![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Eglence kulturumuz degisiyor: yer yer zenginlesiyor, biraz globallesiyor, giderek de ekonomimizdeki yerini yavas da olsa sabitliyor. |
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Asagidaki yazi NStyle dergisinin Temmuz '00 sayisina kapak konusu olan "Eglence" makalesi icin alinti yaptigi Bikem Ekberzade'nin Eglencenin Ekonomisi adli yazisinin orijinalidir. Iyi okumalar.... |
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
"Agzimda anlatilmasi zor bir tat var. Galiba bu soguk, muzik, yagmur, ruzgar, sohbet, camur, dans, soguk, muzik, yagmur, ruzgar, sohbet, dans karisiminin verdigi mutlu bir yorgunluktan geriye kalanlar." |
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
![]() |
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Festival yonetiminde yerini alan iki ana kurulustan birisi olan Momentum Bec'ten Can Sagic H2000'e katilan sponsorlari degerlendirirken sunlari soyluyor: "Aslinda baktigimizda herkesin hedef kitlesi genclerdir. Eger sanayi masa satmyorsaniz." Gulerek ekliyor, "cunku onlar potansiyel tuketici ve potansiyel is sahibi olup, para kazanip kendi ihtiyaclarini karsilayacak olan insanlar," ve herseyden onemlisi eglenmek isteyen, bunu gerceklestirirken de sinir tanimayan bir kitle. Festivalin sponsorlari da, festivalin musterilerine daha eglenceli, daha iyi bir hayat icin onerilerde bulunuyorlar. Gencler bir yandan sevdikleri gruplarin muzigine ayak uydururken, bir yandan da onlara bu hizmeti getiren organizatorlere maddi destegi saglayan markalarin onerileri dogrultusunda kendi secimlerini sekillendiriyorlar: dondurmanin iyisi Scholler, kot pantolon deyince akla Levis gelir, bira ise Efes. |
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
H2000 bir cok yonden Turkiye icin bir ilkin baslangici ise, bu muzik festivalini bu kadar degisik kilan sey ne? 3 gun surekli devam etmesi mi? Belki. Guclu sponsorlari olmasi mi? Buyuk ihtimalle. Yoksa bu buyuk sponsorlarin 3 gun boyunca Onursal gibi binlerce kisiye sadece ve sadece kendi urunlerini acik bir alan icerisinde satma sansina sahip olmalari mi? Ya da belki de bu festivali farkli kilan sey sadece eglence: dur, durak bilmeyen, yagmura, camura aldirmayan, saguktan, sicaktan etkilenmeyen, etkilense de dert etmeyen, aktif ve dinamik bir generasyonun duydugu acligi gidermek istermiscesine surekli daha fazlasini istedigi, ve onlar istedikce hic itiraz etmeden festival yonetiminin sundugu tuketim maddesi. |
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Selcuk Kiper 26 yasinda basarili bir organizator. Ayni zamanda H2000'in eglence podyumunda Bungee Jumping ve Scad Dive gibi ekstrem sporlari Turk seyircisi ile tanistiran adam. "Ben bir seyi cok iyi bilirim" diyor Kiper, "o da insanlari sasirtmak ve insanlarin hosuna gidecek seyleri yapmak." Kiper'e gore H2000'in kanitladigi: "Turkiye'de insanlar iste alir cadiri eline gider uc gun bir yerde kalir, festival yapar." Yine de "eglence anlayisi Turk toplumu icerisinde heuz olusmamis," diyor ve Turkiye cercevesinde yaratilan bir cok etkinlige katilan seyirciler icin su degerlendirmeyi yapiyor: "herkes gider, kimse dans etmez, acayip bir sosyal baski var." |
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
![]() |
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Iste biraz da bu yuzden festivalin hedefledigi ve Kiper'in "Beyoglu toplulugu" diye tanimladigi genc insan grubu, festivalin basarisinda en buyuk rol oynayan faktorlerden birisi: "Eglenmeyi bilen insanlar var Turkiye'de. Camurlarda da yuvarlanayim onemli degil. Vakti iyi degerlendirebilmek. Yagmur yagiyorsa yagiyor, kiyafetim islandi diye aglamiyor hic kimse. Yani, yeni almistim, yok iste Gucci'ydi, bilmem neydi. Ama bu cok onemli, cunku Turkiye'nin en buyuk sorunu eglenmeyi bilmemek bence. Insanlar tek basina eglenemiyor." |
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
![]() |
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Ilk Woodstock'a bir geri donus yapalim. Organizatorler zamanin baris ve ozgurluk stilinden yararlanmak icin bir festival duzenliyorlar. Ufak bir terslik oluyor, festivale gelmesi gereken kitle konser yerine biraz erken varinca, seyirciler bilet giseleri kurulmadan alana girmis, sahnenin onunde yerlesivermis oluyorlar. Bu sayede baris ve ozgurlukle tam bagdasan acik, parasiz katilim kazaran da olsa gerceklesiyor. Woodstock bir efsane olarak beyinlere kazinirken bir yandan da kendisinden sonra geleceklere onderlik yapiyor. Daha sonra mesajlar degisse de festivalin ornegi tekrarlaniyor, Amerika'da tek gunluk Lollapalooza doguyor, Avrupa'da ise Sagdic ve ekibi icin bir model olusturan Glostenbury, genclerin agirlikli katilimi ile bir muzik/panayir/festival cercevesinde devam ediyor. |
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
![]() |
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Can Sagdic H2000'in imajini anlatirken ikinci Woodstock'da yasanan ideolojik degisime dikkat cekiyor. Ilk Woodstock'da verilen baris mesajlarinin yerini ikincisinde anarsi ve siddetin aldigini belirtirken, "tamam dogru Woodstock bu isin isim babasi, fakat insanlar [artik] daha farkli eglenmeye, dinlenmeye, bir sekilde desarj olmaya geliyorlar," diyor. Bu dogrultuda Sagdic'a gore H2000'de de anarsi degil, baris icerisinde, mutluluk icerisinde eglenceye katilim on plana cikan. Bu tip festivallerin artik simdi ve burada kabul edilmesinin, kotu iklim sartlarina ragmen katilimla desteklenmesinin bir sebebi de belki artik ihtiyaclar dogrultusunda mesajlarinda degistigi. |
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
![]() |
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Eger ihtiyac mesaji belirliyorsa (ya da tam tersi!) peki ihtiyacimiz olan sey ne? Tuketim bir ihtiyactir, eglence de bir ihtiyactir. Hele ikisi birlesirse? Son zamanlarin festivallerine baktigimiz zaman on plana cikan sponsorlarin bir sekilde halk arasinda kabullenilmis taninan markalar oldugu. Bu sponsorlarin destekledigi etkinliklere bakildiginda sponsorlarin ne tip bir kitleyi musteri olarak istedikleri ortaya cikiyor. Peki Omerli'ye gelen cogunluga bakarsak, Levis giyen, Durex kullanan, Kanal E seyreden, Scholler marka dondurma yiyen stereotiplerle mi karsilasiyoruz? |
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Sagdic bunu soyle yorumluyor, "baktiginiz zaman insanlar neden tuketirler? Bir seylere ihtiyaci olduklari zaman tuketirler ve secenekleri coktur. Genellikle insanlar bir marka ile kendilerini ozdeslestirmeyi severler." Bu "ozdeslesme" H2000'e de yansiyor demek ki festivalin sponsorlari olaydan memnun ayriliyorlar. |
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
![]() |
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Ama festivalden yegane memnun ayrilanlar sponsorlar degil. Festivale katilan yerli ve yabanci gruplarin cogunlugu da sahnede performanslarindaki cosku ile memnuniyetlerini belirtiyorlar. Festivalin ikinci gunu yagan yagmura, soguga, festival alaninin camur deryasina donusmesine ragmen sahnenin onunde yerlerini alan ve begendikleri topluluklarin sarkilarini hep bir agizdan soyleyen genclerin dinamizmine aksam saatlerinde sahne alan Lamb grubu uyeleri de katiliyor. Grubun "elektronik dehasi" Andy Barlow sahneden asagiya inerek seyircilerle aralarina cekilen barikatlara tirmaniyor ve yagan yagmura karsi seyircilere sesleniyor: "bu haksizlik, biz kuru yerdeyken siz burada islaniyorsaniz, ben de sizinle beraber islanmaliyim diye dusundum!" Geceyarisi sagnak yagis alinda sahne alan Bush grubunun solisti Gavin Rossdale, "Turkiye'ye daha once gelmeliydik, ozur dilerim," diyerek seyirciye sesleniyor. Ihtiyac ve tuketim, peki tum somut tuketim malzemeleri arasinda sessizce yerini saglamlastiran muzik kulturu cercevesinde eglence nasil satiliyor? Alanlar memnun mu? Iste Barlow'un bu ufak jestine verilen cevap tum parcalarinda Lamb'i buyuk bir coskuyla desteleyen seyirci kitlesi. |
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
![]() |
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
"Ilk once H2000 buraya gelir, daha sonra bir Mac Donalds acilir, Aquapark kurulur, yavas yavas bolge gelismeye, yapilanmaya baslar," diyor festivale katilanlardan Evrim isimli bir genc. Evrim'in soyledikleri mantiga uygun. Omerli'deki arazi gelisime acik bir alan. Hali hazirda H2000 konseptinin bazini olusturan bir su parki projesi gundemde. Her ne kadar ilerleyen yillarda yakinlarda kurulacak yiyecek merkezleri, diger eglence alanlari festivalin sehir hayatindan izole edilmis tarzini degistirecekse de, bu degisim festivalin basarisi ile dogru oranda kacinilmaz gibi gorunuyor. Artik eskiye nazaran daha cesur ve bagimsiz bir gencligin on plana ciktigi asikar. Onlarin artan ihtiyaclarini degerlendirecek atilimcilarin da giderek bolgeye gelmesi her ne kadar festival arazisinin su anki gorunumunde uzak bir ruya imis gibi gozukse de, Can Sagdic ve meslektaslarinin 3 sene boyunca planlayip 9 ay icerisinde sponsorlari bulup gerceklestirdiklerine bakildiginda bu ruyanin pek de olanaksiz olmadigi gozukuyor. Hele festival yonetiminin sponsorluk icin satisa cilardiklari urunlerinin ilk gunlerindeki hali goz onune alinirsa bunun pek de buyuk bir mucize olmayacagi anlasiliyor. "En basta hayal satiyorsunuz," diyor Sagdic, "ilkini yapmadiginiz surece kimse bunu kiyaslayacak bir organizasyon kafasinda sekillendiremiyor." Mesele ilk adimi atmak. "Altyapisi olmayan bir arazi," diyor Kiper festival alanindan bahsederken, "bir cok seyi getirip oraya kurdular. Bir cok sey sonraki senelerde cok daha rahat [olacaktir]" Ilk adim aatildigina gore Sile'ye uzanan TEM otoyolunun kurulmasi nasil bir zamanlarin eziyetli yolunu yarim saatlik zevkli bir yolculuga donusturduyse, bu festivalin gerceklesmesi de Istanbul gencliginin damak tadini, ve Kiper'in uzerine basarak Turkiye'de yerlesmedigine dikkat cektigi festival bilincini giderek gelistirecege benzer. |
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Ama festivalden yegane memnun ayrilanlar sponsorlar degil: Ard arda sahne alan Lamb, Republica ve Bush grubunun uyeleri seyircinin coskusu karisinda basarili performanslar sundular. Yagmura ragmen gruplara alkislari ile eslik eden seyirciler ise hava sartlari dahil hic birseyin eglencelerini bolmesine izin vermeyeceklerini ispatlarmiscasina Cumartesi gecesinin gec saatleine kadar sahne cevresini doldurdular. Bu beklenmedik coskuya katilan muzisyenler de sahneden memnun ayrildilar. |
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
![]() |
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Damak tadindan bahsetmisken bir de bizim sicak kanli, enerjetik toplumumuzun gelisen eglence anlayisina bakalim. 3 gunluk bir surecte Sagdic'in on belirlemelerine gore yaklasik 8000 kisilik bir seyirci grubunun gecesiyle gunduzuyle ayni mekanda gecirdikleri zaman cercevesinde ciddi bir olayin, siddet sonucu bir yaralanmanin, ya da bir agiz tadsizliginin yasanmamis olmasi dikkate deger. Her ne kadar 100 donumluk bir alana yayilsa da sinirlari olan bir arazide, asiri farkliliklar gostermese de degisik kesimlerden gelen, Selcuk Kiper'in tanimlamasiya cogunlugu "bilincli ve cikmayi seven" genclerden olusan seyirciler, mumkun oldugu kadar birbirlerinin kisisel alanlarina tecavuz etmeden bir hafta sonunu benzer kosullar altinda, sikayet etmeden gecirmeyi basardilar. Bu daha nice H2000'ler icin yesil isigi yakmaya yeter gibi gorunse de organizasyonun altinda yatan on planlamayi, alt yapi olusumunu ve tasarim zincirini goz ardi etmemek lazim. |
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
![]() |
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Onceleri meyhaneler vardi, derken barlar kuruldu, sonra diskotekler, gece klupleri... Konserlere gosterilen ilgi ile market daha da acildi ve sponsorlarin ise girmesiyle cogalan senelik festivaller simdi de H2000'e giden yolu hazirladi. Her ne kadar bilet fiyatlari diger etkinlikler arasinda kendisini belli edecek kadar yuksek olsa da giderek kaniksanan alternatif kulturun istegi dogrultusunda ihtiyaca cevap veren, bu kulturun bir parcasi olmasa da muzigin sesiyle ona karsi merala yaklasan bir halk kitlesi degisimin yavas ama emin ayak seslerini duymamizi sagliyor mu? |
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
"Gozlemledigim en buyuk sey ne biliyor musunuz?" diye soruyor Sagdic, "Omerli'nin yerel halki, bas ortusuyle gelen insanlar da dahil olmak uzere bizim kluplerde gordugumuz insanlar da dahil olmak uzere hep beraber eglendiler ve hic birbirlerine bulasmadilar. Hic kimse hic kimseyi rahatsiz etmedi." Daha da enteresani Omerli halki, gerek festivalde gorevli olani, gerekse izlemeye geleni, yadirgasa da elestirmeden ilgi ile zliyordu hafta sonunda bu arazide olan biteni. Festivalin son gunu cocuklari ile birlikte dolasmaya gelenler son bir kac gunun zorlu hava sartlarindan cikan, camura bulanmis genclerin karsisinda saskinlik duysalar da bu saskinligi belli etmeden katiliyorlardi eglencelere. |
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Yan cadirlarda oryantalin elektronik formundan "gangsta rap"a kadar her nevi muzik turunu, sahnede alternatif rock gibi Turklere yeni ama, Asik Veysel dogaclamalari kadar fazla da uzak olmayan stillerin goruldugu bu tip festivaller bizim muzisyenlerimiz icin ne ifade ediyor? Calismalarini boyle "enternasyonal" bir ortamda kendi seyircilerine, taninmis yabanci gruplarin rekabetinde sunarken ne tip bir degisimden gececekler? Solist agirliklli muzik kulturunden, "grup" kulturune gecis yapmak da zorlansak da bunu bir sekilde gerceklestirerek muzik uretimimize bir cesitlilik kazandirabilecek miyiz? Kiper gibi organizatorlerin bizlere sundugu ekstrem secenekler karsisinda eglence kulturumuz ne derece degisecek? Iste bu sorularin yanitlari icin ikinci, ucuncu H2000'leri beklememiz gerekecek. Peki henuz basarinin sarhoslugunu tum yorgunluklarina ragmen uzerlerinden atamamis H2000 ekibi bizi bu yolda yanliz birakacak mi? Festivalin organizasyon tabakasindaki PAX Productions sirketinin kurucularindan Murat Oktensoy'a bu festivalin tekrari olacak mi sorusu yoneltildiginde, "bu festival ben olene dek surecek," diye yanit veriyor. Biz de bu "mujde"yi katilanlara ve kaciranlara verirken bekleme modumuza geciyoruz. |
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
![]() |
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
All written and visual material, all rights reserved by Bikem Ekberzade |
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||