ERKEK
CİNSEL ORGANLARI
Erkeğin cinsel organları şunlardır:
Penis, er bezleri, prostat, tohum hücresi kanalları, seminal kesesi.
Penis (Erkek Cinsellik Organı):
Testislerin üst tarafında yer alan erkek cinsiyet organları
kadınlarınkine göre daha görünür bir konumda oluşmuştur. Bu nedenle kadınlar,
erkeğin cinsel organlarını kendilerinin cinsellik organlarını kavrayışından, daha
kolayca keşfeder.
Penis normalde erkeğin önünde sarkık, küçülerek yuvasına
çekilmiş konumda duran bir cinsel organdır. Uç bölüm giderek bir topaç biçiminde
incelir. Erkeğin uyarılmasıyla içine kan dolar penis hem sertleşir, kalınlaşır,
hem de uzar. Aşağıdan yukarıya ucu karnın önüne gelecek şekilde bir durum alır.
Böylece dikleşme (ereksiyon) sağlanmış olur. Sertleşme sırasında sidik borusu
mesane çıkışını yükselttiğinden, idrar çıkışı olmaz.
Erkek cinsellik organı artık cinsel işlevini yerine getirmeye
hazırdır.
Penis Uzunluğu: Her erkeğe göre değişken olan
penisin normal uzunluğu 10-16 cm civarındadır. Bunun 3 cm kısası veya 3 cm daha uzunu
da anormal sayılmaz.
Dişinin cinsellik organında orgazm olayı, hemen vagina girişinden
itibaren başlayacağı için, erkeğin cinsellik organının kısa oluşu özellikle de
döllenme açısından önemli bir sorun teşkil etmez.
Boşalma Süresi: Cinsel birleşme, ereksiyon
(sertleşmiş) haline gelmiş penisin, vaginaya gidip gelmeleriyle sağlanır ve boşalma
ortalama 10 dakika arasında gerçekleşir. Kimi erkekler, bu süreden birkaç dakika daha
önce ve kimileri de birkaç dakika fazla zamanda boşalabilirler. Kesin süre olmaz.
Kişilere göre değişkendir.
Bazıları üç dakikalık boşalmayı erken boşalma olarak
algılamaktadır. Oysa bu süre az bir zaman değildir ve bu kadar sürede boşalmak da
erken boşalma olarak tanımlanamaz. Erken boşalma, arzulanandan önce boşamadır.
Boşalmadan sonra uyarma ortadan kalktığında erkek cinsellik
organındaki kanlar geri çekileceğinden penis, ereksiyona geçmeden önceki konumuna
döner. Bu penis bu konumda 3 cm'ye kadar küçülebilir.
Penis Başı Ve Gövdesi: Süngerimsi bir dokuya sahip
olan erkek cinsellik organı (penis) iki bölümde incelenebilir. 1. Baş, 2. Gövde.
Gövde de olçukça duyarlıdır ama asıl duyarlı olan bölüm baş
kısmı, özellikle de baş kısmın altında yer alan, adına erkeğin bızırı
diyebileceğimiz damarımsı bölümdür. Bu bölüm çok yoğun sinir uçlarından
oluştuğu için ufak dokunumlarda tahrik olur.
Penisin büyüklüğü, kişiye, yaşa ve fizyolojik duruma göre
değişir. Yetişkinlerde yumuşak durumda, ortalama olarak 6 veya 10 cm uzunluk
gösterdiği halde, sertleştiği zaman, 12 veya 15 cm uzunluk gösterebilir.
Tıbbî Açıdan Sünnet: Peniste başı kılıflayan
deriye sünnet derisi denir. Bu deri parçası müslümanlarda İslamın gereği olarak
basit bir ameliyat ile kesîlir. Sünnet, sağlık bakımından da çok yararlıdır.
Sünnet olmamışlarda sünnet derisi ile kamış başı arasında smegna adı verilen bir
salgı birikebilir. Bu birikim, mikropların etkisiyle çok acı veren iltihaplara yol
açabilir. Ayrıca, sünnet olmuş erkeklerin hemen hiçbirinin penis kanserine
yakalanmadıklarını ve sünnetli erkeklerin eşlerinde dölyatağı boynu kanserinin
daha az olduğu belgelenmiştir. Bu nedenlerle sünnet Müslüman olmayanlar arasında da
özellikle Amerika ve diğer gelişmiş Batı ülkelerinde yaygınlaşmaktadır.
Erkek Çocukların Sünnet Olması:
"Beş şey fıtrattandır; (Bütün peygamberlerin şerîatlerinde
yer alan ve uygulanan işlerdendir.)
Bunlar, sünnet olmak, kasıkları traş etmek, bıyıkları kısaltmak, tırnak kesmek ve
koltuk altı kıllarını yolmaktır." (Müslim,
Taharet, Hn:49. İbni Mace, Hn: 292)
Sünnet Olmanın Zamanı:
Doğumun yedinci gününden ergen oluncaya kadardır. Fakat buluğ
(ergenlik) çağına girildiğinde sünnet ettirilmesi vacibtir.
Cinsellik Bakımından Önemi:
Cinsel organı kaplayan deri, salgıladığı yağla fena bir koku
neşredebilmekte, ayrıca mikrob barınağı olabildiği için de cinsel rahatsızlıklar
meydana getirebilecek mikropların rahme (vagina) intikaline aracı olmaktadır.
Sünnet kabuğu, erkekde erken boşalmaya sebebiyet verirken kadının
cinsel heyecanına da engel olmaktadır. Çünkü birleşen organlar arasında etkileşime
manidir. Bu sebeble sünnet kabuğunu tabîi duyarlılığı giderici oldukça kalın bir
prezervatif olarak tanımlamak mümkündür.
Sünnet, bütün bu sakıncaları giderdiği için erkeği sünnetli
eşler de, cinsel bakımdan daha bir uyum ve doyum sağlayabilirler.
Sünnetin Yararı Var mı?
Sünnetin sayısız yararları vardır.
Kimi sünnet derilerindeki darlık ameliyatla giderilemediği taktirde
peniste "fimosiz" denilen bir rahatsızlığa yol açıyor. Bu da penis
sertleşmesi veya idrar ve menî boşalımı sırasında acı duyulmasına neden oluyor.
Sünnet olmamış erkeklerde penis kanseri riskinin, eşlerindeyse
dölyatağı kanseri riskinin yüksek olduğu gerçeklik kazanmıştır.
Sünnet olmamış erkeklerin sünnet derisi altında biriken salgıyı
her gün sabunlu suyla yıkamaları gerekiyor.
Estetik açıdan ise, kadınların sünnetli penislerden daha çok
hoşlandıkları yapılan istatistikler sonucu ortaya çıkmış bulunuyor.
Sünnetle ilgili tek sorun, ameliyatın yetkili ve becerili olmayan
kimseler tarafından, gerekli temizlik ve mikropsuzluk ilkelerine uyulmadan
yapıldığında bir takım sakatlıklara neden olmasıdır.
Günümüzde pek çok erkek çocuk, daha doğumundan birkaç ay sonra
sünnet edilmektedir. Erken sünnet, çocuğun acıyı fazla duymaması nedeniyle bir
takım komplekslere girmeyeceği açısından yararlı görülüyor.
Sünnet İslamda yeri olan önemli geleneklerimizdendir. Erkek çocuk
10-12 yaşlarındayken düğün töreniyle sünnet edilir. Alacağı armağanlar çocuğun
duyacağı stresi azaltır.
Delik: Penisin baş kısmının ucunda, sidik yolunun
açıldığı bir delik vardır. Bu delikten gerektiği zaman idrar boşalır, orgazm
durumlarında da meni atılır.
İdrar Kanalı: İdrar torbasının dibinden penis ucuna
kadar uzanan bu yol sperm ve idrarın aktığı kanaldır. Kıvrımlı bir kesite sahip
olduğundan penisin sertleşip uzamasıyla kıvrımlar da açılıp idrar yolunu uzatır.
Sfinkter, cinsel ilişki sırasında idrar yolunun baş tarafını
tıkayarak idrarın akmasını engeller ve sadece sperm (menî) akaşına izin verir.
Testis (Husye-Yumurtalık): Erkek cinsellik organının bir
parçası da penisin altında yer alan ve bir torba içinde bulunan yumurtalardır.
Torbaya scrotum, torba içindeki bulunan çift yumurtaya da testis denir.
Testis, döllenmeyi sağlayan spermleri üretir. Buralarda ayda
ortalama 3-4 milyar sperm üretilir. Üretilen hücreler boşalım sırasındaki
kasılmalarla Urethra'ya gönderilir. Burada prostat bezinden gelen meni sıvısıyla
birleşen spermler aynı kasılmalarla dışarı atılır.
Sağlıklı bir erkek her boşalışta ortalama 60 milyon/ml. sperm
hücresi çıkarır.
Testis erkeğin döllenme yeteneğinin en önemli organıdır. Bu
organın zedeleyici bir kaza geçirmesi, erkeği döllendirme yeteneğinden yoksun
bırakabilir.
Testislerin ağırlık ve büyüklükleri kişiden kişiye değişir.
Genellikle 20 gram ağırlığında ve 3-3,5 cm çapındadır. Teslislerin içlerinde her
birinde 3 veya 4 tohum hücresi kanalı içeren yaklaşık 300 bölmecik bulunur.
Spermlerin testislerden penise taşınması için, bir kanallar ve
depolar sistemi vardır. Bu kanallarda devamlı olarak spermler üretilir.
Erkek çocuk, gebelik süresince annesinin dölyatağında gelişirken
testisler, böbrekler hizasında ve omurganın iki yanındadır. Bu devirde testisler
yavaş yavaş aşağıya inip, kasık kanalı içinden geçerek torbalar içindeki normal
yerine iner. Bunlar zamanında yerine inmezlerse, çocukluk yıllarında ameliyatla
durumun düzeltilmesi gerekir. Bu ameliyat çocuk 2 yaşında iken yapılmazsa erkek
ömür boyu çocuk yapamaz.
Anne-baba daha küçük yaştan itibaren çocuğun torbalarını
bastırmadan yoklayarak yumurtaların torba içinde olup olmadığına bakmalıdır. 2
yaşına kadar yumurtalar torbaya inmezse doktora gitmelidir. Yoksa kısır kalırlar.
Testisler cidarlarında (duvarlarında) kas tabakası da bulunan altı
tabakalı torbalar içindedir. Soğuk havalarda bu kaslar testisleri yukarı çeker,
sıcakta kaslar gevşer ve aşağı sarkar. Bu karmaşık düzenlemeyi gerekli kılan
şey, testislerin ancak 35 derece sıcaklıkta sperm üretebilmeleridir.
Her ne kadar erkekte ömrün sonuna kadar sperm imalatı bahis mevzuu
ise de, ileri yaşlarda bu imalat azalır. Ağır hastalıklar ve zehirlenmeler, sigara,
alkol ve enfeksiyon hastalıkları da imalata olumsuz tesir eder. Kabakulak gibi salgın
hastalıkların testis iltihabına yol açması, ileride kısırlık dahil, pekçok
probleme zemin hazırlayabilir. Bazı çocuklarda doğumla beraber testisler henüz
torbaya inmemiş olabilir. 2 yaşından önce bunların ameliyatla normal yerine
indirilmesi gerekir. Çünkü sperm hücreleri, normal vücut sıcaklığında
yaşayamazlar. Bu yüzden, torbada onlar için 34.5 C'lik hararete sahip bir ortam
hazırlanmıştır. Eğer testisler kasıkta kalıp torbaya inmezse, sperm hücrelerinin
ölmesi sebebiyle, çocuklar ileride kısır kalabilirler.
Sperm Kanalları: Meni kanalları, testislerin ürettiği
spermleri testisten ve karın boşluğu içinden geçerek penisin köküne kadar götüren
yollardır. Her testisten ayrı ayrı birer kanal çıkar. Bunlar karın boşluğuna
girdikten sonra idrar kesesinin arka yüzünden dolanarak sağda ve solda bulunan ve birer
sperm deposu görevi yapan sperm kesecikleri ile birleşirler. Sperm kanalının sperm
kesesi ile birleştikten sonraki kısınma sperm atıcı kanal adı verilir. Bunlar
prostatı sağdan ve soldan delerek içine girerler ve ortasından geçen idrar yoluna
açılırlar.
Prostat: Prostat sadece erkeklerde bulunan ve özel bir sıvı
salgılayan bezdir. Prostat, idrar kesesinin hemen altında ve idrar kesesi ile penisin
kökü, yani idrar yolunun başlangıcı arasında bulunur. Görevi özel bir sıvı
salgılamaktır. Bu sıvı, testislerden sperm atıcı kanalları ile gelen ve dışarı
atılmak için idrar yoluna dökülen ve çok koyu özellikteki meniyi kısmen
sulandırır.
Erkeklerde buluğ çağında; penis uzayıp kalınlaşır. Haya
torbası ve erkeklik bezleri büyür. Sperm imalatı başlar Kasık kılları çıkmaya
başlar. Sonra koltuk altlarında kıllar belirir. Üst dudak üstünde, yanak ve çenede
bıyık ve sakal gelişmeye başlar. Cilt değişikliğe uğrar. Yüz daha çok yağlanır
ve ergenlik sivilceleri belirmeye başlar. Sesin kalınlaşması ile ergenlik devresi
tamamlanır.