Kulak Çınlaması hakkında Sorular
Cevaplar 46-50 |
-
Soru 46: Tinnitusun mekanizmalarını açıklayan
tezler hakkında genel bilgi verebilirmisiniz?
-
Cevap 46: Tinnitus işitme sisteminin çalışmasındaki
bir bozukluğun işaretidir. işitme sistemi oldukça karmaşık organ, yollar,
bağlantılar ve sinirsel yapılardan oluşur. Bu yapıların tümünün oluşturduğu
sistem tanıma, belleme, öğrenme ve habituasyon gibi yüksek düzeyde işlevlere
sahiptir. Böyle tümüyle açıklanması bile henüz gerçekleşmemiş bir sistem
içinde tinnitusun oluştuğu yeri kesinkes saptamak mümkün değildir.
Örneğin, otoskleroz yüzünden ameliyat (stapedotomi) olan bir hastanın
yaşadıkları çok çarpıcıdır. Başlangıçta tinitusun yeri kulakta üzengi kemikçiğinin
tabanındaki otoskleroz odağıdır. Fakat ameliyattan sonra tinnitus katlanılmaz
dereceye çoğalmıştır. Daha sonra bir dizi ameliyatla koklea iptal edilerek
tümüyle çıkarılmış ve işitme siniri kesilmişse de hiç yarar
sağlanmamıştır. Tinnitus, her ameliyattan sonra azalmışsa da kısa
bir süre geçince eskisinde daha çok olarak ortaya çıkmıştır. Benzeri
hiç bir hasta ameliyatla tinnitustan kurtulamamıştır. Öyle gözüküyor ki
her ameliyat ile tinnitusun yeri işitme sisteminde biraz daha beyine doğru
kaymıştır.
Subjektif tinnitustan sorumlu mekanizmalarla ilgili spekülasyonları
sıralayalım:
1. Kokleadaki mekanik işlemler
2. İşitme siniri liflerinin anormal faaliyeti: Bu görüşe göre bazı
tinnituslar işitme siniri liflerindeki anormal faaliyetten kaynaklanır.
Sinirlerin kılıflarındaki bozukluklar anormal faaliyetlerin ortaya
çıkmasında asıl sorumlu sebeptir. Bu anormal faaliyetler tinnitus sesi
olarak duyulur.
3. Kokleada efferent (beyinden kulağa) kontrol mekanizmasının bozulması
4. Deafferentasyon ( merkeze işitme uyarılarının götürülememesi) nedeniyle
ortaya çıkan merkezi sinir sistemi mekanizmaları
5. Periferik işitme sisteminden gelen sinir uyarılarının düzen bozukluğu
6. Beyinde oluşan epilepsi benzeri faaliyet
7. Santral ve periferik sinir mekanizmalarının etkileşimi: Tinnitus
burada santral ve periferik işitme sisteminin entegrasyonunu temsil eder.
8. Biyokimyasal bozukluklar: Sinirlerde uyarının iletilmesinde rol
alan birçok yerel ve genel salgılardaki biyokimyasal değişiklikleri tinnitus
oluşumunda sorumlu tutan, ispatlanamamış, spekülasyonlara dayanan tezler
vardır.
-
Soru 47: Bir kulağa aynı anda iki ayrı ses
verilirse aralarında nasıl bir etkileşim olur ve işitilir?
-
Cevap 47: Bu konu elektrofizyolojik yöntemler kullanılarak
yapılan insan ve hayvan deneylerinde psikoakustik bilimdalı tarafından
incelenir.
Sözü edilen etkileşmeler :
a. İki sesin farkının işitilmesi
b. Bir sesin diğerini maskelemesi diğer bir deyişle işitilmez
hale getirmesidir.
-
Soru 48: İki sesten birinin diğerini maskelemesi
ne demektir?
-
Cevap 48: Normal psikoakustik durumlardaki maskeleme,
kokleada ses titreşimleri arasında, henüz elektriksel işaretlere dönüştürülmeden
önce olur. Uyarı sonrası maskelenme olayı bir saniyeden kısa sürer. Maskeleme:
bir sesin, diğer sesin işitilmesini önlemesidir. Bu işlem esnasında maskeleyen
ses, maskelenen sesin işitilme eşiğini yükselterek o ses seviyesinde algılanmasını
önler. Ancak maskelenen sesin kuvveti artırılırsa o ses birdenbire maskelemeden
kurtulur ve kuvvetli olarak işitilmeye başlar. Her sesin titreşim sayısı,
kuvveti, süresi gibi özellikleri bilinir ve hesaba katılırsa maskeleme
olayının her yönü önceden kesin olarak bilinir. Örneğin, bilinen bir ses
ile bilinmeyen diğer bir ses arasında maskelenme olursa sonuçları kullanılarak
bilinmeyen sesin tüm özellikleri bulunabilir.
Oysa tinnitusun maskelenmesinde hiç bir şey önceden hesaplanamaz.
-
Soru 49: İki ayrı sesi aynı anda dinlerken
fark titreşimlerin işitilmesi ne demektir?
-
Cevap 49: Bir kulağa aynı anda verilen 2 ayrı ses arasındaki
etkileşme pisikoakustik deneylerde derinlemesine incelenmiştir. Fark frekansının
duyulması bu etkileşmenin özelliklerinden bir tanesidir. Örneğin
bir kulağa 500 Hz. ve 550 Hz. frekanslı 2 ayrı ses verilirse bu iki sesin
frekansları arasındaki fark (550-500=50) olan 50 Hz. titreşiminin şekillendirdiği
bir ses işitilecektir. Bu olay müzikle uğraşanlar için çok önemlidir. Piyanosunu
akord yapacak olan müzisyen, hem akord aletinin verdiği sesi hemde piyanonun
sesini beraber dinlerken fark frekansa dikkat eder. Piyanonun sesinin titreşimi
akord aletinin sesinin titreşimine yaklaştıkça fark frekans sesi
kalınlaşır, kalınlaşır ve aynı olunca hiç işitilmez olur. Sonra tekrar
işitilmeğe başlar. İşte o fark frekansın hiç işitilmediği noktada piyanonun
sesinin frekansı, akord aletininkine eşittir ve tam akord yapılmış olur.
Tinnitusun maskelenmesi esnasında fark frekans sesi hiç oluşmaz;
çünkü tinnitus gerçek bir ses gibi davranış göstermez.
-
Soru 50: Sesin, işitmeyle ilgili bazı
özellikleri nelerdir?
-
Cevap 50: Ses, hava ve su gibi esnek ortamlarda moleküllerin
titreşimleridir ve dalgalar halinde yayılır.
Sesin bir saniyede gittiği mesafe havada 340 metre, suda 1400 metredir.
Sesin şiddeti demek olan ses basıncı Pascal (Pa) birimi
ile ölçülür. 1000 Hz frekansında işitilebilen en az ses basıncı birimi
20 mikropascaldır. Ağrı veren sesin eşiği ise 20 Pascaldır.
Ses basınç seviyeleri desibel ile daha iyi ifade edilir. Desibel
logaritmik bir birimdir. Çoğu insanın ancak işittiği ses şiddeti
0 dB seviyesindedir. Ağrı veren ses 120 dB seviyesindedir. Odyometre ile
sessiz odada ölçülen 0dB ile 25 dB arasındaki işitme eşikleri normal kabul
edilir.
(db=10.log.ses basıncı/referans ses basıncı)
Havada yayılan sesin sadece binde biri suya geçebilir, kalanı
yansır. İç kulakta sesi sezen Korti organı sıvı bir ortamdadır. Eğer orta
kulak hiç olmasaydı havadaki ses 1000 kere zayıflatılarak iç kulak sıvılarına
geçip baziler membranı titretecekti. Oysa kulak zarı ve çekiç-örs-üzengi
kemikçikleri ses titreşimlerini hiç zayıflatmadan iç kulağın sıvı ortamına
aktarır.
İnsan kulağı saniyede 20 ile 20.000 arasında titreşen sesleri
işitir. Bir saniyedeki titreşim sayısına Frekans denir ve Hertz (Hz.) birimi
ile ölçülür. Bazen 1000Hz= 1kHz kısaltması (kiloHertz) kullanılır. Odyogramlarda
klasik olarak 250 Hz - 500 Hz - 1kHz - 2 kHz- 4kHz - 8kHz frekanslarında
işitme eşikleri ölçülür.
Konuşma gerçekte çok karmaşık sesleri içermekle birlikte en çok
bu frekanslardaki sesleri içerir. A E I İ O Ö U Ü sesli harfleri alçak
frekanslı seslerdir. Sessiz harfler 3-4 kHz gibi nispeten yüksek frekansları
içerir.Konuşmada sesli harfler güçlü,sessiz harfler ise zayıf olarak çıkar
Şekil 7: Konuşmadaki sesli ve sessiz harflerin taşıdıkları güçlerin
kıyaslanışı.
Konuşmaların anlaşılırlığı büyük oranda sessiz harflerin işitilmesine
bağlıdır. Yüksek frekanslarda işitme kaybı olanlar sessiz harfleri işitemediği
için kelimelerin çoğunu kaçırır. Oysa kaçırılan kelimelerdeki sesli harfler
eksiksiz algılanır. En sık işitme kaybı, yüksek frekanslardaki işitme kaybıdır.
Bu yüzden işitme kaybı olanların çoğu, kendilerine konuşulduğunu
farkeder fakat söylenenleri ayırd edemez.
İşitme kaybı olan her üç kişiden ikisi, frekansı işitme kayıplı
bölgeye uyan Tinnitustan yakınır.
| <<< Önceki Sayfa <<<
| • Sorular •
| >>> Sonraki Sayfa >>> |
|
Ana Sayfa |
Misafir Defterini imzala |
Defter'e göz at |
Tinnitus Merkezine Mektup