Namazın
Kılınışı
1 - Soru: Namazda tadil-i erkanın ne demek olduğunu açıklayınız.
Cevap: Tadil-i erkan; namazların kıyam, rüku ve secde gibi rukünlerini tam bir
sükunet ile ifa etmektir. Kıyamda kıraeti tamamladıktan sonra, rükua vardığında
her uzuv bir sükunet hali alıp izdırap halinde bulunmamalıdır. Rükudan kalkarken
vücut dimdik bir vaziyet almalı ve en az bir tesbih miktarı (Sübhane Rabbiye'l-azim
diyecek kadar) ayakta durmak, daha sonra secdeye varıp aynı sükunet hali üzerinde
secdeyi tamamlamaktır. İki secde arasında bir tesbih miktarı oturmak da tadil-i
erkandandır.
2 - Soru: Tadil-i erkanın hükmü nedir?
Cevap: İmam Ebu Yusuf'a göre farzdır. İmam-ı Azam ve İmam Muhammed'e göre
vacibdir.
3 - Soru: Namaz içinde zammı sure okurken, bir sureden bir sureye geçiş anında
kalpten besmele çekilmeyecek olsa bir mahzuru var mıdır?
Cevap: Hanefi mezhebi mensupları için, namazda surenin evvelinde besmele okumak
yoktur. Okunmasına dair hüküm bulunmayınca, bunun kalpten geçirilmesi diye bir
mükellefiyet de yoktur.
4 - Soru: Sabah veya öğle namazlarındaki iki rekatli sünnetleri dört kılmak daha
faziletlidir diyorlar. Böyle bir şey var mı?
Cevap: Sabah namazının sünneti iki rekatten fazla kılınamaz. Ancak öğle ve
yatsı namazlarının son sünnetlerini dört rekat kılmak müstehabtır.
5 - Soru: Bir namazın her iki rekatinde aynı sureyi okumakta bir kerahet var mı?
Cevap: Kıldığı namaz nafile ise bir kerahet yoktur. Zira nafilelerdeki hüküm
geniştir. Şayet bu tatbikatı farz namazında yapmış ise bakılır, eğer başka bir
sure bilemediği veya unutmuş olduğundan yapmış ise yine kerahet yoktur. Ezberinde
birden fazla sure olduğu halde ve kasten böyle yapmış ise kerahet vardır.
6 - Soru: Hanefi olan bir kimsenin imamın arkasında kıldığı sırada Fatiha'nın
sonunda açıktan "Amin" demesinde bir mahzur var mı?
Cevap: "Amin" demek sünnet ise de, sesi yükseltmek mekruh görülmektedir.
7 - Soru: Sabah namazının farzında birinci rekatte okunan Kur'an ikinci rekatte
okunandan ne nisbette uzun olacaktır?
Cevap: Sabah namazının farzında okunması gerekenin üçte ikisini birinci rekatte;
üçte birini de ikinci rekatte okumak gerekmektedir. Peygamber Efendimiz'in (sav)
zamanından beri uygulanması devam eden usul budur. Sabah namazının vakti, halkın
uykuda bulunduğu bir zaman olduğundan, Müslümanların cemaate yetişebilmeleri
hikmetinden dolayı birinci rekatte uzun okunmaktadır.
8 - Soru: Namazda ellerin bağlanmasında nasıl bir zaman ve ölçü konulmuştur?
Cevap: Hangi kıyamda zikr-i mesnun, Sübhaneke ve diğer dualar veya Fatiha ve
surenin okunması devam ediyorsa, ellerin bağlanması da devam eder. Bu hikmet ve ölçü
esas alınarak, cenaze namazının dördüncü tekbiri alındığında okunacak başkaca
bir şey kalmadığı için eller salınmakta daha sonra selam verilmektedir.
9 - Soru: Rükudan kalkarken okunan "Semiallahü limen hamideh"deki semia
fiili işitme manasına mı gelmektedir?
Cevap: Hayır, o manada kullanılmış değildir. Bu fiilin manası "kabul
ederdir". "Allah hamd edenin hamdini kabul eder" demektir. Peygamber
Efendimiz'in bir Hadis-i Şerifinde de bu kelime kabul manasında kullanılmış
bulunmaktadır. Hadis-i Şerifin metni şudur: "Allahümme inni euzü bike min ilmin
la yenfeu ve min kalbin la yahşeu ve min nefsin la teşbeu ve min duain la yüsmeu"
Buradaki la yüsmeu, "kabul olunmayacak (duadan Sana sığınırım)" demektir.
10 - Soru: Farz namazların son iki rekatında Fatiha'dan sonra zammı surenin
okunmamasının sebebi nedir?
Cevap: Farz namazlarının üç ve dördüncü rekatlarında kıraat farz olmayıp,
sadece Fatiha okumak sünnettir. Bu sebeple sure okumak gerekmez.
11 - Soru: Bir kimse, namaz kılarken rüku tekbirini rükua vardıktan sonra alsa veya
"Semi Allahü limen hamideh" cümlesini rükudan tamamen kalktıktan sonra
söylemiş olsa bundaki dini hüküm nedir?
Cevap: Böyle bir hareket mekruhtur. Çünkü bu cümleleri mahallinden gayri bir
yerde işlemiş olmakta ve mahallinde yapmayı terketmektedir.
12 - Soru: Bir kimse kıldığı namazın ilk rekatinde Kur'an-ı Kerim'in son suresini
okumuş olsa ikinci rekatte nereden okuması lazımdır?
Cevap: Fatihadan sonra, Sure-i Bakara'dan okunması münasip olur. Hatim sırasında
Sure-i Nas'ı okuduktan sonra Fatiha okuyup ardından Bakara suresinin baş tarafını
okumak da bunun namaz dışındaki tatbik ve sünnet olan şekli olmaktadır.
13 - Soru: Namaz kılan bir kimse, ilk rekatte okuduğu sureden sonra bir sure
atlayarak okur ise bunda kerahet olduğunu biliyoruz. Fakat arada kalan sure uzun olursa
bunda da kerahet var mıdır?
Cevap: Uzun sure, iki kısa sure hükmünde olduğundan, bunda kerahet yoktur.
(Nimetü'l-İslam, Namazla ilgili bölüm, 321)
14 - Soru: Namazda, Fatiha'dan sonra "Amin" kelimesini sesli olarak
söyleyenler oluyor. Bunda bir mahzur var mı?
Cevap: İmam, kıraeti açıktan okuyacak olursa, Hanefi mezhebinde olanların
"Amin" lafzını "Gizli" olarak söylemesi sünnete uygun
görülmüştür. Diğer mezheplerin tatbikatında bazı farklılıklar varsa da sorunuzun
dışında kaldığı için oraya geçmiyoruz.
- Netice Fetvalanndan: "Başlanmış bulunan bir namazın her rekatinin
evvelinde (Fatiha) okumaya başlamazdan önce "Besmele" okunur" (H.Ec. c.
1/8)
15 - Soru: Bir kimse namaz sırasında Fatiha veya sureleri okurken gözlerini kapatsa
bir mahzur var mıdır?
Cevap: Evet vardır. Böyle bir hareket mekruhtur.
- Behce Fetvalarından: "Namaz kılan kimse" (peltek "se" ile
okuyacağı) El-Kevser yerine (sin harfi ile) el-kevser okusa namazı fasid olur"
(H.Ec. c. 1/11)
- İbni Nuceym Fetvalarından: "Namaz kılan kimse, veleddaalliin kelimesinde
veya başka yerde "dad" harfini, kudreti olduğu halde "zı" olarak
okusa, namazın fasid olması racih görülen hükümdür" (H.Ec. 1/8)
- Ali Efendi Fetvalanndan: "Manaric-i hurufu tashihe gücü yeten bir imam cim
(harfi) yerine "zel" okusa, (kıldıracağı namazda) kendisine uymak caiz
olmaz" (H.Ec. c. 1/10)
Kıratta Yanılmalar
- Netice Fetvalarından: "Namaz kılan kimse (yanılarak) vezzalimine eadde
lehüm azaben elimen yerine, ecran azimen okusa namazı fasid olur" (H.Ec. 1/8)
Açıklama: Bu yanılma ile manada fahiş bir bozukluk olmaktadır. Şöyle ki:
"(Allah) zalimler için elimli bir azab hazırlamıştır" manasına gelen
ayette "...onlar için büyük bir ecir (sevap) hazırladı" manası ifade eden
bir yanlışlık doğmaktadır. Manada meydana gelen bu bozukluk, namazın bozulmasına
yol açmaktadır.
- Abdürrahim Fetvalarından: "İmam, TE harfi ile "Ve ma edrake
mahiyyet" şeklinde okusa, namazı fasid olur" (H.Ec. 1/12)
Açıklama: Ayet-i kerimenin doğru olan okunuşu "Mahiyeh"dir. Bunun
"Mahiyet" şeklinde okunması, manayı ve dolayısıyla namazı fasid eder.
- Behce Fetvalarından: "Namaz kılan kimse, her zaman Fatiha'dan sonra
belirli bir sure veya ayeti okumaya devam etse, kerahet vardır" (H.Ec. c. 1/12)
Açıklama: Bir sureyi okumaya devam, ondaki fazilete ehemmiyet verildiğini ihsas
ederken, diğer surelerin bu faziletten mahrum bulunduğu vehmini uyandırır. Bu
itibarla, beş vakit namazda hep aynı sure ve ayetleri okumayı adet haline getirmemek
gerekir. Bir de şu hususu belirtmek isteriz: Peygamber (sav) Efendimiz'in bazı
namazlarda okumayı tavsiye buyurduğu veya bizzat okuduğu surelerin, namazda
okunmasında kerahet düşünülemez. Kerahet, her namazda hep aynı sureyi veya ayeti
okuyup, onların dışında kalanı okumamaktadır.
- Behce Fetvalarından: "Namaz kılan kimse (Asır suresini okurken) ve
tevasaf bissabr'de sat harfinden sonraki be harfini esre ile ve ra harfini de sakin olarak
"es-Sabir" şeklinde okusa namazı fasid olmaz" (H.Ec. 1/11)
Açıklama: Böyle bir okuyuş doğru değilse de namazı bozacak mahiyette
görülmemektedir.
- Abdürrahim Fetvalarından: "İmam (Fatiha'daki) en'amte kelimesini
"en'amce veya "enamhe şeklinde okusa imamlık yapması caiz olmaz" (H.Ec.
1/11)