"SIRANIZI
BANA VERİR MİSİNİZ" ? (ilginç bir hikaye)
Bir cuma
akşamıydı,adam karısından ayrılalı aylar olmuştu ve hala
bu market alış verişlerine alışamamıştı,üstüne üstlük
bu gün kendisinin yerine başka bir arkadaşının terfi ettiğini
öğrenmişti,markete gelirken hız sınırını astığı için
ceza yemişti.Sanki bir el hayatındaki her şeyi tersine çeviriyordu.Markette
asık bir suratla alışveriş yapıyordu, market çok kalabalıktı,kasaların
önünde uzun kuyruklar oluşmuştu,adam tam 20 kişilik sıranın
kendisine gelmesini bekledi.Beklerken de elindeki dergiyi karıştırıyordu.Tam
sıra ona gelmişti ki omzuna bir elin dokunduğunu fark etti
,bir çift iri mavi göz ile karsılaştı.Kız tatlı bir sesle
rica etti.
"
Lütfen çok acelem var, sadece 1 paket dondurma aldım,4 yasındaki
kuzenim arabada tek basına bekliyor ve ağlıyor,20 kişiyi
beklersem hem dondurma eriyecek ,hemdi çocuğu susturamayacağım
,sadece 1 saniyenizi alacağım,sıranızı
bana verir misiniz
?
İlk defa bir çocuğa bakıyorum ve ne yapacağımı
bilemiyorum, susturamıyorum, dondurma iyi fikir gibi gelmişti
ama sıra çok fazla. Lütfen " Adam karsındaki kızın güzelliği
ve çaresizliği karsısında ,birden kendisini süpermen gibi
hissetti,sırasını ona verirse o kıza büyük bir iyilik yapmış
olacaktı.
Bir
anda sanki tüm sıkıntıları yok olmuş gibi coşkulu bir
sesle " olur " dedi. Kız dondurmayı ve 1 doları
uzattı.... O sırada birden kasadan garip sesler çıktı ve
kasiyerler çoşkuyla alkışlamaya başladılar ,birden herkes
kızın etrafını sarmıştı,adam bir görevlinin kızın yanına
giderek ,kıza
"
Tebrikler ,siz JP marketler zincirinin kurulusundan beri alış
veriş yapan 10 milyonuncu kişisiniz.1 milyon dolarlık bir ödül
kazandınız."dediğini duydu. Bir süre sonra kasiyerler
yeniden çalışmaya başladı,kasiyer onun parasını alırken,
" ne kadar sansızsınız ,tam da sıra size gelmişti,o
para sizin hakkınızdı "dedi.Adam "önemli değil
"demek istedi ama sanki sesi çıkmıyordu.
Marketten
çıkarken kalabalığa son kez baktı, o sırada zevkle
dondurmasını yiyen ve etrafa gülücükler dağıtan küçük
çocuğu ve güzel kızı gördü. Kız çok şaşkındı
ve gülüyordu . Bir an göz göze geldiler,o an kız gülmeyi bıraktı,bir
şey söylemek ister gibi adama baktı. O sırada kendisine
sorulan bir soruya cevap verdi.Tekrar adama doğru döndüğünde,onu
göremedi ,adam arabasına binip gitmişti.
Adam
,yolda giderken sürekli üzülmemeye çalışıyor ve kendi
kendine " sadece o küçük çocuğu düşündüğüm için
sıramı verdim " diyordu.Göğsünde bir acı hissi kalmıştı.
Siz adamın ya da kızın yerinde olsanız ne yapardınız
?
Tabii
ki öykü burada bitmiyor.Devam edelim, bakalım neler oldu.
Adam üzgünce evine gitti.Ertesi gün tüm gazetelerde çarşaf
çarşaf kızın resimleri vardı,mutlulukla gülümsüyor bu
para ile ne yapacağını anlatıyordu.Adam gazeteyi fırlatıp
çöpe attı. Kıza o gün parası ödenmişti.Kız önce güzel
bir elbise almış ve ,kuaföre gitmişti.Kendime bir araba alırım
kalanı ile diye düşündü. Ama nedense kendisini mutlu
hissetmiyordu,hep kendisine sırasını veren o tatlı adamı düşünüyor
ve vicdan azabı çekiyordu.Ben onun sırasını aldım
diye..Adam hiç itiraz etmemiş,sessizce marketten gitmişti.
Kendisini onun yerine koydu ve Ben olsam 1 milyon dolar benim
olacakken sıramı verdiğim kişiye gitse ne yapardım
diye..Herhalde çok üzülürdüm dedi.
Kararını
verdi, sabah bir avukata gidecek ve bu parayı adama vermelerini
isteyecekti,gerçi adamı hiç tanımıyordu ama avukat bir
yolunu bulur diye düşündü. Şimdi rahatlamıştı,huzurlu
bir biçimde uykuya daldı.
Birkaç
gün sonra adamı bir avukat aradı,adını marketteki
kasiyerden aldıklarını ve kredi kartı numarasından
kendisine ulaştıklarını söyledi ve devam etti." müvekkilim
o gün sıranızı verdiğiniz için teşekkür ediyor ve paranın
sizin hakkiniz olduğunu düşünüyor,para bankadaki hesabınıza
yatırıldı.Ama içinden 150 dolar eksik ,onunla Miss. Steward
bir elbise almış ve kuaförde saçını yaptırmış,daha
sonra size o 150 dolarıda gönderecek."
Adam
telefon elinde kalakaldı. İlk şaşkınlığı geçince kızın
çalıştığı şirkete gitti.Yemeğe çıktılar adam hem kıza
teşekkür etti ,hem de bu paranın yarısını kıza verdi.Uzun
uzun bu parayla ne yapacaklarını konuştular ,hayallerinden
bahsettiler,parayı harcadıkça ne yaptıklarını birbirlerine
söylemeye karar verdiler. Zamanla birbirlerinden çok hoşlanmışlardı,paraysa
bir vesile oluyor birlikte harcıyorlardı.
1 yılın sonunda bu parayla bir çok şey almışlardı ve para
bittiğinde evlenmeye karar verdiler. Simdi 2 çocukları var ve
çok mutlular. Her yıl JP marketlerin kuruluş yıldönümüne
katılıyorlar,tüm caddelerdeki billboardları süsleyen
marketin reklam kampanyasında onların alışveriş yaparkenki
mutlu resimleri süslüyor. Altında da kocaman " amacımız
mutluluğunuzu artırmak !(jip marketler zinciri) yazıyor
|