TATİN |
YANLIŞ YORUMLAR |
Tandoğan Meydanında yaşanan olayları yorumlarken bakıyorum herkes yine kendi çıkarını gözeterek bu yorumları yapmaya çalışıyor. Bu büyük kalabalığın o meydanda bulunmasının asıl nedeni nedir diye yoruma başlamıyorlar. Bu kalabalık, Türkiye'mizde yıllarca süren yönetimsizliğin ve basiretsizliğin yansımasıdır, dikkatinizi çektimi, kalabalığın elinde Türk Bayrakları vardı ve hiçbir partinin bayrakları bulunmuyordu,yine hazırlanan döviz ve pankartlar sadece ekonomik içerikli ve yolsuzluklara dair bir tepkiyi anlatıyordu. İşte asıl gözlenmesi gereken nokta budur,yıllarca bu ülkede yaşanan yolsuzluklar insanların sabırlarını taşırmıştır.Yine bu büyük ve hantal devletin daha doğrusu kamunun yükünü bugüne kadar esnaf taşımıştır. Bu insanlar küçük sermayeleri ile, iş yerleri açmış ve istihdam yaratmışlardır.Ürettikleri mal ve hizmetlerle de ekonomimize katkıda bulunmuşlardır. Buna karşın, içleri boşaltılan kamu bankalarının,hayali ihracatın ve kamuda süren her türlü saltanatın(PERSONEL-ARAÇ-DANIŞMAN-LOJMAN-İHALE) yüküde konulan vergilerle yine bu kesimden tahsil edilmeye çalışılmıştır. Hem de dünyada eşi benzeri görülmemiş vergi sistemi ile, PEŞİN VERGİ, herhalde kazanmadan vergi ödeyen tek esnaf Türk esnafıdır, Artık görülmüştür ki, bu kesim bu haksız yükü taşımak istemiyor, istesede taşıyamaz çünkü Türkiye'miz borç batağına saplandığı için neredeyse egemenlik haklarını kaybetmek durumundadır. Bu ülkenin silkinmesi değil birkaçkere de zıplaması gerekmektedir. Ülkenin sorunlarını çözeceğim diyerek Meclise girenler sorunları çözemedikleri zaman , yolsuzlukları ortadan kaldıramadıkları zaman bu kalabalıklar artarak bir sel haline dönmesi ne yazık ki olasıdır. Bu durumda bu kalabalığın içinde provokatör aramak asıl sorunu görmezliğe gelmek demektir, bu gibi toplumsal olaylar her türlü kışkırtmaya açıktır fakat bu durum asıl sorunun ortadan kalkmasına neden olmaz. Sorunlar üstündeki dikkatimizi dağıtmamalıyız, yıllarca biriken bu sorunlar ülkemizi her bakımdan tehdit etmektedir, buna son derece dikkat edip, bir an önce bu sorunları çözme yoluna gitmeliyiz. Bu sistem içinde bu MECLİS'İMİZ , sorunları çözmekte son derece yetersiz kalmıştır, tüm Türk insanı bu görüştedir, MECLİS devre dışında kalsın demiyoruz, fakat ciddi bir devrime gereksinimi var, öncelikle, vekilleri PARTİ LİDERLERİ belirlemiyecek ve vekilin DOKUNULMAZLIĞI olmayacak. Dokunulmazlık zırhına sahip vekil ile BÜROKRAT ilişkisi ortadan kaldırılacak, Kamu yükü önce personel ve diğer argümanlarıyla birlikte (KARA DELİKLER) kapanacak, Yerel Yönetimler devreye sokulacak ve Merkezi idarenin yükü yerel yönetimlere kaydırılacak, Belediyeler personeline kendi bütçesinden maaş ödeyecek, Devlet belediyelere personel araç ve buna benzer konularda yardım da bulunmayacak. Asıl en büyük, reform Hükümetten başlıyacak, Bakanlık sayısı, 10 veya 12 olarak icraatcı Bakanlıklarla sınırlı kalacak.Kamuya personel alımı duracak,kamu gerçek anlamda küçülecek. Bu reformlar olmazsa olmaz reformlardır, eğer bunlar yapılmadan seçime gidilirse vah bu ülkenin haline, bu sefer Tandoğan Meydanında toplananlar bu meydanlara sığmaz olur. Vatandaş artık bedel ödeyen siyasetçi istiyor, çalanın, dolandıranın adalete hesap verdiği,cezasını çektiği bir Türkiye'yi istiyor. Bundan sonra yapılacak planlar bu bedel ödeme üzerine kurulmalıdır. Sadece Askerin yaptığı tasarrufla olmaz, Askerin yaptığı bir örnektir ve savunma çok hassas bir konudur, bulunduğumuz coğrafyayı düşünecek olursak, bunun önemi daha da artar.Buna karşın Askerimiz silah alımında da tasarrufa gitmiştir. Asıl ve kalıcı olan artık Mecliste ve Kamuda yapılacak reform demiyorum DEVRİM le bu ülke yükselişe geçecektir. Bırakalım kişisel kurtuluşları, büyük çoğunluğumuzun gideceği bir ülkede yok zaten bizleri almak içinde kimse kuçak açmış değil. |