UMRE'NİN MAHİYETİ VE HÜKMÜ
Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Umre, ikinci bir umreye kadar yapılan
günahların keffaretidir. Hacc-ı Mebrur'un ise cennetten başka karşılığı
yoktur" buyurduğu bilinmektedir. Hanefi fûkahası; mali kudreti ve sıhhati müsait
olan mü'minlere umre vacip midir, yoksa sünnet midir? noktasında ihtilâf etmiştir.
İbn-i Abidin bu konuyu izah ederken: "Cevhere sahibi vacip olduğunu sahihlemiştir.
Bazıları ona mutlak olarak "Sünnet" adını vermişlerdir. Ama bu vücûba
aykırı değildir." Rivayetten anlaşılan sünnet olduğudur. Çünkü İmam-ı
Muhammed (rh.a) umrenin tetavvû olduğunu nassan söylemiştir. Fetih sahibi buna
meyletmiş ve delilleri naklettikten sonra: "Vacip ve nafile olduğunu iktiza eden
deliller çatışmıştır. Binaenaleyh biri sabit olmayıp mücerred Peygamber (sav) ile
Ashabının ve tâbiûn'un fiilleri kalmıştır. Bu da sünnet olduğunu icabeder; biz de
buna kail olduk" demiştir" hükmünü beyan etmektedir. Molla Hüsrev
"Umre sünnetir. O, Kâbe-i Muazzama'yı tavaf ve safa ile Merve arasında sa'y
etmektir. Umre yılın bütün günlerinde caizdir. Sadece Arefe gününde ve Arefe
gününden sonra gelen dört günde mekruhtur. Çünkü o günler haccın ve hacca bağlı
olan amellerin vakitleridir" buyurmaktadır. Feteva-ı Hindiyye'de: "Şer'i
şerif'te umre; sıfat,ı mahsusa üzere, Kâbe-i Muazzama'yı ziyaret ve Safa ile Merve
arasında sa'y etmektir. Bunlar ihramlı olarak yapılır. Serahsi'nin Muhıyt'inde de
böyledir. Bize göre umre sünnettir, vacip değildir. Bir yıl içerisinde birden fazla
umre yapmak da caizdir." Hükmü kayıtlıdır. Bahsin devamında da Umre'nin
rüknü, vacipleri, şartları ve sünnetleri izah olunmuştur. Şimdi bunlar üzerinde
duralım:
1. UMRE'NİN RÜKNÜ: Umre'nin bir rüknü vardır, o da tavaf'tan ibarettir.
2. UMRE'NİN VACİPLERİ: Umre'nin Safa ile Merve arasında sa'y etmek ve
tıraş olmak üzere iki vacibi vardır.
3. UMRE'NİN ŞARTLARI: Vakit hariç, haccın şartlarının tamamı umrenin de
şartlarıdır.
4.UMRE'NİN SÜNNETLERİ VE EDEBİ: Sa'yi tamamlayıncaya kadar, haccın
sünnetleri ve edebleri, umre için de aynen geçerlidir.
İmam-ı Merginani: "Bize göre umre sünnettir. İmam-ı
Şafi (rh.a) indinde ise farzdır. Zira onun için Resûl-i Ekrem (sav)'in:
"Umre bir farizadır. Tıpkı hacc farizası gibi" Hadis-i Şerifi vardır.
Bizim için ise Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Hacc bir farizadır. Umre ise bir
tetavvûdur" Hadis-i Şerifi esastır. Çünkü umre, hiçbir vakitle kayıtlı
değildir. Umre, ondan başka birşeyin niyetiyle de edâ olunur. Bu ise tetavvû
(Sünnet) olmasının işaretidir. İmam-ı Şafii (rh.a)'nin rivayet ettiği Hadisin
tevili ise; umre bir takım amellerle takdir olunmuştur. Tıpkı hacc ibadetinde olduğu
gibi. Zira Hadis-i Şerif'ler arasındaki tearruz (Biri bırakılmadan, diğeriyle amel
edilemiyen, birbirinin zıddı) ile farziyyet sabit olmaz" hükmünü beyan
etmektedir. Sahabe-i Kiram "Umre" için "Küçük hacc" demiştir.
İbn-i Abidin: "Ramazan ayında umre yapmak başka zamanda umre yapmaktan efdaldir.
Fetih sahibi bunu İbn-i Abbas'tan rivayet edilen şu hadisle istidlâl etmiştir:
"Ramazanda bir umre yapmak, bir hacca bedeldir" Müslim'in bir tarıkinde:
"Bir hacc iktiza eder veya benimle bir hacc" denilmiştir. Müslim demiştir ki:
"Selef - Allah onlar sebebiyle bize rahmet etsin-" Umre'ye "Küçük
hacc" derlermiş. Peygamber (sav) dört defa umre yapmıştır. Sahih rivayete göre
bunların hepsi hicretten sonra Zilkâde ayında olmuştur" tamamı oradadır
buyurmaktadır.