Hanimiş not;Dışarıdan gelen yazılar tashih yapılmadan
olduğu gibi yayınlanmaktadır.
Kanal D Haber Editörü ADNAN BULUT'un yazısı
Vurulsam, Kaybolsam derim çırılçıplak bir kavgada...
Erkekçe olsun isterim.
Dostluk da düşmanlık da...
Hey be babareis hey. Yangınları, kahpe faklarını aşıp da gelmişiz. Pusatsız, duldasız, üryan... Her iki ayağımız da yiğitlik üzredir. Bir ayağı yiğitlik de diğeri
kahpelik de olanlardan değiliz. Neylersin bıçkılanmış dal gibi ayrı düştük. Neylersin kimimiz ekmek peşinde başka
mekanlarda. Kimimiz evinden hayıflanmakta ' ben niye dışarıdayım' diye.
Sense 'laleleri' seçmektesin. Sarı Burak kardeşimin manidar
yazısını okudum. Sabaha kadar 2 büyük rakı içtikten sonra, sabah namazını kılıp dükkanını açan bakkaldan yumurtanın
yanında " akşam için" rakı istediğimiz günler geldi aklıma. O sarı meçli kızı düşledim birde aramızda. Sefaköy'de bir binanın
altıncı katında. Takma be yüreği deliğim. Gün olur takacağımız günler gelir. Yine takarız, sarı meçlisine de, yeni yetme tempra
pokemonlara da...Hey be hey... Adım Hıdır diğeceğim budur
Yüreği delik haberci BOZO yazdı
FOTOĞRAF MAKİNALARIMIZI KILIÇ BELLEMİŞTİK BİZ
Kaç kişiydik ki sabahı karşılayan Halicin köprüsünde galatadan uçan hazerfanın hatırası önünde uçuşa geçtiğimiz yıllarda. kaç
kişiydik be kara adam. birbirimizi bilir birbirimizi severdik. (ki hala öyle) görüşmesekte aramasakta biz birbirimizi biliriz.
Kimin neler çektiğini acılarını ateşini aşkını geçmişini
kısaca biz birbirimizi biliriz. ne yeni yetmeler gibi hazıra konduk nede hak etmediğimiz yerlere geldik. gecelerin karanlığında
fotoğraf makinalarımızı kılıç belledik . karanlığın en yoğun olduğu an aydınlığa en yakın andı bizim için. zifiri karanlıktan
güneşin tanıdık sevimli yüzüne kadar çalışır birde gündüz
koştururduk. Florya beş yol kavşağındaki evinde az mı uyuduk.
Perdenin aralığınıdan giren güneşe aldırmadan. yıllarca güneşe
merhaba dedikten sonra hemencecik güneşe elveda diyip gözlerimizi yumduk.
Karaoğlan ama gece bizi iyi pişirdi. Adres soracak adam
bulamadığın karanlıkta istanbulu ezberledik şimdi çık şöyle bir dolaş haberin olduğu yerde bir sor habercilere bakalım. rıfkı
baba kim diye alaattin büte kim diye, katlamalı fotoğrafı, saraydan kız kaçırmayı, çetin emeç'e savunma vermeyi,
uzaylıların sarayburnunda nasıl gözüktüğünü, teleskopla hürriyetin damında ufo beklemeyi, telsizden sür manşet
çıkarmayı, vesikalık toplamayı, rontgen odasında film kesmeyi, ara sokakta korsan çekmeyi, eyüp karasakalı kasaturadan
kurtarmayı, polis bülteninini getiren aşığı beklemeyi, karakol zarflamayı, son vapurda şarkı söylemeyi, çımacıyla halat
atmayı, sındırgıda sami başaranı toprağa vermeyi, valiliğin kapısını kırmayı, kaza yerinde kafatası toplayıp ambulansa
koymayı, hastanede sedye taşımayı, karakol amiri 46 ismetten
iş almayı, 1987'ye belediye otobüsünde girmeyi,jetonsuz işe çıkmamayı. seni beni ,babacan'ı, kısacası ömrümüzü sevgimizi
dayanışmayı,sendikayı arkadaş için ölmeyi tnt kalıplarının arasına dalan süleyman ayazı , haber için canını vermeyi, yani
biz DELİLERİ kim bilir be adnanım kim bilir...öpüyorum....iyi yıllar hepinize... burak ersemiz (bozo)
Cumhuriyet Gazetesi Atina Temsilcisi MURAT İLEM'in yazısı
BÖYLE SİTE GÖRMEDİM
KANAL D'NİN HABERLERİNİ BEN DE SİZİN GİBİ
DİKKATLE İZLİYORUM, BİR GÜN SPİKERLERDEN BİRİ STÜDYO İÇİNDE KOŞTURURKEN DÜŞER, YA DA MİSAFİRİ
İLE ÇARPIŞIRSA, ATİNA'YI AYAĞA KALDIRMA PAHASINA KENDİMİ YERLERE ÇARPACAĞIM...
Çocuklar, hadi artık şu sayfayı değiştirin.
Bir sitede yer aldık diye bu kadar havalı manşet size yakışmıyor, manşeti de geri çekseniz iyi olur diye
düşünüyorum.Aslında uzun zamandır medya'yı bu kadar mizahi anlamda eleştiren hiç bir site görmemiştim.
Herşey nefis ancak günlerdir, safanıza girmeme rağmen değişmediğini görüyorum.Bir meslektaşınız olarak size
nacizane şunu öneririm (belki de sizden büyük olduğum için bu cesareti kendimde buldum, özür diliyorum)
Öncelikle sayfanızı hemen her gün aynı şekilde (mizahi anlamda) yenileyin, biraz daha hareketlendirin. Habertürk ya
da başka bir site bizden bahsetti deyip ortalığı ayağa kaldırmayın. Ağır başlı olun, siteniz zaten kendiniz için bir
referans. Devamlılık sizin elinizde, kutluyorum ve başarılarınızın devamını diliyorum...
Basın Emekçisi YAŞAR GÜRSOY'un yazısı
HEY GİDİ GÜNLER HEYY
Baba naber. Aklıma maaş çekerken bankamatikte
yanımızda bekleyen Hıdır'ın adamları geldi. Hani düzenli maaş aldığımız üç ayda bir ikramiye aldığımız yıllardı. Tüm maaşı bir
aylık içki parası olarak öderdik ama yine de sevincimizden neşemizden bir şey kaybetmezdik..
Ne günlerdi o günler, hürriyetin marketinden antrikot
alırdık. Hani sen ben ve diğerleri market çeklerini birleştirirdik. Sarayburnunda mangal yapar güneşin doğuşunu
seyrederdik.hani o ilk vapur geçerken bize düdüğüyle selam verdiğinde martılar korkup birden havalanırdıya, işte o sırada
Haliç'in kuytularından boğaza açılan yunus sürüsüne bakıp
kadeh kaldırırdık ya işte o günleri hatırladım. Pazar günü çalışırken içimde büyük bir sıkıntı çöktü şimdi
izin alıp Sarayburunu'na gidip mangalı yaktığımız o taşın üzerinde boğazı seyredeceğim. Kendine iyi bakk...
'Polemik'çilerin yazısı
VURDUĞUNUZ YERDEN SES GETİRİYORSUNUZ
Yazın dediniz yazıyoruz. Tamam ikiniz de harbi gastecisiniz. Vurduğunuz yerden ses getiriyorsunuz. Ama öyle vurdulu
kırdılı mücadelelerden sonra elde ettiğiniz yeni cepheyi neden bu kadar hoyrat kullanıyorsunuz.
Bırakın kavgayı. El kavgaya doymaz. Siz, sizi takip eden
medya leşkerlerinin dertleriyle dertlenin, tasalarıyla tasalanın. Olmaz ama. Bozmayın okurların kafasını. Bu arada öğrendim
ki internet okurları en fazla bir paragrafı o da satır atlayarak okuyorlarmış. Madem öyle işte böyle.
www.polemik.sayfasi.com editörünün ilk yazısı bu kadar olsun
o vakit.
İşsiz Haberci Burak Ersemiz'in yazısı
KODADI OKKUZZ
BEN SİZDEN BİRİYİM KOD ADIM OKKUZZ GEÇENLERDE
HABERPLAZA İSİMLİ SİTEDE ÇOK ESKİDEN YAZILMIŞ BU
YAZIYI OKUDUM. AMA ŞU GÜNLERDE SN ALİ KIRCA VE
YAZIDA İSMİ GEÇEN DİĞER ARKADAŞLARI HAZIR YİNE
GÜNDEMDELERKEN ANMA BABINDA BU YAZIYI TEKRAR
YAYINLAMAKTA YARAR GÖRÜYORUM. KENDİLERİNEDE
GEÇMİŞ OLSUN DİYORUM BURAK ERSEMİZ'E
DE GEÇMİŞOLSUN FİLİSTİNDEYDİ EN SON GÖRDÜĞÜMDE
AZ ÖTESİNE F 16 FÜZE ATMIŞTI KENDİSİNE İYİ BAKSIN
DİKKATLİ OL AMA ENDER SAYIDA DELİLERDEN OLDUĞU
İÇİN NE DESEK KAR ETMEZ....
Gelen Yazı "1986 yılından bu yana gazetecilik yapıyorum.
Sırasıyla 2 yıl bulvar gazetesinde 8 yıl Hürriyet Gazetesinde 4.5
yıl kanal D Haber Merkezinde altı ay TGRT'de ve 47 günde
Star Haber'de çalıştım.Bu gün Ali kırca ve ekibinin yerleşmesi
sürerken işten atıldım. Uğur Dündar ve diğer çalışma arkadaşlarım istifa ederken Diyarbakır'da görevdeydim.
Geldim kararımı verdim ve istifamı yazmaya hazırlanırken işten çıkartıldım. Ben beni tanımayan, yani 1986 yılında
Bulvar gazetesinde işe başlayan Burak Ersemiz'i tanımayan
yaptığı haberleri hiç bilmeyen Kırcaya, tanımadığı birisini nasıl
işten atar diye hiç kızmadım. Ama bir tek sana kızdım saçları meçli sarışın güzel kız. Çünkü sen babıali terbiyesi almış hiç
kimsenin yapmayacağını yaptın. Ben tabi ki Duran Bey'e eşyalarımı güvenlikteki arkadaşlara arattırdığı için kızmadım.
O da beni tanımıyordu ki .Benim Simavi'lerin yakın dostu
bir ressam öldüğünde Ressam'ın kalp kirizinden öldüğü Teşvikiye'de ki evde, Harbiye karakolu'ndan beklemek için polis
gelmeyince Erol Simavi'nin isteği üzerine13 saat Murat İde ile birlikte beklediğimi Duran bey bilemezdi ki. Evdeki 1989
rakamlarına göre milyonluk tabloların,elini attığın her yerde bulunan antika eşyaların ve çekmecedeki paraların Burak
Ersemiz tarafından korunduğunu Duran Bey bilemezdi ki. Bilemezdi ki Bu işten atılan adamın Hürriyet gazetesini
basanlara karşı koyduğu sırada Babıali'de burnun kırıldığını.
Bulvar gazetesinde haber için fotoğraf çekerken cinnet geçiren
karakol bekçisinin açtığı ateşle bacağından yaralandığını.Bu yüzden size kızmıyorum Duran Bey siz de görevinizi
yaptınız.Ama bir tek sana kızıyorum saçları meçli sarışın güzel
kız. Sen beni ağlattın. Bir tek sana gücendim saçları meçli sarışın güzel kız. Ne saatlerce üç kuruş için bana işkence
çektiren muhasebeden Ali bey'e kızıyorum ne de başkasına. Ali
bey'de bilemezdi ki Burak Arnavutluk'ta kaleşinkofla tarandığında Kanal D'ye ait kamera ve çelik yelekleri kurtarmak
için arabasını delik deşik eden soygunculara doğru yürürken bacaklarının arasından geçen kurşunları hissetmeden, kanal d
nin ekipmanını kurtarmak için ölümü göze aldığını ve kameraman Uygar Gürkan tarafından bulunduğu yerden alınıp
çukura yatırıldığını Ali bey bilemezdi Sanada kızmadım Ali Bey çünkü ben bir tek sana kızdım saçları meçli sarışın
güzel kız.
Bir tek sana.ne Burak Ersemizi'in haber için PKK
tarafından kaçırıldığını ve çıkan çatışmada kurtulduğunu ve İsmail Özmeral'ın olay sırasında çektiği ama yasaklanması
üzerine yayınlanmayan görüntüleri kanal d'ye ulaştırmak için Silvan'dan İstanbul'a ölmeden nasıl geldiğimi bilmeyen Ayşenur
Aslan'a kızdım .Bir tek sana saçları meçli sarışın güzel kız. Ne
de Ülker Hanım'a kızdım Alibeyköy selinde görüntü çekmek
uğrunu sarılık olan beni .Karabük selinde yolların çökmesi üzerine Ekrem Güleçyüz ile birlikte 57 kilometre yolu sağnak
yağmurda yürüyerek herkezden önce karübük'e ulaşanın ben olduğunu bilmeden beni attığı için kızdım. O kendi uslübuyla
görevini yapıyordu. Nede başkasına kızdım atıldığım için bir tek
sana ama birtek sana sarışın kız sana kızdım ve gücendim. Kızmadım senden başka kimseye. 7 saatlik bir yolculuk ile
helikopterle ulaştığı Adana depreminde Ceyhan'da enkazdan kurtarılan kadının ve çocuğun görüntülerini ele geçirmeyi
başaran ve bu yüzden kanal d'yi habercilikte o gün öne taşıyan beni tanımadan ve henüz tanışmadık ama üzgünüz diyen
Erhan Bey'e. Nede bu tür konuşmaları yaparken, yıllardır haber yaptığı uyuşturucu satıcıları tarafından tehtid aldığım için
sevmeden sol belinde soğuk bir demir mekanizmayı taşamak zorunda kalan beni tanımadan işten atanlara kızdım İski
skandalı, ve birçok sakandalda Hüriyet gazetesine sür manşet
giren haberlerimi defalarca çalıştığınız kanal da haberin çıktığı
günü alıp gönderdiğiniz muhabirle birinci haber yaptığınız için size kızmadım sn Kırca ben bir tek Bir tek sana kızdım
saçları meçli sarışın güzel kız.Ne de tuzlada ki büyük tanker yanğınında tanker yanarken Emrah Öncül ile haber adına
girdikleri tankerin havaya uçması sırasında şans eseri kurtulan beni tanımayanlara. Bir tek sana gücendim. Çünkü sen
BABIALİ TERBİYESİ ALMIŞ HİÇ KİMSENİN YAPMAYACAĞINI YAPTIN BANA daha çıkışımı almadan boynumda star haberin
kartını taşırken boşalttığım çekmecelerimdeki yıllardır
biriktirdiğim yüzlerce haberin kayıtlı olduğu kasetleri çantama koymadan gazete küpürlerimi tasniflemeden, yani ben daha
oradayken sen benim gözlerime bakarken, kızım Lidya Nisan'ın resmi daha terketmek üzere olduğum bilgisayarımın
başındayken çekmecemin üzerinde ki burak Ersemiz yazan etiketi yırtarak kendi adının yazılı olduğu etiketi yapıştırdığın
için bir tek sana kızdım saçları meçli sarışın güzel kız.Evet bir
tek sana ne başkasına ne beni işten atanlara sadece sana kızdım.Çünkü sen benim 47 gün önce geldiğim o haber
merkezinde benim gelmemden önce atılan ve hiç tanımadığım bir arkadaşa ait olan nescafe ile süt tozunun ve kenarında
kahveli ağız izi bulunan sarı bardağını bir gün gelirmi
diye sakladığım ve uygun bir şekilde izin alarak oturduğum
masamdaki çekmecelerime ben daha oradayken ve beni
bilerek farkederek gözlerimdeki üzüntüyü süzerek adımın yazılı olduğu etiketi söktüğün için bir tek sana gücenim saçları meçli
sarışın kız bir tek sana nede adımı yeni ekibe iyi muhabir değil bu diye veren saçları uzun siyah saçlı tecrübesiz kıza bir tek
sana gücendim.
Ve bu gün senin o hiç bir haberciye yakışmayan tavrını
gördüğümde istifa ederek gidenlerin masalarına dört gündür niye hiç oturamadığımı hatırladım ve sana çok gücendim sayın
bayan. Sıcak bastı haber merkezini ve içim sıkıldı. şairin dediği gibi sıcaktı sıcak sapı kanlı demiri paslı kör bir bıçaktı sıcak
sarışın meçli kız çok sıcaktı. Bu gün iki kadeh şaraptan sonra
uyuyacağım ve rüyamda seni göreceğim saçları meçli sarışın güzel kız..... Burak ERSEMİZ İşsiz Haberci İstanbul....."
|