Düsünceler 2
 


Hayatimda hic asik olmadim. Erkekleri genellikle SIKICI buldugum düsüncesiyle fazla uzun süreli beraberliklerim de olmadi. Kadinlarla da aram iyi degildir. Oturup dantellerden, motiflerden, yemeklerden konusmaktan da hoslanmam. Fakat bugün hava günesli ve ilik. Ben yapayalnizim. Oturmus teknolojiden medet umuyorum. Hadi bakalim, al klavyenin elini tut ve hoslandigin bir erkege karsi hissettiklerin hisset bakalim, kolaysa. (Düsünceler 1'den)

Aradan gecen yillar karsisinda; "acaba iliskiler konusunda benim hatalarim da olabilir mi?" diye düsündüm ve erkeklere sans verme konusunda kendimi iKNA ettim. Sanirim bazi kavramlari iNKAR ederek yasamak kolaydir ama ben kolay islerin KADINI degilim, dedim.

"Ne kadar özgür olmak istiyorsan, o kadar özgür birak" mantigiyla insanlara yaklasmayi tercih ederim. Ama bizim Türk erkeklerine gelince bu durum böyle olmuyor. Yani; yok garsondan su istedin, yok ben varken onu niye yaptin, yok bu niye böyle oldu vs. vs. Geçenlerde maçolugu ile gurur duyan bir erkek ile yemege gittim, ekmek isteyince bozuldu benimki.

- Ben varken sen niye su istiyorsun?

- Otuz yildir hep kendi suyumu kendim istedim, bundan sonraki 30 yil yanimda hep senin olacaginin garantisi var mi? Niye böyle birsey yapayim?

- Bak, ben kendine güvenen bir erkegim ama senin karsinda, ne bileyim, kendimi bir garip hissediyorum. Sanki su omuzlarim asagi iniyor, çöküyor, lütfen böyle davranma.

- Garsondan ekmek istedim, benimle yatar misin diye sormadim herhalde?

- Ama sen Türk erkeklerini (!) bilmezsin, yanlis anlar.

- Ekmek isteyince yanlis anlayacaksa anlasin yaa, aaaaaa. Ne yani bana buradaki erkeklerden herhangi birisi göz kirpsa (ki gözlerimin bozuklugundan böyle birseyi asla ama asla göremem ) kalkıp onunla mi çikicam, seninle girdigim bu kapidan? sen de beni bilmezsin.....

Dedim ve sirf o kadar övündügü erkeklik gururu incinmesin diye, tanindigi mekanda bozulmasin diye yemeginin bitmesini bekledim ve beraber çiktigimiz kapinin önünden ayrildim ama kimbilir onun aklina ne geldi, muhtemelen baskasi ile bulusacagim mi, mesela ? Kalbimin temizliginden midir, nedir, megerse bir gün öncede bir kizla beraberken kizkardesim görmüs!

Peki, dedim kendi kendime. Kizim madem böyle adamlar ile anlasamiyorsun, yine hatayi kendinde ara. Nasil birini aradigini iyice düsün-tasin ona göre birini bul. Ve internet üstünden ilan veren adreslerden birisine profilimi ve istediklerimi belirten bir ilan biraktim. Onlarca insan arasindan bir-iki tanesi ile yazismaya basladim. Biri oldukça ilgimi çekti, onunla görüstüm. Fiziksel olarak begendim mi, hayir. Ama yine boşver kizim, akilli adama benziyor dedim. Yanyana yürüdügümüzde ara sira topallamam veya kambur gibi davranmam gerekiyordu ama olsun. Neyse efendim, en azindan "hayt-huyt" yapmiyordu bana. Son derece medenice ilerleyen bir arkadaslik kurabildigim için kendimi kutlamaya bile baslamistim. Onu arkadaslarimla tanistirdim, o da beni buradaki bazi arkadaslariyla (yurtdisinda yasiyordu ve geri dönecekti). Aman ne güzel dedim, en azindan bu beni aldatmaz! Hem çevresi yok, hem zamani kisitli hem de benden iyisini mi bulacak? Fakat olanlar onun arkadaslariyla tanistiktan sonra oldu. Arkadaslarinin; bu kiz manken gibi, nereden buldun vs. sorulari karsisinda (sanirim) fiziksel açidan kendini kendine ispatlama ihtiyaci duydu!

Tam "adam gibi adam" buldum nihayet derken..... Efendim bir pazar günü bana yegeninin dogum günü oldugunu söyledi, annesi ile pasta yapacaklarini anlatti. Pazar aksamüstü ona günün nasil geçtigini soran bir mesaj gönderdim ama bir baktim telefonu kapali. Taaaa gece mesaj gitti. Ve arkadastan söyle bir cevabi mesaj geldi;

- Hiç geregi yokken bir kiz ile bulustum.

- Buna neden ihtiyaç duydugunu anlamadim, diye sordum?

- Bilmiyorum ama senin kiymetini daha iyi anladim ve bak sana DÜRÜST davraniyorum.

- Böyle durumlarda üstüne bir gece uyumak lazim, yarin konusalim ama hiç anlam veremedim bu yaptigina, deyip kapattim.

Ertesi gün bir arkadasim israrla beni ariyor, sana önemli birsey söyliycem diyor ama islerden fazla üstünde durmuyorum. Bu arada bizim adam ne kadar dürüst oldugu ile övündü, durdu. Ve akilli geçinen ben yine bir sans vereyim suna dedim. Aksam bulustuk ve ona bu olayla ilgili hiçbir sey sormadim ama kendileri anlatti, kisa bir süre oturmuslar ve sonra ayrilmislar.

Efendim ertesi gün benimle konusabilmek için bir taraflarini yirtan arkadasimla da nihayet konusabilme firsati buldum. Seninki ile aran nasil diye sordu, iyi dedim. Ben onu bir sarisinla, oldukça samimi otururken gördüm, dikkatli ol istersen deyince, "dank" etti. DÜRÜST adamimiz aslinda nasil olsa ben bu olayi duyarim diye bunu yapmis. Üstelik saatler konusunda da söyledigi yalanlar ortaya çikti. :))

Ve bir mesaj çektim; "..... seni dogumgününde kucaginda yegenin otururken ve pasta yaparken görmüs..." nasil piskin birisi oldugu gelen mesajdan belliydi.... Arkadasimin abarttigi vs. hakli bile olsan "çok kalitesiz çiktin" dedim. Aman aman, beyimiz bu lafa çok bozulmus, çoooookkkk.... Artik kimin umurunda?

İste kafami karistiran bir olay daha; niye böyle bir durumda biz kadinlar sirf renk/degisiklik olsun diye böyle seyler yapmaya gerek duymazken erkekler hep arayis içine girerler? Ne degisecek, emek vererek gelistirdigin bir iliskiyi nasil böyle kolaylikla çöp sepetine atabiliyorsunuz?

Dürüstlük adi altinda acaba bizlerle nasil bir oyun oynuyorsunuz? Bu kadar mi duygusuz, bencilsiniz? Ne olacak "kadin" hanenizda yüzlerce kadin olsa! itibarinizi böyle mi kazaniyorsunuz?

Bir kadin size kötü davraninca niye kiymete biniyor da, gerçek duygularini açiga vurunca durum hemen degisiyor? Tek amaç "bir tane daha mi?"

Bir kadin olarak; kadin-erkek iliskisinde nerelerde hata yaptigimi bulmaya çalisiyorum ama bulamiyorum. Yine ayni sey mi? Onlara erkek olduklarini alttan alarak, onlara sevgi sözcükleri siralayarak mi hissettirebilir ancak? Yahu sizin derdiniz nedir?