BELEDİYELERDE TOPLAM KALİTE YÖNETİMİNE GEÇMEK İÇİN BULUNMASI GEREKEN TEMEL NİTELİKLER
Mehmet TEKİNKUŞ*
Günümüzde yerel yönetimler gittikçe daha önemli hale gelmektedir. Bunda
dünyada yaşanan yerelleşme eğilimlerinin etkisi olduğu gibi insanların
hayatlarında doğrudan etkin olma yetkisinin de önemli payını unutmamak gerekir.
Ama olay sadece bununla da sınırlı değildir. İnsanlar gittikçe artan oranlarda
kendi yaşadıkları kentlere dahaçok sahip çıkma eğiliminde olup kaliteli bir
yaşam arzusu ile hemşehrilik bilinci güçlenmektedir. Özellikle 18 Nisan 1999
seçimlerinde vatandaşın yerel ve genel seçimler için ayrı partileri tercih
etmesi de bu tezimizi doğrular niteliktedir.
Türkiye’de yerel yönetimler il özel idareleri, belediyeler ve köylerden
oluşur. Ama nedense aklımıza yerel yönetimler deyince hep belediyeler gelir.
Gerek il özel idareleri, gerekse köyler çeşitli imkansızlıklar sebebi ile
yapmak zorunda oldukları hizmetleri yerine getirememektedirler. Bu da
belediyeleri diğer yerel yönetim birimlerine göre daha etkin kılmaktadır. Böyle
olunca da birçok ufak yerleşim birimi nüfusunu 2.000 yaparak belediye olmayı
hedeflemektedirler. Çünkü belediye olmak, köy olmaktan daha avantajlı görülmektedir.
Belediye olmanın köy olmaktan daha avantajlı olması belediyelerin hiç
bir sorunları olmadığı anlamına gelmez. Türkiye’de uzun yıllardır yerel
yönetimler reformu konuşulmaktadır. Zaten reformun konuşuluyor olması orada
ciddi sorunların olduğuna dair ipuçlarını bize vermektedir. Ama her nasılsa hiç
bir reform paketi gerek bu işle ilgili olan belediyecileri ve gerekse kamuoyunu
yeterince tatmin edememektedir. Bunun da nedeni yerel yönetimlerin içinde
bulundukları sorunların yeterince tespit edilip gerekli çözümlerin
üretilememesidir.
Yerel yönetimlerin mevcut şartlarda hizmet üretiminde gerekli etkinlik
ve verimliliği sağlayamamakta, çalışanlarını ve vatandaşları yeterince tatmin
edememektedir. Yani kısacası yerel yönetimlerde (belediyelerde) Toplam Kalite
Yönetimi (TKY) anlayışı ya hiç bilinmemekte veya bilinse bile gerektiği gibi
uygulanmadığı için başarısızlıkla sonuçlanmaktadır.
Bu yazının ana konusu belediyelerde TKY’nin nasıl uygulanacağını
araştırmak yerine TKY’ye geçmeyi düşünen belediyelerin taşıması gereken temel
nitelikleri belirlemektir. Çünkü, belediyelerde belli nitelikleri taşımadan
TKY’ye geçilmek istenmesi uygulamada bir kısım başarısızlıkları da beraberinde
getirecektir.
TKY’ye geçmek isteyen belediyeler aşağıda açıklanan
hususlarda kendilerini sorgulayarak TKY’ye geçmek için hazır olup olmadıklarına
bakmalıdırlar.
4.1. YERLEŞİK ALIŞKANLIKLARIN DEĞİŞMESİ
Belediyelerde Toplam Kalite Yönetimi uygulanması
için öncelikle olması gereken ciddi bir zihniyet değişikliğidir. Fakat bu
zihniyet değişikliğini daha çok TKY’ye uymayan alışkanlıkların değişmesi
şeklinde anlamak gerekir. Yoksa olayı bir kültür değişikliği olarak anlamamak
lazımdır. Çünkü kültür değişikliği bugünden yarına olacak bir iş değildir ve
kültürü değiştirmek oldukça zordur (Drucker,1998: 200). Zihniyet değişikliğini
kültür değişikliği olarak algıladığımız zaman farkına varmadan TKY’de başarısız
olacağımızı peşinen kabullenmiş oluruz.
Bu zihniyet değişikliğinin hem yerel hizmeti sunan
belediyenin yönetici ve çalışanlarında, hem de yerel halkta oluşması lazımdır.
Halkın siyasi seçimlerin dışında da çeşitli katılma yollarını deneyerek
taleplerini belediye idarecilerine iletecek duruma ulaşması gereklidir. Bu
ciddi tutum ve davranış değişikliği de halkın eğitim düzeyini yükseltme ve
sivil toplum örgütleri oluşturması ile yakından alakalıdır. Çünkü, halk bu
bilinç düzeyine ulaşmadığı zaman yapılacak çalışmalarda katılım eksik kalacak;
bu da TKY’nin önemli bir öğesinin göz ardı edilmesine sebep olacaktır.
Yönetici ve çalışanlarıyla belediye personelinin de
TKY’yi uygulayacak anlayışa sahip olmaları lazımdır. Böyle olmadığı zaman TKY
sadece sloganlarda kalan bir yönetim anlayışı haline geleceğinden TKY uygulama
çabaları daha işin başında sekteye uğrayacaktır. Bunun için de belediye
çalışanları belli bir eğitim seviyesine sahip olmalı en azından analitik
düşünme alışkanlıkları bulunmalıdır.
4.2. BELEDİYE BAŞKANININ VE
MECLİS ÜYELERİNİN PROFESYONEL GEÇMİŞİ VE BUNLARDA ARANAN NİTELİKLER
Özellikle yöneticisi olduğu belediyede TKY’yi
uygulamaya koyan ya da koymayı düşünen belediye başkanının başkan olmazdan önce
TKY’yi uygulayan bir kurumda kalite ile ilgili bir birimde çalışması veya en
azından kaliteye ilgi duyması TKY uygulamalarının başarı şansını ciddi derecede
arttıracaktır (Jun&Koike, 1998: 280). Çünkü TKY’nin belediyede başarılı
olması belediye başkanı ile belediye meclisi üyelerinin mutlak ve kesintisiz
desteğine bağlıdır.
Tüm örgütsel değişikliklerde olduğu gibi
belediyelerde TKY ye geçişte de tepe yönetiminin desteği ve liderliği
önemlidir. Çünkü değişiklik için gerekli tüm kararlar tepe yönetimin onayı ile
kesinlik kazanacaktır. Değişim için gerekli finansman ihtiyacını karşılanması,
ihtiyaç duyulacak nitelikli personelin temini, TKY eğitimi için gerekli şartların
oluşturulması (eğitici, eğitim aracı, ihtiyaç duyulan mekan ve eğitim zamanlarının tespiti) hep belediye
başkanı ve belediye meclisinin onayı ile olacak işlerdir. Aksi halde gerekli
kaynaklar ihtiyaç duyulduğunda temin edilemeyecek, personel gerekli eğitimleri
alamayacak ve işler sürekli olarak kesintiye uğrayacaktır. Aynı zamanda
personelin TKY çalışmaları konusunda sürekli olarak motive edilmesi de yine
belediyedeki tepe yönetime bağlıdır. Türkiye ve Dünyanın çeşitli ülkelerindeki
uygulamalar bu tezimizi doğrular mahiyettedir.
·Dürüstlük
·Halka yakınlık ve halkın
sorun ve isteklerini dikkate alma
·Yaratıcılık ve tecrübe.
Dürüstlük ve yaratıcılık zaten liderliğin en temel
özelliklerindendir. Belediye başkanı hem kendi personeline, hem hizmet ve mal
aldığı tedarikçi kuruluşlara hem de hizmet vermekle yükümlü olduğu belde
halkına karşı dürüst olmak zorundadır. TKY’yi uygulayan belediye başkanı yaratıcı
kişiliği ile vizyon sahibi olduğunu da ortaya koymalıdır.
Halka yakınlık zaten TKY uygulamalarında “müşteri
odaklılık” olarak karşılığını bulmuş durumdadır. Zaten belediye hizmetlerinin
kalitesini belirleyen yerel halk olacaktır. Aksi halde belediye başkanı ve
meclis üyeleri tekrar seçilememek riski ile karşı karşıyadırlar.
TKY’yi uygulamak isteyen belediyenin bir eğitim,
sanayi veya turizm şehri olması orada TKY çabalarının daha olumlu
neticeleneceğinin bir işareti sayılabilir. Çünkü bugün TKY genelde imalat
sanayii ve hizmet sektöründe gittikçe yaygınlaşan bir şekilde uygulanmaya
çalışılmaktadır. Özel sektörün TKY uyguladığı bölgelerde kamu sektöründe TKY
uygulanması için alt yapı hazır demektir. Çünkü o bölge halkında hem belli bir
kalite bilinci oluşmuş hem de kalitenin en büyük düşmalarından birisi olan bazı
yerleşik-olumsuz alışkanlıkların değişmiş olması beklenir. Belediyenin sanayi
veya turizm şehrinde yer alması gerekliliğinin temel sebepleri şunlardır:
a)
TKY’yi uygulayan özel sektör kuruluşu TKY’yi uygulamak isteyen belediyeye TKY
ile ilgili olarak standartların belirlenmesi ve bununla ilgili konularda
yardımcı olabilir.
b)
TKY uygulamalarında hangi konularda ve kimlerin eğitim alacağı belirlenerek
belediye personelinin TKY konusunda gerekli eğitimi almaları sağlanabilir.
Çünkü TKY eğitimle başlar ve eğitimle devam eder. Eğitimin sadece sözlü olması
tek başına yeterli olmamaktadır. Eğitim aynı zamanda uygulamalı olmak zorundadır.
Belediyeler de TKY konusunda uygulamalı eğitim imkanını ancak TKY’yi başarı ile
uygulayan bir sanayi işletmesinden veya bir hizmet sektörü kuruluşundan
bulunabilir. Çünkü bu eğitimi sürekli olarak bir danışmanlık firmasından almak,
belediyeler gibi kamu örgütleri için her zaman mümkün olmayabilir.
c)
Belediyeler TKY’yi uygulayan özel sektör kuruluşlarından sadece eğitim değil
aynı zamanda belediyenin işine yarayacak TKY uygulamalarının benchmarking
(kıyaslama) yoluyla belediyeye adaptasyonu konusunda da yardım isteyebilirler.
Çünkü bir kuruluşun TKY’ye geçmesi ve başarılı olması hem yoğun bir çaba
harcamasına ve hem de diğer başarılı kuruluşların başarılı uygulamalarını kendi
bünyesine adepte etmesine bağlıdır.
Aklımıza hemen şöyle bir soru gelebilir. Acaba özel
sektör kuruluşları yukarıda bahsedilen eğitim gibi destekleri verecekler midir?
Bize göre aşağıda belirtilen nedenler ve bazı olumlu örnekler bu desteğin
verilebileceğini bize göstermektedir:
·TÜSİAD-KalDer (Türk Sanayici
ve İşadamları Derneği ile Kalite Derneği) kalite ödülü kriterlerinden birisi
toplum üzerindeki etkidir ve %6 gibi bir ağırlığa sahiptir (Orçunus, 1996: 69).
TKY’yi uygulayan bir özel sektör
kuruluşu bu kriterleri ne kadar yakalarsa kendisini o kadar başarılı kabul
edecektir. Türkiye’de TKY’yi ilk uygulayan belediye Değirmendere belediyesidir.
TÜSİAD-KalDer Kalite Ödülünü alan Brisa firması yukarıda saydığımız bütün
konularda yardımını Değirmendere belediyesinden esirgememiştir.
·TKY tam katılımı sağlamayı
TKY’ye geçecek örgütler için vazgeçilmez bir öğe olarak kabul etmektedir.
Belediyenin hitap ettiği vatandaş kitlesi yani yerel halkın bir bölümü aynı
zamanda o özel sektör kuruluşunun“iç müşterisidir”. Belediyeye yardımcı olan
özel sektör kuruluşu aynı zamanda kendi iç müşterisinin de (tüm firma
çalışanları) olumlu alışkanlıklar kazanmalarını dolaylı yoldan da olsa
sağlayarak kaliteyi bir yaşam tarzı haline getirmektedir.
TKY’den bahseden çeşitli
yönetim düşünürleri TKY’yi uygulayacak örgütlerde yöneticilerin o örgütte “fare
deliğine” varıncaya kadar her şeyden haberdar olması gerektiğini ısrarla
önermektedirler. Bu durum belediyelerde ancak Kent Bilgi Sistemi (KBS)
kurulması ile mümkün olacaktır. Çünkü kent için gerekli planların yapılırken
kent hakkında sağlıklı verilerin olması o planlamayı daha gerçekçi yapacaktır.
O zaman planlamanın ne olduğu hakkında biraz bilgi sahibi olmakta fayda vardır.
Her yönetim sürecinin önemli
aşamalarından birisini planlama meydana getirir. Planlama, geleceğin
değerlendirilmesi ve ona göre gerekli önlemlerin alınması olarak
tanımlanabilir. Daha değişik bir anlatımla planlama neyin, nerede, ne zaman ve
kim tarafından yapılacağının önceden kararlaştırılması sürecidir. Günümüzde
kamu ve özel sektör kuruluşları geleceğe ait hedeflerini ancak iyi bir plan
vasıtasıyla gerçekleştirebilirler. Yerel yönetimler özellikle de belediyeler
belde halkına karşı yükümlü oldukları kamu hizmetini en ucuz, etkili ve kaliteli
bir şekilde yerine getirebilmek için planlama yoluna gidebilirler. Planlamanın
başlıca yararları şunlardır (Şimşek 1996: 143):
· Kaynaklarla talepleri ve
gelecekteki demografik, sosyal ve iktisadi değişimleri en uygun noktada dengede
tutmamızı sağlar.
· Zaman ve emek savurganlığını
azaltır.
· Yöneticilerin dikkatlerini
kurumun amacına toplar.
· Kurum faaliyetlerinin
koordinasyonunu sağlar.
· Kurum kaynaklarının amaca
yönelip yönelmediğini izleme ve denetleme imkanı sağlar.
· Rasyonel kural ve yöntemlerin
geliştirilmesine imkan sağlar.
· Plan aynı zamanda
kullanılacak standartların belirlenmesini ve temel alınmasını sağlar.
Belediyelerde iyi bir
planlamanın yapılması ancak coğrafi, sosyal, kültürel ve ekonomik anlamda
sağlıklı ve güvenilir bilimsel verilerin elde edilmesi ve değerlendirilmesi ile
mümkün olur. Belediyelerimizdeki temel sorun bu verilerin kapsamlı, güvenli,
hızlı, ucuz ve doğru şekilde elde edilmemesidir. Bu sorunun da çözümü KBS’leri
kurarak hayata geçirmektir (Aksu, 1995: 462). Kent Bilgi Sistemi (KBS) farklı
amaç ve kurumlarca toplanmış bilgilerin belli bir disiplin altında kolay
erişilebilecek ve yönetilebilecek bilgisayar ortamında bulundurarak bir veya
birden fazla kurumun değerlendirip sonuç aldığı ve bilgiye hakim olduğu bir durumu
ifade eder (Alkan, 1996: 1). KBS’leri kentin fiziki bilgi toplulukları olan
halihazır harita, kadastral mülkiyet durumları, imar planları ve altyapı
kadastrosu gibi ana bilgilerin yanısıra, belediye tarafından kullanılabilecek
her türlü idari ve mali bilgi bilgisayar ortamında depolanmakta ve uygun
yazılım sistemleri ile bu bilgilere ulaşım ve bunlarla işlem yapılması
sağlanmaktadır. İdari, mali ve demografik bilgiler, belde halkına ait kimlik
bilgilerini, yükümlülük ve aboneliklere ait bilgileri, temel sağlık bilgileri
ile asayiş ve ekonomik durum bilgilerini kapsamaktadır. KBS’nin temel ve en
faydalı özelliği, kentin fiziki bilgileri ile kentte yaşayan vatandaşlara ait
bilgilerin entegre biçimde kullanılabilmesidir (Aksu, 1995:462).
KBS’nin amaçları da
şunlardır (Alkan, 1996: 2):
· Kentin fiziki planlanması ve
bu planların uygulanmasında en verimli ortamı oluşturmak.
· Yatırımların planlanması,
uygulanması ve işletilmesinde en verimli ve doğru uygulamayı yapmak.
· Etkin belediye hizmeti verme
ve belediye gelirlerinin sağlıklı takip ve işleyişini sağlamak.
Türkiye açısından olaya baktığımızda kent hakkındaki
bilgilere hakim olmanın önemi ortadadır. Çünkü gerekli bilgiler elimizde
olmadan yeterli ölçmeyi yapamayız. Yeterli ölçmeyi yapamadan da gerekli
iyileştirmeleri yapmamız mümkün değildir.
TKY yaklaşımı temel hedef olarak müşterilerinin
sürekli olarak mutluluğunu hedeflemektedir. Müşteri iç ve dış müşteri diye
ikiye ayrılmaktadır. İç müşteri belediyede çalışanlar dış müşteri ise
belediyenin hizmet vermek zorunda olduğu yerel haktır. Belediye sınırları
içinde yaşayan hemşehrilerin mutluluğunu sağlamak belediye yönetimlerinin temel
hedefi olmalıdır.
Acaba yerel halkın yapılan hizmetlerden tatmin
olması nasıl sağlanabilir? İnsanları nelerin mutlu ettiğini bilmeden yapılan
hizmetler hakkıyla algılanmayabilir. Bunun için belediyeler vatandaşın şikayet
ve taleplerini iletecekleri birimler oluşturmak ve onlara gereken önemi vermek
zorundadırlar. Bunun için çeşitli belediyelerin uyguladıkları ve başarılı
sonuçlar alınan “beyaz masa” uygulaması güzel bir örnektir. Şimdi beyaz masanın
ne olduğunu daha ayrıntılı olarak görelim.
Beyaz Masa (BEM) hemşehri başvuru bürosu olarak
vazife görmektedir. Yıldırım Servis, Alo Belediye ve Halk Danış gibi isimlerle
de anılmaktadır. Kent halkının şikayet, ihtiyaç ve istekleri bakımından
belediyeye sürekli bilgi akışını sağlayan bir uygulamadır. Telefonla veya
bireysel başvuru sonucu dile getirilen şikayetler, ihtiyaçlar ve istekler
bilgisayar ortamında değerlendirilerek icracı birime ve BEM’in bağlı olduğu
birime (Doğrudan başkana ve/veya halkla ilişkiler birimine) iletilir. Başvuru
sonucu, bilgisayar aracılığı ile izlenmekte ve belirli bir süre içinde başvuru
sahibine bilgi verilmektedir. Eğer bu süre içinde gereken yapılmamışsa icracı
birim uyarılmaktadır. Başvuruların sistemli bir biçimde gruplandırılması ve
değerlendirilmesi, belediye yönetimlerine kent halkının ihtiyaçları, istekleri
ve şikayetleri hakkında sağlam ve güvenilir bilgiler vermektedir (Yalçındağ,
1996: 128).
BEM’in doğrudan başkana bağlı olmasının BEM’i daha etkin ve verimli
kıldığı görülmektedir. BEM doğrudan belediye başkanına bağlı ve danışmanlık
düzeyinde faaliyet gösteren bir birim olarak kabul edilebilir.
TKY açısından BEM, hem belde halkının ne
beklediklerinin ve şikayetlerinin çözüme kavuşturulmasında, hem de kentte
yaşayan insanların kaliteli yaşam etmenlerini belirlemede önemli işlevler
yüklenir. Ayrıca BEM belediyeler için “geri besleme” vazifesi de görmektedir.
BEM’e başvuran vatandaşlar aynı zamanda BEM görevlilerini doldurdukları
anketler vasıtasıyla denetlemektedirler. TKY’nin omurgası sayılan istatistik
tekniklerinden BEM’de faydalanılmaktadır. BEM bünyesinde kurulan anket ve çözüm
ekibi hem istatistiksel araçları kullanarak doğru teşhisler koymakta, hem de
Kalite Çemberlerinde olduğu gibi çözüm önerileri getirmektedir.
·Bunun için öncelikle
topyekün bir zihniyet değişikliği ile hem belediye çalışanlarının hem de yerel
halkın TKY’ye aykırı alışkanlıklarını değiştirmeleri sağlanmalıdır.
·Belediye başkanı ve belediye
meclis üyesi olarak seçilecek kişilerin özellikle de başkanın profesyonel
geçmişi önemlidir. Belediye başkanının daha önce TKY ile herhangi bir şekilde
ilgili olması ve TKY yaklaşımını benimsemesi belediyede TKY’nin başarılı
olmasında önemli bir etkendir.
·TKY’yi uygulayacak
belediyenin gerekli alt yapı desteğini sağlaması için bir eğitim, sanayi veya
turizm şehrinde yer alması TKY uygulamalarında başarıyı arttıracak önemli bir
faktör olarak bu çalışmadaönerilmektedir.
·TKY uygulamalarında ölçüm ve
veri toplama önemli bir öğedir. Çünkü ölçülemeyen bir şeyi değiştirmek mümkün
olmadığı gibi geliştirmek te mümkün değildir. Bunun için Kent Bilgi Sistemleri
kurularak hayata geçirilmeli ve TKY’ye geçiş için altyapı hazırlanmalıdır.
·Müşteri odaklılık TKY’de
temelöğelerden birisidir. Belediyelerin de müşterisi yerel halk, yani
hemşehridir. Hemşehrilerin taleplerini zamanında ve doğru olarak öğrenebilmek
için iyi bir halkla ilişkiler sistemine ihtiyaç vardır. Bu sistem hem halkın
taleplerini belediyeye kolayca iletecekleri imkanları hazırlamalı hem de bu
talepleri takip ederek vatandaşa gerekli bilgilerin hızlı, doğru ve güvenli bir
şekilde iletilmesi sağlanmalıdır. Bu da bazı belediyelerin (İstanbul, Kayseri,
Aydın gibi) uygulamaya koydukları Beyaz Masa uygulamasının hayata geçirilmesi
ile mümkün olabilecektir.
Belediyelerin bu şartları oluşturmadan sırf popilist
politikalardan dolayı TKY’ye geçmeye çalışmaları durumunda başarılı olmaları
mümkün değildir. Böyle bir durum diğer belediyeler ve kamu sektörünün diğer
örgütleri için “su-i misal” (kötü örnek) oluşturacak ve meydana gelecek iyi
oluşumları daha doğmadan öldürecektir. Bunun için belediyeler KalDer ile iş
birliğine giderek “belediyelerde TKY” birimi oluşturmalı ve bulundukları bölge
üniversitelerine gerekli desteği sağlayarak “yerel yönetim enstitüleri”
kurulması konusunda gerekli desteği sağlamaları gerekmektedir. Böylece Toplam
kaliteye geçmeyi düşünen belediyeler olayı bütün boyutlarıyla kavrayacak aynı
zamanda da hem KalDer’in hemde üniversitenin teknik ve bilgi desteğini sürekli
yanlarında bulacaklardır.
Uygun şartları kendisinde bulunduran belediyelerde
TKY’yi teşvik etmek için KalDer bünyesinde tıpkı özel sektör örgütlerinde
olduğu gibi belediyeler için de kalite ödülü kriterleri belirlenmeli ve her yıl
TKY uygulamalarında başarılı olan belediyeler ödüllendirilmelidir.
KAYNAKÇA
AKSU, Hüseyin.
“Belediyelerin 1994 Yılında Genel Durumu,” Yeni Türkiye. Y 1-S 4
(Mayıs-Haziran 1995) ss. 459-463.
ALKAN, Nedim. Aydın
Belediyesi Kent Bilgi Sistemi. Aydın: Aydın Belediyesi Dökümanı, 1995.
ARIYÖRÜK, Yılmaz. “Ulusal
Kalite Politikaları,” Sağlık Sektöründe Toplam Kalite Yönetiminin Yeri.
Editör: Mithat Çoruh. Ankara: Haberal Eğitim Vakfı, 1994, ss. 51-53.
ASAV. Kentte Yaşayanların
Tutum ve Öncelikleri Araştırması: Kamuoyu Yoklaması. Ankara: Anadolu
Stratejik Araştırmalar Vakfı Yayınları, 1996.
DRUCKER, Peter F. Gelecek
İçin Yönetim. Çev. Fikret Üçcan. 5.b. Ankara: Türkiye İş Bankası Yayınları,
1998.
EREL, Erdal ve Mithat Çoruh.
“Kalite Güvencesi Programı ve Bir Üniversite Deneyimi,” Amme İdaresi Dergisi.
C 24-S 2 (Haziran 1991) ss. 25-33
JUN, Jong S. and Osamu
Koike. “Why is Total Quality Management Not Popular in Japanese Public
Administration?” International Review of Administrative Sciences V 64-N
2 (1998) ss. 275-288.
KOZCU, Şeyda ve Melek
Göregenli. “Gençlik ve Yerel Yönetimler: Bursa ve İzmit Araştırması,” Gençlik
ve Kent Yönetimi. (Editör: Ferzan B. Yıldırım). İstanbul: WALD, Dünya Yerel
Yönetimler Akademisi Yayınları, 1994.
ORÇUNUS, Ali Rıza. “Rekabetçi
Yönetim ve TÜSİAD-KALDER Toplam Kalite Modeli,” Verimlilik Dergisi Toplam
Kalite Özel Sayısı. 2.b (1996) ss. 67-82.
ÖNDER, Murat. “Örgütsel ve
Yönetsel Eklektizm: Toplam Kalite Yönetimi,” Amme İdaresi Dergisi C 31-S
3 (Eylül 1998) ss. 37-74.
ÖZTÜRK, Sevgi Ayşe. ‘’Hizmet
İşletmelerinde En Önemli Rekabet Unsuru: Kalite,’’ Standart. Y 35-S 411
(Mart 1996) ss. 110-116.
SOYLU, Kaan ve Diğerleri. Toplam
Kalite Yönetimi Sözlüğü. İstanbul: Beyaz Yay., 1998.
Şİmşek, Şerif. Yönetim ve
Organizasyon. Konya: Mikro Dizgi, 1996.
YALÇINDAĞ, Selçuk. Belediyelerimiz
ve Halkla İlişkileri. Ankara: TODAİE Yayınları, 1996.
Yazarla ilgili bilgiler
Adı Soyadı |
: Mehmet TEKİNKUŞ |
Ünvanı |
: Doktor |
Görevi |
: Öğretim Görevlisi |
Bölümü |
: Kamu Yönetimi |
Fakültesi |
: Nazilli İktisadi İdari Bilimler Fakültesi |
İletişim Tlf. |
: 0 256 315 78 47-Ev 0 256 315 19 72-İş |
İletişim Faks |
: 0 256 315 19 69 |
e- mail |
: tekinkus@hotmail.com |
Yazışma Adresi |
: Dr. Mehmet TEKİNKUŞ Nazilli İktisadi
ve İdari Bilimler Fakültesi 09800-NAZİLLİ |
TEKİNKUŞ, Mehmet. “Belediyelerde
Toplam Kalite Yönetimine Geçmek İçin Bulunması Gereken Temel Nitelikler “ Yeni
Türkiye: Kalite Özel Sayısı (Mart-Mayıs 1999). S 26. ss 178-185.
TEKİNKUŞ, Mehmet ve Hüseyin
Özgür. “Belediyelerde Toplam Kalite Yönetimine Geçişi Zorlaştıran Sebepler,”
Kamu Yönetiminde Kalite II. Ulusal Kongresi , Ankara: 21-22 Ekim 1999.
ss 259-276.
TEKİNKUŞ, Mehmet ve Ekrem
Tatoğlu. “Türkiye’de Büyükşehir Belediyelerinde Uygulanmakta Olan Kalite
Yönetiminin Temel Boyutlarının Belirlenmesine Yönelik Faktör Analitik Bir
Çalışma,” 8.Ulusal Yönetim Organizasyon Kongresi, Nevşehir: Mayıs
2000.
TEKİNKUŞ, Mehmet. “Toplam
Kalite Yönetiminin Türkiye’de Büyükşehir Belediyelerinde Uygulanabilirliği
Üzerine Bir Alan Araştırması,” Yayınlanmamış Doktora Tezi. Selçuk
Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya: 2000