HACCIN FARZLARI
Molla Hüsrev: "İhrama bürünmek (giymek), Arafat'ta vakfe
yapmak ve ziyaret tavafında bulunmak haccın farzlarıdır. Şayed bunlardan birisi edâ
edilmese hac batıl olur ve gelecek yılda kazâ etmek icabeder. İhrama bürünmek;
tıpkı namazdaki iftitah tekbiri gibi şarttır. Geriye kalanlara, (yani Arafat'ta
vakfe'ye durmak ve ziyaret tavafı yapmak) haccın rükünleri de denilmiştir"
hükmünü zikreder. Dürri'l Muhtar'da: "Haccın farzları üçtür. Birincisi:
İhramdır. İhram, başlarken şarttır. Sonu itibariyle ona rükün hükmü verilir.
Hatta hacca yetişmeyene, gelecek sene kaza etmek için ihramda kalmak caiz değildir.
İkincisi: Arafat'ta vakfe zamanında durmaktır. (Arafat, Mina tarafında bir yerin
ismidir. "Tanışma" manasına gelen "Marifet'ten" yapılmış bir
ismi cemidir). Bu yere Arafat denilmesi, Hz. Adem (as) ile Hz. Havva'nın orada
tanıştıkları içindir. Üçüncüsü: Ziyaret tavafının ekserisidir. Bunların ikisi
rükündür" hükmü kayıtlıdır. İbn-i Abidin bu metni şerhettikten sonra
"Tetimme" diyerek, bu farzlara şunların da eklenmesi gerektiği üzerinde
durur: "Haccın farzlarından şunlar kaldı: Tavafa niyyet, farzlar arasında
tertib: evvelâ ihram, sonra vakfe, sonra ziyaret tavafı yapılacak. Her farzın
vaktinde yapılması. Şu halde vakfe, arefe gününün zevalinden, bayram gününün
fecrine kadar yapılacak, ziyaret tavafı ondan sonra ömrün sonuna kadar yapılabilir.
Bir de yeri, yani vakfe yapmak için Arafat'tan bir yer ve tavaf için Kâbe'nin kendisi.
Vakfeyi yapmadan cimaı (cinsi münasebet) terk etmek de farzlardan sayılmıştır."