BAKMAK
Göz, Yüce Allah'ın insana ve bir takım canlılara verdiği en
önemli nimetlerdendir. Kur'an-ı Kerîm'de gözün çeşitli fonksiyonlarından söz eden
ayetler vardır. İnsanlarla cinlerden bir çoğunun gözleriyle hakkı göremediklerini, (A'raf.7/179.) Allahü
Teala'nın gözlerin hain bakışını bildiğini, (el-Mü'min,40/19.) göze karşı göz kısas yazıldığını, (el-Maide, 5/45.) insana iki
göz verildiğini (el-Beled, 90/8,9.) ve cennette gözlerin hoşlanacağı her türlü nimetlerin
bulunduğunu (ez-Zuhruf, 43/71.) bildiren ayetler buna örnek verilebilir.
İslam'da gözün sahibini veya bakılan kişiyi korumak için
"bakış"a bir takım sınırlamalar getirilmiştir. Özellikle bu konudaki
düzenlemeler daha çok erkekle kadın arasında yoğunlaşmıştır. Çünkü karşı
cinslerin özel ve ısrarlı bakış veya bakışmalarının zinaya götüren önemli bir
etken olduğunda açıklık vardır.
Günümüzde kadınların önemli bir bölümü; eğitim, iş, meslek,
sağlık, alış-veriş vb. ihtiyaçları için evden çıkmakta ve toplum içinde
bulunmaktadır. Kadının evden çıkışı İslam'ın ilk dönemlerinde yalnız zina
etmesi ve bunun dört şahitle ispat edilmesi halinde engellenebilirken, ( bk. en-Nisa,4/15.) sonradan
zina fiilinin müeyyidesini bildiren ayetler inince (en-Nur,
23/2-9; İbn Kesîr, a.g.e., l, 366.) bu uygulama da
kaldırılmıştır. Bu yüzden kadın velisinin veya kocasının izin veya bilgisi
altında ya da örfün belirlediği durumlarda kendisinin veya sorumlu olduğu aile
fertlerinin meşru ihtiyaçları için evden çıkabilir.
Erkek ve kadın İslam toplumunun ayrılmaz parçaları olunca,
evrensel bir din olan İslam'ın karşı cinsleri sokakta da koruyucu bir takım önlemler
almaşı tabii karşılanmalıdır.