HALUK ULUSOY'UN GERÇEK YÜZÜ
İğrenç olan kim, ne, Bay Ulusoy!..
Havuz ihalesinin sonuna kadar, spor adına Televole programlarındaki yaka bağır açık, başında dansöz, kafası dumanlı görüntülerini saymazsak ortalarda asla görünmeyen Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy, tüm ipleri eline bıraktığı Başkan vekili Ata Aksu, ihaleyi bitirdikten sonra, "Kral" edası ile merdivenlerden indi. Mikrofonun başına geçti.. ve "Hakkımızda iğrenç yazılar yazan köşe yazarları.." diye saygın ağzını açtı..
O iğrenç(!) yazıları ben yazdım efendim..
Şimdi bakın Bay Haluk Ulusoy,
Bu yazıları burada bir kez daha madde madde özetliyorum.. Yalansa "Yalan" dersiniz. O zaman haklı olduğunuzu kabul ederim.. Ama demezseniz, diyemezseniz, spor kamuoyumuz kimin ve neyin, ne olduğuna karar verecektir.
**********
1. Benim de bulunduğum geniş bir dostlar toplantısında istifayı aklından geçirmediğini, sonuna dek savaşacağını açlıklayan Abdullah Kiğılı, 48 saat geçmeden, görevli spor bakanının yurda dönüşünü bile beklemeden istifa etti. Kiğılı istifa sebebini hiç açıklamadı. Ama ben biliyorum. Yeraltı dünyası, ailesini hedef göstererek ve 24 saat mühlet vererek istifasını istedi.
Kiğılı istifa ettiği zaman, siyasal terbiye, nezaket ve gelenekler gereği, onunla ayni dönem seçilmiş Federasyonun da istifası gerekiyordu. Etmediler. Seçim sistemi, Başkan ve iki yardımcısının ayrı, federasyonun ayrı seçilmesini amir. En azından, Kiğilı ile ayni pusuladan seçilen iki başkan yardımcısının, yani Birinci Başkan Yardımcısı ve Başkan vekili Mete Kılıç ile, İkinci Başkan yardımcısı sizin ayrılmanız doğaldı. Ayrılmadınız. Federasyon da ayrılmadı. Kiğılı yapayalnız bırakıldı ve harcandı. Kalanlar hiçbirşey olmamış gibi görevlerine devam ettiler.
Yalan mı?.
2. Spor Bakanı Yücel Seçkiner, Küba'daydı. Yerine Ersin Taranoğlu vekalet ediyordu. Taranoğlu'nun gene siyasal nezaket gereği, istifayı kabul etmeden, asil bakanın dönmesini beklemeliydi. Beklemedi. İstifa büyük bir hızla kabul edildi. Sanki Kiğılı'ya çok yönlü bir tuzak kurulmuştu.
Yalan mı?.
3. Başkan istifa edince, yerini, vekili, birinci başkan yardımcısı Mete Kılıç'ın alması gerekirdi. Oysa, aile dostunuz, av arkadaşınız Ersin Taranoğlu, gene Seçkiner'in dönüşünü en basit siyaset nezaket gereği beklemeden ve Mete Kılıç'ı da atlayarak, sizi görevlendirdi. Kılıç'a söylenen "Bu zaten kongreye kadar ara dönem. Bırak Haluk Ulusoy, Federasyon Başkanları listesine birkaç ay için adını yazsın. Genel kurulda seni tek aday gösterir ve destekleriz, tam dönem başkanlık yaparsın" aldatmacasıydı. Kılıç, kendisine yapılan bu haksızlığa sustu ve yardımcınız olmayı kabullendi.
Yalan mı?.
4. Genel kurulda Kılıç'a verilen sözler unutuldu. Seçime yeni başkan yardımcısı adayları ile girdiniz.. Kongreye mayfa karıştı. Kongre sabahı kulislerde ünlü babaların tetikçileri kol gezmeye başladılar. Kendinizi zayıf gördünüz. Üyeniz Şeref Has, Mehmet Ağar'ı aradı. Ağar, Korkut Eken'i kongreye yolladı. Eken, mafya tetikçilerini dağıttı. Siz öyle seçildiniz.
Yalan mı?.
5. Bin söz ve vaadle ikna ettiğiniz Hadi Türkmen'i asbaşkanınız yaptınız. yaparken "Sadece ben değil, tüm Ulusoy ailesi arkanda, merak etme" dediniz ve ona en belalı görev, ikinci ve üçüncü ligler guruplarını yapma görevi verdiniz.
Bu listeleri hazırlayan Türkmen, yeraltı dünyasının yakın ilişkiler içinde olduğu kulüpleri onların istediği guruba koymadığı için tehdit edildi. Aynen Kiğılı gibi, ona da kızının okul yolu ve saatleri tarif edilerek, 24 saat içinde istifa etmesi söylendi. Türkmen size koştu.. "Başının çaresine bak" dediniz. Türkmen istifa etti. Siz onu feda edip paçayı bir süre kurtardınız.
Yalan mı?.
6. Alaattin Çakıcı, sizin de istifanızı istedi. "Bakan ile Dünya Kupası finallerine davetliyiz. Gitmezsem skandal olur. Dünya Kupası biter bitmez istifa edeceğim" dediniz. İzin aldınız.
Yalan mı?.
7. Dünya Kupası dönüşü, yeni bir pazarlık önerdiniz. "22 aralık 1998'te başkanlıkta bir yılım dolacak. Bir yıl dolarsa, emekli başkanların tüm haklarından yararlanma hakkım, yasal olarak dolacak. O tarihe kadar izin ver" dediniz. Ortak hemşerileriniz de araya girince, Çakıcı, Eyüp Sultanda 100 koyun kesip fakirlere bağışlamanız şartı ile, bu talebinizi kabul etti. Ergun Gürsoy ile gittiniz. 100 yerine 25 koyun kurban ettiniz ve izin aldınız.
Yalan mı?.
8. İstifa için söz verdiğiniz tarihte Alaattin Çakıcı yakalanınca, kendinizi özgür hissedip göreve devam ettiniz..
Yalan mı?.
9. Bundan böyle başkan kalmanız, Futbol Kongresine bağlıydı. Bu yüzden Kongreyi yönlendiren Futbol Birliğine, daha doğrusu Celal Doğan ve İlhan Cavcav'a teslim oldunuz. Onların her dediğini yapacak bir başkan olarak, tercih edilmeyi sağladınız. Durumu iyice garanti etmek için, Kongre Üyelerini eşleri ile birlikte milli takımın gezilerine, business class biletler, 5 yıldıklık oteller ve bol harcırahlarla ağırlamaya başladınız. Avrupa 2000'de bu davetleri doruğa taşıdınız.
Yalan mı?.
10. Eleme maçlarından birinden dönerken, uçakta biraz da kafanız dumanlı iken Alpay'ın baskısı ile futbolculara "Range Rover" jip sözü verdiniz. Başta Hakan futbolcular bu söze yapıştı. Pahalı Range Rover yerine ucuz Hyundai ile durumu idare etmeye kalktınız. Futbolcular isyan etti. Bunun üzerine, Mustafa Denizli, Selami Özdemir imzalı yazı ile "Federasyonun vaadettiği jipleri alacaklar" listesi size ulaştırıldı. Jipleri federasyomn bahçesinde törenle dağıttınız.. Sonra Spor Bakanı Fikret Ünlü "Bu jiplerin parasının kaynağı nedir" diye resmi yazı ile sorunca, resmi yazı ile yalan söylediniz. "Federasyon ne jip vaad etmiş, ne jip dağıtmıştır. Bilgimiz yok" dediniz. Bu yalanı Ata Aksu, M. Ali Birand'ın canlı yayınında, milyonlarca kişi önünde tekrarladı ve Cumhuriyet Hükumeti Bakanına alenen ve resmen bir daha yalan söyledi.
Yalan mı?..
11. Yeni ihaleden önce, Ata Aksu, televizyon canlı yayınında "Federasyon liglerin ertelenmesini kesin olarak düşünmüyor" dedi. Ardından kulüpler birliği erteleme istedi. Sözünüzü 24 saat içinde geri aldınız..
Yalan mı?.
12. Teleon kazazedeleri, aldatıldıklarını ileri sürerek ihaleyi yapan devlete, yani size baş vurdular. Ata Aksu "Bana ne.. Sanayi Bakanlığına gitsinler" diye milyonlarca vatandaşa karşı müthiş bir vurdumduymazlık sorumsuzluk örneği verdi.
Yalan mı?.
13. İhale tamamlandığında, televizyoncular "İhaleyi alan şirketin yayın yapacak alt yapısı var mı" sorusuna Ata Aksu canlı yayında, tüm Devlet, imaj, ahlak ve kurallarını hiçe sayarak "Bilmiyorum. Bu beni ilgilendirmez. Bu ihaleyi alanların sorunu. Gidin onlara sorun" dedi.
Yalan mı?.
14. İlkokul diplomanızla geçin yabancı dili, Türkçeyi dahi konuşmayı beceremeyen bir kişi olarak Federasyonu nasıl yönetttiğiniz sorusunu tüm ülke sormasın diye, ekranlardan kaçıyorsunuz. Dayanayıp konuştuğunuzda, medya önünde mesela benim anneme sövebiliyor ve "O, o.. çocuğunu uçağa almayın" diye emir verebiliyorsunuz. Moldova'ya, TSYD Başkanı Atilla Gökçe, kendisini "Yer yok" diye atlatmaya çalışan Ata Aksu'ya "O zaman ben inerim, Hıncal gider" diye bastırınca gittim. Uçağın yarısı boştu.
Yalan mı?.
15. Hakkınızda İçişleri bakanlığı soruşturma açtırdı. Dosya DGM'de.. Spor Bakanlığı soruşturma açtırdı. Dosya mahkemede.. Ben bu özetlediklerimi 1998'den beri ısrarla yazıyorum. Sfenks gibi susuyorsunuz. Çünkü verecek yanıtınız yok.
Yalan mı?.
Saygılarımla, Bay Ulusoy!..
HINCAL ULUÇ