YÂREN MECLİSİ’NDE
YEMEK KURALLARI

Hiyerarşik düzen ve disiplin anlayışı; yemekte de kendini gösterir:

Eğer yârenler; pilav için tavuk kesmişse, Küçük Başağa hindi ya da küçükbaş hayvan keser. Büyük Başağa ise ya birden fazla küçükbaş hayvan ya da bir büyükbaş hayvan keser.

Çünkü, Büyük Başağa,  

    her şeyin en iyisini

    yapmak zorundadır.

Köy Yâren Meclisleri’ ndeki yemeklerde bu kurala uyulduğu pek nadirdir.

Köylerde, genellikle ekonomik ve pratik olması nedeniyle yöre usûlü etli pide ve ayran ikramı yapılır

Sabah saat üçe doğru, Küçük Başağa; Büyük Başağa’ya “Yemek hazır, Başağam.” der.

Çavuş ile birlikte ocak yakanlar-dan biri; Büyük ve Küçük Başağalar’ın ellerini yıkamalarına yardım eder.

Birinin elinde havlu ve ibrik, diğerinin elinde ise leğen bulunur. Sırasıyla yârenler ve misafirler de ellerini yıkarlar. Daha sonra yer sofrasına oturulur.

Günümüzde, ibrikle el yıkama;     geçmiş dönemleri anımsatan

     nostaljik ve sembolik bir davranıştır.

Yemekte; sofra bezlerinin üzerine tahtadan yemek tablaları, onun üzerine de büyük siniler konur.

Sinilerin etrafına çatal, kaşık ve ekmek dağıtılır. Ortasına da bir tas çorba konur.

Büyük Başağa; kalkar, ortadaki sofraya oturur. Küçük Başağa, Yâren Resi, yârenler ve misafirler de sırasıyla Yâren Odası’nda açılmış sofralara teker teker otururlar.

Büyük Başağa’nın kaşığı eline almasıyla, diğer yârenler de sırayla kaşıklarını ellerine alırlar.

Büyük Başağa, besmele ile kaşığını çorbaya uzatır ve içer. Sonra, Küçük Başağa ve diğer Yârenler de sırayla çorbadan bir kaşık alırlar. Bu hareket; kahve ve çay içmede olduğu gibi üç kere tekrarlanır. Daha sonra ise serbest içime geçilir.

Çorbadan sonra sofraya, etli pilav gelir. Büyük Başağa, kaşığı eline alır, bekler ve Çavuş’a dönerek “Yollu, yolsuz var mı?” diye sorar.

Bu soruyla, geçmiş hafta içinde Yâren Kültürü kurallarına aykırı davranış gösteren suçlular aranır. Çavuş; Başağa’nın sorusuna karşılık olarak “Suçlu var.” derse, Büyük Başağa, pilav tabağının suçludan tarafına kaşık diker ve adını söyler.

Eğer yemekte misafir var ise

   bu harekete başvurulmaz.

Pilavdan sonra, tatlı ve mey-veler getirilir. Sofrada birkaç çeşit meyve var ise, Büyük Başağa, hangi meyveyi alıyor ise, bütün yârenler de aynı meyveyi almak zorundadır.

Büyük Başağa; dikkatleri kontrol için tabaktaki bir meyveye elini uzatıp, bir başkasını alabilir. Bu durum-da, yanılıp da kurala uymayanlar; duruma göre ya o an ya da sonradan cezalandırılır.

Yemek bittikten sonra dua yapılır. Sıra ile yemek sofra-sından kalkılır. Herkes, eski yerine geçer ve Büyük Başa-ğa’nın oturduğu gibi oturur.

Büyük Başağa, serbest oturuşa izin verinceye kadar oturuş değiştirilmez.

Yemekten sonra kahve içilir ve yemeği hazmettirici oyun-lar oynanır. (Yattı Kalktı Oyunu gibi) Oyunlardan sonra da yemek misafirleri ve Sazende Heyeti uğurlanır.

Artık, sırada “mahkeme” vardır.

İLERİ        GERİ        ANA SAYFA