1. Bölüm:
Değişim
Kadın uzandığı yerde ağlıyordu. Üşümüştü, korku içinde ve yalnızdı. Karanlık ve nemli bir kovuğun içine gizlenmişti. O’nun kendisini görmesini istemiyordu. O’nun ışığının kendini bulmasını, kendisini bu halde görmesini istemiyordu. Adam’ın isteklerine karşı zayıflık gösterdiğini biliyordu. Adam bir şeyleri istediği gibi değiştirmişti. Bir şeylerin değiştiğini hissediyordu. Üstelik tıpkı bedeninin bir uzvunun eksikliğini hisseder gibi keskin bir duyguyla eksilen bir şeyler olduğunu hissediyordu. Üstelik giderek şişen biçimsiz karnına rağmen. Ama ne olduğunu bilmiyordu. Artık eskisi gibi O’nu göremeyeceği için ağlıyordu. Adam’ı göremeyeceği için değil.

“Bir daha ona hiç sarılmasam ne olur?”, diye mırıldandı karnını tutarak. “Ben onsuz zayıf değilim. O’nunla değil”

“Olmaz”, diye yanıtladı karanlıktaki insana ait olmayan yosun kokulu garip bir ses. “Adam olmadan asla olmaz. Olmaz. Onsuz olmaz. Asla olmaz....”

Lilith’in gözleri korkuyla açıldı. Karanlıkta yalnız olduğunu sanıyordu.
“Sen de kimsin?!”

“Ben sen’im. Sen! Ben’im! Sen de ben’sin. Ben! Senin bir parçanım...”
Lilith korku ve öfkeyle bağırdı: “Hayır, sen –ben- değilsin!”

“O’nu sevmeyi bırakabilirsin ama Adam’ı değil. Adam’ı değil....Asla Adam’ı değil”

“Artık Adam’a hissettiklerimi hissedemiyorum, onu düşünemiyorum da. Adam’ın bana ne yaptığını da anlayamıyorum. Tek bildiğim, bu O’nunla konuşmak gibi bir şey değildi, O’nu sevmek gibi değildi... Adam’a ihtiyacım yok benim!” Kadın içinde bulunduğu mağaranın duvarlarına bakarak, “Adam’dan başka şeyler var burada, bana ait”, dedi, “Çok daha güzel şeyler, sadece benim görebileceğim şeyler”

“Nasıl? Bize ait şeyler mi? Nasıl güzel? Nasıl? Bizim mi? Nasıl?...”

Kadının parmakları ıslak toprağın üzerinde dolaştı bir süre. Sonra da mağaranın ıslak duvarını buldu. Lilith tırnaklarını sert kayalara geçirdi.

“Çiziyorum.... Bir zamanlar gördüklerimi, düşündüklerimi, hissettiklerimi”

“Gördüklerini mi? Düşündüklerini mi? Nerede gördüklerini? Ne zaman?...”

“Dışarıda. Ama artık dışarı çıkamam. Ben buraya aitim, karanlığa... O beni görmemeli. Ve Adam... beni asla bulmamalı.”

Öteki bir süre sessiz kaldıktan sonra buz gibi bir sesle sordu Lilith’e:

“Ya O’nu?...O’nu da çizebilir misin? O’nu? Çizebilir misin? O’nu da?...”

“Evet”, dedi Kadın ve çizmeye koyuldu.

“Cehennem!”, diye korkunç bir çığlık attı öteki ses. Karanlığın içinde korkunç bir rüzgar uğuldadı. Lilith korkuyla dizlerinin üzerine çöktü. Başını ellerinin arasına alıp bir kayanın arkasına büzüldü. Gene tek başına kalmıştı. Eğer karanlıkta görebilseydi ellerinin ve bembeyaz vücudunun kan içinde kaldığını görecekti. Bir de duvarların kızıla boyandığını.