MÜSTEHAB OLAN VAKITLER
Sabah namazını ortalığın tamamen ışımasına kadar tehir etmek
müstehabtır. Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Sabah namazını ortalık iyice
aydınlanıncaya kadar tehir ediniz. Muhakkak ki onun ecri daha büyüktür"
buyurduğu bilinmektedir. Ancak güneşin doğup-doğmadığı hususunda tereddüt hasıl
olacak kadar beklenilemez.
Yazın öğle namazını geciktirmek, kışın ise acele kılmak
müstehabtır. Hz. Enes (ra)'den bu konuda şu rivayet edilmiştir: "Resûl-i Ekrem
(sav) kış mevsiminde öğle namazını erken kılardı. Yaz mevsiminde ise; onu
geciktirerek, hava serinleyince kılardı."
İkindi namazını her zaman güneşin tegayyür etmedigi, yani
sararmaya başlamadığı zamana kadar tehir etmek müstehabtır. Zira bu geciktirme
(asr-ı sani'de kılma) sayesinde, nafile ibadet mümkündür. Bilindiği üzere ikindi
namazı edâ edildikten sonra, nafile namaz kılınamaz.
Akşam namazını, her zaman vakti girer-girmez kılmak müstehaptır.
Zira Resûl-i Ekrem (sav): "Ümmetim akşam namazını acele kıldıkları ve yatsı
namazını geciktirdikleri müddetçe, hayır yapmakta devam eder" buyurmuştur.
Ayrıca akşam namazını geciktirmekte yahudilere benzemek vardır.
Yatsı namazını gecenin üç'te birine kadar, vitir namazını ise
gecenin sonuna kadar tehir etmek müstehabtir. Resûl-i Ekrem (sav): "Şayet
ümmetime meşakkat vereceğinden çekinmeseydim, muhakkak ki yatsı namazını gecenin
üç'te birine kadar tehir ederdim" buyurmuştur. İbn-i Abidin: "Yatsıyı
geciktirmenin müstehap olmasına illet, yasak edilen gece sohbetini kesmektir. Bundan
murad, yatsıyı kıldıktan sonra oturup muhabbet etmektir. "Burhan" da şöyle
deniliyor: Yatsıdan önce uyumak ve kıldıktan sonra konuşmak mekruhtur. Çünkü
Peygamber (sav) bunların ikisini de yasak etmiştir. Meğer ki hayırlı bir iş
hakkında söz edile. Resûl-i Ekrem (sav): "Namazdan sonra (yani yatsı'dan sonra)
gece sohbeti yalnız iki kişiden birine caizdir. Ya namaz kılana, yahud yolcuya (bir
rivayette yahud gerdeğe girene)" buyurmuştur. Tahavi: "Yatsıdan önce uyumak,
vaktini kaçırmaktan yahud cemaati kaçırmaktan korkana mekruhtur. Kendisini
uyandıracak birini tayin ederse uyuması mübah olur" diyor hükmünü
zikretmektedir. Vitir Namazı'nın, gecenin sonuna kadar tehir edilerek kılınması
müstehabtır. Resûl-i Ekrem (sav): "Gecenin sonunda uyanamamaktan korkan kimse
vitir namazını gecenin evvelinde kılsın. Gecenin sonunda uyanabileceğini ümid eden
kimse ise, vitir namazını o zaman kılsın" buyurmuştur. İmam-ı Azam (rha)'dan
rivayet olunmuştur ki; bütün namazları biraz geciktirerek kılmak ihtiyat içindir.
Zira edâ; vakit girdikten sonra da caiz olur, vakit girmeden önce değil.