Orucun
Nevileri
Oruçlar: Farz, vacib, nafile ve mekruh nevilerine ayrılır.
Farz ve vacib oruçlar da belirli ve belirsiz kısımlara ayrılır. Şöyle ki: Ramazan
ayı orucu belirli bir farzdır. Kazaya kalan ramazan ayına ait oruçlarla keffaret
olarak tutulacak oruçlar da belirsiz birer farzdır. Bunlar, istenilen mubah günlerde
tutulabilir.
Belli bir günde tutulması adanan bir oruç, belirli bir vacibdir.
Herhangi bir gün, herhangi bir ay veya herhangi bir hafta gibi, belirlenmeyip tutulması
adanan bir oruç da belirsiz bir vacibdir. Adanan itikaf oruçları da birer belirli vacib
demektir ki, itikaf zamanlarına mahsustur.
* Allah Teala'nın rızası için tutulacak nafile oruçlar da başlı başına bir nevi
teşkil eder. Bunlar sünnet, müstahab, mendub diye isimlenirler. Aşura günü ile
beraber ondan bir gün önce veya bir gün sonra tutulan oruçlar ve Eyyam-ı Biyz denilen
her ayın on üçüncü, on dördüncü ve on beşinci günleri tutulan oruçlar gibi.
Bunlar müstahabdır.
"Haram Aylar" denilen Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Receb aylannın perşembe,
cuma ve cumartesi günlerinde ve Zilhiccenin basından dokuz günde tutulacak oruçlar da
müstahabdır.
* Ramazan bayramının birinci gününde, Kurban bayramının dört gününde tutulacak
oruçlar tahrimen mekruhtur. Çünkü bu günler, Yüce Allah'ın kulları na olan birer
ziyafet günüdür. Bu ziyafetten kaçınmak uygun olmaz. Bununla beraber bu, günlerde
tutulan oruçlar yine oruçtur. Şu kadar var ki, bozulursa kazası gerekmez. Çünkü
caiz görülmeyen şey benimsenmiştir. Diğer bir görüşe göre, kazası gerekir.
* Nevruz denilen ilkbahar gününde ve "Mehrican" denilen son bahar gününde
kasden tutulan oruçlar tenzihen mekruhtur. Çünkü bu günlere hürmet edilmiş gibi
olur. Oysa ki bunlara hürmet haramdır. Eğer adet üzere tutulan bir oruç bu günlere
rastlarsa, bunun keraheti olmaz.
* Yalnız cuma veya yalnız cumartesi günü ve özellikle Muharremin "Aşure
günü" denilen yalnız onuncu günü oruç tutmak da tenzihen mekruhtur.
* Geceleyin orucu bozmayıp iki gün birbirine bitişik olarak oruç tutulması da
mekruhtur. Buna "Savm-i Visal" denilir. Nafile oruçlarda iyi olan oruç tutma
şekli, birgün oruç tutmak ve birgün de tutmamakdır. Bu şekilde tutulan oruca
"Savm-i Davudi" denir. .
* Hacılar için, güçsüzlük verecek olduğu takdirde, "terviye" ve
"arefe" günlerinde oruç tutmak mekruhtur. Çünkü daha sonra yapacaktan hac
işlerini yerine getirmekten aciz kalabilirler.
* Şek günü denilen günde Ramazan ayına veya bir vacibe niyet edilerek tutulan oruç
da mekruhtur. Şek günü, Şaban ayının otuzuncu günüdür. İsterse havada bir engel
bulunmasın. Çünkü o gün, başka bir beldede hilalin görünmüş olması
mümkündür. Bu, hilalin doğuşunun değişik yerlerde olabileceğine itibar
edilmemesine göredir. Hilalin doğuşunun değişik yerlerde olabileceğini kabul
edenlere göre, bir günün şek günü sayılabilmesi için hava bulutlu olmalıdır.
Yahut gecenin otuzuncu gece olduğuna dair bir alamet bulunmalıdır. Misal: Hilalin
görüldüğüne dair olan şehadet reddedilmiş olmalıdır.
* Şek günü, ramazan ayına veya bir vacib oruca niyet edilerek oruç tutulsa,
bakılır: Eğer ramazan olduğu anlaşılırsa, bu oruç ramazan orucundan sayılır.
Ramazan olmadığı anlaşılırsa, ramazan orucuna niyet edilmiş olduğu takdirde nafile
bir oruç olur, iftar edilirse, kazası gerekir. Fakat bir vacibe niyet edilmiş olduğu
takdirde, o vacib oruç sahih olur. Eğer o günün Şaban'dan mı, yoksa Ramazan'dan mı
olduğu anlaşılmazsa, bir vacib için niyet edilmiş olan oruç, o vacib için sahih
olmaz. Çünkü o günün Ramazan'dan olması ihtimali vardır.
* Şek gününde nafile oruca niyet edilse, sahih olan görüşe göre, bunda bir sakınca
yoktur. Ramazan olduğu anlaşılırsa, Ramazan orucu tutulmuş olur. Şaban olduğu
bilinirse, bu oruç bir nafile olur. Bu durumda iftar edilse kazası gerekir, çünkü
bunun tutulması benimsenmiştir.
* Şek gününde: "Ramazan ise oruç tutmaya, değilse iftar etmeye" şeklinde
niyet etmiş olan bir kimse, oruç tutmuş olmaz. Çünkü oruca niyet edilince kesinlik
gerekir. Böyle tereddütle oruca niyet olamaz.
* Şek günü, insanlara yaymamak suretiyle oruç tutmak, ilim sahibi kimseler için daha
faziletlidir. Halk için tedbirli olmak daha faziletlidir. Onlar ihtiyatlı davranarak
zeval vaktine kadar, orucu bozan şeylerden sakınırlar. Ramazan olmadığı
anlaşılınca iftar ederler. Böylece ramazandan olmayan bir günü ramazandan saymış
olmazlar. Bu hususta bilgi sahibi sayılanlar, şek gününde oruca nasıl niyet
edileceğini bilenler ve aynı zamanda o günün ramazan olduğuna dair kesin kanaat
sahibi olmayanlardır. Bu şekilde niyet edilmesini bilmeyenlerde halk sınıfıdır.
Bunlara,"havas" karşıtı olarak "avam" denilir.
* Şaban ayında tamamen oruç tutan veya son üç gününde oruçlu bulunan kimse için
de, şek günü oruç tutması daha faziletlidir.
* Oruç tutup bununla beraber bir ibadet inancı ile hiç bir şey konuşmamak suretiyle
"Sükut Orucu" tutmak mekruhtur. Fakat düşünmek için veya faydasız
sözlerden kaçınmak için susmakta kerahet yoktur.
* Bir kadın için, kocasının izni olmaksızın nafile oruç tutmak mekruhtur. Kocası
bu orucu bozdurabilir. Kadın da sonradan kocası izin verince veya kadın yalnız
kalınca, o bozmuş olduğu orucu kaza eder. Bununla beraber bir erkek hasta olursa veya
oruçlu bulunursa veya hac ve umre için ihramda ise, zevcesini nafile oruçtan men
edemez. Çünkü bu durumlarda zevcesine yakınlık gösteremez.
* Bir ücret karşılığında hizmet gören kimse, hizmet ve çalışmasına noksanlık
verecekse, işverenin rızası olmadıkça nafile oruç tutamaz. Fakat böyle bir zarara
sebebiyet vermeyince, işverenin izin vermesine bakmaksızın nafile oruç tutabilir.
* Üzerinde Ramazan ayından kazaya kalmış oruç bulunan kimsenin, nafile oruç tutması
mekruh değildir.
* Oruç tutulması yasaklanan bayram günlerinde iftar edilmeksizin tam bir sene devamlı
oruç tutulması mekruhtur. Buna, "Savm-i Dehr" denir. Bayram günleri iftar
edildiği takdirde, böyle bir oruçta sakınca yoktur. Ancak bu oruç, oruç sahibini
takatsiz düşürmemeli ve onu bir adet haline getirmemelidir, ibadet, adet dışında
sadece Allah'ın rızası için yapılır.
* Şevval ayında ayrı ayrı günlerde, haftada iki gün olmak üzere altı gün oruç
müstahabdır. Bununla beraber arka arkaya altı gün oruç tutulmasında da, tercih
edilen görüşe göre, bir sakınca yoktur. Bazı alimlere göre böyle arka arkaya
tutulmasında kerahet vardır.
* Şek gününde ihtiyaten oruç tutan kimse, unutarak bir şey yedikten sonra, o günün
Ramazan olduğu anlaşılmakla oruca niyet etse, bu yeterli olmaz, o günü kaza etmesi
gerekir. Ancak, o gün akşama kadar bir şey yeyip içmemesi lazım gelir. Diğer bir
görüşe göre, bu halde niyet ederek tutacağı oruç, sahih olur. Çünkü niyetten
önce olan unutma, niyetten sonraki unutma gibidir.