Kadınların
Aynı Hizada Durmaları
Cemaat değişik insanlardan ibaret olunca, imamın arkasında önce
erkekler, sonra erkek çocuklar, sonra kadınlar saf bağlarlar. Bu sırayı erkeklerle
erkek çocukların gözetmesi sünnettir. Erkeklerle kadınların bu sırayı gözetmesi
ise farzdır.
Bunun için bir kadın veya buluğ çağına yakın bir kız, bir
erkeğin önünde veya tam hizasında aynı namazı cemaatle kılacak olsa, erkeğin
namazı bozulur. Buna: "Muhazatü'n-Nisa = Kadınların erkeklerle bir hizada
bulunması" denir. Böyle aynı hizada bulunmakla namazın bozulması için on şart
vardır:
1) İmam olan zat, kadınlar için imamete niyet etmelidir; çünkü böyle bir niyet
bulunmazsa, kadınların imama uymaları sahih olmaz, imama uymamış sayıldıkları
için de, erkeklerle aynı hizada bulunmak söz konusu olmadığından erkeklerin
namazını bozmuş olmazlar. Yalnız cenaze namazında kadınlara imameti niyet etmek
gerekli değildir. Bir de bazı alimlere göre, cuma ve bayram namazlarında da,
kadınlara imameti niyet etmek şart değildir.
2) Erkekten ilerde veya tam bitişiğinde namaz kılan kadın, ister mahrem olsun, ister
olmasın buluğ çağına ermiş veya buna yakın olmalıdır. Dokuz yaşındaki bir kız,
ergenlik çağına yakın olacağı için engel sayılır. Sekiz veya yedi yaşında
bulunup semiz ve gösterişli kız da aynı sayılır.
3) Kadın veya kız namazın ne olduğunu bilmelidir. Namazın ne olduğunu bilmeyip
rasgele cemaata uyan bir deli kadının aynı hizada bulunması erkeğin namazını
bozmaz.
4) Bir hizada bulunma, kıyam veya rükü gibi bir rükün mikdarı devam etmelidir. Bu,
İmam Muhammed'e göredir, İmam Ebû Yusuf'a göre, böyle bir rükün tamamen yerine
getirilmelidir. Onun için hemen aynı hizada bulunmakla namaz bozulmaz.
5) Bir hizada bulunuş, rükü ve secde ile kılınır bir namazda bulunmalıdır. Bu
bakımdan cenaze namazında ve tilavet secdesinde olacak muhazat bir engel teşkil etmez.
6) Muhazat (aynı hizada bulunuş) olabilmesi için erkeğin yanında bulunan kadınla
başlangıç tekbirleri bakımından ortaklık olmalıdır. Kadın, ya hizasında
bulunduğu erkeğin iftitah tekbirine kendi iftitah tekbirini bağlayarak ona uymalı veya
bu erkek ile beraber tahrimelerini üçüncü bir şahsın tahrimesine bağlamış
bulunmalıdırlar. Bu bakımdan aynı namazı erkek ile kadın yan yana durarak tek
başlarına kılsalar yahut yalnız biri imama uyup diğeri tek başına kılacak olsa,
namazları bozulmaz.
7) Namaz, erkek ile kadın arasında, yerine getirilme bakımından müşterek
olmalıdır. Şöyle ki: Kadın, ya kendisi ile aynı hizada bulunduğu erkeğe veya her
ikisi diğer bir erkeğe uymuş olmalı ve aynı namazı beraber kılmış olmalıdırlar.
Buna göre erkek ile kadın, bir veya birkaç rekat kılındıktan sonra imama uyup da
imamın selamından sonra kalkarak kaçırılan rekatları kılarlarken aralarında
muhazat meydana gelse, bununla namaz bozulmaz; bu ikisine "Mesbuk" denir. Mesbuk
ise kendi başına kıldığı rekatlarda yalnız başına namaz kılan kimse sayılır.
8) Erkek ile kadının yerleri bir olmalıdır. Buna göre, erkek veya kadından biri
mescidin zemininde, diğeri de en az bir adam boyu yükseklikte olan bir yerde durarak
aynı hizada bulunarak cemaatle namaz kılsalar, bu hal onların namazlarının sıhhatini
bozmaz.
9) Erkek ile kadının yönleri bir olmalıdır. Buna göre, Kabe'nin içerisinde her biri
başka bir yöne dönerek cemaatle namaz kılarlarken, aynı hizada bulunsalar, bu namazı
bozmaz.
10) Erkek ile kadın arasında,bir engel bulunmamalıdır. Aralanrında direk gibi bir
şey veya bir insan sığacak kadar bir açıklık bulunursa, bu şekilde aynı hizada
bulunmak namazı bozmaz.
Sonuç: Bu on şan toplanınca muhazat (aynı hizada bulunmak),
erkeklerin namazını bozar. Şöyle ki: Aynı imama uyan kadınlar erkeklerin önünde
bir saf tutsalar, bütün erkeklerin namazı bozulur. Erkeklerin arasında üç kadın
bulunsa, bunların hem sağ ve hem sol yanlarındaki birer erkeğin ve arka
taraflarındaki her safdan üç erkeğin namazı bozulmuş olur. Erkekler arasındaki
kadınlar iki kişi olursa, yanlarındaki birer erkek ile yalnız bunların arkasında
bulunan saftaki iki erkeğin namazı bozulur. Daha geride olanların namazına bir şey
olmaz. Aradaki kadın bir tane olunca, sağ ve sol yanındaki birer erkek ile arka
tarafındaki saftan bir erkeğin namazı bozulur, diğerlerinin namazı bozulmaz. Namazlan
bozulan erkekler, diğer erkek ve kadınlar arasında birer engel durumuna
geçeceklerinden artık bu namaz bozuluşu diğerlerinin namazına geçmez.
Erkeklerin namazlarını böylece bozmaya sebeb olan ve onların
huzurlarını kaçıran kadınlar ise, şübhe yok ki bundan dolayı günah işlemiş ve
Yüce Allah'ın azabına layık bulunmuş olurlar. Onun için buna sebebiyet vermekten
kaçınmalı, İslam terbiyesine riayet etmelidir. Yalnız yaşlı kadınlar cemaatle
devam edecek olurlarsa, mescidlerde kendilerine ayrılan yerlerden ileri geçmemelidirler.
Değilse bekledikleri sevab kazanacakları günahı karşılayamaz. Zaten kadınların
cemaata devam etmeleri aslında kerahetten sayılmaktadır. Kadınların mescidleri,
evlerinin içidir. Bir hadis-i şerifte: "Kadınların namazlarının en faziletlisi,
evlerinin içinde kıldıkları namazlardır." buyurulmuştur. Kadınların,
namazları ile evlerini nurlandırmaları kendileri için çok büyük bir
şereftir.
Diğer bir hadis-i şerifte de şöyle buyurulmuştur:
"Oturduğunuz yerleri namazla ve Kur'an okumakla nurlandırınız."