HaciAlinin websitesi
AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİN DE
NELER DEĞİŞTİ ?
Hacı Ali Özhan
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde 3 kasım 1998 tarihinde yürürlüğü giren 11 nolu protokol ile Mahkemenin oluşumu, yetki ve yargılama usulünde çok önemli değişiklikler yapılmıştır. Bu değişikliğin protokolün gerekçesinde açıklandığı üzere, Avrupa konseyi üyeliğindeki çoğalma ve üyelik başvurularındaki artış nedeniyle hakların korunmasındaki etkinliği sürdürmek, geliştirmek amacıyla denetim mekanizmasını yeniden yapılandır
mak olarak belirtilmiştir.1950 yılından buyana Avrupa İnsan haklan (AİHS) sözleşmesindeki en kapsamlı, yoğun ve toplu bir değişiklik 11 nolu protokol ile yapılmıştır. Bu değişiklikle hakların niteliğinde bir değişiklik olamamasına karşın, yargılama usulü baştan sona değiştirilmiştir.
Bu değişiklikler nelerdir ve Türkiye nasıl etkiyecektir konusu üzerinde durulacaktır.
Öncelikle belirtmek, gerekir ki, Avrupa konseyinin bütün üye ülkelerinden oluşan komisyon ve Divan, iki şamada birbirinden bağımsız ve alt-üst ilişkisi olmadan iki kurul halinde çalışıyordu. Bu iki kurul Avrupa İnsan haklan Mahkemesi (AİHM) olarak tek bir kurula dönüştürülmüştür.Komisyonun kaldırılmasıyla, başvurular doğrudan AİHM' ne yapılacaktır. Komisyonun bütün üye ülkelerin temsilcilerinden oluşan yaklaşık 25 kişilik heyeti belirlenen toplantı günlerinde toplanıp, kabul edilebilirlik kararı verebilmek için her dava yaklaşık 1.6 yıllık zaman süresi ortadan kaldırılmıştır.
Değişiklikle, 3 kişilik komite tarafından kabul edilmezlik yönünde karar verilmesi amaçlı inceleme raporu kısmen komisyonun görevini sürekli görevde bulunan ve 3 kişiden oluşan komitenin karar ; verme hızı ile geniş bir kurulun 'karar' verme hızı belirgin derecede farklı surede olacaktır. Üstelikte, komite kabul edilmezli
k incelemesi yaparken; komisyon kabul edilebilirlik incelemesi yapması nedeniyle esasa ilişkin ve nitelikli bir karar verme zorunluluğu komisyon aşamasını haklı olarak uzatıyordu.Komisyon aşaması kaldırılırken, AİHM' si kendi arasında işbölümü yaparak alt birimler oluşturulmuştur. Şöyle ki 3 kişilik komite, 7 kişilik Daire ve 17 üyeden büyük daire oluşturulmuştur.
Oluşturulan komite, başvuruları ilk olarak incelemeye alacak ve kabul edilemez denilmeyen davaları, Daireye gönderecektir. 3 kişilik komitenin karar alma hızı yanında, işbölümü nedeniyle uzmanlaşmış konu ve davalarda ki başvurulara, bakacak olması kararların doğruluğunu ve yerin deliği olasılığını artıracaktır.
Bu değişiklikle getirilen çok önemli bir hüküm, Daire kararlarına karşı 3 ay içinde itirazın mümkün olmasıdır. Önceden komisyon ve Divan kararlarının kesin olması, itiraz imkanı tanınmıyor olması gelişkin hukuk olması, hatalı kararlardan dönme imkanı verdiği gibi, tarafların kararın itirazlarıyla beraber yeniden incelenmesi sonucu verilen k
arara razı olmaları, karara saygı gösterip benimsemeleri, adaletin oluşumundaki tereddütleri gidereceği nedenleriyle çok faydalı olacaktır.Daire kararına karşı itiraz halinde, davayı büyük daire inceleyip, kararını verecektir. Bu .karar kesindir. Davalardaki sonuçlanmayı çok ciddi anlamda kısaltacak bir nedende, tam mesaili, sürekli görev halinde tutulmasıdır. Önceden ancak toplantı zamanında kurul toplanıyordu. Şimdi ise bütün zamanlarda, üyeler görevde olup her an, her gün toplanabilmektedirler.
En öneml
i değişikliklerden biriside, duruşmaların aleni olmasıdır. Önceden duruşmalar aleni olmadığı gibi, davanın her aşaması büyük bir gizlilik için de yapılıyordu. Artık, duruşmaları dinleyici izleyebilecek, görüntü alabileceklerdir. Ayrıca, dinleyicilerin duruşmayı izlemelerinin gereği olarak, yabancı dilde tercümelerin yapılması duruşma salonunun çeviri sisteminin kurulması da zorunlu olmaktadır. Keza, aleniyetin bir gereği olarak davayla ilgili bütün bilgi ve belgeler kamuya açık olup incelenebileceği gibi, bir örneğinde edinilebilir hale getirmiştir, bu değişiklikle önceki gizlilik hali tam bir açıklık haline dönüştürmüştür.Yine çok önemli bir değişiklik de, Mahkemede görülen bir davada hukuki ve fiili ilgisi ispatlayan herkes müdahale edebilecektir.
Bu meşru ilgi nedeniyle davaya müdahale edilerek yazılı görüşlerini bildirme ve duruşmalarda bulanma hakkını tanınması ileri yargılama sistemlerine özgü isabetli bir değişikliktir. Örneğin, bir siyasi partinin kapatılması davasında bir milletvekilinin, siyasi partinin yöneticilerinin mağduriyetleri nedeniyle meşru ilgilerinden dolayı AİHM' deki bir davaya müdahaleleri pekala mümkün olabilecektir.Ayrıca, Mahkeme kendiliğinden bir davada daha doğru karar verebilmek için uygun buldukları kişi veya kurumun yazılı görüşlerine müracaat edebilecekleri gibi onları duruşmaya çağırıp dinleyebileceklerdir. Mahkemelerdeki bilirkişi müessesesi olarak görülebilecek bu uygulamada adalete hakkaniyete uygun karar verebilmek için faydalı bir usul kuralıdır, bir dava özel ve teknik
bilgi gerektiriyor olabileceği gibi, davayla ilgili kurum ve kişilerin uzmanlık görüşleri her zaman faydalı olacaktır. Örneğin, başörtüsü ile ilgili bir davada . Diyanet işleri başkanlığının görüşlerinin alınması veya mısır Islam Enstitüsünün görüşlerinin alınmasına gerek duyulabileceği gibi bu konuda davacı başvuran açıktan talepte bulunarak bilirkişi görüşlerinin alınması sağlanabilecektir. Yüksek Askeri Şura kararıyla TSK'lerinden ilişiği kesilenlerin AİHM deki davalarında, örneğin Almanya Askeri Şurasının görüşlerinin alınması veya Askeri akademilerin uzmanlarından görüş alınabilecektir.Üye devletçe gösterilen 3 aday arasından Parlementerler Meclisince bir üye mahkeme üyeliğine 6 yıl için seçilir. Yaş sınırı 70 olup üyeler, yeniden seçilebileceği gibi aynı üye birden çok komite ve daire de görevli olabilecektir
.3 Kasım 1998 tarihi itibariyle komisyon üçlerinin görevleri sona erecektir. Komisyona intikal etmiş işlerin l yıl içerisinde bitirilmesi bitirilemeyen işlerinde. mahkemeye aktarılacağı belirtilmiştir.
1995 yılına kadar kayıda geçirilen başvuru sayısı 29.539 olup, bunun 25.947 adedi için karar verilmiştir. Bu kararların 2824 adedi için komisyonca kabule dilebilirlik kararı verilmiş, diğer başvurular reddedilmiştir. Divana 1995 yılına kadar toplam 506 dava intikal etmiştir.
48 'yıllık süre' sonun da, yargılama sisteminde böylesine köklü ve tümden değişiklik, gelişmiş yargılama usulüne uygun bir düzenlemedir. Gerçekte başlangıçta benimsenen usul kuralları .adalet duygusuna uymayacak basitlikte idi. Bu değişiklikle başlayan isabetli usul hükümleri çok uzun yıllar ihtiyaca cevap verecek ve uygulanacaktır.
Ayrıca Daire ve .Büyük daire arasındaki ilişkiyi, yerel mahkeme ve Yargıtay arasındaki ilişki gibi yorumlayabiliriz. Kararın tekrar gözden geçirilmesi fırsatının yerindeliği kuşkusuz tartışma götürmez.
Duruşmaların alenî olması, müdahale imkanı verilmesi ve bilirkişi müessesenin kurulması çok isabetli ve önemli, canalıcı değişikliklerdir. Bu değişikliklerle, 3,5-4 yılda sonuçlanan davalar artık 1.5 gibi hızlı sürede değişikliklerle mümkün olabilecek, ama ne yazık ki T.C. Devletinin yanlış uygulamaları sonucu mahkumiyet sayısı da hızla artacaktır .Hacı Ali Özhan
Not: Bu makale 20 KASIM 1998 CUMA dergisinde yayımlanmıştır.
hacialiozhan@hotmail.com................................... hacialiozhan@mynet.com