MİKATLAR (İHRAM'A GİRME YERLERİ)
Önce kelime üzerinde duralım. "Mikat"; sınırlanmış
vakit manasına gelir ama, yer için istiare edilmiştir. Yani ihrama girme yeri
manasınadır. Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Hiç kimse mikat'a tecavüz edemez, ancak
oradan ihramlı olarak geçebilir" buyurduğu bilinmektedir. Bu Hadis-i Şerifi esas
alan Hanefi fûkahası; "İster hacc, ister umre, isterse başka bir niyyetle olsun
(ticaret, seyahat vs.) hiç kimse mikatlardan ihramsız olarak geçemez. Zira ihramın
vacip olması, o mekâna ta'zim ve hürmet içindir. Dışardan gelen kimseler Resûl-i
Ekrem (sav)'in beyan buyurduğu mikatlara geldikleri zaman, ihrama girmeleri farz
olur" hükmünde ittifak etmiştir.
İbn-i Ömer (ra)'den rivayet edilen bir Hadis-i Şerif'te Resûl-i
Ekrem (sav): " Medine'liler Zü'l-Huleyfe'den, Şamlılar Cuhfe'den, Necidliler
Karn'dan, Yemenliler de Yelemlem'den ihrama girerler" buyurmuştur. Hz. Aişe
(r.anha) validemizden rivayet edilen diğer bir Hadis-i Şerif'te: "Peygamber (sav)
Medineliler için Zü'l-Huleyfe'den, Şamlılar ve Mısırlılar için Cuhfe'den,
Iraklılar için Zat-ü Irk'dan, Yemenliler için Yelemlem'den ihrama girmeyi mikat tayin
buyurdu". İbn-i Abbas (ra)'dan da, aynısı rivayet olunmuştur.
Hz. Ömer (ra) halka karşı bir hutbesinde: "Sizden kim hacc
için ihrama girmek isterse, mikattan başka yerden girmesin. Peygamberimizin gösterdiği
mikatlar ise şunlardır: "Medineliler ve oradan geçerek olan yabancılar için
"Zü'l-Huleyfe", Şamlılar ve ordan geçecek gelen yabancılar için
"El Cuhfe", Necidliler ve ordan geçerek gelen yabancılar için
"Karn", Yemenliler ve ordan geçerek gelen yabancılar için
"Yelemlem" ve nihayet Iraklılar ve o yolla gelen diğer müslümanlar için
"Zat-ü Irk"tır."
Şimdi bu mikatlar hakkında kısaca bilgi verelim:
"Zü'l-Huleyfe": Medineliler ve Medine'den geçerek hacca giden müslümanlar
için mikattır. Medine'ye olan uzaklığı 7,5 km. civarındadır. Mekke-i Mükerreme'ye
olan uzaklığı ise; 413 km.'dir. "Zat-ü Irk": Irak'lıların ve Irak
üzerinden hacca gidecek olan kimselerin mikatıdır. Akik vadisine bakan "Irk"
dağından isimlendirilmiştir. Fûkaha'dan bazıları akik vadisinde ihrama girmenin
efdal olduğuna kaildirler. Bu mikatın Mekke'ye olan uzaklığı 94 km.'dir. "El
Cuhfe"; burası bir köydür. "El Cuhfe" denilmesinin sebebini İbn-i
Abidin şu şekilde izah ediyor: "Cuhfe; kıyıda su kalıntısı manasına gelir. Bu
yere, bu ismin verilmesi, bir zamanlar sel gelip ahalisini götürdüğü içindir. Asıl
adı "Mehyea"dır. Lâkin söylendiğine göre nişanları kalmamış, yalnız
bazı gizli kalıntıları vardır ki, onları da hemen hemen bazı Bedevi'lerden başka
kimse tanıyamaz. Onun için Allahü alem. Hacılar ihtiyaten "Râbıd" denilen
yerden ihrama girmeyi tercih etmişlerdir. Bazıları da "Rabiğ" derler. Bu
mikatın; Mekke'ye olan uzaklığı 320 km.'dir. "Karn veya Karnü'l Menazil";
Necidlilerin ve o istikametten hacca gelen kimselerin mikatıdır. "Karn";
Arafat'a doğru uzanan bir dağın ismidir. Mekke-i Mükerreme'ye olan uzaklığı 44 km.
civarındadır. "Yelemlem": Yemenlilerin ve o yönden gelen yabancıların
mikatıdır. "Yelemlem"; bir dağın ismidir. Bu mikatın Mekke'ye olan
uzaklığı da 47-50 km. civarındadır.
Ticarî bir niyetle mikatlardan geçen, fakat Mekke'ye uğramaya niyyet
etmeyen kimsenin ihrama girmesi vacip değildir. Mesela; mikatlarla harem arasında
bulunan "Cidde" şehrine, ticari anlaşmalar için giden ve Mekke'ye uğramayı
düşünmeyen kimse ihrama girmez. Mikatlarla, Mekke arasındaki bölgede ikamet eden
mü'minlerin mikat; "Hıll" ismi verilen mevkidir. Mekke'de ikamet eden
mü'minler hacc ibadeti için ihrama evlerinde girerler. Ancak umre yapmak isteyen
Mekkeli, ihrama girmek için "Hıll" bölgesine çıkmak durumundadır.
Feteva-ı Hindiyye'de: "Umre yapmak isteyen Mekkeli, hangi yönden isterse ordan
Hıll'e çıkar. Muhıyt'te de böyledir. Ancak umre için en efdal olan mikat yeri
"Ten'im"dir." hükmü kayıtlıdır.
Mikatlar içinde ikamet eden mü'minler, ihtiyaçlarından dolayı
ihramsız olarak Mekke'ye girebilirler. Hanefi fûkahası; bu beldelerde oturan kimselerin
giriş ve çıkışlarının devamlı olacağını esas alarak, her seferinde ihrama
girmelerinde zorluk olduğunu beyanla, ihrama ihtiyaç olmadığına kail olmuştur.
İmam-ı Serahsi: "İbn-i Ömer (ra) Mekke'den Medine'ye gitmek üzere yola çıktı.
Kadid adı verilen bölgeye geldiğinde kendisine "Medine'de fitne'nin zuhur
ettiğine" dâir haber ulaştı Bunun üzerine İbn-i Ömer (ra) Mekke'ye geri
döndü ve ihrama girmedi. Bundan da anlaşılmaktadır ki, mikatlar dahilinde bulunanlar
tıpkı Mekkeliler hükmüne dahildirler. Çünkü her zaman Mekke'ye girmeye
ihtiyaçları vardır. Her seferinde ihrama girmek şart kılınsa; bu insanlar için
açık bir zarar ve zorluktur" hükmünü zikreder.