir .Büyük ölçeklerde bilgi akımı olan işletmeler bu ana bilgisayar sistemlerini ,veri bankalarına tercih ederler .Sap/R3 gibi Sap/R2 nin de değişik modülleri müşteri taleplerine uygun olarak değiştirilip geliştirilebilir .

Halbuki Sap en büyük başarısını Sap/R3 sistemiyle elde etmiştir .

10.3.2.SAP/R3 Sistemi

1992 seneside pazara sürülen Sap/R3 Client/server sistemi Walldorflu Sap şirketini nihai başarıya ulaştırdı .Sap/R3 ’ün mimari yapısı , Sap/R2 ‘ye göre onu daha esnek ve değişik durumlara daha iyi uyabilir yapıyordu .1998 senesi ortalarında tüm dünyada 16.000 Sap iş istasyonunda 500.000’in üzerinde kullanıcı çalışmaktadır .

Sap r3 Client/server sisteminin mimari yapısı müşteri taleplerine göre değiştirmeler yapmayı Sap/R2 ’ye göre oldukça kolaylaştırmıştır .Sap r3 sisteminin hoş kullanıcı grafik ekranı da bu başarıya yardımcı olmuştur .

1995’te Sap Sap/R3 sistemine çok sayıda yenilikler ve daha iyi bir grafik ekran uyguladı .Bu değişik modele Sap 3.1 ismini verdi ve bundan sonraki modelleri de bir harf ilave ederek adlandırdı ;örneğin internet destekli modeli için 3.1f gibi .1998 yazında Sap 4.0 sürümünü çıkardı ve daha sonra onu geliştirerek 4.1 sürümünü elde etti .

Sap ,R3’e yalnızca Windows’un kullanıcı dostu grafik ekranını uygulamakla kalmadı ,onu bütün Windows uygulamaları ile uyumlu hale getirdi .Mesela Word Sap/R3 ’ün kelime işlem programı ,Excel onun elektronik tablolama programı olarak kullanılabilir ;çeşitli hesaplamalar ve grafik çizimleri bu programla yapılabilir .

10.4.Danışmanlık Ve Servis

Sap firması müşterilerini danışmanlık ve teknik servislerle desteklemektedir .Müşterininin sistemine bir çevrim içi (on-line) sistemle
(OSS-Online Service System ) bağlantılı olan Sap müşteri sistemi parametrelerini problemleri tespit etmek ve ortadan kaldırmak için inceler .

Sapı şirkete sistem kurulduktan sonra en az bir danışman yerleştirmek ister .Bunun amacı olası bir problemin hemen farkedilmesi içindir .

10.5.Stratejik Ortaklıklar

Sap firması ürünlerini sürekli olarak geliştirmek ve özel çözümler üretmek için pek çpk işletme ve kuruluşla işbirliği halindedir .Sap bünyesindeki çalışanların % 25 ‘i de araştırma geliştirme üzerinde çalışmaktadır .

Sap çok çeşitli alanlardaki partnerlerle çalışır ;

10.6.Sap R3 Sisteminin Modüllerine Genel Bakış

Sap r3’ün entegre bilşim programı bir işletmenin çok çeşitli faaliyet sahaları için çözümler içerir .Bu sahalar MODÜL adı verilen program parçacıkları tarafından modellenir ve yönetilir .

Sap üç asıl alanda faaliyet gösterir ;Muhasebe ,Personel Yönetimi ve Lojistik .Bu alanların her biri çeşitli modüllerden bu modüllerin alt programlarından oluşmuştur .Bu merkezi alanlara ek olarak özel endüstri dalları için özel çözümler getiren ek paketler (IS Industry Solutions) de mevcuttur .

 

10.6.1.Muhasebe Sahası

Bir işletmede en önemli faaliyetlerden biri muhasebe ve heSap işleridir .Aşağıdaki modüller bu alanla ilgilidir ;

Bu modüllerle işletmenin çok farklı hesaplama gereksinimleri karşılanabilir ,karar verme veya proses kontrolü ,işletme planlaması ve işletmeye yön vermek mümkün olur .

Bunlara ek olarak şunlar sağlanır ;

10.6.1.1.FI Modülü

Finans modülü FI Sap/R3 ’ün en önemli muhasebe modülüdür .Diğer finans modüllerinin istek ve bilgilerine direkt bağlıdır .Satış alanının(SD-Sales and Distribution ) modülleri ile de bağlantılıdır .Şu alt programları içerir ;

Hakiki bir Sap/R3 sisteminde işletme bilançosu ve kar-zarar hesapları dönem sonu kapanışında değil sürekli olarak düzenlenir .Elbette Sap/R3 ’te aylık ,üç aylık gibi peryodlarda da bunları yapmak mümkündür .

10.6.1.2.CO Modülü

İşletme içi maliyet hesaplama işlemlerini gerçekleştirir.Ortak maliyetlerin kontrolü ,üretim maliyetlerinin kontrolü ve karlılık analizi için alt programlar ihtiva eder .

FI modülünün işbirliğiyle bu modül stratejik işletme karaları için hayati bilgiler sağlar .Üretim ve işletme yapısındaki maliyetlerin bozuklukları bu modülle tespit edilebilir .

Modül şu alt programları içerir .

10.6.1.3.Atılım Kontrolü (EC ) Modülü

EC (Enterprise Controlling) Modülü işletme başarısı için kritik başarı faktörlerini biraraya getirir ve bunkarı kontrol eder .Bu modül stratejik karar verme aracı olarak görev yapar .

EC modülü ile işletmenin kar merkezlerinin hesaplamaları yapılır .Çok alanda faaliyet gösteren işletmelerin çok çeşitli şehir ve ülkelerdeki farklı para birimleri ve farklı vergi kanunlarına tabi şubelerinin sonuçları bir araya getirilebilir ve hepsi birden değerlendirilebilir .

Yönetici Bilişim Sistemi (EIS-executıve information system) ,tüm sistemin en önemli verilerine kuşbaşı bakabilmek için gerekli filtreleme ve grafik hazırlama görevlerini görür .

EC modülü 4 alt programdan oluşmuştur ;

10.6.1.4.IM Modülü

Anapara Yatırım Yönetimi Modülü (Capital Investment Management –IM ) işletmenin Anapara yatırımlarını planlar ve yönetir . Daha 3.0 sürümünden itibaren sistemde mevcuttur .İki alt bölümden oluşur ;

10.6.1.5.TR Modülü

Hazine Modülü (Treasury-tr) anapara yatırımlarını finansal ve lojistik açıdan kontrol ve idare eder .Bütçe analizleri ,finansman pazarları araştırmaları (bütün uluslarası şirketler bazında) için çeşitli çözümler sunar .Yedek akçe yönetimini de sağlar .

Üç alt program bu modülde hizmet verir ;

10.6.2.Personel Yönetimi Sahası

HR (Human resources ) Sap/R3 ‘ün en büyük birimlerinden birisidir .İşe personel yerleştirmeden ,çalışanların kariyer planlamasına ,ücret hesaplarından ,çalışanların yolculuk masraflarının hesaplanmasına kadar insan kaynakları alanının bütün konularını içine alır .

Kazanç-ücret hesapları ve muhasebesiyle ,vergi ve çalışma kannunları ülkeden ülkeye devlete büyük farklılıklar gösterir .Bu yüzden İnsan kaynakları modülü her ülke için özelleştirilerek kullanılır .

Sap’ın Personel yönetimi aşağıdaki fonksiyonları destekler ;

10.6.2.1.PA Personel İdaresi Modülü

Personel İdaresi (Personal Administration) alt modülünde personel yönetimi ve ücret muhasebesi konuları bulunur .

10.6.2.2.PD Personel Geliştirme Modülü

Personel Geliştirme (Personal Development-PD) personel geliştirme ve planlama ile meşgul olur .Burada kariyer planlanlama ,çalışanın katılımını sağlama ,personel maliyetleri planlaması ile ilgili uygulamalar bulunur .

10.6.3 Lojistik Sahası

Lojistik modülü Sap/R3 ’ün en büyük parçasıdır . üretim yöntemleriyle hammaddeden işletme için değer yaratma proseslerinden teslimata kadar geniş bir alanı içine alır .

Bu modül çok çeşitli veri kaynaklarından (envanter ,sipariş ,satış bilgileri) , yararlanarak üretim proseslerinin ,tesislerin planlanması ve kontrolünü sağlar ve stratejik kararlara destek olur .

Muhasebe ve Personel Yönetimi modüllerine sıkıcabağlıdır .

Aşağıdaki modülleri içine alır ;

Burada iyi olan işletme için gerekli bütün lojistik zincirlerinin (Dağıtım ,üretim ,tedarik ,malzeme ) Sap/R3 tarafından kapsanmasıdır .Bu sayede aşağıdaki temel fonksiyonları gerçekleştirmek mümkün olmaktadır ;

10.6.3.1.LO ,Genel Lojistik Modülü

Genel Lojistik Modülü lojistik fonksiyonlarının temelini teşkil eder .Lojistik alanı için çözümler ve değerlendirmeler (raporlar) içerir .Bunların amacı işletmenin stratejik hedeflerine ulaşabilmesi için karar ve planları desteklemektir .

10.6.3.2.MM Modülünde Malzeme Yönetimi

Bu modülle üretim,satınalma ve envanterle ilgili bütün veriler işlenebilir .Satınalma ve envanter tutma işlevlerinin beraberce (bir takım oyunu şeklinde )yapılması malzeme envanterinin en az seviyede olması ve envanter maliyetlerinin minimize edilmesi imkanını verir .

Bu modülle eldeki malzemenin devamlı izlenmesi ve oluşabilecek dar boğazların engellenmesi amaçlanır .Eğer işletme çok çeşitli kuruluş yerlerine dağılmış ise de envanter maliyetlerinin minimize edilmesi ve taşıma masraflarının optimizasyonu sağlanır .

MM modülü aşağıdaki uygulamaları kullanır ;

10.6.3.3.Bakım Modülü PM

Bir işletmenin teknik tesisleri bakımlı ,iyi durumda tutulmalı ve yönetilmelidir .Bunlar bakım modülü PM ‘nin görevleridir .Burada Coğrafi Enformasyon Sistemi (GIS) aracılığıyla teknik yerlerin dağılımının bir modeli sağlanır ve bunlar kontrol edilir .Bu süreç grafik gösterim araçları ve değerlendirmelerle (analiz) desteklenir .Modül organizasyonel problemlerin çözülmesine ,teknik birimlerin iyi durumda tutulmasına ,maliyetlerin kontrol altında tutulmasına yardımcı olur ,teçhizat satınalınması organizasyonunu düzenler .

Bunlardan aşağıdaki alt programlar sorumludur ;

10.6.3.4.PP Modülüyle Üretim Planlama

Üretim Planlama (Production Planning-PP )modülü Sap/R3 lojistik sisteminin en kapsamlı modülüdür . Üretim Planlamanın en önemli fazlarını ,yöntem ve hedeflerini içerir (Üretim adedinin belirlenmesi ,üretim tipi ,kullanılan malzemeler vs...)

Bu modül üretimin ,üretim ve ihtiyaç planlamasının ; kapasite planlamasından , üretime ve montaj emirlerine kadar bütün kademelerini ihtiva eder .PP modülü satınalma ,satış ve malzeme yönetimi modüllerine yakından bağlantılıdır .

Şu programlar bu nodüle dahildir ;

10.6.3.5.Proje Sistemi PS

Bir projedeki hedeflerin planlanması,bütçelenmesi ve projenin yönetilmesi işlerini yapar . Sistem proses ve ilerleme kontrolü , proje parçalarının delegasyonu gibi modern bir proje sisteminde bulunması gereken bütün birimlere sahiptir .Diğer modüllerle ilişkileri onu kullanılması kolay ve etkili yapmaktadır .Proje sistemi Microsoft Project gibi diğer proje planlama programlarına uygunluğa sahiptir .

Proje planlama sistemi aşağıdaki bileşenleri içerir ;

10.6.3.6.QM Kalite Yönetimi Modülü

SAP/R3 sistemi entegre bir bilşim sistemi olarak toplu olarak şirket kalite yönetiminin bir parçasıdır . Kalite güvence sistemlerinin artan önemine paralel olarak bu konuya ait işlevler bu özelleştirilmiş modülde toplanmıştır .Satış ve dağıtım,üretim ve malzeme yönetimi kalite güvencesi açısından işlem görecektir .

S3’ün kalite yönetimi bileşenleri şunlardır ;

10.6.3.7.SD Dağıtım Modülü

Satış ve dağıtım modülü SD Sap/R3 sisteminde merkezi bir rol oynar .En büyük mali işlemler burada yapılır ve diğer modüllerle yakın ilşkide bulunurken ,kapasite planlama ve Sap/R3 sisteminin kontrolünde bu bölüm kullanılır .

Dağıtım ve satış modülünün bileşenleri şunlardır ;

10.6.4.Diğer Modüllere Tesir Eden Modüller

Yukarıda anlatılan modüllere ek olarak Sap/R3 diğer bütün modüllerle bir arada kullanılan diğer modüllere tesir eden modüllere sahiptir .Bunlar ya başka modüllere bağlıdır yada Sap dışındaki veya içindeki verileri bütünleştirir .Tesir eden modüller olarak şunları sayabiliriz ;

10.6.4.1.Sap Workflow

İş akışının kontrol altında tutulmasına yardımcı olur .Bir işletmenin bir işs prosesi tamamen bir modül içinde veya tesisin belirli bir bölümünde gerçekleşmeyebilir . Sap/R3 sistemlerinin bütünleştirilmesi ve eş zamanlı bir veri tabanının kullanımı , işproseslerinin gidişatını,iş sıralarını ve çalışanları kontrol etmede oldukça gerekli yararlı olabilir .

Bütün bu görevleri Sap işakışı sistemi , Sap Business Workflow gerçekleştirebilir.Burada pek çok hedef (kilometre taşı ) belirlenebilir ve bu hedeflere ulaşma zamanı ve durumu devamlı takip edilebilir .Business Workflow işletme dahilindeki süreçlerin rasyonalizasyonunu ve yüksek etkinliği hedefler .

10.6.4.2.Sap Offıce

Günümüzde işletmenin diğer işletmelerle iletişmi ister elektronik (mesela telefon ,fax ) ister klasik yollarla (mektup ,telgraf ) merkezi bir rol oynar .

Bir entegre (bütünleşik ) bilşim sisteminden bütün bu iletişimin sürdürülmesi ve iş süreçlerine doğal bir şekilde bütünleştirilmesi beklenir .Çalışan fazla uğraşmadan ister yerel e-mail’e ,faxa ,internete veya mektuplara kolayca ulaşabilmelidir .İşletme dahili emirler ve yönergeler de aynı şekilde kolayca iletilmelidir .

Bütün bu görevler Sap Office ile yerine getirilir .Böylece dahili yazışmalar kolayca yapılabilir ,Internet postaları (e-mail) yazılabilir ve fax gönderilebilir .Microsoft Office ile bütünleşik yapı sayesinde sap’ın Word kadar pratik olmayan yazı editörü Sap Editor yerine Word gibi standart uygulamalar kullanılabilir .

10.6.4.3.Sap Archive Link

Bu modülle Sap sistemlerinin bütün diğer uygulamalarının arşivleme sistemi ile bağlantısı sağlanır gerektiğinde veriler kesinleştirilebilir veya eski haline getirilebilir . Bu sistem çok çeşitli fiziksel ve optik güvenlik işlemlerine ihtiyaç duyduğundan kullanıcıya özel teknik ayrıntıları bilme zorunluluğu yükler .

10.6.5.Diğer Bileşenler Ve Ayrıntılı Modüller

Bu üç uygulama modülünün yanısıra özel kullanım alanları için pek çok uygulama bulunur .Mesela üretim sisteminin CAD sistemleriyle bütünleşmesini sağlayan bir modül ,belgelemeye yardımcı olan bir modül bunlara örnek olarak verilebilir .

Bu modüllerin çoğu çapraz uygulamalar olarak nitelendirebilecğimiz cross-applications modülünde mevcuttur .

CA modülü şu alt bileşenleri kapsar ;

10.6.5.1.Endüstriyel Ve Dalsal Çözümler

Çoğu zaman ufak değişikliklerle Sap sistemi değişik alanlardaki farklı şirketlerin kullanımına uygun hale getirilebilir .Ancak bazen bu ufak değişiklikler osektörün ihtiyacını karşılayamaz çünkü endüstri kolu gereği çok özel bazı konuların ayrıntılı ,geniş olarak işlenmesi gerekebilir .

Uzun süren özelleştirme işlemlerini ortadan kaldırmak ve para ile zamandan tasarruf etmek için Sap endüstriye özel çözümler geliştirmiştir .

Şu an Sap 15 civarında özel çözüm sunmaktadır .Bunlardan bazıları (mesela bankalar için olanı ) uzun süredir pazardadır ,bazıları henüz geliştirme aşamasındadır veya seçilen bazı müşterilerde denenmektedir (mesela parakendecilik çözümü ) .Aşağıda bunların bazıları verilmektedir :

10.6.5.2.Temel Bileşenler

Sap’ın yukarıda tanıtılan asıl modüllerine ek olarak Sap kullanıcılarına belki de saklı kalan fakat fonksiyonlar ve sistemi için en önemli alan olan Temel Bileşenler (Basic Componenets ) bölümü sap’ın teknik olarak işlet görebilmesini ve sistemin değişik platformlar üzerinde çalışmasını ,ve değişik modüllerin beraberce çalışabilmesini sağlar .Bu uygulamaların işletme yönetimi bakımından direkt bir ilgisi yoktur ,daha çok bilşim bölümlerinde çalışanlar için ilginçtir .

Aşağıda bu temel bileşenlerin en önemli parçaları kısaca açıklanmıştır ;

BC-SRV TEMEL SERVİSLER:SAP/R3 ’ün temel fonksiyonlarını idare eder .

Temel Sistemler (Platformlar) BC-SYS :SAP/R3 pek çok donanımplatformundA ÇALOŞABİLİR ve çeşitli veri tabanlarından faydalanabilir .Bunun için modüller ve işletim sistemleri arasında çalışacak bir bileşene ihtiyaç duyulur .Bu görevi Bc-sys üzerine almıştır .

10.6.5.2.1.Temel Sunum Bileşenleri (BC-GUI)

Kullanıcı sisteme bütün verileri bir grafik ara yüzü aracığılıyla verir .Rutin sistem idare işleri kadar özelleştirme işleri de bu grafik ekran aracılığıyla yapılır

Sap’ın bu kullanıcı ara yüzüne Sap GUI (Sap graphical User Interface ) adı verilir .

10.6.5.2.2.Rapor Fonksiyonları (BC-REP)

SAP/R3 ’te veri tabanındaki verilerin değerlendirilmesi Raporlar aracılığıyla yapılır .Sap/R3 sistemi çok çeşitli açılar dan raporlar hazırlayabilir ve bunları düzenlemenin çok değişk yollarına sahiptir .Buna ek olarak kullanıcı kendi özel raporlarını oluşturabilir .

Bütün modüllerdeki bu raporlar bu temel bileşenle hazırlanır . Böylece bütün modüllerde aynı raporlama fonksiyonları kullanılabilir .

 

 

10.6.5.2.3.ABAP/4- Program Geliştirme Ortamı

SAP/R3 işletme yazılımları yazmak için geliştirilmiş bir programlama dili olan ABAP\4’TE yazılmıştır .Bu program dilinin geliştirme ortamı Sap/R3 ’ün bileşenidir .

Bu geliştirme ortamı bir veri sözlüğü ,bir depolama aracı ,diğer programlama dilerine erişim araçlarını içerir .

11.BİLİŞİM SİSTEMİ

Bu bölümde bir endüstriyel imalat ortamında bilişim sistemini fikrini ve fonksiyonlarını inceleyeceğiz .Burada modern bir endüstri işletmesinin gereksinimler, ve Sap/R3 ’ün bunları nasıl karşıladığı üzerinde duracağız.

Bilişim sistemleri değişik mimarilerde olabilir . 70’li yıllarda bilişim sistemleri yönetimi Mainframe adı verilen ana bilgisayarlar üzerinden yapılırdı,kullanıcıların basit terminaller kullandığı mimariler hakimdi.1980’ li yıllarda Client /Server (Müşteri sunucu ) teknolojisinin yaygınlaşmasına kadar bu böyle sürdü .Biz burada bu mimarinin değişik tiplerini anlatmaya ve Sap/R3 ’ün yapısını açıklamaya çalışacağız .

11.1.Bilişim Sistemi Fikri

Modern işletmelerde her gün ,çok çeşitli işletme birimlerini ilgilendiren çok yoğun veri ve bilgiler alınır ,toplanır ,değerlendirilir ve işlenir . Bu yoğunluktaki veriler işlenmesi ancak elektronik veri işleme metotları sayesinde gerçekleşebilmektedir . Burada çok değişik yapıda mimariler ve donanımlar söz konusudur .Bu şekilde verilerin toplanmasını ,depolanmasını ,işlenmesini ,yeni bilgiler türetilmesini ,değerlendirme görevlerini gerçekleştiren yazılımlara genel olarak Bilişim Sistemleri denir .

Bilgilerin işlenmesi eskiden ,bütün verilerin ait oldukları işletme biriminde ayrı ayrı yapılırdı . Bugün bu geçmişte kalmış bir uygulamadır .Modern bilişim sistemlerinden bütün verilerin merkezi olarak kaydedilmesi , koordinasyon eksikliğinin önlenmesi ,dahili bilgilerin birleştirilme olanağı vermesi beklenir .Bir işletme biriminden gelen bilgiler diğer bölümlere de iletilebilmeli ve oralarda da kullanılabilmelidir .

Günümüzde bilişim sistemlerinin ,işletme içi iş süreçlerinin iyileştirilmesi için incelenmesine bilişim (Business Engineering –İş Mühendisliği) sistemlerinin sağlayabileceği katkı anlaşılmıştır .Bu incelemelerin sonucu iyileştirilmiş (optimize edilmiş) iş akışına ulaşılır .

Eğer bilişim sistemleri , bütün işletme içi bölümleri sarıyor ve bilgiler arasında bağlantılar üretiyorsa ,buna Tamamen Planlanmış veya Entegre bilişim sistemleri denir .(Biethan ,Mucksch ve Ruf ,Ganzheitliches Information management ,Viyana 1994 baskısı ) .

Bir bilişim sistemi işletmenin bölümlerinin , ,taraflı (o bölüm için) ,ve tarafsız (diğer bölümler için ) bilgi ihtiyaçlarını karşılamalıdır .

Böyle bir bilişim sistemi çoğunlukla merkezi ,tek bir veri tabanı kullanır .Burada bütün bilgiler toplanır ve değişik uygulamalarda ve her bir bölümün kullanımı için işlenir . Sistem programları ve bir raporlama sistemi veri tabanının tutarlılığını ve verilerin güvenliğini sağlar .

İşletme bu amaçları gerçekleştirmek için ya tamamen yeni , işletme gereksinimlerine birebir uygun olması için bir programlama şirketine yaptırılan bir yazılım ,veya Bir standart yazılım kullanır . Standart yazılımlar daha sonra işletmenin gereksinimlerine göre değiştirilebilir .Aşağıda standart ve özel hazırlatılmış bilişim sistemlerinin avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır .

11.2.İşletmede Standart Yazılım Kullanımının Avantajları

Bir elbisenin satın alınması gibi bilişim sistemleri de hazır olarak alınabilir veya özel hazırlatılabilir .Hazır alınan yazılımlara standart yazılımlar denir . Aynı bir elbise gibi uygun fiziki koşullara uyarlar . Özel olarak yaptırılan programlar ise özellikle , satıcı bakış açısıyla yaptırılır ve müşteri ihtiyaçlarını daha iyi karşılama iddiasındadırlar .

Standart yazılımların başlıca özellikleri ;

Standart yazılımlar da müşteri ihtiyaçlarına daha iyi uyum sağlamak için değiştirilebilir . Bu değişikliklerin hangi çerçevede ve ne kadar olduğu yazılımın kalitesini belirten en önemli işaretlerdendir .

Standart yazılımların pek çok avantajı vardır ,bunlardan başlıcaları ;

Bütün bu avantajlarına rağmen standart yazılımların çoğunlukla işletme gereksinimlerine birebir uymadıkları görülür . Bu , bir standart yazılımın çok fazla değişikliğe uğratılamadan ,işletmenin gereksinimlerini tamamen karşılayabilmesi ,programın kalitesinin temel bir göstergesidir .

İhtiyaçlara göre yapılan değişikliklere özelleştirme (Customizing) denir .Bununla karmaşık bir programın yalnızca en işe yarar bölümlerinin kullandırılıp , kullanılmayan bölümlerinin kullanım dışı bırakılması da sağlanabilir .Böylece çalışanların eğitim gereksinimleri önemli ölçüde azaltılmış olur .Örneğin bir işletmede Word gibi bir kelime işlemcide basit bir mektup yazılabilir bunun yanında hacimli kitaplar da yazılabilir . Bir personeli böyle çok da gerekli olmayan pek çok fonksiyonla uğraştırmamak için bu fonksiyonlar basit bir şekilde kaldırılabilir .Bu da özelleştirmenin bir başka faydasıdır .

SAP/R3 için ,özelleştirme bu programın bir işletmeye uygulanmasının ilk adımıdır .Büyük bir işletmede bu aylar boyunca hatta bir seneden fazla sürebilir . Sistemin özelleştirilmesi ,işletmeden uzmanlar ve dışarıdan (Sap firmasından ve diğer danışmanlık şirketlerinden ) danışmanlarca yapılır .Normalde ,özelleştirme fonksiyonu normal kullanıcıya kapalıdır .

Maalesef bugün pazarda bulunan standart programlar ,standart yazılımın mantığına tamamen ters bir takım mahzurlara sahiptir .

SAP/R3 standart bir yazılım olarak ,pek çok bölüme ayrılmış büyük işletmelerin bütün bilişim ihtiyaçlarını karşılamaya çalışır .Böyle bir görev için yapılacak ilk iş ,sistemi harekete geçiren işletme süreçlerini tanımlamaktır .Bir bilişim sistemi bu görevleri sadece genel olarak yapabilmekle yetinmemeli , endüstrinin çok çeşitli yerlerinde ,ve çok değişik münferit ihtiyaçlara uymalıdır .

11.3.Bazı İşletim Sistemi Mimarileri

Sap ‘ın işletim sistemi mimarisini anlayabilmek için , bazı sunucu-müşteri bilgisayar sistemi mimarilerine kısaca göz atmakta yarar vardır .

11.3.1.Right Sized İş İstasyonu-Sunucu ve Veritabanı mimarisi

Bu tip mimaride bütün veriler merkezi hesaplayıcıda tutulur .Sorgulama , veri işleme ve üretme gibi bütün uygulamalar kullanıcı işlet istasyonlarından gerçekleştirilir .Burada bahsedilen iş istasyonları ,basit PC müşterilleri değil , kuvvetli hesaplayıcılardır .Bu çözümde bilgiler bir veritabanı şeklinde sunucuda (server) kullanıma hazır şekilde tutulur .İş istasyonlarından , bilgilere özel bir veritabanı müşterisiyle (client) veya SQL gibi bir sorgu diliyle ulaşılır .

Bu çeşit bir sunucu-müşteri (client-server ) mimarisine kullanıcılar işletmenin çok değişik işleriyle meşgulse ve çok değişik programlarla çalışmaları gerekiyorsa başvurulur .

İş istasyonlarının işletim sistemi olarak , genelde grafik X11 veya grafik olmayan ekranlı bir UNIX versiyonu ,Windows NT Workstation , ve belki de OS/2 kullanılır .Server ‘lar (sunucular) ise genelde BS 2000 veya System 390 gibi UNIX Mainframe sistemi veya Windows NT kullanılır .

11.3.2.Smartsized PC Müşteri Ve Uygulama Sunucu Sistemi

Bu müşteri sunucu sistemi bir tane daha fazla Server (sunucu) katmanı içerir .Veri tabanı sunucusu ve müşteri bilgisayarlar arsında verilerin prezantasyonuyla (ve kısmen işlenmesiyle ) sorumlu bir uygulama sunucusu mevcuttur . Uygulama sunucusu ,müşterilerin veri tabanından bilgileri almasını sağlayan programları içerir .Uygulama katmanındaki sunucu veri tabanına erişimi sağlar ve veri tabanı sunucularının performansını optimize eder .Bunun yanında bilgiler yetki düzeylerine göre düzeylenerek erişim güvenliği ve çalışanların direkt veri tabanının bilgileriyle çalışmamasıyla da veri güvenliği sağlanır .

Bu yapıda uygulamaların gerçekleştirilmesi görevi orta düzeydeki çeşitli sunucularla gerçekleştirilir . Bu sunucu müşteri yapısı büyüyen ihtiyaçlara çok kolay şekilde uyum sağlanmasını ,örneğin yeni uygulama sunucuları eklemek gibi çeşitli yollardan karşılanmasını mümkün kılar .

Smartsized sistemden farklı olarak veri tabanın verileri çeşitli sunucular arasında paylaştırılabilir ve bu verilerin bir kısmı orta katmandaki sunucuların birinde bulunabilir Uygulama sunucusu smartsized sistem kadar kapamlı ,ve çevreleyicidir .

Daha fazla sayıda uygulama sunucusu ve paylaştırılmış veri tabanı bu yapının büyüyen ihtiyaçlara çok iyi uyum sağlamasını sağlamaktadır .Merkezi yapıya göre verilerin yetkisiz erişime ve veri kaybına karşı korunması çok daha zahmetlidir .Bunların yapılması yalnızca bir sunucunun güvenliğinin değil ,veri tabanı ve uygulama katmanındaki pek çok sunucunun güvenliğinin temini şarttır . Sistemin en iyi şekilde kullanılabilmesi için , sadece veri tabanı sunucusu değil uygulama katmanı sunucularının da eksiksiz inşası gereklidir .Bu önlemler ancak yüksek maliyetler ve yönetimin büyük çabasıyla hayata geçirilebilir .Bu da büyük esneklik ve sistemin kolayca genişletilebilmesi karşısında ödenmesi gereken bedeldir .

Verilerin ,uygulamaların ve PC’ lerin yetkisiz erişimden korunmaları da merkezi olmayan bir sistemde ,merkezi sistemlere göre daha zordur . Bu sunucunun ve iş istasyonlarının bir ağa bağlı olarak ,Internet’e bağlı olduğu sistemlerde daha da zordur .

11.4.Sap’ın Yapısı

Sap üç bölümlü bir müşteri-sunucu yapısına sahiptir .Orta katman , transaktionları yöneten ,veri tabanına erişimleri kontrol eden ,sistemin genel fonksiyonları ile ilgili bir dizi uygulama içerir .Sap/R3’ün temel mimari yapısı üç katmanlı dağıtılmış müşteri sunucu işlemeye dayalıdır . Bu modelde farklı işleme düzeyleri arasında açık bir ayrım vardır. Bu etkili iş uygulamaları geliştirmenin ön koşuludur. Gelişmelerin temelinde yatan mimari prensipler çok katmanlı R/3 Internet mimarisini oluşturur.

R3’ün teknolojik alt yapısı yalnızca (1) veri tabanı,(2)uygulama ve (3)sunum katmanları arasında kesin bir ayrım yapmakla kalmaz ,fakat “Internet kabiliyeti veren” (4)katmanı da açıkça tanımlar. R3 sistemi tamamen orantılıdır. Böylece kullanıcıların sayısı arttığında,yeni uygulamalar kullanıldığında ,işlenecek veri hacmi büyüdüğünde bu katmanlardan herhangi birine yapılacak ekleme ve genişlemelerden dolayı diğer katmanların maruz kalacakları olumsuz etkileri düşünmek zorunda kalmadan yenilikler problemsizce planlanabilir .R/3 teknolojik alt yapısı açık sistem bilgi işlemeye uyan bütün donanım, işletim sistemi, ve veri tabanı yönetimi sistemleri arasında taşınabilir.

Bileşenlerin fonksiyonları aşağıdaki gibidir.

    1. Veri tabanı katmanı organizasyonun iş bilgilerini yönetir. Bu ana bölümlerin ana verileri ,bölümlerin ortak verileri ve veri tabanı yapısını tarif eden meta verileridir. Bütün verileri işlemek ve tanımlamak için SQL ( Structured Query Language –Yapısal Sorgu Dili) adlı endüstri standardı kullanılır. Belirli bir Pazar payına sahip ve organizasyonel amaçlar için uygun bütün ilişkisel veri tabanı yönetimi sistemleri (DBMS) Sap/R3 tarafından desteklenir.
    2. İlişkisel veri tabanı üzerine yerleştirilmiş uygulamalar ikinci katmanı oluşturur. Bunlar veri tabanı katmanından aldıkları bilgilerle çalışır ve sonuç verilerini yine bu katmana yazarlar .R/3 sistem uygulamaları da ,ABAP programlama dili ile yazılan özel olarak yazılmış uygulamalar gibi... bu katmanda çalışır. Uygulamalar veri tabanından istediği gibi çağrılır,uygulama katmanına yüklenir ve burada çalıştırılır.
    3. Internet teknolojisi ticari muameleleri kendi yapamadığı için uygulama katmanının üzerinde bir Internet Yeteneği veren bir katman geliştirilmiştir. Bu katman ,üç katmanlı Sap mimarisini çok katmanlı Internet mimarisine çevirmiştir./3 sistemi kullanıcıları şimdi bu avantajdan yararlanabilir ve Dünya Çapında Ağ’ı (World Wide Web) iş uygulamaları için dünya çapında ticari muameleler ağı olarak kullanabilirler. Bu katman diğer tedarikçilerin uygulama katmanlarıyla da bütünleştirilebilir.
    4. Kullanıcı ara yüzü olarak da bilinen Sunum “Prezantasyon” Katmanı ,kullanıcıya en yakın şekilde yerleştirilmiştir .Kullanıcının her gün kullandığı grafik ara yüz bu katmanın bir parçasıdır.

Bütünleşik bir yazılım ürünü olarak Windows NT ve UNIX sistemlerinden oluşan heterojen bir çevrede çalışır .Sap uygulamaları ABAP/4 adlı ,Sap tarafından geliştirilmiş 4. Nesil bir dille yazılır . İşletmenin ihtiyaçlarını karşılamak için gerekli değişiklikler bu dil yardımıyla yapılır .Bu amaçla bu dilin ABAP/4 Development Workbench adlı bir geliştirme ortamı vardır .

SAP/R3 ’ün müşteri sunucu yapısı ,işletme içi ve dışarısıyla iletişimi ve veri güvenliğini sağlayacak hizmet birimlerini içerir .Bu hizmet birimlerinin ,Sap modüllerinin ve harici uygulamaların problemsizce bir arada çalışabilmesi için standart iletişim protokollerinin kullanılması şarttır .Sap/R3 aşağıdaki işletim sistemlerini,veri tabanlarını,grafik kullanıcı yüzlerini ve iletişim protokollerini destekler ;

İşletim sistemleri:Veri tabanları ve uygulama sunucuları tarafından aşağıdaki işletim sistemleri kullanılır ;

Kullanıcı ara yüzü olarak ;

Veri tabanları olarak aşağıdaki sistemler kullanılabilir ;

Grafik kullanıcı ara yüzü

İletişim

Programlar

SAP/R3 ‘ün ,oldukça heterojen bir ortamda çalışması ve genişleyen ihtiyaçlara uygun olarak , ek bileşenlerin kolayca sisteme uydurulabilmesi için standartların varlığı, ön şarttır .

SAP/R3 iki değişik uygulamada da kullanılan bilgilerin ,arada depolanması için bir Orta –Belge –Kavramı IDOC teknolojisine sahiptir . Bu teknoloji hedef ve kaynak sistem arasında mesajlar yollar .Bu mesajların sonucu hedef sistemde verilerin işlenme sürecini başlatır .

SAP/R3 ,merkezi olmayan veya smartsized -sunucu müşteri sistemlerine en iyi uyar .Veri tabanı genelde bir veri tabanı sunucusunda tutulur . Bir Oracle veri tabanı veya Windows NT yapılı SQL-sunucu-sistemi tarafından veri işlenmesi sağlanır .

Uygulama katmanındaki PC’ler veri tabanındaki verilerin işlenmesi için gerekli programları içerirler ve aynı zamanda Prezantasyon-Sunucuları olarak iş görürler . Müşteriler kullanıcıların kolayca çalışabilecekleri ve veri girişi yapabilecekleri , Sap/R3 kullanıcı grafik ekranına sahiptirler .

Uygulama katmanındaki sunuculardan ,ana modüllere ek olarak iş uygulamaları da çalışır .Bunlar ;

 

11.5.Sap’ın Alternatifleri

SAP/R3 pazardaki en başarılı bilişim sistemi olmasına karşın tek seçenek değildir .Mevcut alternatiflerin başlıcaları aşağıdadır ;

11.5.1.BAAN4:Baan önde gelen standart yazılım üreticilerinden biridir .Başlıca ürünü Baan4 adlı,4GL temeline dayalı standart bir yazılımdır ,pek çok ülkede kullanılır . Baan 1978 senesinde kurulmuştur .Bugün 3200 çalışanı vardır .Açık uygulamalarda Sap/R3 ’envanter karşı nispi bir üstünlüğü vardır .İşlet proseslerinin modellenmesinde Dinamik Atılım Modeli (DEM) adında bir teknoloji kullanır .Bu teknoloji kullanıcıya prosesleri ve organizasyon yapılarını isteğine göre inşa edebilme imkanı verir .İşletme ihtiyaçlarına çok kolay uyum sağlayabilir ve Organizasyon ve iş akışı yapılarını zorlamaz.

Baan4 Internet’ e uygundur .Zaman yönetimi konusunda da Baan’ın bazı ürünleri vardır .

2.IBM MAS :IBM bilişim sistemlerini yaratan firmalardan biridir .Sap ‘ın yaratıcıları da IBM eski personelindendir .IBM hem özel hem de genel pek çok çözüm sunar .

MAS bilişim sistemi nesne yönelimli (object oriented) bir standart yazılım ortamı sağlar .Çok değişik alanlarda kullanılabilir .

3.ORACLE ÇÖZÜMLERİ: Oracle da IBM gibi önde gelen bir bilişim teknolojisi şirketidir .Tüm dünyada 34000 adet çalışanı vardır .Dünyanın2. büyük yazılım firmasıdır ,işletme bilişim sistemleri satışında uzmanlaşmıştır .Veri tabanları ürettiği gibi ,bu veri tabanlarını kullanan uygulamalar geliştirir .Çok sayıda Sap/R3 Oracle veri tabanı üzerine kurulmuştur .Endüstriyel işletmeler ;enerji,kimya ,finans . . gibi dallar için özel çözümler sağlar .

4.SAGE Gurubunun KHK Yazılımları:Sage gurubu 1981 yılında kurulmuştur .Şu an dünyanın en büyük muhasebe yazılımcısıdır .En küçük işletmeden ,en büyük organizasyonlara kadar çok değişik tipte ,nesne yönelimli programlar satmaktadır .

5.WİLKEN Firmasının Standart Yazılımları:1980’li yıllarda Wilken firması IBM ana bilgisayarları için standart yazılımlar üretmeye başlamıştır .90’lı yıllarda , Sap/R3 ’ten iki sene sonra pazara sunucu-müşteri yapılı C/S2 ürününü sürdüler . Neredeyse bütün platformlarda çalışabilir . Son senelerde Baan’la beraber çalışmaktadırlar .

6.PSI Uygulamaları :Internet ve Internet ,yapay zeka ,nöron ağları üzerinde çalışan ve araştırmalarının sonuçlarını proseslerin değiştirilmesi ,dağıtım ağları ve üretim yönetimi üzerinde uygulayan PSI , nesne yönelimli çözümler sunar .

7.ABAS EKS:Ticaret ,üretim ,hizmet işletmeleri için esnek ve bütünleşik bir çözüm sunar .Modüler yapılı bir sunucu-müşteri ortamı sağlar .UNIX ve Windows NT ortamlarda çalışır .

8.SAS Yazılımları : Bir şahsa ait olan en büyük yazılım firmasıdır .İşletmeler için çok sayıda çözüm sunar .Müşteri-sunucu yapısına sahiptir ,veri depolama , stratejik kararlar ve bütünleşik sistem bakımından avantajlıdır .

12. SAP/R3 İŞLETME MODELİ

Sap bilişim sistemi çok çeşitli endüstri dallarının ihtiyaçlarını karşılamalı ve uyum çalışmaları ve değişiklikler ile bütün işletmelere bölümlere uygulanabilmelidir .

Bunun için sistemin temelinde İşletme modeli ,taslağı,projesi adı verilen (Business Blueprint ) organizasyonun ,organizasyonel ,mantıksal ,ve yönetime ait bütün iş süreçlerini gösteren bir plan bulunur .Bu temel süreçler (malzeme satın alma, satış ,çalışanların seçimi ...gibi) aynı daldaki işletmelerde çok az farklılık gösterir .Bu bölümde bu işletme modeli fikrini ve bunun Sap/R3 sistemine nasıl uygulandığını göstermeye çalışacağız .

12.1.Temel Fikir

Sap’ın yaratıcıları , çeşitli işletmelerin gereksinimlerini karşılamakla görevli iki IBM programcısıydılar .Onlar aynı sanayi dallarındaki işletmelerin sorunlarını çözmek için atılacak adımların yaklaşık olarak aynı olduğunu fark ettiler .Onlar süreçlerin nasıl en iyileştirilip (optimize etmek ) ,mantığa en uygun hale getirileceğine dair hep aynı sorulara cevap bulmak zorundaydılar .

Bu durum onlarda bir standart-yazılım fikrini akla getirdi .Bu yazılım hem genel bir gereksinim karşılama kataloğuna sahip olacak hem de işletmenin bütün bölümlerini kapsayan bir entegre bilişim sistemi olacaktı .Bu fikir önce bir ana bilgisayar (Mainframe ) çözümü olan Sap r2 olarak sonra da 1980’lerin başından itibaren müşteri-sunucu mimari yapısındaki Sap/R3 olarak gerçeğe dönüştü .

SAP/R3 ’ün esasını iş süreçlerinin akışlarını tasvir eden işletme modeli oluşturur .Bu model sayesinde programcı ve yöneticiler için prosesleri anlamak ve biçimlendirmek kolay olur . Sap’ın başarısında aslan payı bütün işletme proseslerini kapsayan ,işetme modellerinindir .Tabii ki Sap’ın işletme modeli türünün ilk örneği değildir . 70’li yılların sonunda ve 80’li yılların başında karmaşık iş süreçlerini izah edebilen bütün işletmenin veri modelini gösteren çeşitli işletme modelleri yapıldı .Bu alandaki ilk denemede süreçlerin kolayca gösterilmesi için grafik semboller kullanıldı .

1980’li yılların başlangıcında bir Batı Alman bankası ,IBM ile ortak bir çalışmaya girerek , bütün işletmenin bir veri modelini çıkarmayı denedi .1990’ların başında pazara standart modellerin çıkmasıyla bu modeller terk edildi .

İşletmenin modellenmesi tekniğinin gelişiminde aşağıdaki faktörlerin büyük etkisi oldu ;

12.2.Fikrin Uygulanma

SAP/R3 işletme modelini (referans modeli) grafik akış diyagramları şeklinde gösterir .Bu yazılım geliştiricilerinin ve uzmanların işletmedeki her bir bölüme daha kolay şekilde göz atmalarını sağlamaktadır . İş dünyası profesyonelleri teknik ayrıntılarla yüklenmez ve yazılım geliştiricileri de kendilerine program geliştirmede yardımcı olacak işletme modelinden faydalanırlar .

SAP/R3 versiyonuyla beraber Business Navigator (İş Gezgini) aracı kullanılır olmuştur .Bu araçla işletme modelinin çeşitli katmanlarına kolayca göz atılabilir .Böylece süreçler daha kolay anlaşılır .

Referans modeli pek çok alt birimden oluşmuştur .Bu alt birimlerden en önemlileri işletme süreçlerinin akışlarını gösteren Süreç Modeli ve işletme süreçlerinin organizasyonel yapısını tasvir eden İş- Nesne -modelidir .

Referans modeli SAP’ı yerleştirmeye karar veren işletmeye , iş süreçlerini optimize etmek için incelemek ve iyileştirmek için esnek bir yöntem sağlar .Akış diyagramlarının ,akışları aynı anda çok çeşitli açılardan veya tek bir açıdan çok ayrıntılı şekilde göstermesi için grafik biçiminde olması gerekir .İşletmeler ya Sap/R3 ‘ün işletme modelinin önerdiği çözümleri direkt olarak uygular veya bu çözümü kendi çözümünü ve iyileştirmelerini gerçekleştirmek için tavsiye olarak kabul eder .

SAP/R3 işletme modeli ,işletmedeki verilerce ve bilgi akışlarına çok çeşitli açılardan göz atılmasına izin verir .Bun açılar;

Bunun için olaylar (events), kararlar (decisions) ,ve organizasyonel birimleri temsil eden özel semboller kullanılır . İşletme modelinde , olay güdümlü süreç zincirleri , işletme modelindeki işletme süreçlerini temsil eder ve olayları birbirine mantıksal olarak bağlar .

İşletme modellerinin ilk hazırlanma sebebi sadece veri tabanında kullanılan veri yapılarının açıkça gösterilmesi ve işletme modellerinin hedef kullanıcıları, işletmede Sap’ı yerleştirmeye çalışan bilgi teknolojisi çalışanlarıydı . Fakat bu model işletmenin diğer bölümlerinde çalışanlar tarafından da büyük rağbet gördü .Sonuçta Sap firması bu modeli yeniden inşa etti . Böylece modeli oluşturan süreçler , izole edilerek modeller biçimine getirildi .Bu modeller çok kapsamlı ve karmaşık olmasın diye iş akışları , temel operasyonlara ve değişkenlere bölündü .

Sap’ın çok çeşitli ,işletme modeli görünüşleri çeşitli hedef guruplarına (Bilişim teknolojisi çalışanları ,kullanıcılar ,mesleki fonksiyonları gerçekleştirenler ... ) her biri için ayrı modeller üretmeye gerek kalmadan ,her birine aynı modelin özelleştirilmiş halini sağlamaktadır .Böylece bilişim teknolojisi uzmanları veri görünüşüyle çalışırken ,meslek gurupları ,organizasyonel veya fonksiyonel görünüşlerle çalışabilmektedir .

12.3.Olay Güdümlü Süreç Zincirleri

Sap referans modellerinin başarısının anahtarı ,olay güdümlü süreç zincirleridir .Daha önceki karmaşık işletme akışlarını tasvir etmeye yönelik pek çok deneme ya gerçekle çok az benzerlik taşıyordu yada gereken açıklıktan yoksundu .Sap’ın işletme modeli aşağıdaki sorulara verilen cevaplardan yararlanarak bulunan ,az sayıda temel elemana dayanır .Basitliği açıklığının ve gerçeğe yakınlığının kaynağıdır .

Bu modelde bir süreç ,bir olayın sonucu oluşur .Böylece bir çalışanın belli bir süre içinde yapması gereken kesin görevler ortaya çıkar .Çoğunlukla çalışan işletme modelinin vereceği ek bilgiye gerek duyar .Bunların bütünü olay güdümlü süreç zincirlerini oluşturur .

Burada işletme modelinin ana bileşenlerine bir göz atmakta yarar vardır ;

12.3.1.Olay

Olay her zaman bir olay güdümlü süreç zincirini başlatır ve ilgili işletme bölümünde bir akışa sebep olur .Örneğin bir müşteri siparişinin alınması olayı,ilgili olay güdümlü süreç zincirini başlatır .

12.3.2.Görev Veya Fonksiyon

Burada genellikle teker teker çalışanların görevleri tarif edilir .Bir bilişim sisteminde bir görev ,sistemin bir parçasıdır . Bilişim sistemi görevlerin gerçekleşmesi için verilere (yukarıdaki örnekte sipariş verilerine ) ihtiyaç duyar .Bir fonksiyonu gerçekleştirmek üzere , veri olarak başka bir olay güdümlü süreç zinciri de girdi olarak iş görebilir .Örneğimizde sipariş ,envanter yönetimin ilgilendiren bir malzeme talebi doğurmaktadır .Sap/R3 referans modeli bütün bu akışları hiyerarşik bir yapıda gösterebilir .

12.3.3.Organizasyon

Bir organizasyon bir tek kişi ,bir büro ,bir bölüm veya sabit bir yer olabilir .Bir görevin icrasının etkinliği ve organizasyonu işletmenin yapısal organizasyonuyla yakından ilgilidir .Maalesef bu gerçek bazen gözden kaçabilmektedir .Örneğin bir süreç zinciri içerisindeki sık değişiklikler hatalara ve gecikmelere sebep olur .

12.3.4.Bilgi

Her süreç kaçınılmaz bir biçimde bilgilerle bağlantılıdır .Mesela her sipariş kesin bilgiler (Kim ve ne kadar sipariş ediyor?) içerir .Bu bilgilerin bir kısmı direkt olarak kullanılır ,bir kısmı da başka fonksiyonlara ve organizasyonlara iletilir .

Aşağıdaki tablo Sap/R3 ’te iş akışlarını grafik olarak ifade etmekte kullanılan temel elemanları göstermektedir ;

 

Eleman

Sembol

Tarifi

Örnek

Olay

 

 

 

 

Bir olay belirli bir durumdan çıkışı ifade eder .Başka bir olayı veya belirli bir süreci başlatır .

Bir siparişin girişi

Fonksiyon

 

Bir fonksiyon bir bilginin son durumundan kökten bir değişimini gösterir .

Siparişin onaylanması ve sisteme giriş

Organizasyon birimi

 

Sap sisteminde kesinleşmiş bir yapıyı gösterir .Genelde belirli bir görev alanıyla belirlenir .

 

Bilgi,malzeme ,kaynak

 

Bunlar işletme akışındaki gerçek nesneleri oluştururlar .

 

Süreç yolu

 

Süreçler arasındaki bağlantıları gösterir ve bölümlerin görevlerini tüm işletmeyle ilişkilendirir .

 

Mantıksal operatör

 

Tek tek olaylar ve fonksiyonlar arasındaki mantıksal ilişkileri tarif eder .

 

Akış kontrolü

Olaylar ve fonksiyonlar arasındaki kronolojik ve hatta mantıksal bağıntıları tarif eder .

Bilgi veya malzeme akışı

Bir organizasyon biriminin veya kaynağın tahsisi

 

Bununla işletmedeki bir sürecin ,bir fonksiyonun (bir çalışan,bir birim ) veya başka kaynakların tahsis edildiği belirtilir .

 

12.4. Referans Modelinin Değişik Görünüşleri

SAP/R3 ,işletme modelinin tasvir ettiği iş akışının değişik görünüşlerini sunar .Bu diğer görünüşler diğer işletme sorularının cevaplanmasında yardımcı olabilir .Bu sorular mesaha şunlar olabilir ;

Biz burada bir işletmenin değişik görünüşlerine örnekler vereceğiz .Basit bir süreç akışı şöyledir ;

Biz şimdi bu sürecin çeşitli görünüşlerine göz atacağız .

 

12.4.1.Komponent Görünüşü

Komponent görünüşünde ,süreçte ne olduğu gösterilir .Bu görünüşte tüm iş süreciyle ilgili iş süreçleri gösterilir .Burada sürecin hangi mantıksal veya zamansal adımlarla gerçekleştirildiği ve teker teker adımlar ayrıntılı olarak gösterilmez .

Fakat komponent modeli ,tek tek bileşenlerin nasıl çalıştığı ve hangi görevlerle fonksiyonların geçekleştirildiğini genel bir fikir verecek şekilde gösterir .

12.4.2.Organizasyon Görünüşü

Ön planda bir sürecin hangi adımında kimin ve neyin ilgili olduğunu belirtir .Böylece Sap/R3 kullanıcısına organizasyon yapısını ve hiyerarşiyi inceleme imkanını verir ve her iş sürecinde uygu değişikliklerin yapılması sağlanmış olur .

Organizasyonel modeller her biri organizasyonel birim arasındaki ilişkileri gösterir .İş süreçleri mühendisliği için temel teşkil eder .Yanda Organizasyonel görüş gösterilmiştir .

12.4.3.Veri Modeli

Veri modeli işletme akışları için gerekli ve işlenen bilgilerden oluşur .Bu modelle veri yapıları ve aralarındaki mantıksal bağıntılar belirlenir .

Veri tabanı veri nesnelerinin birbiriyle nasıl ilişkiler içinde olduğumu ve hangi bilgilerin gerekli olduğunu belirlemeye çalışır .

12.4.4.Interaction Modeli

Interaction (Dahili hareket) modeli bir süreçte hangi organizasyonların ve bölümlerin ilgili ve aralarında nasıl ilişkiler olduğunu gösterir .

Interaction (Dahili hareket) modeli ,iş süreçleri içindeki hangi organizasyon ve bölümler arasındaki bilgi akışlarının olması gerektiğini belirlemede özellikle yararlıdır .Satış ve dağıtım ,stok yönetimi ve personel yönetimi gibi bölümler arasındaki bilgi akışlarının incelenmesine müsaade eder .Girdi ve çıktıların bölümlenmesiyle her bir bölüm için gerekli bilgilerin belirlenmesi mümkün olur .

 

 

 

 

Satış organizasyon Interaction (Dahili hareket) modeli

 

 

13.ÜRETİM SİSTEMİNİN TİPİNE GÖRE SAP ÇÖZÜMLERİ

 

13.1.Üretim Nedir , Akışa göre Sınıflandırılması Nasıldır ?

Üretim, bir fiziksel varlık üzerinde onun değerini arttırıcı bir değişiklik yapmak veya hammadde ve yarı mamulleri mamule dönüştürmek şeklindedir. Öte yandan üretim kavramına diğer bir uzmanlık dalı olarak ekonomistlerin bakış açısı daha farklıdır. Onlar üretimi sonuç olarak, yani bir fayda meydana getirilmesi şeklinde yorumlarlar. Bu iki görüşün içerdiği tema şudur; üretimin ana amacı olan topluma değer oluşturmak.

Diğer bir deyişle, üretim sistemleri sadece fiziksel üretimi kapsayan sistemlerce sınıflandırılmamıştır. Hizmet veren sistemlerde, (ulaşım, dağıtım, eğitim…vb..) girdilerin fiziksel veya kimyasal durumunda bir değişiklik olmamakla beraber yine bir değer oluşturulmaktadır. Dolayısıyla bu sistemler de üretim sistemi olarak tanımlanırlar.

13.1.2.Üretim miktarına (akışına) göre sınıflandırma:

Bu sınıflandırmayı şöyle inceleyebiliriz:

13.1.2.1.Siparişe Göre Üretim:

Küçük miktarda, fakat yüksek düzeyde ürün çeşitliliğini kapsayan belirli siparişleri karşılamak üzere yapılan üretimdir. Doğal olarak ürün çeşitliliği ve düşük üretim miktarları üretimde tekrarları da en aza indirir. Bu sistemlerde bir çok değişik işlem yapabilen çok işlemli tezgahlar kullanılır. Bunun sonucu ise, her tezgaha bir operatör kullanmak yerine, değişik tezgahlarda çalışabilecek esnek işçi kullanımı kaçınılmazdır. Talebin yapısındaki değişkenlik sebebiyle sipariş tipi üretimin yöneticileri, üretim faaliyetlerinin bütün safhalarında daha büyük sorunlarla karşılaşırlar. Yüksek düzeyde imalat ara stokları, düşük tezgah ve işçi kullanımı, yüksek iş akışı, denetimdeki güçlükler, ana yönetim sorunlarıdır.

Siparişe göre üretim, talep düzenliliğine bağlı olarak aşağıdaki şekilde gerçekleşebilir:

Son iki üretim, “Atölye Tipi Üretim” olarak da bilinir. Bu sistemlerde üretimde tekrarın getirdiği bazı kolaylıklar mevcuttur. Ürünlerin daha evvelden yapılması, bunların taşınmasını ve üretim esnasında karşılaşılabilecek zorlukların önceden görülebilmesini sağlar.

13.1.2.2.Parti Üretimi:

Bir mamulün özel bir siparişi veya sürekli bir talebi karşılamak amacıyla belirli miktarlardan oluşan partiler halinde üretilmesidir. Bir parti mamulün üretimi gerçekleştikten sonra makine ve tesisler başka bir mamulün üretiminde kullanılabilir. Bu üretimde sipariş üretimi gibi yalnız bir defalık, belirli ve belirsiz aralıklarda tekrarlanan olmak üzere üç grupta incelenebilir. Parti üretiminde iki temel problem vardır. Bunlardan biri en uygun parti büyüklüğünün saptanması, diğeri ise minimum kapasite kaybına yol açan üretim programlarının hazırlanmasıdır.

13.1.2.3.Sürekli Üretim:

Eldeki ve tesislerin yalnızca belirli bir mamule tahsis edilmesiyle yapılan üretimdir. Söz konusu mamulün talep düzeyi ve üretim miktarları çok yüksektir. Sürekli üretimde talep hacminin üretimi her an yakından izlenmesi şartıyla faaliyetleri sürdürmek mümkündür. Sürekli üretim;a)Kütle Üretimi b) Akış (veya Proses) Üretimi olmak üzere iki grupta incelenebilir. Kütle üretiminde bir mamulden çok büyük miktarlarda ve uzun süreli imal edilir. Fakat gerektiğinde makine, yerleşme düzeni, takım, kalıp ve benzeri bazı değişiklikler yapmak suretiyle başka tip mamulün üretimine geçme olanağı vardır. Akış üretiminde ise makine ve tesisler yalnız bir cins mamulü üretecek şekilde dizayn edilmiş ve yerleştirilmişlerdir. Aynı yer başka bir mamulü üretmek için ya çok pahalıdır veya olanaksızdır.

Bu incelenen ilk iki üretim tipi kesikli ,diğeri sürekli üretim tipindedir .Sap’ın bunlara özel çözüm paketleri vardır ;

13.2.Sap’ın Kesikli Üretim Çözümü

SAP R/3, işletmelerin tüm standart iş süreçlerindeki gereksinimlerini karşılamak üzere tasarlanmıştır. Bu anlamda varolan sektörlerin birçoğunda R/3 uygulamak mümkündür.

Bununla birlikte her endüstri tipinin kendine has işleyişleri olduğu ve standart bir ürün ile bunların hepsinin kapsanmasının zor olduğu da bir gerçektir. Bu nedenle SAP R/3 uyarlamaları esnasında çoğu zaman standart R/3 paketinin uyarlanmasının yanı sıra, değişik çözüm ortaklarının o sektöre yönelik uygulamaları da R/3 ile entegre bir şekilde kullanılmaktadır. Bu da, sektörsel bazda uzmanlaşmayı zorunlu kılmaktadır.

1995 yılında “Hastane (Health)” ve “Petrol Ürünleri (Oil and Gas)” sektörlerine yönelik uzmanlaşmayı hedefleyen ICOE’lerin (Industry Centers of Excellence) oluşturulması ile başlayan SAP’nin sektörlere yönelik çözüm üretme ve uzmanlaşma stratejisi sonucunda, 1998 yılı itibarı ile 16 değişik sektörü kapsayan IBU (Industry Business Unit) organizasyonu oluşturulmuş durumdadır.

Dünyadaki bu gelişmelere paralel olarak Türkiye’deki SAP organizasyonunda da, değişik üretim tarzlarına ve işleyişlere yönelik yapılanmaya gidilmiş ve öncelikle üretim işleyişi (lojistik) açısından proses, kesikli üretim, savunma/havacılık/sağlık ve tekstil sektörlerine yönelik dört farklı Stratejik İş Birimi (SIB) oluşturulmuştur.

Bu yapılanmada temel alınan nokta üretim planlama, maliyet muhasebesi ve satış dağıtım anlamında bu dört tip sektör arasında ciddi farklılaşmalar olması ve bu konularda uzmanlaşmaya gerek olduğudur.

Kesikli Üretim (Discrete) sektörlerindeki ortak noktalar;

•Ürünlerin sık aralıklarla değişmesi, •Sınırlı partiler halinde üretim yapılması, •İş planlarında kompleks ve değişken bir yapıya sahip olunması, •Ara stokların (WIP) mevcut olması, •Malzeme ihtiyaçlarının üretim emirlerine istinaden oluşması, •Üretim aşamalarında onay mekanizmasının olması, •İş adımları ve iş emri bazında teyit verilmesi, •İş emri bazında maliyet takibi, olarak genellenebilir.

Bu özelliklerin bir sonucu olarak Sap’ın tedarik zincirinin tümünün yönetimine yönelik SCOPE (Supply Chain Optimization, Planning and Execution-Tedarik Zinciri Optimizasyonu, Planlama ve Uygulama), Ürün Ana Verileri Yönetimi (PDM), İş Akışı (Workflow), Otomatik Veri Toplama (PDC) gibi özel çözümlerinin yoğun kullanımı daha çok kesikli üretim yapan sektörlerde olmaktadır.

13.3. Sap’ın Sürekli Üretim ( Proses ) Çözümü

Bilgi sistemlerinin doğuşu ve gelişimine baktığımızda üretim şekilleri farklılaşmasının göz ardı edildiğini görebiliriz. Ancak sektörel bilgi birikimi arttıkça, Kesikli ve Sürekli üretim tarzı ihtiyaçlarının birbirinden farlılık gösterdiği ve hızlı bir süreç içinde gereksinimlere yönelik bir uygulama yapabilmek için önceden tasarlanmış senaryoların bulunması gerektiği gündeme gelmiştir.

Kurumsal kaynak planlamadaki yoğun tecrübesi sayesinde SAP bu ihtiyacı ilk fark eden firma olmuştur.

Bu noktadan hareketle, SAP AG 1994 yılında Avrupa ve Amerika’da seçilen pilot müşterilerle proses sektörüne özel ihtiyaçları kapsayan PP-PI (Production Planning for Process Industries) çözümünü geliştirmeye başlamış ve 1994 sonu itibarı ile ilk versiyon tamamlanmıştır. Proses sektörüne yönelik çözüm geliştirilirken NAMUR (Norms working commitee for measuring and control techniques in the chemical industry), ISA (Instrument Society of America), FDA(Food and Drug Administration) gibi sektörde uyulması gereken uluslar arası normları koyan organizasyonların düzenlemeleri de dikkate alınmıştır.

1994 yılında başlayan bu trend ve bilgi birikimi sektörel çözümleri doğurmuştur. Böylece sektörlerin kendine özel ihtiyaçlarını cevaplamaya yönelik çözümler ortaya çıkarılmıştır.

Dünyadaki bu gelişmelere paralel olarak, Türkiye’deki SAP organizasyonunda da, değişik üretim tarzlarına ve işleyişlere yönelik yapılanmaya gidilmiş ve öncelikle üretim işleyişi (lojistik) açısından proses, kesikli üretim, tekstil/mağazacılık ile savunma ve havacılık hizmetleri sektörlerine yönelik dört farklı Stratejik İş Birimi (SIB) oluşturulmuştur.

Bu yapılanmada temel alınan nokta üretim planlama, maliyet muhasebesi ve satış dağıtım anlamında bu dört tip sektör arasında ciddi farklılaşmalar olması ve bu konularda uzmanlaşmaya gerek olduğudur.

Sürekli Üretim (Proses) sektörlerindeki ortak noktalar;

•Reçete yönetimi, •Parti (Batch) yönetimi ve Parti bazında son kullanma tarihi takibi, •Reçete girdilerinin parti özelliklerinin fonksiyonu olarak tanımlanabilmesi, •Yan ürün, eş ürün ve atık yönetimi, •Laboratuar sistemleri ile entegrasyon, •Kalite kontrol ve üretim yöneltimi entegrasyonu ve izlenebilirliği, •Üretim Yöneltiminin istenilen noktalarda otomatik veya manuel bilgi girişini sağlayacak şekilde konfigüre edilebilir olması,

•Üretimde meydana gelen mesajlaşmaların üretim yöneltimi ile entegrasyonu,

•Reçete, Üretim şartnamesi, ve parti bilgisinin zincir halinde sistemde saklanması,

•PFS (Process Flow Scheduler) Proses Akış Çizelgeliyici ile Sonlu kapasite planlama ve Optimizasyonu yapılabilmesi, •Proses sektörüne özel ürün maliyetlendirme metodolojileri içermesi, •Çevre Sağlık ve Güvenlik (EH&S Enviromental Health and Safety) fonksiyonalitesi ile çevreye ve insan sağlığına zarar verici malzemelerin takibi ve standartların öngördüğü dökümentasyon takibinin sağlanması,

Tüm bu noktalarda SAP R/3 sistemi denenmiş çözümler üretmektedir.

SCOPE (Supply Chain Optimisation) Projesi ve Proses Sektörü:

SAP’nin ürün stratejisine bağlı olarak tedarik zincirinde izlenebilirlik, operatif işlemlerin planlanması ve optimize edilmesi kapsamında yeni geliştirmeler yapılmıştır.

Günümüz global iş yapısında rekabet; değişken müşteri talebi, kısa ürün yaşam süreci, müşteriye özel ürün üretebilme ve azalan müşteri bağımlılığı (müşterinin kolayca tedarikçi değiştirebilmesi) ile tanımlanabilir. Gelecekte piyasada başarılı olabilmek, kritik verileri en kısa sürede toplayabilmek ve bunları hemen değerlendirip gerekli reaksiyonları göstermeye bağlıdır. Şirketler giderek kendi tedarik zincirlerinde yer alan firmaların tümünün koordinasyon ve etkileşimli yönetiminin önemi kavramaktadır.

SCOPE’un hedefi tüm tedarik zinciri içerisinde malzemenin ilk tedarikçiden son kullanıcıya kadar tüm akışını en efektif şekilde yönetmektir. Tedarik Zinciri Yönetimi, pazarın hızına uygun planlama ve kontrol, stok seviyelerinin ve maliyetlerin düşürülmesi ve müşteri hizmetlerinin geliştirilerek müşteri memnuniyetinin artırılmasıdır. Günümüzde şirketlerin operasyonlarının geldiği boyut, bilgilerin eski yöntemler ile toparlanıp değerlendirilmesine imkan vermemektedir. Üst yönetim ve operatif yönetim için gerekli veriler de bir süreç akışı izleyerek sistematik bir şekilde özetlenebilmelidir. Ancak bu sayede, değişen piyasa koşullarının şirketlerin iş hayatına etkileri daha kolay analiz edilebilmektedir.

Şirketlere gerçek zamanlı karar alma imkanı sağlamayı amaçlayan SCOPE projesi kapsamında yapılan geliştirmeler 3 ana başlık altında toplanabilir:

1.Açık Veri Ambarı (Business Information Warehouse-BW),

2.İleri Planlama ve Optimizasyon (Advanced Planner and Optimizer-APO)

3.Satış Ekibi Otomasyonu (Sales Force Automation-SFA).

Açık Veri Ambarı (Business Information Warehouse - BW), SAP tarafından karar destek sistemi olarak tasarlanmıştır. BW’nin en önemli özelliği BAPI fonksiyonları sayesinde her türlü dış sistemle konuşabilmesi ve son derece kolay bir şekilde uyarlanabilen ve yönetilebilen bir sistem olmasıdır. BW içerisinde şirketlerin değişik iş süreçlerinde kullanılabilecekleri birçok raporun hazır şablonları bulunmaktadır. BW bir kaç hafta içerisinde kolayca kurulup kullanıma alınabilecek düşük maliyetli bir sistemdir.

SAP’nin ürün stratejisi tedarik zinciri optimizasyonu, planlama ve uygulamanın tüm yönlerini kapsamaktadır. Bu stratejinin ortaya konuşundaki en önemli adım APO (İleri Planlama ve Optimizasyon-Advanced Planner and Optimizer) ürünüdür. APO’nun temelde sunduğu R/3 içerisinde gerçek zamanlı karar destek, ileri planlama ve optimizasyon fonksiyonlarını gerçekleştirmektir. APO güçlü memory-resident analitik bir işlemci ve dört temel fonksiyondan oluşacaktır: Tedarik Zinciri Kokpiti, Tahmin, İleri Planlama ve Terminleme ve ATP.

APO’nun temel hedefi SAP’nin BW (Business Information Warehouse) yapısı ile bütünleşik olarak, müşterilerin, tedarik zincirlerinin tamamının performans ve maliyetlerini optimize etmelerini sağlamaktır. Ayrıca SAP’nin kendi ürünü olması entegrasyon problemlerini ve yazılım maliyetini en aza indirmektedir. Bütün bunlara ek olarak depo, üretim yeri, şirket veya şirketler düzeyinde simülasyonlar yapma imkanı veren R/3 mimarisi ve entegre ERP çözümü somut olarak elde edilebilecek kazançlardan bazılarıdır.

Günümüzde her geçen gün daha hızlı reaksiyon gerektiren pazar şartları şirketlerin bu konuda kendi bilgi ve karar destek sistemlerini daha etkin bir hale getirmeye zorlamaktadır. Müşteri odaklı pazar stratejilerine yönelik olarak geliştirilen SFA (Sales Force Automation) müşterilere son derece yakın olunmasını sağlayacak şekilde dizayn edilmiş ve piyasa hareketlerinin sonuçlarının en kısa sürede karar alıcılara ulaştırılmasını sağlamak üzere tasarlanmış bir üründür.

SCOPE Projesi kapsamında yapılan geliştirmeler, Sap’ın Process Sektörü bilgi birikimi ile yoğrulduğunda Proses Akış Çizelgeliyicisi'ni (Process Flow Scheduler –PFS) doğurmuştur. PFS, APO içinde tanımlanan optimizasyon ve planlama algoritmalarını kullanarak ve kısıt faktörlerini göz önüne alarak sonlu kapasite planlaması yapmaktadır.

 

13.3.1.Proses Sektörü çözümü hangi endüstrileri kapsar:

Günümüzde SAP artık sektörlerin kendilerine özel ihtiyaçlara cevap bulabildikleri bir yapıya kavuşmuştur. SAP Türkiye bünyesinde oluşturulan “Sürekli Üretim – Proses” Stratejik İş Birimi (SİB), bu sektörlerin gereksinimlerine yönelik olarak geliştirilen çözümleri takip ederek Türkiye piyasasına sunmak, bu konularda bünyesinde know-how oluşturmak ve yurt dışındaki organizasyon ve uygulamalarla Türkiye’deki müşteriler arasında köprü oluşturmak üzere yapılanmıştır.

Bu sektörlerden Proses tarzı üretim yapanlar ve bu sektörlerin özel ihtiyaçları şöyle sıralanabilir.

•Reçete takibi.

•Ara malzeme ve yan ürün takibi ve ürün maliyetlendirmeye entegrasyonu.

•Üretim aşamalarının kalite kontrol ve izlenebilirliğinin sağlanması ve parti yönetinin üretimin başlamasından, üretimin tamamlanmasına kadar takibi.

•Laboratuar enformasyon sistemleri ile entegrasyon.

•Parti bazında depo yönetimi.

•Araştırma ve Geliştirme faaliyetlerinin proje sistemi ile planlanması ve takibi.

•Firma içi iş akışlarının tanımlanması ile veri akışının otomatikleştirilmesi ve doküman yönetimi ile tüm dokümanların izlenebilirliği.

•Process Kontrol sistemleri ile entegrasyon.

•Atık ve tehlikeli madde yönetimi.

•Bakım onarım modülü ile üretim ve laboratuar sistemlerinin kalibrasyon ihtiyaçlarının takibi.

•PFS (Prosess Flow Scheduler) ile detay çizelgelemede optimizasyon.

Metal Sektörü:

Metal Sektörü Çözümü çelik, alüminyum,vb. işleyici, üretici ve bunların ticaretini yapan firmalar için geliştirilmiştir. (Madencilik ve/veya doğal kaynak araştırması yapan firmalar kapsanmamaktadır.)

•Farklı özelliklere sahip ürünlerin, varyantlar olarak sistemde takip edilebilmesi. •Üretim adımlarının varyant konfigürasyona bağlı olarak otomatik olarak yaratılması. •Seri numarası bazında Rulo takibi. •Farklı kalitedeki ruloları aynı malzeme kodu altında takip imkanı. •Barkod ve ölçüm cihazları ile veri alışverişi. •Artık malzeme maliyetlerinin takibi. •İş akışı programlama ile firmaya özel iş akışının sisteme tanıtılabilmesi. •Ilk Üretim Aşamalarında proses tarzi üretim yapılırken sonraki aşamalarda kesikli üretim tarzına dönüşün desteklenmesi.

Paketli Üretim:

•Proses tarzindan kesikli üretim tarzına geçişin desteklenmesi.

•Promosyon yönetimi.

•Satıcı otomasyonu.

•APO (Advanced Planner and Optimizer) ile optimum üretim planlama.

•İnternet ve EDI (Electronic Data Interchange) desteği ile elektronik ticaret.

•Dağıtık stok idaresi ile depo stoklarının optimumda tutulması ve atıl stokların ihtiyaca göre hareketlendirilmesi.

•Barkod entegrasyonu ve depo yonetim sistemleri entegrasyonu.

•Satış Noktasındaki satışların tahmin metodları ile tahmini.

Bu sektörde sadece Petrol ve petrol ürünleri üreten firmalar değil aynı zamanda ticari ve perakende olarak bu kkürünlerin satış ve dağıtımını yapan firmalara da çözüm bulabilmektedir. Petrol sektörünün son yıllardaki hızlı değişimi ile Doğu avrupa ülkeleri Batı avrupa petrolü için açık bir pazar haline dönüşmüş ve sektörde bir çok firma küçülme, büyüme ve birleşme süreçlerine girmiştir. Bu süreç içinde Petrol sektörü rakipler arası mücadelenin çetin geçtiği, ülke içi ve ülkeler arası kurumsal kaynak planlamanın stratejik bir avantaj sağladığı bir yapıya kavuşmuştur.

•SAP’nin çok uluslu yapılarla çalışabilmesi,

•EURO desteğının bulunması,

•İnsan kaynakları ile işçilik maliyet ve işçi yeterliliğinin kontrol altına alınması,

•Önceden hazırlanmış Elektronik Veri İletişimi (EDI) ile ülkeler arası sınırları ortadan kaldırması,

•Perakendecilik çözümü üretimin yanısıra satış dağıtımda da esneklik kazandırması,

•İş akışı modülü ile kurum içi ve dışı iş akışının entegre edilmesi

SAP R3 Oil&Gas çözümünü stratejik avantaj sağlayan bir sistem yapmaktadır.

 

 

Günümüz global iş yapısında rekabet, değişken müşteri talebi, kısa ürün yaşam süreci, müşteriye özel ürün üretebilme ve azalan müşteri bağımlılığı (müşterinin kolayca tedarikçi değiştirebilmesi) ile tanımlanabilir. Gelecekte piyasada başarılı olmanın şartı kritik verileri en kısa sürede toplayabilmek ve bunları hemen değerlendirip gerekli reaksiyonları göstermeye bağlıdır. Şirketler giderek kendi tedarik zincirlerinde yer alan firmaların tümünün koordinasyon ve etkileşimli yönetiminin önemi kavramaktadır.

SCOPE’un hedefi tüm tedarik zinciri içerisinde malzemenin ilk tedarikçiden son kullanıcıya kadar tüm akışını en efektif şekilde yönetmektir. Tedarik Zinciri Yönetimi, pazarın hızına uygun planlama ve kontrol, stok seviyelerinin ve maliyetlerin düşürülmesi ve müşteri hizmetlerinin geliştirilerek müşteri memnuniyetinin artırılmasıdır.

Günümüzde şirketlerin operasyonlarının geldiği boyut, bilgileri eski yöntemler ile toparlanıp değerlendirilmesine imkan vermemektedir. Üst yönetim ve operatif yönetim için gerekli veriler de bir süreç akışı izleyerek sistematik bir şekilde özetlenebilmelidir. Ancak bu sayede değişen piyasa koşullarına şirketlerin iş hayatına etkileri daha kolay analiz edilebilmektedir.

Şirketlere gerçek zamanlı karar alma imkanı veren SCOPE, aslında üç temel öğeden oluşmaktadır: Business Information Warehouse, APO (İleri Planlama ve Optimizasyon-Advanced Planner and Optimizer) ve Satış Ekibi Otomasyonu (Sales Force Automation).

Business Information Warehouse (BW), SAP tarafından karar destek sistemi olarak tasarlanmıştır. BW’nin en önemli özelliği BAPI fonksiyonları sayesinde her türlü dış sistemle konuşabilmesi ve son derece kolay bir şekilde uyarlanabilen ve yönetilebilen bir sistem olmasıdır. BW içerisinde şirketlerin değişik iş süreçlerinde kullanılabilecek bir çok raporun hazır şablonları bulunmaktadır. BW bir kaç hafta içerisinde kolayca kurulup kullanıma alınabilecek düşük maliyetli bir sistemdir.

SAP’nin ürün stratejisi tedarik zinciri optimizasyonu, planlama ve uygulamanın tüm yönlerini kapsamaktadır. Bu stratejinin ortaya konuşundaki en önemli adım APO (İleri Planlama ve Optimizasyon-Advanced Planner and Optimizer) ürünüdür. APO’nun temelde sunduğu R/3 içerisinde gerçek zamanlı karar destek, ileri planlama ve optimizasyon fonksiyonlarını gerçekleştirmektir. APO güçlü memory-resident analitik bir işlemci ve dört temel fonksiyondan oluşacaktır: Tedarik Zinciri Kokpiti, Tahmin, İleri Planlama ve Terminleme ve ATP.

APO’nun temel hedefi SAP’nin BW (Business Information Warehouse) yapısı ile bütünleşik olarak, müşterilerin, tedarik zincirlerinin tamamının performans ve maliyetlerini optimize etmelerini sağlamaktır. Ayrıca SAP’nin kendi ürünü olması entegrasyon problemlerini ve yazılım maliyetini en aza indirmektedir. Bütün bunlara ek olarak depo, üretim yeri, şirket veya şirketler düzeyinde simülasyonlar yapma imkanı veren R/3 mimarisi ve entegre ERP çözümü somut olarak izlenebilecek kazançlardan bazılarıdır.

Günümüzde her geçen gün daha hızlı reaksiyon gerektiren pazar şartları şirketlerin bu konuda kendi bilgi ve karar destek sistemlerini daha etkin bir hale getirmeye zorlamaktadır. Müşteri odaklı pazar stratejilerine yönelik olarak geliştirilen SFA (Sales Force Automation) müşterilere son derece yakın olunmasını sağlayacak şekilde dizayn edilmiş ve piyasa hareketlerinin sonuçlarının en kısa sürede karar alıcılara ulaştırılması sağlamak üzere tasarlanmış bir üründür.

Günümüz pazar şartlarında üretim şirketleri için hayati fonksiyonlardan biri pazara yeni ürünleri en hızlı şekilde hazırlamak ve sunmak, aynı zamanda da ürün çeşitliliğini kolayca sağlamaktır. Bu süreç doğal olarak şirketlerde ürün ana verilerinin yönetiminin önemini ortaya koymaktadır. R/3’ün PDM (Product Data Management, Ürün Ana verileri Yönetimi) yapısı dört ana başlıktan oluşmaktadır: Ana Veri Yönetimi, Dizayn ve Değişiklik Yönetimi, Ürün Yapısı ve Ürün Geliştirme.

Ana veri yönetimi içerisinde yer alan Döküman Yönetimi geniş çapta teknik, ticari ve yönetimsel dökümanların sistem destekli yönetilmesini sağlamaktadır. Ayrıca bu dökümanlar ile R/3 içerisindeki nesneler (BOM, malzeme ana verileri, değişiklik ana kayıtları v.b.) ile bağlantılar kolaylıkla sağlanabilmektedir. Ayrıca optik arşivleme v.b. sistemler ile desteklenmektedir. Malzeme Ana Verileri (MAV) R/3 içerisinde merkezi ana verilerden biridir. MAV içerisinde bir malzeme için şirket genelinde geçerli olan standart ve dizayn bilgileri (numara, değişik dillerde tanımlar, boyut, ağırlık v.b.) tutulmaktadır. Ayrıca bunlara ek olarak satış ve üretim organizasyonlarına özel bilgilerde tanımlanabilmektedir. Sınıflandırma fonksiyonu sayesinde R/3 içerisindeki tüm nesneleri belirlediğiniz kriterlere göre gruplandırmak ve yönetmek imkanına sahip olunabilir. Bu gruplandırma hem üretime hem de satış veya satın almaya yönelik olabilir.

Dizayn ve Değişiklik Yönetimi (DDY) fonksiyonu R/3 lojistik yapısı içerisinde oldukça önemli bir yere sahiptir. DDY ana verilere ilişkin planlanan değişikliklerin satış-dağıtım, MRP, üretim kontrol, maliyet muhasebesi, kalite yönetimi ve malzeme yönetimi modülleri tarafından otomatik olarak dikkate alınmasını ve entegre olarak kullanılmasını sağlamaktadır.

Ürün yapısı ile ilgili fonksiyonlar R/3 içerisinde BOM ile karşılanmaktadır. Dizayn ve üretim ürün ağaçlarını birbirinden ayırmak, ürün ağaçlarının farklı amaçla kullanımlarını gerçekleştirmek mümkündür. Ayrıca varyant konfigürasyonu sayesinde temel bir ürünün müşteri taleplerine göre değişik versiyonlarını planlamak ve yönetmek mümkün olmaktadır. Bu fonksiyon sayesinde aynı zamanda variyantların tamam ve tutarlı olduğunu kontrol eden algoritmalar da tanımlanabilmektedir. Söz konusu yapı aynı zamanda değişik nesneler ile ürün yapısı arasındaki bağlantılarada imkan vermektedir.

Ürün geliştirme projelerinin takip ve gerçekleştirilmesinde, proje yönetimi modülü ile entegre bir yapı içerisinde projelerin hem finansal hem de yönetimsel boyutu izlenebilmektedir.

Workflow (iş akışı) ise, şirketlerde kullanılmakta olan tüm R/3 fonksiyonlarının otomatik olarak gerçekleştirilebilmesine imkan veren merkezi bir fonksiyondur. İş akışı R/3 ve çevresindeki veri altyapısını kullanarak iş süreçlerinin otomatize edilmesini amaçlar. İş akışı sistemizin organizasyonun prosesler ile proseslerinde iş süreçleri ile ilişkilerini tanımlamanızı ve bilgi akışını sağlamlaştırmanıza imkan verir. Bu otomatik program çalıştırma, ofis bilgi akışı veya raporlama gibi birçok özgün yöntem ile sağlanabilir.

SAP R/3 sisteminde, sektörde geniş çapta kullanılan Otomatik Veri Toplama Sistemleri (Plant Data Collection: PDC) ile PP (Üretim Planlama) modülü arasında veri alış verişini sağlamak üzere standart haberleşme kanalları tanımlanmıştır. (Communication channels–CC2) Bu kanallardan CC2 üretim planlama modülü ile dış PDC sistemleri arasında veri alışverişini sağlamaktadır. Bu sistem sayesinde ana veriler ve işlem verileri iki sistem arasında transfer edilebildiği gibi, ayrıca üretim teyitleri de belirli bir kontrol prosedüründen sonra otomatik olarak sistemde güncelenebilmektedir. Veri transferlerinin kontrollü veya otomatik yapılabilmesi mümkündür.

SAP Türkiye bünyesinde oluşturulan “Kesikli Üretim-Discrete” Stratejik İş Birimi (SIB), ayrıca aşağıda listelenen IBU’lar ile ilgili gelişmeleri takip etmek, bu konularda bünyesinde know-how oluşturmak ve yurtdışındaki IBU organizasyonları ile Türkiye’deki müşteriler arasında köprü oluşturmak üzere yapılanmıştır

Mühendislik ve İnşaat

Havacılık ve Savunma

Elektrik/Elektronik

Otomotiv

Elektrik/Gaz/Su Dağıtımı

Telekomünikasyon

Bu sektörler ile ilgili R/3 çözümlerinin önümüzdeki günlerde müşterilere sunulması ile başlayacak dönemde, bu çözümlerin tüm satış öncesi ve satış sonrası danışmanlık aktiviteleri de “Kesikli Üretim” Stratejik İş Birimi’nin sorumluluğu altında olacaktır.