Ehli
Hayvanlara Ait Zekatlar
Ehli hayvanlar, koyun, keçi, sığır, manda, deve ve at olmak üzere
altı cinstir. Bunlardan, senenin yarısından çoğunu kırlarda ve meralarda otlayıp
geçinmek şartı ile sütlerini almak, üretmek ve semizletmek için beslenen hayvanlara
"Saime" denir. Bunun çoğulu "Sevaim"dir.
Bu mer'alarda ve kırlarda altı ay ve daha az bir zaman otlayıp bu
maksadlarla beslenen hayvanlar "Saime" sayılmadığından zekata bağlı
değillerdir. Yine yalnız binilmek veya yük taşımak yahut kesilip, etleri alınmak
için meralarda az çok bir müddet otlatılan hayvanlar da zekata tabi değildir. Ticaret
için olan malların hükmü ise aşağıda yazılıdır.
Saime denilen hayvanlardan, cinslerine göre, senede bir defa olmak
üzere belli bir zekat alınır. Şöyle ki:
1) Koyun ve Keçilerin Zekatı
Saime olan koyun ve keçinin zekat nisabı
kırktır. Bunlar kırktan az ise, zekatları yoktur. Bunlar kırk koyun olunca, bir koyun
zekat verilir. Kırkdan sonra yüz yirmi bir koyuna kadar zekat yoktur. Yüz yirmi bir
koyundan iki yüz bir koyuna kadar iki koyun zekat verilir, iki yüz bir koyundan dört
yüz koyuna kadar üç koyun verilir. Tam dört yüz koyun için de dört koyun zekat
verilir. Bundan sonra her yüz koyun için bir koyun verilir. Yüzü doldurmayan koyun
sayısı zekata bağlı olmaz. Zekat olarak verilecek koyun bir yaşını doldurmuş
olmalıdır, sahih olan budur.
Keçi de koyun gibidir. Bunlar bir cins sayılır. Bunlar, nisabı doldurmak için
birbirlerine ilave edilirler. Böylece otuz koyun ile on keçiden bir koyun zekat gerekir.
Bunların erkekleri ile dişileri zekat hesabı bakımından eşittir. Zekat olarak
verilecek hayvan erkek de, dişi de olabilir. Karışık olan koyun ve keçilerden hangisi
daha fazla ise, ondan zekat vermek sünnettir. Eğer bunlar eşit ise, mal sahibi
dilediği cinsten zekatı verir. Fakat bu hayvanların hepsi aynı cinsten olursa, o
cinsten zekatın verilmesi gerekir. Mevcut olan koyunlar yerine keçiden veya keçiler
yerine koyundan zekat veremez.
2) Sığır ve Mandaların Zekatı
Saime olan sığırlarda zekat nisabı otuzdur. Bundan azı için zekat
gerekmez. Otuz sığırdan kırk sığıra kadar zekat olarak iki yaşına basmış erkek
veya dişi bir buzağı verilir. Kırk sığırdan altmış sığıra kadar, üç yaşına
girmiş erkek veya dişi bir dana verilir. Tam altmış sığır olunca, birer yaşını
bitirmiş iki buzağı verilir. Sonra her otuzda bir buzağı ve her kırkta bir dana
verilmek suretiyle hesab edilir.
Örnek: Yetmiş sığır için bir buzağı ile bir dana zekat
verilebileceği gibi, seksen sığır için de iki dana, doksan sığır için üç
buzağı, yüz sığır için bir dana ile iki buzağı ve yüz on sığır için de dört
buzağı veya üç dana vermek arasında sahibi serbesttir. Çünkü bunda dört otuz ve
üç kırk vardır. Daha çok sayılar için de bu şekilde işlem yapılır.
Zekat verme bakımından sığır ile manda arasında fark yoktur,
bunlar bir cins sayılır. Bunlar karışık olunca birbirlerine ilave edilirler. Yirmi
sığır ile on manda bulunsa, bunlar için iki yaşına girmiş bir buzağı zekat
verilir. Bu iki cinsten hangisi fazla ise, zekat o fazla cinsten çıkarılır. Her iki
cins eşit bulunursa, değerleri az olan cinsin en iyisinden veya değeri yüksek olan
cinsin düşüğünden zekat verilir. Sığırlar değer bakımından düşükse, bu
sığırların en iyi buzağılarından zekat verilir ve bu şekilde denge sağlanmış
olur.
3) Develerin Zekatı
Saime olan develerde zekat nisabı beştir.
Beşten az olan develerde zekat yoktur. Birer yaşını bitirmiş beş deve için bir
koyun zekat verilir. Beşten ona kadar bağışlanmıştır. On deveden yirmi beş deveye
kadar her beşde bir koyun verilmcsi gerekir. Tam yirmi beş deve için de, iki yaşına
girmiş bir dişi deve yavrusu verilir. Otuz beş deveye kadar başka bir şey verilmez.
Tam otuz altı deveden kırkbeşe kadar da üç yaşını bitirmiş bir dişi deve
verilir. Kırk altı deveden altmışa kadar da, dört yaşına girmiş bir dişi deve
verilir. Tam altmış bir deveden yetmiş beş deveye kadar da beş yaşına girmiş bir
dişi deve verilir. Yetmiş altı deveden doksana kadar da, üçer yaşına girmiş iki
dişi deve vermek gerekir. Tam doksan, birden yüz yirmiye kadar da, dört yaşına
girmiş iki dişi deve verilir. Yüz yirmi deveden yüz kırk beş deveye kadarda, böyle
dört yaşında iki deve ile beraber her beş devede de bir koyun verilir. Yüz kırk
beşden sonra da, fı-kıh kitablarımızda açıklandığı ölçülerle zekatları
verilir.
Zekatları verilecek develerin erkek ve dişi olarak karışık
bulunmaları veya arab ve acem develeri olmaları fark etmez. Ancak zekat olarak verilecek
develerin orta değerde dişi olması şarttır. Erkek deve verildiği taktirde, kıymeti
itibariyle verilir.
Sene başında nisab mikdarında bulunan saime hayvanlara, sene içinde
bağış miras ve satın alma gibi yollarla ayın cinsten bir kısım saime hayvanlar
eklenecek olsa, sene sonundu bunların tümünden zekat vermek gerekir. (İmam Şafiî'ye
göre, bu eklenen kısım nisab mikdarına ulaşsın veya ulaşmasın, mülkiyete geçme
tarihinden itibaren bir yıl geçmedikçe zekata tabi olmaz.)
Saime bulunan hayvanlar arasındaki kör ve zayıf hayvanlar da nisab
hesabına girer. Fakat bunlar zekat olarak verilmez.
Saime olup da henüz birer yaşını doldurmamış olan kuzulardan ve
sığır, manda, deve yavrularından da zekat vermek gerekmez. Bu, İmamı Azam ile İmam
Muhammed'e göredir. İsterse sayıları nisab mikdarından çok fazla olsun. Fakat bu
yavrular arasında kendi cinslerinden büyük hayvanlar bulunursa, bu büyüklere bağlı
olarak onlar için zekat gerekir. Mesela: Sene başından sene sonuna kadar bir koyun ile
otuz dokuz kuzu bulunsa, sene sonunda bu koyun zekat olarak verilir. Bunlardan bir kuzu
verilmesi yeterli olmaz. Yine, yirmi dokuz sığır yavrusu ile bir tane sığır bulunsa,
iki yaşına girmiş bir buzağı vermek gerekir.
Yine, dört deve yavrusu ile bir tane de iki veya üç yaşına girmiş
deve bulunsa, bir koyun verilmesi gerekir. Eğer sene içinde veya sene çıktıktan sonra
bu yaşlı hayvanlar ölecek olsa, geride kalan kuzu ve yavrular için yine zekat vermek
gerekmez.
İmam Ebû Yusuf'a göre, böyle yaşlarını henüz doldurmamış
hayvanlardan nisab mikdarına ulaşan olursa, zekat gerekir. Böylece kırk kuzu için bir
kuzu zekat verilir. (İmam Şafiî Hazretlerinin de görüşü böyledir.)
Saime olan hayvanlarda iki nisab arasındaki mikdar, ittifakla zekat
dışında kaldığından bundan dolayı zekat gerekmez. Zekata bağlı olmayan bu iki
nisab arasındaki hayvanlar helak olduğu takdirde de, bunlann helaki İmamı Azam ile
İmam Ebû Yusuf'a göre zekata tesir etmez. Fakat İmam Muhammed ile İmam Züfer'e
göre, bunlar helak olunca, zekat da o nisbette, düşer.
Mesela: Bir kimsenin altmış koyunu bulunsa, bunlardan kırk koyun
için yalnız bir koyun zekat gerekir. Bunlar yüz yirmi koyuna ulaşmadıkça geri kalan
yirmi koyun için zekat gerekmez, bunlar zekattan müstesnadır. Bu durumda bu altmış
koyundan on veya yirmi koyun telef (helak) olsa, yine geri kalan kırk koyun için İmamı
Azam ile İmam Ebû Yusuf'a göre, bir koyun zekat ödenmesi gerekir. Fakat İmam Muhammed
ile İmam Züfer'e göre, böyle altmış koyundan on veya yirmisi telef olsa, zekat da o
nisbette azalır. Şöyle ki: On koyun telef olunca, bir koyunun altıda biri, yirmi koyun
telef olunca, bir koyunun altıda ikisi nisbetindc zekat mikdarı azalmış olur.