Bir ilimiz var adı Rize
Durup dururken bir bardak çay
sundu bize
Rize’de çayı kim yetiştirdi
Rize’de
Misissipi’ye karışan çayları
öğretirler bize
Kimdi o sessiz sedasız kumral
kumral
Demlene mübarek adamlar
Adını öğretmediler bize
İşte o güzel adamdan bre şahin
aman
Bir tane daha
Bedri Rahmi Eyüboğlu
|
 |
yüzölçümü 3.920
km2
nüfus
374.206 (1985 )
ilçeler
Rize merkez , Ardeşen , Çamlı hemşin , Çayeli ,
Derepazarı , Fındıklı , Güneysu , Hemşin , İkizdere ,
İyidere , Kalkandere , Pazar
Akarsular
Fındıklı Deresi, Büyükdere, Pazar Suyu, Karadere,
İyidere
Köy Sayısı
323
turistik yerler Andon ve Çamlık orman içi dinlenme
yerleri , Ayder , Cimil , Çat , Başhemşin , Ovit
ve Palovit yaylaları , Ayder kaplıcası , Andon ve
Şimşirli içmeleri , Rize , Çayeli ve
Pazar
(kızkulesi ) kaleleri , Kale- i Bala , İslam Paşa ,
Gülbahar ve Cafer Paşa camileri
tarih 1924 yılına kadar Trabzon 'un
bir ilçesi olduğu için tarihi Trabzon tarihi ile beraber
düşünülmelidir .M.Ö 7 .yy.da Miletli denizciler
tarafından tarafından kurulmuş bir kolonidir .1924'de il
olan Rize 1933 yılında yeni kurulan Çoruh iline
bağlanmış 1936 yılında ayrılıp tekrar il haline
getirilmiştir .
genel
bilgiler Rize
sözcüğü Helence Riza / Rize dağ eteği anlamına
gelmektedir . Bazı araştırmacılar ise Lazca buluşma yeri
anlamına gelip şehre adını verdiğini iddia etsede
genel kanı orijinin Helence olduğudur
. Rize yemyeşil bir kent .1950 den sonra çay sayesinde
kalkınmış .Apartman boşluklarına ,sanayi sitesindeki
tamirhane avlularına kadar her yere çay ekilmiş .Çaydan
artan yerlerede apartman yapılmış .8.yüzyıldan kalma bir
Bizans kalesi dışında hiç bir tarihi yapı yok .Çay
enstitüsü görmeye değer bir yer .
Rize adı eçince akla çay gelir.
1989’da Türkiye yaş çay yaprağı üretiminin % 72’si
(476.839) ton Rize’de gerçekleştirilmişti. Öbür bitkisel
ürünler arasında az miktarda mısır, mandalina, armut,
patates, elma ve puroluk tütün
sayılabilir.
İlin iç kesimlerinde büyükbaş hayvan
beslenir; kıyıda ise balıkçılık yaygındır. Eskiden bir
hayvan yetiştirme yöntemi olduğu kadar yöreye özgü bir
yaşam biçimi de olan yaylacılık önemini kaybetmektedir.
İç kesimlerde arıcılıkta yapılır. İkizdere yöresinde
elde edilen Anzer balı ülke çapında ünlüdür. Türkiye’nin
en çok yağış alan yöresi olan ilde ormancılık önemli bir
geçim kaynağıdır. Son yıllarda çeşitli etkenlerin yol
açtığı Karadeniz’deki balık azalması kıyı kesiminde
balıkçılıkla geçinen halkı olumsuz yönde
etkilemektedir.
İ.Ö 7. yüzyılda Miletoslular tarafından
kıyı kesiminde kurulan ticaret kolonilerinden olan yöre,
önce Partların, İ.Ö. 180’de de Pontus krallığının
egemenliğine girdi. Pontus krallığı döneminde “Sannika”
adıyla anıldı. .Ö.10’ da balayan Roma yönetimi sırasında
Lazika denen bölgenin sınırları içinde kaldı. Kıyı ile
iç kesimler arasındaki ticaret açısından önem taşıyan
yöre Bizans döneminde bir çok defa Sasani’lerin
saldırısına uğradı. Bizanslılar 7.yüzyılda da süren
Sasani saldırılarından yöreyi korumak
için Hazarlardan yardım istedi. 8. yüzyılda yöreye
yönelen
Arap saldırılarınıda önleyen Hazar’lar Bizans’la
Rusya
arasındaticaret ilişkisinin kurulmasını sağladı.
Rize yöresi 10.yüzyıl sonlarında Türkmenlerin eline
geçtikten sonra bile Bizans’a bağlandı. Bir süre
Danişmentliler ve Bizanslılar arasında el değiştirdikten
sonra .1204 yılında Trabzon İmparatorluğu’nun yönetimine
girdi. Bu dönemde yöredekiticaret Cenevizlilerle
Venediklilerin elindeydi. Yörenin batı kesimi1461’de,
öteki kesimlerinin ise 1509’da Osmanlı topraklarına
katıldığı sanılmaktadır.
16. ve 17. yüzyllarda kıyı kesimi Abaza ve
Gürcü korsanlarca yağmalanan yörede 18142te
Tuzcuoğullarının başlattığı ayaklanma Osmanlı Devleti’ni
20 yıl kadar uğraştırdı. Yöre, 19. yüzyıl sonlarında
Trabzon vilayetine bağlı Lazistan sancağının sınırları
içindeydi. 1.Dünya Savaşı sırasında 1915’de Rus
donanması birçok kez Rize kıyılarını bombaladı. Mart
1916 başlarında Rusların işgal ettiği yöre, Sovyet
Devriminin ardından Rus kuvvetlerinin çekilmesi üzerine
2 Mart 1918 de kurtarıldı. 1924’de il yapılan Rize ,
1933’te merkezi Rize kenti olmak üzere kurulan Çoruh
ilinin sınırları içine alındı. Rize ili 1936’da merkezi
Artvin olan Çoruh ilinden ayrıldı.
Atina ( Pazar
) Aynı
adı taşıyan derenin ağız kesimi yakınında kurulmuş olan
ilçenin nüfusu 1927 de 521 iken , 1980 de 10.206, 1990
da ise 11.068 dir. Tanrıça Athena (Helen )
Antik çağda büyük Athena tapınağı
olduğundan bu ismi almıştır .Bijikyan’a gore “buradaki
halk mahir satıcılar olup esir ticareti yapan Laz’lardır
.”Denizin karşı tarafından teknelerle Abhaz
,Çerkez köleler İstanbul ve Mısır
pazarlarına sevkedilirmiş.1854’de köle ticareti
yasaklanmış .Ruslar zaten Çerkezistanı zaptedince zaten
sevkiyat kaynakları kurumuş
Mapavri (Çayeli) İlin ikinci büyük
kenti olan Çayeli Rize'nin yaklaşık 20 km doğusundan
Karadeniz kıyısında kurulmuştur. Evleri kenar
mahallelerde dağınıktır ve geniş bir alana yayılır.
Nüfusu 1940 da 6.138 iken, 1980 de 14.926, 1990 da
14.947 olmuştur. Lazca yapraklı
Pavroni kelimesinden gelmiş olabilir bununla
beraber mapavri kelimesi Rum ağzıdır zamanla
kelime böyle bir değişim geçirmiş olabilir .Ortaçağda
Trabzon imparatorluğunun doğudaki sınırı ve
kalesidir . ANAP lideri Mesut Yılmaz’ın memleketidir
.Bugün Karadeniz kıyısındaki ana dili Türkçe olan ve
Giresun
,Trabzon ve Rize nin ortak geleneksel giyim şeklinin (
peştemal ve keşan ) görüldüğü son yerleşim birimidir
.Çayelinin doğusunda Lazca ( Lauri nena ) konuşulmaya
başlanır.
Ardeşen Rize'nin doğusunda, Pazar ile Fındıklı
arasında, Karadeniz kıyısında kurulmuştur. 1953 de ilçe
merkezi olan ilçenin nüfusu 1955 de 4.035 iken, 1985 de
10.000 i aşmış (13.403), 1990 da 17.340 a
yükselmiştir.Tüm Laz kasabaları gibi Ardeşen'de de atmacacılık çok
yaygın ,atmaca meraklılarının toplandığı bir kahvede
futbol maçı verilirken 10 - 15 kadar kuşun ayaklarından
zincirli olarak sandalye arkalarına ve vestiyere
tünediklerine tanık olunmuş .Gol olunca hep birlikte
sıçrayıp uçuşmuşlar .Atmacalar Eylül Kasım ayalarında
tutuluyor .Kış boyunca av için eğitildikten sonra
bıldırcın avlamak için kullanılıyor .Terbiye edilmiş bir
kuş 100-200 dolar civarına satılıyor .Daha yırtıcı olan
şahinler ise Arap ülkelerine satılıyor .Ardeşendeki
Kahyaoğlu kahvesi atmaca hastalarının buluşma
mekanı.

Çamlıhemşin
Ardeşen'e
26 km mesafede .Çarşının 2 km yukarısı Makrevis
mahallesinde Karadeniz yöresinin en muhteşem 10-15 tane
konağı var .Hepsi 1.Dünya harbi öncesinde Rusya'da
kazanılan paralarla yapılmış .Rus antikaları ,
Petersburg işi çini sobalar , ithal camlar ,hatta
piyanosu olan evler bile var .En görkemlisi Tarakçıoğlu
evi .Bazı konaklar taş bazıları masif kestane yada
kadama usulü yapılmış ; ahşap ızgara çatkı içine kesme
taş dolgu . Çamlıhemşin'i yokedecek olan Fırtına
barajıda tam buraya yapılıyor .
Hemşin Fırtına çayı ile
kollarının buluştuğu havzaya Hemşin
denilmektedir .Kaçkar (3972) ,Tatos (3560) ,ve Verneçik
(3711m) dağları yer almaktadır .Hemşinliler Laz , Pontos
,Gürcü yada Türk değil deniliyor .Kıyılarda yaşayan
Lazlarla hiç geçinememişler hatta dönem dönem
çatışmışlar .Ancak günümüzde Çamlıhemşin yada Ayder gibi
yıldızı parlayan turizm merkezlerinde Laz’lar tek tük yerleşip
iş kurabiliyorlar .Hemşinin geleneksel müzik alet tulum
.Tevfik Rüstü Aras ve Murat Karayalçın Hemşinliler
.Hemşin kadınları hemşin başı denilen bir çeşit
geleneksel başörtüsü taktıklarındanizli kadınlardan
kolayca ayrılıyorlar
TARİHİ VE TURİSTİK YERLER
Rize Kalesi : İl merkezinin
güneybatısındadır.1314-1330 tarihleri arasında
Cenevizliler tarafından yaptırıldığı sanılmaktadır.
Deniz yüzeyinden 160 m yükselikte olan kalenin surları
15-20 m yüksekliktedir. Kalenin çevresinde savunma
hendeği yoktur.
İslampaşa Camii :16.yüzyılsa Yavuz Sultan Selim'in
annesi Gülbahar Hatun tarafından yaptırılmıştır. 1952 de
restore edilen caminin minaresi
tekşerefelidir.
Cafer Paşa Camii : 16. yzüyılda Rize fatihi olarak
bilinen Cafer Paşa tarafından
yaptırılmıştır.
Çayeli (Zeleki) Kalesi :Çayeli'nin 2 km doğusunda Artvin-
Rize karayolundaki tünelin üstünde yıkıntı halindedir.
Kale'nin 12. yüzyılda yapıldığı
sanılmaktadır.
Kız Kalesi : İlçe merkezi Pazar'ın batı
girişinde, denizin içindeki büyük bir kaya üzerindedir.
8.yüzyıl Bizans yapısıdır.
Kale-i Bala : Çamlıhemşin'in 40 km güneyindeki
Hisarcık köyündedir. M.Ö. 200 lerde yapıldığı
sanılmaktadır. 16 burcu ve bir gözetleme kulesi
bulunmaktadır.
Zilkale : Çamlıhemşin'in 12 km güneyinde yüksek bir
tepenin üzerindedir. 6.yüzyılda Bizanslılar tarafından
yapıldığı sanılan kalenin 8 burcu ve gözetlem kulesi
vardır. Kalenin savunma hendeği durumundaki Zil Deresine
bir merdivenle inilir. Kalede su sarnıçları, erzak
ambarları ve konak kalıntılarına
rastlanır.
KAPLICA VE İÇMELER
Ayder Kaplıcası : Kaçkar Dağlarının yamaçlarında yer
alan Ayder Kaplıcasına Çamlıhemşinden 18m lik bir dağ
yoluyla ulaşılır. Oligometalik, termal ve radyoaktif
olan kaplıcanın suları, mide, bağırsak ve böbrek
hastalarına iyi gelir.
Andon İçmesi : Rize'den 30 km uzaktadır.
Karbondioksitli, demirli, alkalin, acı ve bikarbonatlı
olan sular, karaciğer, safrakesesi, mide ve bağırsak
hastalıklarına iyi gelir. Gut hastalıklarına iyi gelir.
Gut hastaları ve zayıflamak isteyenler buraya
gelir.
İkizdere (Şimşirli) İçmesi : Rize'ye 53 km
uzaklıktadır. Bol karbondioksitli olan içme, sindirimi
kolaylaştırır.
RİZE DOĞUMLU ÜNLÜLER
Mesut Yılmaz : 1947 - . Politikacı. İstanbul
Erkek Lise, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler
Fakültesi Maliye ve İktisat Bölümünden mezun oldu
(1971). Almanya Köln Üniversitesi İktisat ve Sosyal
Bilimler Fakültesinde yüksek lisans çalışması yaptı.
Dnüşünde çeşili sektörlerde yönetici olarak çalıştı.
1983 deTurgut Özal'ın liderliğinde kurulan Anavatan
Partisinde kurucu üye oldu. Aynı yıl Rize milletvekili
olarak parlamentoya girdi. İlk Özal hükümetinde Devlet
Bakanı ve hükümet sözcüsü olarak görev aldı. 1987 genel
seçimlerinden sonra Dışişleri Bakanlığına getirildi.
ANAP'ın olağanüstü Genel Kurulunda Genel Başkan seçilen
Yılmaz, 17 Haziran 1991 de Başbakan oldu.
İ. Hakkı Şen :1927 - . Tiyatro ve Sinema
sanatçısı.
Tuncay Mataracı : 1935 - Politikacı
İzzet Akçal : 1906 - Politikacı
Mehmet Salihoğlu : 1922 - Şair,
Yazar
Halis Özgü :1909 - Yazar, Bilim
Adamı
Cevat Dereli 1900 - Ressam
Veysel Çolak : 1954 - Edebiyatçı
Adnan Ardağı : 1922 - Şair, yazar
Oktay Arayıcı : 1936 - 1985 Oyun
yazarı
Yunus Yılmaz : 1945 Yönetmen
TOPOĞRAFİ
KIZ
KULESİ
Pazar (Athenai) ilçesinin 1 km. batısında sahilden bir
kaç metre uzaklıktaki küçük bir adacık üzerinde yer
almaktadır. Kule 7´7 m.
ölçülerinde ve iki katlıdır. Duvarlar yer seviyesinde
1.5 m. kalınlığındadır. Kale yapımında kullanılan taşlar
eşit ölçülerde değildir. Batı duvarındaki giriş
kapısının ölçüleri 1.65´0.90 m.
dir. Kapının üzerindeki kemer üzerinde silik bir
kabartma bulunmaktadır. Diğer duvarlardaki dar
pencerelerin aksine güney duvarında 1.5 m.
yüksekliğinde, yuvarlak ve kemerli bir pencere
bulunmaktadır. Yapıldığı dönem 13. veya 14. yüzyıl
olarak tahmin edilmekle beraber, kulenin hikayesi tam
bir muammadır. Bıjışkyan yapının Ceneviz’lere ait
olduğunu yazmıştır ama onu doğrulayan ikinci bir kanıt
çıkmamıştır: “Soğuksu (Grekçe, aynı manada Fsirikos),
Rize’nin otuz mil uzağında, bir çayı ve kalesi bulunan
iyi bir limandır. Soğuksu burnu karşısında, bir adanın
içinde, Cenovalı’lardan kalma ve asil sınıfından bir
kızın yaptırmış olduğu rivayet edildiği için “Kız
Kulesi” adını taşıyan dört köşe bir kule vardır”
(118).
KİSE KALESİ (CİHAR
KALESİ)
Pazar’dan yedi km. İçeride, Pazar Deresi vadisindeki
Lamgo (Hemşin, Yücehisar Köyü) köyü
civarında bulunmaktadır. Kale vadinin doğu
tarafında bir tepenin güney yamacındadır. Kale
duvarlarındaki taşlar rastgele dizilmiş gibi görünmekle
beraber, duvar kalınlığı 2 m. yi bulmaktadır. Kalenin
tam ortasında kulesi bulunmaktadır. A.Bryer’in
bildirdiğine göre Cihar Kale’sinin tam karşısındaki
tepede Kuzika (Elmalık) köyünde eskiden ortaçağdan kalma
bir kilise varmış.(340)
ZİL KALE
Çamlıhemşin’den 12 km.uzaklıkta, Furtuna Deresi Vadisi
üzerindeki bir geçide hakim olan ve deniz seviyesinden
750 m. yukarıda bulunan yapıya ulaşmak için araç
yolundan sonra 39 km. lik bozuk toprak yolu bir şekilde
geçmek gerekiyor. Kale duvarları, toprak seviyesinde 2
m. kalınlığında ve düzensiz bir şekil arzediyor. Ahşap
olan iç konstrüksiyon çürüyüp yok olmuş olmalı, izi bile
yok. Bryer’a göre kuzey duvarına bitişik dörtgen apsidli
oda bir Ermeni şapeliymiş (341). Zil Kale, Varoş Kale,
Pazar Kalesi ilk bakışta aynı elden çıkmış ve aynı
amaçla yapılmış izlenimi veriyorlar. Muhtemelen Trabzon
İmparatorluğu döneminde, ya bizzat Komnenoslar ya da
İmparatorluğa bağlı yerli Lordlar (mesela Zil Kale için
Hemşin Lord’u Arhakel) tarafından yapılmış
olmalılar.
Bıjışkyan
“Kayalığın üzerinde bulunan ve Zilkale denilen eski bir
kalenin içinde insana şaşkınlık veren kemerli binalar ve
büyük bir kule vardır. Kalenin alt ucu, tepelerin
üzerinde başka kalelere ve eski bir kilise kalıntıları
bulunan Fırtına deresine kadar uzanır”. Diye
gözlemlerini anlatırken yazık ki kale hakkında ayrıntılı
bilgi vermiyor.
VAROŞ
KALE
Furtuna Deresi Vadisi’nin yukarısında
1.800 m. yükseklikteki yaylalara hakim olan enteresan
bir yapı. Yayla evleri yazın sığırlarını otlatmaya gelen
köylülerle doluyor. İspir, Erzurum güzergahını kontrol
amacıyla mı yapılmış bilinmiyor. 70´20 m.
ölçülerindeki kalenin düzensiz duvarlarının
kalınlığı 0.5 ila 1.5 m. arasında değişiyor.
Engebeli arazide konumlandığından farklı yükseklikteki
duvarlarından, en yükseği kuzeybatı duvarı ve yaklaşık
12 m. yüksekliğinde, güneydoğu duvarı ise yalnızca 5 ila
6 m. yüksekliğinde. Kuzeybatı ve güneybatıda 4 m.
yüksekliğinde 2´2.5
mgenişliğinde iki ayrı kuleye sahip olan kale
kireç betondan sert hatlı bir kubbeye sahip.
ARDEŞEN KİLİSE’Sİ
Ardeşen’in 1 km. doğusunda deniz seviyesinden 20 m.
yükseklikte Cibistaş (Kavaklıdere Mahallesi) köyünde
ağaçlar ve sarmaşıklar arasında büyük ihtimal Trabzon
İmparatorluğu döneminden (bir ihtimal daha önce) kalma
bir kilise yıkıntısı bulunuyor. 1 m. kalınlığındaki
duvarlara ait bol miktarda iz bulunmakla beraber, yapı
öylesine harap ki kapı ve pencerelerin yerini tam olark
anlamak mümkün değil. Dışta beşgen, içte yuvarlak merkez
apsidi, narteksi olan kilise iki ayrı koridora sahip bir
bazilika. Yıkıntı halindeki duvarlarından kuzey
duvarının parçaları daha iyi durumda ve kilisenin bir
zamanlar 8 m. yüksekliğinde olduğu zannediliyor. Beşgen
merkez apsidli kiliseler Trabzon İmparatorluğu’nun
imzası gibi olduğundan, kilisenin kitabesi bulunmamasına
rağmen bu dönemde yapıldığı kabul ediliyor.
|